Bir
gün huzuruna bir hafızın geldiğini görünce hemen ayağa kalkan büyük insan,
hafızı baş köşeye oturtur, sonra da şu değerlendirmeyi yapar:
Mushafı
nasıl aziz tutmak, rahle ve kürsü üzerinde hürmet etmek gerekiyorsa, kalbinde
ezberlediği Kur’an’la dolaşan kimselere de aynı şekilde hürmet etmek, saygı
göstermek gereklidir!
Hazreti
Mevlânâ şöyle sürdürür yorumunu: Der ki:
Üzerinde
Allah Teâlâ yazılı olan bir kâğıt parçasını dahi yerden kaldırıyor, yüksek bir
yerde muhafaza ediyoruz, ateşe atmaktan çekiniyoruz. Kur’an’ı ezberleyerek
kalbine yazmış bulunan Kur’an okuyucusuna Allah Teâlâ’nın muamelesi nasıl olur
sanıyorsunuz?.. Elbette Allah Teâlâ da kelamını ezberlemiş olan kulunu ayak
altına düşürmeyecek, cehennem ateşine atmayacak, hatta mahşerde şefaat etme
hakkı da tanıyacaktır!..