Neşe
duygusu, hayattan memnuniyet nereden geliyor?
Mutluluğa ne sebep olur ve tam tersine,
seviyesini keskin bir şekilde düşürür ve sizi tehlikede hissettirir?
Bir sinirbilimci diyor.
Eve
döndüğümüzde neden sıcak duygular hissettiğimizi hiç merak ettiniz mi?
Güldükten sonra iyi hissettiriyor mu?
Veya faydalarına rağmen neden bu kadar çok
kişi egzersiz yapmaktan kaçınıyor?
Nörobilimciler bu soruları yanıtlamaya
çalışıyorlar.
Nörobiyoloji
şaşırtıcı ama nispeten genç bir bilimdir. Bu nedenle çoğu çalışmanın sonuçları
daha fazla geliştirilmeye ihtiyaç duyar ve kategorik cevaplar sağlamaz. Ayrıca,
bu alanın gelişimi finansal bir faktör tarafından engellenmektedir: fonksiyonel
manyetik rezonans görüntüleme kullanan çalışmalar çok pahalıdır, bu da
çalışmalara katılanların sayısını ve sonuç olarak sonuçların doğruluğunu
sınırlar. Ayrıca, her bireyin beyin aktivitesinin özelliklerinin büyük ölçüde
bireysel kişilik özelliklerine ve çevresel koşullara bağlı olduğunu kabul
etmeye değer.
Ancak
tüm bu sınırlamalara rağmen, insan beynini neyin mutlu ettiği hakkında zaten
bir şeyler biliyoruz. Beyinde mutlulukla ilişkilendirilen ilk kavram evdir.
İşten veya geziden sonra akşam eve gelmek neden güzeldir, uzaktayken neden ev
özlemi çekeriz?
Beyin
için ev ve güvenlik birbirine bağlıdır. Beyin, refahınızı ve ruh halinizi
iyileştiren hormonları serbest bırakarak hayatta kalmanız için önemli olan
şeyleri öğrenmenize ve bunlardan keyif almanıza yardımcı olur. Ayrıca yurt
özleminin neden arttığını da açıklıyor: evden uzakta olmak tehlikeli olabilir,
bu yüzden beyin bize haber verir, böylece tanıdık olmayan, potansiyel olarak
tehlikeli ortamlarda tetikte kalırız. Evden çıktığımız ilk gece genellikle
uyumakta güçlük çekeriz.
Ama
"ev"i "ev değil"den nasıl ayırt ederiz?
Beyindeki özel hücreler, “bölgenizin”
sınırlarını tanımanıza izin verir. Bahçemizin çiti veya bir apartmanın ön
kapısı gibi "ev" sınırlarına yaklaştığımızda, güvenli bölgenin sona
erdiğinin sinyalini verirler.
Elbette
herkesin dünyayı keşfetmek için bu sınırları aşması gerekiyor. Merak, biyolojik
gelişimin motorlarından biridir. Ancak geri dönülecek güvenli bir yer, yani ev
varsa, dünyayı keşfederken daha az kaygı yaşayacağız.
Birçok
faktör beyni ve onun mutluluğunu etkiler: iş, kahkaha, aşk, tutku, yaş.
Örneğin, bir süpermarkette alışveriş yapan bir fil gibi beklenmedik ve gülünç
bir şeyle karşılaştığımızda bunu komik buluyoruz. Bir fıkrayı anladığımızda
veya bir bilmece çözdüğümüzde hoş bir duygu yaşarız. Açıklama basit: Yeni
çözümler bulma yeteneği, hayatta kalmak için önemli bir beceridir, bu nedenle
beyin böyle bir aktiviteyi ödüllendirir.
Ne
yazık ki, beyne hoş gelen her şey doğada faydalı ve asil değildir. Mutluluğun
karanlık bir tarafı vardır. Örneğin, başkalarının başarısızlıklarına
sevindiğimizde veya başkalarını küçük düşürerek kendi gözümüzde yükseldiğimizde
daha mutlu oluruz. Açıkçası, beyindeki ödül sistemi her zaman başkalarına karşı
nazik değildir. Kabul etmekten nefret etsek de bunu bilmemiz gerekiyor.
Mutlu
olmak için bir formül arıyorsanız, bulamazsınız. Ana şey, diğer insanların
mutluluğumuz için çok önemli olmasıdır. Biz son derece sosyal varlıklarız.
Başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüklerini ve bizim hakkımızda ne
hissettiklerini tanımaya programlıyız. Beyin, sosyal ortamda olup bitenleri
okuyabilecek ve olaylara göre ödüllendirecek veya cezalandıracak donanıma
sahiptir.
İnsanlar
mutluluğu hayatın her alanında etkiler. Patronunuz ve iş arkadaşlarınızla iyi
geçinirseniz işinizden daha çok keyif alırsınız. Aile içinde sorunlar
yaşıyorsanız, eve dönmek neşe yerine gerginlik getirecektir. Bu nedenle,
ilişkilere değer vermeli ve onları korumaya çalışmalıyız, bu mutluluğun
anahtarıdır.
Yazar
hakkında: Dean Burnett, bir sinirbilimci ve Happy Brain'in yazarıdır. Mutluluk
Nerede ve Neden Gelir” (Mutlu Beyin: Mutluluğun Nereden Geldiği ve Neden, WW
Norton & Company, 2018).