GECE YATAKTA UYANDIĞINDA OKUNACAK DUA
*Bir insan gece uyandığı vakit yatağın
içinde zikretmek, Allah'ı düşünmek çok büyük ibadet. Sağdan dola dönerken;
"La ilahe illallahu vahdehu la
şeriyke leh. Lehul mülkü velehul hamdu ve hüve ala külli şey'in kadir.
Elhamdülillahi ve subhanallahi vela ilahe illallahu vallahu ekber. Vela havle
vela kuvvete illa billahi'l aliyyil azim" dedin mi, dua içerisinde
yatağında sen ne istersen Allah kabul ediyor.
Anladık mı? Bunun kıymetini bilmeli. Bak,
dünyanın sıkıntısı çok; pahalılık bir cihetten, zulümler bir cihetten. Bunun
kıymetini bilmeli, dua etmeli..
Burada bir delikanlı vardı. Diyor ki;
"Gece kalktım, okudum. Ev sıkıntısı vardı. Dedim; "Ya Rabbi, caminin
yanında bana bir ev ver" dedim. İkinci gün bir de baktım ki birisi geldi,
"ben evimi sana satacağım" dedi. İçimden; "Aman ya Rabbi, ucu
çıktı, bakalım ne çıkacak" dedim. Sordum; "kaça?" "Dört bin
lira dedi." "Benim o kadar param yok" dedim. "Olanı ver,
kalanı senet ver" dedi. Aldım..
"Öteki evi de al" demeye
başladı. "Yahu param yok" dedim. "Senet ver" dedi. Onu da
aldım." Şimdi Fatih Camiinin yanında görsen öyle güzel bir evde yaşıyor
ki, görsen..
O genç diyor ki; "ben gece dua ettim,
Allah sabahleyin iki evi birden bana verdi" diyor.
Birisine de gene öğrettim. "Ekmek
sıkıntısı vardı" diyor. "Okuduğum vakit de bir de baktım ki karneyle
ekmek dağıtılıyordu.(Harp yılları, 1940'lar) Muhtar bize yanlışlıkla fazla karne
vermesin mi, bizim ev ekmekle doldu" diyor.
Sonra emniyet amiri bir zatın bir dükkânı
vardı, ona da öğrettim. "Kalktım, gece okudum. Aman o kadar müşteri geldi
ki o güne kadar o kadar müşteri görmedim. Gelen gelene " diyor, anladık
mı?
Bunları bilmeli. Güzel yaşamak istersen,
rahatla yaşamak istersen bunları yapın işte. Gece yatağın içinde uyandığın
vakit okuyacaksın.
***
Cenabı Ecelli
âlâ:
“ Eğer kullarım istiğfar getirecek olurlarsa, ben onlara azab
etmem” buyurmuştur.
Muhtaç olduğunuz diğer iki haslet:
1.Cenabı
Ecelli âlâ’dan cenneti isteyiniz 2. Cehennemden Cenabı Hakka sığınınız.
Ey Allah’ım! Zat’ı Ecelli ve âlâ’ndan cenneti ve o cennete
yaklaştıracak sözü ve ameli isterim. Cehennemden ve ona yaklaştıracak amel ve
sözlerden sana sığınırım Rabbim.
Bu duayı sabah
ve akşam üçer defa okumalıdır. Arapçasını bilmeyenler Türkçesini okuyarak dua
ve niyazda bulunurlar. Bunlar bize çok lâzımdır. Öldükten sonra kıymetini
anlayacağız.
Resulü Ekrem
devamla:
“ Ramazanı
şerifte bir oruçluya su verene cenabı peygamber havzı kevser’inden içirecek,
cennete girene kadar o kimse susuzluk çekmeyecektir.”
Cenabı Hak, mahşeri dünya üzerinde kuracaktır.
Denizler kuruyacak,
güneş alçalacaktır. İnsan cennete girene kadar tam elli iskeleye uğrayacaktır.
Her iskelede bir feraizi ilâhiden sorguya çekilecektir. Cevap veremediği
iskelede binlerce sene bekletilecektir. Havzı kevser’den içirilen kullar bu
sıkıntıyı çekmeyeceklerdir. Havzı kevser’in dört köşesinde hulefai râşidinden
birisi bulunacak, gelenlere su ikram edeceklerdir. Havzı kevserin etrafında
yıldızların adedi kadar kovalar vardır. Bir köşesinden diğer köşense iki aylık
mesafedir. Bazıları da oraya su içmeye gelecekler fakat melekler bunarlı
arkalarından kırbaçla kovalayacaklardır. Bazı insanlara cenabı peygamber kendi
eli ile su ikram edecektir.
Cenabı ecelli âlâ başka ümmetlere vermediği beş şeyi Ramazanı
şerifte bize ihsan etmiştir:
1.Ramazanı şerifte hürmet
için hazırlananlara Cenab Ecelli âlâ rahmet nazarı ile bakar. Bir kuluna bir
defa rahmeti ile bakarsa, bir daha o kuluna azab etmez. Bazı şeyler vardır ki,
kim bunları Cenabı ecelli âlâ o kuluna günde yetmiş defa rahmeti ile bakar. Fatiha… Ayet
el kürsi…Şehidellâhu… Kullilâhümme,
biğayri hisab-a’ kadar kim bunlara beş vakit namazlardan sonra
devam ederse, Cenabı Hak yetmiş defa o kuluna rahmeti ile nazar eder, yetmiş
işini yapar. Okuyanlara kıyamet gününde şefaat izni verir. Cennetteki yerini
hatîretil kuds makamında kılar. Bu ayeti kerimeleri okumaya ancak Cenabı Hakkın
sevgili kulları muvafık olurlar.
2.Oruçlu insanın nefesi fena
koktuğu halde meleklere karşı misk ve amberden daha güzel kokar. Melekler
yemezler, içmezler, oruçlunun ağzını koklamak için ağızlarını ağızlarına
dayarlar. Bunun için ramazanı şerifte öğleden sonra misvak kullanmak câiz
değildir. Çünkü misvak, ağzın kokusunu izale eder.
3.Cenabı Hak, ramazanı
şerifte oruç tutan kullarına merhamet eder. Oruç tutanlar da insanlara merhamet
ederler. Melekler onlar için istiğfar getirirler.
Cenabı hak buyuruyor:
“ Arşı âlâyı
taşıyan ve arşı tavaf ederek etrafında dönen melekler Rablerinin nimetlerine
hamdü sena ve şükretmekle beraber O’nu bütün noksan sıfatlardan tenzih ederler.
Ve iman edenler için istiğfar getirirler.
Ey inâmı ve
ihsanı ve ilmi her şeyi kuşatan Rabbimiz, hatâlarına tevbe edip senin yoluna
tabi olan kimseyi affet ve cehennem azabından onları muhafaza buyur, diye
müminler için dua ve niyazda bulunurlar.”
Diğer ayeti kerimede:
“ Melekler: Ey
rabbiniz! Sen ehil imanı ve onların babalarını, ailelerini, zürriyetlerini ve
salih olan kimseleri vaad buyurduğun cenneti adn’e koy. Zira ancak Sen aziz ve
hâkimsin.”
Diğer ayeti kerimede:
“Ya Rabbi! Sen müminleri günahlardan sakla. Bazı kullarını
saklayıp da o günde rahmet ettiğin gibi. Senin rahmetin büyük bir kurtuluştur.”
Yukarıdaki
geçen bu üç ayeti kerime ile melekler müminlere böyle duada bulunurlar.
4.Cenabı Ecelli âlâ cennete
emir buyurur. Ne kadar ziynetin varsa tak ve hazırlan. Olur ki ramazanı şerifte
kullarımdan birisi vefat edecek olursa gelir de rahat eder.
Cenabı Ecelli
âlâ Cenneti âlâ’dan kabir cennetine bir pencere açar. Kabirde yatan müminler:
“Aman Yarabbi! Kıyameti çabuk kopar da, asıl cenneti çabuk görelim” derler.
Cennet aslında hazırdır ama ramazanı şerifte ziyneti daha çok artıyor.
5. Cenabı Ecelli âlâ
ramazanı şerefin son gecesi geldiği vakit bütün Müslüman kullarını affediyor,
onlardan razı oluyor fazla olarak bir de sevap ihsan ediyor.
Ramazanı şerifte insanın yalnız kendi şeytanı bağlanmaz
Ramazanı
şerifte cennetin kapıları açılır, şeytanlar bağlanır, yalnız insanın kendi
şeytanı bağlanmaz. Seyyar olan canavar şeytanları cenabı hak bağlatıyor. Bu
sebepten ramazanı şerifte ıslah olanlar çoktur. Bu bize şeytanların
bağlandığını gösteriyor. İnsan kendi nefsini ıslah etmeye muvaffak olursa o
zaman daha âlâ olur.
Çok Faydalı Bazı Dualar
أَعُوذُ بِوَجْهِ ﷲِ الْكَرِيمِ وَ كَلِمَاتِ ﷲِ
التَّآمَّاةِ الَّتِى لَا يُجَاوِزْهُنَّ بَرٌّ وَلَا فَاجِرٌ مِنْ شَرِّ مَا يَنْزِلُ
مِنَ السَّمَٓاءِ وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَ مِنْ شَرِّ مَا ذَرَأَ فِى الْأَرْضِ
وَمَايَخْرُجُ مِنْهَا وَمِنْ فِتَنِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمِنْ شَرِّ كُلِّ
طَارِقٍ اِلَّا طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ يَا رَحْمٰنُ
“Eûzü BiVechillâhil Keriym, ve kelimâtillâhit
tâmmâtilletiy lâ yücâvizhünne berrun velâ fâcirun, min şerri mâ yenzilu
minesSemâi ve mâ ya’rucu fiyhâ, ve min şerri mâ zerae fil ardı ve mâ yahrucu
minhâ, ve min fitenilLeyli venNehâri, ve min şerri külli târikın illâ târikan
yatruku bihayrin, yâ RAHMÂN!..”
Anlamı:
Sığınırım Keriym Allâh vechine ve O’nun
kelimelerinin tamamına ki, iyi kötü hiçbir şey onları tecavüz edemez... Semâdan
inenin (Fitne fikirlerden) ve semâya yükselenin (vehmimi
tahrik eden fikirlerin) şerrinden, arzda üreyenin (bedenselliğimden
kaynaklanan) ve arzdan çıkanın (bedenimin dürtülerinin) şerrinden,
gecenin (iç dünyamın) ve gündüzün (dış
dünyamın) fitnelerinden, hayırla olan müstesna, geceleyin kapıyı
çalanın (içime doğanların) şerrinden, yâ RAHMÂN!..
Bilgi:
“Medineli Hacı Osman Efendi” diye bilinen “Beykozlu” da dedikleri bir zât vardı
İstanbul’da; hayatının elli senesi Medine’de geçmiş ve Medine kitaplıklarında
okumadık eser bırakmamış bir zât!.. Es Seyyid Mehmed Osman Akfırat... Allâh
rahmet eylesin; nûrunu arttırsın keremiyle... 1960 başlarında elini öptüğüm
zaman o seksen altısında idi, bense on sekizlerde... Bana önce zâhirin sonra da
bâtının kapısını açan Rasûlullâh (s.a.v) ile tanıştıran zât!..
Hayatımın en önemli olaylarında manevî müdahalesini gördüğüm zât!.. Allâh indînden
rahmet eylesin, indînden benim tarafımdan ihsanda ikramda bulunsun kendisine
sonsuza dek!..
İşte bu Zât, Rasûlullâh (s.a.v.)’in
yukarıdaki duasını bana öğretmişti... Ve çeşitli sıkıntıda olanlara karşı bu
duayı bir kağıda yazar, üzerlerinde taşımalarını tavsiye ederdi... Elbette biz
de ederiz... Zira...
CİNLERİN aralarından İFRİT
diye bilinen en güçlüleri, Rasûlullâh AleyhisSelâm’ın “Mi’râc” olayında
semâya yükseldiğini haber alınca, büyük telâşa düşüyorlar... “Şayet
Muhammed semâları tanır, Allâh’la bir araya gelirse, artık önüne geçilemez
olur” diyerek bütün güçleri ile Rasûlullâh AleyhisSelâm’ın
üzerlerine saldırıyorlar.
İşte o zaman Cebrâil AleyhisSelâm, Rasûlullâh AleyhisSelâm’a
bu duayı vahyederek korunmasını öğretiyor ve Rasûlullâh AleyhisSelâm
bu duayı okuyunca da hepsi yanıyorlar!.. İşte böyle bir olay vesilesiyle
öğrenilen duayı artık nasıl istersek öylece değerlendirelim.
يَاحَىُّ يَاقَيُّومُ يَا ذَا لْجَلاَلِ وَالْإِكْرَامِ أَسْأَلُكَ أَنْ تُحْيِي قَلْبِى بِنُورِمَعْرِفَتِكَ أَبَدًا يَا أَللهُ يَا أَللهُ يَا أَللهُ يَابَدِيعَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ
“Yâ Hayyu Yâ Kayyûm Yâ Zül’Celâli
vel’İkrâm es’eluke en tuhyiy kalbiy binûri mâ’rifetike ebeden Yâ Allâh Yâ Allâh
Yâ Allâh Yâ Bedî’es semâvâti vel ard.”
Anlamı:
Mutlak diri ve kendisiyle kaîm yüce
Zâtıyla ikram edici!.. Dilerim senden ebeden marifet nurûyla kalbimi
diriltmeni!.. Yâ Allâh!.. Ey gökleri ve yeri bir örneği olmaksızın meydana
getiren.
Bilgi:
Sabah namazının farzını kılmadan önce kırk
defa okuyup buna kırk gün devam edenler, faydasını derhâl kendilerinde fark
etmeye başlarlar.
Kalbin marifet nûruyla diriltilmesi demek
şudur: İslâm terminolojisinde “şuur” ya da bugünkü
deyimiyle “bilinç”, “kalp” kelimesiyle, “gönül” kelimesiyle
tanımlanır. Bilincin dirilmesi ise ancak marifet nûruyla mümkündür... “Marifet
nûru” nedir?
İnsan, “iman nûru” ile
bilincin sınırlarını aşar, “marifet nûru” ile de bilincin
sınırları dışında yer alan gerçekleri değerlendirebilecek kapasiteyi elde eder!
Allâh tüm yaşamımız boyunca, kesintisiz
olarak, bir an bile iman nûrundan ve marifet nûrundan
mahrum bırakmasın...
Zira, iman nûrundan mahrum
olan bloke olmuş bir bilinçle kör yaşar ve marifet
nûrundan mahrum olan da, bilincinin sınırları ötesindeki gerçekleri asla
düşünemez ve değerlendiremez.
Bu yüzdendir ki, her vesileyle
Allâh’tan iman nûru ve marifet nûru istemeliyiz
ve bunun sonsuza dek kesintisiz bir şekilde bağışlanmasını niyaz etmeliyiz.
رَبَّ إِنّى مَغْلُوبٌ
فَانْتَصِرْ وَاجْبُرْ قَلْبِى الْمُنْكَسِرْ وَاجْمَعْ شَمْلِى الْمُدَّثِرْ
إِنَّكَ أَنْتَ الرَّحْمٰنُ الْمُقْتَدِرُ إِكْفِنِى يَا كَافِى فَأَنَا الْعَبْدُ
الْمُفْتَقِرُ وَكَفَى بِاللهِ وَلِيًّا وَكَفَى بِاللهِ نَصِيرًا ‘ إِنَّ
الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ وَمَا ﷲُ يُرِيدُ ظُلْمًا لِلْعِباَدِ فَقُطِعَ
دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُوا وَالْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
“Rabbi inniy mağlubun fantasır,
vecbür kalbil münkesir, vecmâ’ şemlil müddesir, inneke enter rahmânül muktedir;
ikfiniy yâ Kâfiy fe enel abdul muftekır ve kefâ Billâhil veliyyen ve kefâ
Billâhil nasıyra; inneş şirke lezûlmün aziym. Ve mallâhu yuriydu zulmen lil
ibad. Fekutia dabirul kavmilleziyne zalemû, velhamdulillâhi rabbil âlemiyn.”
Anlamı:
Rabbim, yenildim; behemehal yardım
et-nusretinle muzaffer eyle... Parçalanmış kalbimi (hakikati hissediş nesnemi) birleştir
bütünleştir-tekleştir... (Orijinalliği) örtülmüş şemlimi (bütünsellik
ortaya koymayan dağınık anlayışımı) cem eyle... Zira sen, evet sen
kesinlikle Muktedir Rahmân’sın... Bana yet, ey Kâfiy; zira ben, senin hiçbir
şeyi olmayan (tüm varlığı sana ait mutlak muhtaç) kulunum...
Veliyy olarak “Allâh” ismiyle işaret edilen (hakikatiniz) yeter,
Nasıyr (düşmanının aleyhine kuluna yardım eden) olarak da
“Allâh” ismiyle işaret edilen (hakikatiniz) yeter....
Kesinlikle şirk azîm bir zulümdür; ve Allâh, kulları için zulüm irade etmez...
Zulmeden topluluğun arkası kesilmiştir; Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allâh’a
aittir...
Bilgi:
Gavs-ı Â’zâm Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinin öğretmiş olduğu bu duayı teberrüken hazırlamış
olduğumuz bu kitaba ekliyoruz...
Her devirde başı sıkışanların
ruhaniyetinden meded umdukları Gavs-ı Â’zâm Abdülkâdir Geylânî’nin,
bütün başı dertte olanlara çok faydalı bir tavsiyesidir bu dua. Sabah
akşam yedişer kere okunması kifayet eder... İnşâAllâh bu duadan
istifâde edenlerden oluruz.