MENOPOZ
DÖNEMİNDE KADINLARIN YAŞADIĞI SORUNLAR VE BUNLARA DAYALI EĞİTİM GEREKSİNİMLERİ
Hazırlayan: Ebru
Karakuş
ÖNSÖZ
“Yıllar
bizi buldukları gibi bırakmıyorlar.”
Owen Meredith
Kadın
sağlığı, toplumun doğru sağlık alışkanlıkları kazanmasının önemini vurgular.
Kadınların eğitimi ile ilgili programlar, sağlık konusunda ki toplumsal
sorunları iyileştirmeye, aynı zamanda toplumun kalkınmasına yardım eder.
Menopoz
dönemi, kadın sağlığı açısından kritik bir dönemdir. Kadınların menopoz
konusunda eğitim almaları, onların doğru sağlık alışkanları edinmelerinde ve
sürdürmelerinde gerekli olmasına rağmen, bu eğitim çalışmaları yaygın olarak
yapılmamakta, kadınlar, menopoz dönemini sağlıklı biçimde geçirmelerine
yardımcı olacak yöntemlerden etkili biçimde yararlanamamaktadırlar. Kadınların,
menopoz konusunda sorunlarının belirlenmesi ve eğitim gereksinimlerinin
giderilmesi aynı zamanda aile ve toplum açısından da ekonomik, psikolojik ve
sosyal yararlar sağlayacaktır. Dünyanın hızlı gelişimi ve değişimine eş zamanlı
olarak, kadın sağlığı konusunda da programların yenilenmesi ve geliştirilmesi,
yetişkin eğitiminin görevlerinden biri olup sürekli eğitim ve yaşam boyu
öğrenme ilkeleri kapsamında ele alınmalıdır.
Bu bölümde sorun, amaç, önem, sayıltılar ve sınırlılıklar
üzerinde durulmuştur.
Toplumun
kalkınmasında en önemli üç değer, eğitim, sağlık ve ekonomi alanında çağdaş bir
anlayışa sahip olmaktır. Toplumun kalkınmasının gerçekleşmesini sağlayacak
siyasalar sağlıklı, üretken, yaratıcı insan gücünü ortaya çıkarmaya elverişli
olmalıdır. Toplumun kalkınmasının sürdürülebilir olması, siyasi, ekonomik,
sosyal koşullardan ve eğitimin kalitesinden önce, toplumsal yaşam içinde
varolan her bireyin, bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı olması ön koşulundan
etkilenir.
Bireyin
sağlık konusundaki bilgi ve bilinç düzeyi gelecek nesillerin sağlık konusundaki
bakış açılarını ve alışkanlıklarını da etkiler. Bu anlamda kadın, aile ve
toplumun kalkınması açısından itici güce sahiptir. Her türlü olanaksızlıklara
rağmen sağlıklı olmak, sağlıklı yaşlanmak, gelecek nesillere sağlık bilinci
kazandırmak en önemli insanlık görevi ve kültürümüzün kadınlara yüklediği bir
sorumluluktur. Yetişkin eğitimi çalışmalarının temel amaçlarından biri de
toplumun kalkınmasına öncülük etmektir. Bu amaçla, menopoz döneminde kadınların
bilgi edinmesi ve sorunlarını çözme becerisi kazanması da yetişkin eğitimine
yüklenen sorumluluklar arasındadır. Her ne kadar menopoz, daha çok tıbbi bir
konu olarak ele alınmakta ise de eğitsel boyutu, kadının sağlıklı yaşam sürme
becerisi kazanması açısından daha büyük öneme sahiptir.
Yaşam
sürecinde her insan, birbirini etkisi altına alan, aynı zamanda kadın ve erkek
açısından bazı fiziksel, biyolojik ve psikolojik farklılıklar içeren belli
kritik dönemlerden geçerek sürekli gelişme gösterir. İnsan yaşamı, doğum öncesi
dönem, ilk bebeklik yılları, okul öncesi dönem, ergenlik dönemi, gençlik
dönemi, orta yaşlılık ve yaşlılık dönemlerini geçerek ayrı ayrı gelişmelere
tanıklık eder. Her bir dönem bir sonraki dönemin verimini etkileyecek
birikimler sağlar. 0- 7 yaş, okul öncesi dönemde kişilik gelişimi, ergenlik
döneminde cinsel kimlik kazanılması, yetişkinlik döneminde sosyal hayatın
içinde var olan rolleri gerçekleştirme, meslek ve eş seçimi gibi pek çok
deneyim, sağlıklı olma konusunda, bireyin yetişkinlik ve yaşlılık dönemini de
etkisi altına almaktadır.
“Yaşamda
hiçbir şey fiziksel ve duygusal açıdan başkaları ile kurulan ilişkiler kadar
insanı derinden etkilemez. İnsanı başka insanlarla iletişim kurmaya yönlendiren
belki de zorlayan sinir sistemi çocukluğun erken döneminde beyine yerleşir.
Çocukluk döneminde yaşanılan deneyimler yaşam boyu gelişen sinir devrelerini
etkilemektedir” (Northrup, 2005, 31).
Bütün
bu evrelerde kadın, yetiştirmekte olduğu çocuklarına olumlu model olacak
davranışlar sergilemek durumdadır. Kadın, toplumsal yapı içinde etkili bir
iletkendir. Kadın, toplumsal yapı içinde yetişkin rollerini gerçekleştirirken,
tam zamanlı çalışan, eş, anne-baba olma, oy kullanma, yurttaş olma, kendi
yaşamından sorumlu olma, öz- denetimli olmaya başlama, kendine özgü bir benlik
algısına erişme, toplumsal ve mesleki bir gruba bağlı olma, öğrenimini
tamamlama, evle ilgili işleri yürütme, çocuk sahibi olma ve büyütme, değişik
toplumların içinde yer alma, yurttaşlık haklarının bilincinde olma ve
sorumluluklarını yerine getirme, belli bir ekonomik yaşam düzeyine ulaşma, bunu
sürdürme, boş zaman geçirme etkinlikleri, becerileri geliştirme, eşi ile
özdeşleşme ya da eşten boşanarak ayrı yaşamaya uyum sağlama, ergenlik çağındaki
çocuklarının gelişimlerine yardımcı olma, bazı bedensel değişiklikleri
kabullenme ve değişimlere uyum sağlama, yaşlanan ana-babası ya da kardeşleri
ile uyum içinde yaşamayı öğrenme, emeklilik sonrası hayata uyum, bedensel ve
fiziksel gerilemelere, bunların sonucunda ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına
uyum sağlama, torunların yetiştirilmesine yardımcı olma, torunlarla sağlıklı
bir iletişim kurma, eşin ölümüne uyum sağlama, memnuniyet verici bir yaşam
ortamı kurma gibi gelişim görevlerini yerine getirir (Duman, 2000, 101- 104).
Bütün bu gelişim ödevlerini yerine getiren kadın, bir yandan da orta
yetişkinlik döneminde yaşanan menopoz gibi biyolojik ve psikolojik değişimler
yaratan bu sürece uyum sağlamak ve olası sorunlarla baş etmek durumundadır.
Kadınlar,
tüm yaşam evrelerinin farklı gelişimsel süreçlerinde kadın cinsiyetine özgü
belli bazı biyolojik ve psikolojik deneyimler yaşarlar (Parry BL, 1989, 12).
Menarş, gebelik, doğum ve menopoz, kadın kimliği açısından en önemli
dönemlerdir. Doğum ve kadın hastalıklarının, hormon-davranış-psikopatoloji
ilişkilerinden, toplumda cinselliğe ve üretkenliğe ilişkin görüşlere dek geniş
bir de psikiyatrik boyutu vardır (Özkan, 1993, 201).
Bir
kadında tüm üreme çağı boyunca yaklaşık 400 civarında yumurta hücresi, yumurtlamada
kullanılmak üzere seçilir ve kullanılır. Yumurtalık havuzunda yumurta hücreleri
tümüyle tükendiğinde yumurtlama durur, östrojen ve progesteron hormonları
salgılanamayacağından rahim iç tabakasının yenilenme süreci de biter. Böylece
adet kanamaları da ortadan kalkar, menopoz dönemi başlar. Menopoz 20 yıl süren
değişikliklerin tam ortasındaki dönemdir. 40 yaşından sonra kadınlarda önce
yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, aralıklı ateş
basması, terlemeler, psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Daha sonra
yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bu dönemde 1 yıl adet
kanamalarının olmaması menopoz tanısı için yeterlidir (www.kadin
sagligi.com).Tıbbi anlamda menopoz, yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormonu
salgısının durmasıdır (www.womenhealty.gov,2005). Bu durum menopoz döneminde,
kadınların duygu dünyasında da değişiklikler yaratır.
“Menopoz
öncesi dönemdeki fizyolojik değişiklikler üzerinde yapılan araştırmalar,
hormonların değişimi nedeniyle doğurganlığın sona ermesin yanı sıra özellikle
sinir sisteminin yeniden bir düzenleme geçirdiğini göstermektedir. Kadının
menopoz döneminde geçirdiği bu değişiklik onun yakın çevresi ile ilişkilerini
etkileyen bir unsur haline gelmektedir. Basit bir anlatımla beyindeki değişme
kadının, bir konu üzerinde yoğunlaşma yeteneği, yaratıcılık bölümlerine giden
yakıt miktarı yeni düzenlenen sistemden etkilenmektedir” (Northrup, 2005, 16).
Menopozdan
sonra kadınların çoğu kere yaşadıkları sıkıntıların, değişimlerin nedeni,
yumurta gelişirken yeterince ürettikleri, ama yumurta tükendikten sonra
üretemedikleri özellikle östrojen hormonu eksikliğine bağlıdır. Kadınlar bütün
bu değişimleri uzun bir süreçte yaşarlar. Kadın hayatının, ortalama olarak üçte
biri menopoz döneminde geçer (www.kadinsaglıgı.com). Menopoza girme yaşı,
ortalama 51 yaş civarıdır. 20. yüzyılın başlarında 50 yaşı dahi bulmayan
ortalama kadın ömrünün, günümüzde 75 yaş civarında olması menopoz sonrası
dönemde geçecek olan yaşam kalitesini arttırmaktadır (www.meltemhastanesi.com).
Türkiye’de menopoz yaşı konusunda kesin veriler bulunmamakla birlikte, Devlet
İstatistik Enstitüsü (DİE) raporlarına göre, Türk kadını ortalama 72 yıl ömür
sürmektedir. Bu sayıdan yola çıkıldığında, yaklaşık 46 yaşında menopoza giren
bir kadın son 26 yılını menopozda geçirmektedir. Amerika Birleşik
Devletleri’nde yapılan bir çalışmada ortalama menopoz yaşı 51. 3 yıl olarak
bulunmuştur (womenhealthy. gov). Son 2000 (iki bin) yılda menopoz yaşı
değişmemiştir. Böylelikle menopoz insan ömrünün uzaması ile ortaya çıkan bir
“sorun” olarak kabul edilebilir (www.memorial.com.tr). Menopoza girme yaşı,
genel olarak ileri yetişkinliğin başlangıcına rastlasa da hem menopoza ilişkin
sorunlar, hem de menopoza bakış açısı toplumdan topluma, ülkeden ülkeye, iklim
koşullarına ve sosyo-ekonomik duruma, kişinin yaşam biçimlerine göre farklılık
göstermektedir (www.kadinsagligi.com).
Menopoza
girmiş kadınlarda kalp-damar ve kemik hastalıklarının gelişme riski fazladır.
Kalp-damar hastalıkların gelişmesinde sadece östrojen hormonu değil menopoz
öncesi, kadının beslenme durumu, şişmanlık, sigara kullanımı da etkendir. İyi
beslenemeyen, zayıf, vejeteryan, rahimi alınan, anne karnında geri kalan ve
yüksek yerlerde yaşayan kadınlarda menopoz yaşı biraz daha erken
olabilmektedir.
Menopoz
döneminde yaşanan östrojen eksikliği, vajinal kuruluğa da neden olur, cinsel
etkinliği zorlaştırır. Vajinal kuruluk yakınması olan kadınlarda cinsel ilişki
sırasında zedelenen dokularda kanamalar olabilir. Menopozdan önceki cinsel
hayatın ve evliliğin durumu, menopozdan sonraki cinsel etkinlik ve cinsel
tatmin ile doğrudan ilişkilidir. Yaşı ilerleyen kadın da cinsellik sadece
fiziksel değişimlerden etkilenmemektedir; aynı zamanda psikolojik, duygusal ve
sosyo-kültürel faktörlerden de etkilenir ve kadının cinsel algısı değişir.
Genel
olarak, gebelik korkusunun ortadan kalkması, kariyer, para kazanma gibi
kaygıların azalması, çocuklarının büyümüş olmasıyla azalan fiziksel bağımlılık,
yılların oluşturduğu deneyimler, eşlerin birbirini daha iyi tanımaları sonucu,
menopoz döneminde ki kadının cinsel hayatının daha da renklenmesi gerekir.
Ancak pek çok kadın, eksik kadınlık, değersizlik, hastalıklı olma duygularıyla
cinsel istek azalması yaşamaktadır. Kadınlar, menopozu, çocuklarının büyüyerek,
eğitim, evlilik ya da çalışma hayatı nedeniyle evden ayrılmaları kadınlığın ya
da doğurganlığın kaybından sonra ikinci bir kayıp gibi algılanmaktadır. Sorunlu
ailelerde görülen, eşler arasında başlayan iletişim sorunları ya da cinsel
isteksizlikler sonucu evden uzaklaşmalarıda bu sorunlara eklenerek kadında
intihar davranışları riskini arttırmaktadır (www.psikiyatrist.net).
“Menopoz
öncesi değişimlerin sağladığı eşitsizlik ve haksızlıkları daha açıkça algılama
ve tahammül edememe kadın için gerçekten bir ödüldür. Bu nedenle kadınların
hormonlarındaki değişim bu dönemde başkalarının gereksinimlerini karşılamak
uğruna kendi gereksinimlerini bastırmak eğiliminden vazgeçmesini sağlayacak
fırsatı tanır.” (Northrup, 2005, 33)
Çocuk
sahibi olabilme yetisini kaybeden kadın, menopoz döneminde eşinin erkekliğini
kanıtlama arayışlarına girmesi ile aile içi huzursuzluklar yaşar ve vücut
yapısındaki değişmeler, yetersizlik ve değersizlik duyguları yaşamasına neden
olur. Kadının, eşi, anne-babası ile gerilim yaratıcı durumlar yaşıyor,
değiştiremiyor ve çözümleyemiyor olması ve duygusal gerilim menopoz öncesi
hormon dengesizliği yaratmaktadır (Northrup, 2005, 53). Menopoz kadının tek
başına üstesinden gelmesi zor bir sorundur. Bir kadın, menopozu en kolay
yakınlarının desteğiyle karşılar. Menopoz öncesinde bireyin belli bir alanda
uğraşının olması, toplumsal ve mesleki doyum sağlaması, bu dönemi kolay
atlatmasına yardımcı olmaktadır. Kadın, doğurganlık ve besleyicilik özelliği,
yüceltme ve yer değişimi şeklindeki savunma düzenekleri sayesinde sanatsal,
mesleki ve sosyal alanda varlığını sürdürmektedir.
“Ortalama
bir kadın 480 adet görme dönemi, 40 mevsimsel döngüyle menopoza yaklaşırken 500
ilerleme raporu alır. Beslenme, fizik sağlığı, duyguları, ilişkileri, mesleği
konusunda nerde, nasıl olduğunu anlamak için 500 fırsat bulur ya da sorunları
halı altına süpürür” (Northrup, 2005, 56).
Menopozun
olumsuz etkilerinin azaltılmasının ön koşulu erken tanılama ve iyileştirmedir.
Çünkü menopozdaki kayıplar, ilk yıllarda en fazladır. Menopoz da iyileştirme,
doğrudan menopoza karşı değil, oluşturduğu hastalıklara karşı kullanılan ilaç
ve yöntemleri içerir (www.kadinsagligi.com).
Kadın
toplumun temel taşıdır, çünkü gelecek nesillerin kadın ve erkek modellerinin
yaratıcısıdır. Kadınlar, yaşamlarının büyük bölümünü kadın olmakla ilgili
sorunlar ve çözümleri ile geçirmektedirler. Kültürün getirdiği yüklenmeler bir
yana, bir de biyolojik olay ve olgularla boğuşan kadınlar, sağlığını en çok
koruması gereken süreçte karşılaştığı sorunlar nedeniyle, sağlıklı yaşam
bilincinden ve eğitim olanaklarından yoksun kalmakta, kulaktan dolma kolay
yöntemlerle ayakta kalmaya çalışmaktadırlar.
Menopoz
olayına karşı en ekonomik korunma, eğitimdir. Dünyanın hızlı gelişime paralel
olarak, kadınların sorunları artmakta ve eğitim gereksinimleri çeşitlenmekte,
sağlıklı yaşama olanakları genişlemektedir. Bilim ve teknolojinin gelişimi,
toplumsal ve külürel değişiklikleri de beraberinde getirmektedir. Salt teknik
alanlarda değil, sağlık alanlarında da uygarlığın araçlarını, yeni bilgi ve
becerilerinin bu alanlarda çalışanlara öğretilmesi gerekir”( Gedikoğlu, 1991:
48). Menopoza girme yaşı, şikâyetler, tedavi, sonuçları, menopoz öncesi ve
sonrası yapılması gerekenler, menopozda beslenme gibi pek çok konuda ne yazık
ki toplumun genelinde yeterli bilinç düzeyinin olmadığı bilinmektedir. Eğitim
yoluyla halka götürülemeyen, halkın yaşamında etkili olmayan bilim ve
teknolojiden beklenen ürün alınamaz ( Gedikoğlu, 1991: 50)
Kadının,
yaşam kalitesini yükseltecek, sağlıklı ve mutlu yaşlanmasına yardım edecek
bilgi ve deneyimleri edinmesine olanak tanımak gerekir. Bu durum tüm örgün
eğitim kademelerinde uygulanan yöntemlerde değişiklik yapılmasını zorunlu
kıldığı gibi (Gedikoğlu, 1991: 48), kadınların özellikle ilk adet görmelerinden
menopoza kadar uzanan süreçte bu değişimlerden haberli olması ve değişime uyum
sağlaması için yetişkin eğitim plan ve programlarının da eş zamanlı
iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gerektirmektedir. Ayrıca kadının güç kaybına
uğradığı menopoz döneminde, kadınların sorunlarının belirlenmesi ve
değerlendirilmesi, onun toplumdaki yerini ve etkiliğini arttırmasına yardımcı
olacak çalışmalar, yetişkin eğitiminin işlevlerinden birinin daha
gerçekleşmesine olanak tanıyacaktır. Menopoz konusunda kadınlara verilecek
eğitim, onların menopoz dönemini sağlıklı geçirebilmelerini ve sosyal hayata
uyum sağlamalarını kolaylaştırmalarını sağlayacaktır. Bu konuda eğitim
gereksinimlerinin belirlenmesi, hatalı alışkanlıkların ve tutumların
değişmesine, kadının ve çevresinin dönemsel olarak kendisini algılayış
biçiminin farklılaşmasına, evliliklerin huzurlu devamlılığına yarar sağlayacak,
yetişkin eğitimi plan ve uygulamalarına yön verecektir.
Bu
araştırmada, menopoza girmiş ya da girmekte olan kadınların, menopoza ilişkin
bilgi gereksinimleri, bireysel sıkıntıları, eşleri, çocukları, yakın çevreleri
ile ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar ve bunlara dayalı eğitim gereksinimleri
belirlenmeye çalışılmıştır.
MENOPOZ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
VE ARAŞTIRMALAR
Menopoz,
fizyolojik ve doğal bir süreç olmasına karşın sonuçları bakımından gerçek bir
sağlık problemi olarak görülmektedir. Sağlık problemi olarak görülmesinin en
önemli nedeni; ortalama yaşam süresinin uzaması ve hayat standartlarındaki
artışa paralel olarak kadının, menopoz döneminde geçirdiği sürenin uzamasıdır
(Ertüngealp,
2000,
1- 10). Bu durum
menopozun sık güncellenen bir konu olması sonucunu doğurmaktadır.
Menopoz
dönemine girerken kadınlarda görülen ateş basması, terleme, sıkıntı ve
uykusuzluk gibi vazomotor belirtilerin ortadan kalkması ile pek çok kadın,
menopoz olayını aştığını düşünse de gerçek sorunlar, menopoz sonrası dönemde
daha önemli hale gelmektedir (Hassa, 2000, 142- 177). Menopoz konusunda bilgi
eksikliği, menopoz sonrasında görülebilen hastalıkların önlenmesi, erken tanı
ve tedavi şansını da ortadan kaldırmaktadır. Elli beş yaşından sonra kadınlarda
kalp-damar hastalıklarının görülme sıklığının, 35- 54 yaşa göre 10 kat daha
artması ve kemik erimesi riskinin başlaması, yaşamı tehdit edici boyutlara
ulaşması gibi nedenlerle menopoz ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza
çıkmaktadır (Ertüngealp, 2000, 1- 10). Aynı zamanda yetişkin eğitimi
ihtiyaçlarını da belirleyen önemli bir olgudur.
Kadınların
her biri menopoz dönemini farklı biçimde yaşar. Bu kültürle ve kadının menopoz
olayına bakış açısı ile ilgilidir. Kadının menopoza ilişkin bilgisi, yaklaşımı
ve beklentileri ortaya çıkan sıkıntılarını belli oranda etkilemektedir (Atasü,
2001,
13- 26).
Kadınların menopoz konusunda bilinçlendirmesi konusunda yapılacak çalışmaların
onların bireysel farklılıklarını göz önünde tutarak yapmakta yarar vardır.
Yapılan araştırmalar, menopoz belirtilerinin şiddetiyle toplumun kültürü ve
menopoza bakış açısı arasında yakın ilişki olduğunu göstermektedir (Gray ve
Beard, 1976, 2540). Menopozun doğal bir süreç olmasına karşın, menopoz süreci
ile meydana gelen değişiklikler özellikle Türk kültüründe ciddi beden ve ruh
hastalıklarına neden olabilmektedir. Menopoz, kadınların hayatında kaçınılmaz
bir süreç olmasına karşın onların bilgi ve eğitim düzeyine paralel olarak
yaşanan olası sıkıntıların en aza indirilmesi mümkündür. Üreme yeteneği
kaybının önlenmesi konusunda, tıp alanında yeni buluş ve yöntemler, kadının
üretkenlik yeteneğini kaybetmekle birlikte yaşadığı işe yaramazlık duygusundan
da uzaklaşmasına yardımcı olabilecek bir değişimdir. Buna karşın, menopoz, er
geç yaşanacak doğal bir süreçtir.
1.
Menopozla İlgili Genel Bilgiler
Menopoz
terimi 1812’de Fransız jinekolog Gardanne’nin hayatın değişmesini anlatan bir
monografından gelmektedir, bu monografta Gardanne Latince ay ve son
kelimelerini birleştirerek menopoz kelimesini oluşturmuştur (www.fertijin.com).
Halk
arasında aybaşı olarak bilinen adet kanamasının kesilmesi ve yumurtlamanın
tamamen durması (Meydan Larousse, 1972, 616) olarak tanımlanan menopoz, Dünya
Sağlık Örgütüne (WHO) göre “ovaryum aktivitesinin yitirilmesi sonucunda
mensturasyonun kalıcı olarak sonlanması”dır (Teed, 1988, 69- 75). Kadında adet
kanamalarının kesilmesi, üretkenlik ve doğurganlığın sonlamasıyla başlayan
menopoz süreci (Ana Britannica, 1988, 574), ovaryum aktivitesinin yani
yumurtalıklarla ilgili işlevselliğin yitirilmesi sonucunda (son âdeti izleyen)
1yıl sonunda doğurganlığın kesin olarak bitmesidir (Atasü, 2005, 25- 27).
Menopozun kelime anlamı, son adet kanamasıdır. Ortalama 45- 55 yaşları
arasında, düzensiz adet kanamaları ile başlayan, âdetin tamamen kesilmesiyle
sona eren kadın hayatındaki doğal bir dönemdir (www.novoturk.com).
Menopoz
kelimesi, eski Yunancada men (ay) ve pausis (sonlanma) sözcüklerinden köken
alır. Yumurtalıklarda doğuştan depolanmış yumurtaların tükenmesidir. Bir yıl
boyunca hiç adet görmeyen kadının bir yıl önceki son adet dönemine “menopoz”
denir (Atasü, 2005, 25- 27). Latincede meno ve pauze kelimelerinin birleşmesiyle
oluşturulmuş “adet kanamalarının durması anlamına gelen “menopause” kelimesi
dilimize uyarlanmış ve menopoz olmuştur. Menopoz, kadının düzenli adet
kanamalarının ortadan kalktığı dönemi ifade eder ve kadının çağlarından biridir
(www.menopoz.net).
Menopoz
döneminde olan değişikliklerin kadınlar tarafından çeşitli devrelerde farklı
hissedilmesi sebebiyle 18.yüzyılda Yunanca, “klimakteryum” (merdiven) adı
verilmiştir. Aynı değişikliklerin erkekler içinde var olduğu kabul edilerek
andropoz terimi yerine de “klimakteryum” terimi kullanılmıştır. Erkeklerde
klimakteryum dönemi biraz farklılıklar içermektedir (Atasü, 2005, 14). Menopoz
çağı, üreme özelliğinin bittiği, kadınlığa özgü hormonal salgıların yavaşladığı
ve adet kanamalarının kesildiği zaman dilimini temsil eder (www.jinekoloji.net).
Tıbbi anlamda menopoz, yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormonu
salgısının durmasıdır (www.menopoz.net). Diğer bir tanımla, yumurtalıkların
ışın tedavisi ile işlev dışı kalmasıdır (Atasü, 2005, 80). Menopoz, kadın
hayatında overlerin seks hormonu (östrojen, progesteron, testosteron) üretme
fonksiyonlarının bitmesiyle oluşan doğal bir olaydır (www.menopauseosteoporosis.net).
Menopozla
ilgili birbirine benzer sayısız tanım vardır. Ancak genel anlamda menopoz, kadının
doğarken birlikte dünyaya getirdiği yumurtalarının tükenmesi sonucu adet
kanamasının tamamen durması ve kadının, kendi benzerini üretebilme yeteneğini
kaybetmesidir. Bu sürecin kadının yaşlanma sürecine paralel gelişmesi onun,
beden ve ruh sağlığı açısından daha çok özen göstermesi gereken bir döneme
girdiğine işaret eder.
Yapılan
çeşitli araştırmalar dikkate alındığında ortalama 47- 50 yaşları arasında
menopoza girildiğini söylemek mümkündür. Ancak kadınların %1’i 40 yaşından önce
menopoza girer (www.menopoz.net). Adet kanamalarının kırk yaşından önce
kesilmesi “erken menopoz“ adını alır ve yumurtalıklar fonksiyonunu sürdüremez (www.fertijin.com).
İlk
belirtilerin görüldüğü klimakterium başlangıcından menopoza kadar geçen süreye”
premenopoz” denir, yaklaşık 10 yıl sürer.
Menopozdan
yaşlılık dönemine kadar geçen süreye ise “postmenopozal dönem” denir (Davey,
1995: 590- 609). Perimenopoz yani menopoza geçiş dönemi doğal bir olay olup
yavaş yavaş gelişir (med.fatih.edu.tr).
Perimenopoz
veya premenopoz olarak adlandırılan dönem kırklı yaşlarda başlar ve 4- 6 yıl
devam eder. Bu dönemde adet kanamaları ve sikluslar düzensizleşir. Adet
siklusları uzar, kanama miktarı ve süresi değişir. Bu dönemde ateş basması,
gece terlemesi, uykusuzluk, duygusal değişiklikler, vajinal kuruluk görülebilir
(www.fertijin.com)
Bazı
kadınlar ise yumurtalık kistleri, rahim myomları gibi sağlık nedenlerinden
dolayı cerrahi yolla menopoza girebilirler (Patterson, 1994). Cerrahi yolla iki
yumurtalığı birden çıkartılan kadınlarda östrojen ve progesteron hormonlarının
düzeyi düşer, menopoza ait yakınmalar başlar. Bu duruma “cerrahi menopoz “denir
(www.fertijin.com). Son yıllarda cerrahi menopoz olaylarında artış
görülmektedir.
Menopozun,
55 yaş sonrasında görülmesi durumuna ise ”geç menopoz” denir (Çetin, 2000, 28-
37). Şeker hastalığı, kalıtım gibi nedenlerle geç menopoza giren kadınlarda
meme ve rahim kanseri riski fazladır (www.fertijin.com).
MÖ.1000
yılında insanın yaşam süresi ortalama 18 yıl olduğu ancak MS. 100 yılında 25
yaşa ulaştığı, 1900 yılında ise Amerika’da menopoza girme yaşının, 49 yaşa
çıktığı bilinmektedir (www.menopoz.net). Buna karşılık menopoza girme yaşı Roma
İmparatorluğu zamanında 30 yaş altı iken, orta çağda 33 yaş, 19.yüzyılda 38
yaş, 1900’lü yılarda 41- 50 yaşları arasında değişmektedir (Çetin, 2000, 28-
37). Irklar arasında da farklılıklar görülmektedir. Amerika’da ortalama 51. 4
(Çetin, 2000, 28- 37;Kono ve diğerleri, 1990, 12)) iken Japonya’da 50 civarında
olduğu bilinmektedir (Kono ve diğerleri, 1990, 12). Günümüzde bir kadının
ortalama yaşam süresi beklentisi 79. 7 yıldır. Bu veriler gelişmiş ülkelerin
yaş ortalamasından daha düşüktür (www.menopoz.net). 20.yüzyılda yaşam süresinin
uzaması kadınların ömürlerinin 1/3’ünü menopozda geçirdiklerini göstermektedir
(Atasü, 2005, 11). Yapılan tahminlere göre, önümüzdeki on yılda kırk milyon
kadın menopoza girecek ve 2020 yılında altmış milyon kadın menopoz aşamasında
veya bu dönemi geçirmiş olacaktır” (Schulz, 2005, 12).
Gelişmiş
ülkelerde kadınların ölüm yaşı ortalama 81- 82, ülkemizde ise 72.22’dir. Bölge
ve toplumun gelişmişliğine göre menopoza girme yaş ortalaması 46- 52, ülkemizde
47’dir. Kabaca dünyada bir milyar iki yüz milyon kadın, menopoz devrine
girmiştir (Atasü, 2005, 11).
Menopoza
girme yaşı, adet görmeye başlama yaşı, medeni hal, iş ve meslek sahibi olma,
doğurganlığın niteliksel ve niceliksel durumu, sosyo-ekonomik durum, sigara ve
alkol kullanma, doğum kontrol hapı kullanma, iklim şartları, yaşam tarzı, spor,
beslenme, aile ilişkileri ve kalıtımsal özelliklerden etkilenir. Örneğin, erken
adet gören bayanlar menopoza geç girer. Erden kadınlar, çalışan kadınlar,
sigara içenler, yüksek rakımda yaşayanlar, menopozu daha erken yaşarken; çok
doğum yapanlar, yüksek sosyo-ekonomik şartlarda yaşayanlar, spor yapanlar,
sağlıklı beslenenler, doğum kontrol hapı kullananlar menopozu daha geç
yaşayabilirler (Atasü, 2005, 31). Menopoza girme yaşı kalıtsal olarak
belirlenmiştir (www.menopoz.net). Kalıtım, menopozda büyük rol oynar. Bununla
birlikte yaşam tarzı, stres ve ani geçirilen şoklar da menopoza girme yaşını ve
zorluğunu etkiler.
Çağlar
boyunca insanın ortalama yaşam süresinin uzamasına ve ilk adet görme yaşının
düşmesine rağmen menopoza girme yaşı konusunda bir değişiklik olmadığı
görülmektedir (www.menopoz.net). Ortalama 40 yaşından sonra menopozla ilgili
belirtilerin başlaması, genel olarak 50 yaş civarında menopoza kesin olarak
girilmekte olduğunu söylemek mümkündür. Adet görme yaşı, medeni hal, çalışma
koşulları, doğum sayısı, sosyo-ekonomik durum, sigara kullanmak, yüksek rakımda
yaşamak, eğlenme, spor, beslenme ve yaşam tarzı, eşin mesleği de menopoz yaşını
etkileyen faktörler arasında (Atasü, 2005, 31) olmasına karşın her kadın
menopoz belirtilerini ve sıkıntılarını farklı yaşamaktadır.
Bir
kız bebek dünyaya 2- 3 milyon yumurta ile gelir. Doğurganlık çağında 400- 500
bin yumurtası kalır. Menopoz döneminde bu sayı 5- 10 arasındadır ve biter.
Kadınlar
doğuştan itibaren yumurtalarını kullanırlar (Atasü, 2005, 26). Adet kanaması
ile gebelik için hazırlık yapan rahim iç tabakası, gebelik oluşmaması durumunda
“tazelenmesi" için kanamayla dışarı atılır. Yumurtalıklarda her adet
döngüsünde bir yumurta hücresi olgunlaşma sürecine girerken östrojen hormonu
salgılamaya başlar ve hormonun etkisiyle rahim iç tabakası kalınlaşır. Yumurta
hücresi belli bir olgunluğa ulaştığında yumurtlama meydana gelir. Yumurtlama
sonrasında devreye giren progestron hormonunun etkisiyle rahim iç tabakası
gebelik oluşumuna elverişli hale gelir. Yumurtalık havuzunda, yumurta hücreleri
tümüyle tükendiğinde yumurtlama durur ve östrojen, progesteron hormonları
salgılanamayacağından rahim iç tabakasının yenilenme sürecide biter. Böylece
adet kanamaları ortadan kalkar ve menopoz dönemi başlar (www.menopoz.net). Adet
kanamasının tam olarak kesilmesinden 10 sene önce bile değişen hormon
seviyelerine bağlı olarak adet kanamalarında zamanla daha hafif veya ağır olma,
birbirinden yakınlaşma uzaklaşma, 1- 2 dönemi atlama ve sonra yeniden başlama,
miktar ve sürede azalma olabilir. Adet kanamalarının bittiği ve başladığı zaman
menopoz belirtileri hissedilir hale geldiğinde menopoza girilmekte olunduğunu
ifade eder (med.fatih.edu.tr). Menopoz döneminin başlangıcı aslında menarştır.
Her adet kanaması yavaş yavaş kadını menopoz dönemine taşır. Yumurta
hücrelerinin en nitelikli olanları yani hipofizden salgılanan hormonlara en
duyarlı olanları üreme çağının ilk yıllarında salgılanır. Yıllar geçtikçe
yumurtalar nitelik değiştirmeye başlar ve kadın üreme çağının ortalarına
geldiğinde kalan yumurta hücrelerinin olgunlaşma özellikleri nispeten daha
düşüktür. Ortalama 40’lı yaşlarda kadının adet döngülerinin bazıları yumurtlama
olmaksızın gerçekleşir (www.menopoz.net). Menopoz ani bir değişim değil,
menarşla birlikte başlayan bir süreçtir. Bu süreçte kadın menopoza doğru
ilerlerken bir yandan da menopoz dönemine hazırlanma şansına sahiptir.
Kadından
kadına değişmekle beraber, menopozal geçiş süreci 10- 15 yılda tamamlanır,
genellikle 65 yaşında klimakterik belirtiler artık kaybolur (www.novoturk.com).
Menopoz, başlangıcı ve sonu olan bir süreçtir. Yaşanan sıkıntılar geçicidir,
önemli olan bu süreçte, sürece bağlı gelişebilecek hastalıklarla ilgili önlem
almaktır.
1.5
Menopozu
Etkileyen Etmenler
Kadının
menopoz sürecini sağlıklı geçirebilmesi ve yaşam kalitesini arttırması için,
menopoza girmeden önce ve menopoz döneminde beslenme biçimi oldukça önemli bir
paya sahiptir. Yaşamın her döneminde günlük besin öğesi miktarı ve çeşidi
farklılıklar gösterir (Ünlü, 2001, 13- 19). Ancak menopoz döneminde yaşlanmaya
bağlı değişiklikler de göz önüne alınarak beslenme şekli değiştirilmelidir.
Menopoz,
kadının metabolizmasında, özellikle yağ metabolizmasında yarattığı değişiklikle
kolesterol artışına ve damar sertliğine neden olmaktadır. Kalp hastalıklarında,
hipertansiyon oluşumunda risk yaratan bu durum gibi östrojen hormonun azlığı
ile sonuçlanan kemik metobolizmasında ki değişimde kalsiyum fosfor emilimini
azaltarak kemik erimesine zemin hazırlamaktadır. Aynı miktarda kalori alımına
karşı, menopoz döneminde vücut ağırlığında artma olmaktadır (Korugan, 2000, 340346).
Bütün bu değişiklikler kadının beslenme biçimini de değiştirmesini zorunlu
kılmaktadır.
Bu
nedenle menopoz döneminde kadınların günlük beslenmesi vitamin ve mineral içermelidir.
Yağ (özellikle doymuş yağ) ve şeker alınımını azaltmak ve besin öğelerinin
alımında lif miktarını artırmak ideal kiloyu korumak açısından da önem taşır.
Obesite, meme, endometrium (rahim iç tabakası) kanserleri ve kardiovasküler
hastalıklar açısından risk faktörü oluşturduğu için yaş ilerledikçe kilo alma
eğilimine karşı koymak çok önemlidir. Çünkü yaşla birlikte bazal metabolizma
hızı azalmaktadır (med.fatih.edu.tr). Tuz kısıtlaması gerekli olup, kolesterol
kontrolü için de bitkisel yağların kullanımı önem taşımaktadır (Korugan, 2000,
343- 345).
Kemik
kuvvetini maksimum hale getirmek için 19- 49 yaşlar arasında 1000 mg. 50 yaş
civarında ise 1000- 1500 mg. kalsiyum alınması gerekir. Kapalı iklimli
ülkelerde ya da güneşten uzak yaşayanların kalsiyum emilimini artırmak için
günde 400- 800 IU. D vitamini alması gerekir. Yaz ayları boyunca cilt yolu ile
yeterli D vitamini yapacak gün ışığı alınır. D vitamini içeren başlıca besinler
ise balık, yumurta ve süttür. Bazı kadınlar fitoestrojen (bitkisel estrojenler)
alımını artırdıkları zaman sıcak basmalarında, vajinal kurulukta ve diğer
menopozal belirtilerinde rahatlama hisseder. Östrojen benzeri bazı özellikleri
olan bu bileşikler, soya fasülyesi ürünlerinde (soya sütü, tofu), tüm
buğdaygiller ve bazı meyve ve sebzelerde bulunurlar. Osteoporosis, kalp
hastalıkları ve meme kanseri üzerindeki etkileri de halen araştırılmakta olup,
bu maddelerin günlük ne kadar alınacağı konusunda henüz görüş birliği yoktur.
Tipik bir Asyalının diyetinde günde 20- 50 gr. Soya protini vardır. Bazı Asya
ülkelerinde sıcak basması şeklinde bir yakınma olmadığı gibi meme kanseri de
batı ülkelerinde olduğundan daha azdır (fatih med.edu.tr).Vitamin A ve E içeren
ve sebzelerden zengin dengeli bir diyet ve bol su cildi besleyerek yumuşatır.
Ayrıca cilt için uygun temizleyici ve nemlendiriciler ile düzenli bir bakım
genç ve sağlıklı görünüm sağlamak mümkündür (www.fertijin.com).
Sağlıklı
fiziksel görünüme sahip olmak, kadının ruh sağlığına da olumlu etki
yapmaktadır. Bu nedenle menopoza karşı alınacak önlemlerin ilk sırasında
sağlıklı ve dengeli beslenme yer almalıdır.
Kadının
yaşam biçimi, sosyal ilişkileri, hobileri ve egzersiz yapıyor olması gibi onu
yaşama bağlayacak birçok uğraş, onun sağlıklı bir menopoz süreci ve yaşlılık
dönemi geçirmesine yardım edebilir. Egzersiz, dolaşımı ve cilt beslenmesini
olumlu yönde etkiler (fatih.med.edu.tr). Kadınların menopoz döneminde, işe
yaramazlık duygusu yaşamalarının bir nedeni de sosyal yaşamdan uzak
olmalarıdır. Bu anlamda boş zaman etkinlikleri onların olumsuz duygulardan
arınmalarına katkı sağlayacaktır.
Düzenli
fiziksel aktivite kemik ve kasları kuvvetlendirir, denge, esneklik ve çevikliği
de artıracağı için kemik kırılganlığını da engeller. Egzersiz kalbi
kuvvetlendirir, kemik kaybını yavaşlatır, kendine güveni artırır, stresi
azaltır, ideal kiloyu korumada çok önemli rol oynar. Haftada 3 kez fiziksel
aktivitede bulunmak sağlık ve dış görünüş için yararlıdır (fatih.med.edu.tr).
Bu aktiviteler menopoz dönemi sonrasında olası kalp ve kemik hastalılarından
korunmada etkilidir.
1.5.3
Sigara Ve Alkol Kullanımı
Menopoz
döneminde sigara, alkol ve aşırı kahve tüketmemek gerekir (Dilşen, 2000, 347).
Bunların fazla kullanımından ortaya çıkacak uyku bozuklukları ve stresten de
uzaklaşılmalıdır (fatih.med.edu.tr). Birçok kadının, kahve ve çay alınımını
azalttıklarında sıcak basması ve idrara çıkma sıklıklarının azaldığını ifade
ettikleri bilinmektedir.
Sigara
ciltte yaşlanmayı ve özellikle ağız etrafındaki kırışıklıkları arttırır (www.fertijin.com).
Sigara estrojen seviyesini azaltarak adet düzensizliklerine, erken menopoza ve
osteoporoza yakalanma riskinin artmasına neden olur. Sigara içenler ayrıca
akciğer, ağız, gırtlak, rahim ağzı ve mesane kanserlerine, kardiovasküler ve
kronik akciğer hastalıklarına daha sıklıkla yakalanırlar (fatih.med.edu.tr).
Kanser
tedavisi görmüş, kimyasal tedavi uygulanmış, şeker hastası, tiroidle ilgili
hastalıklar geçiren, kromozomlarla ilgili bozukluklara sahip olan, çocuk sahibi
olmak için ilaç kullanan, virüslerin yol açtığı iltihaplara yakalanan
kadınların, erken menopoza girme ihtimalleri yüksektir. Kabakulak gibi
bulaşmalar geçiren kadınlarda yumurtalık iltihabı görülebilmekte, yumurtalık
tahribatı nedeniyle erken menopoza yol açma riskini artırmak (zaman gazetesi,
12 /12/2005).
Gürgan’a
göre "Menopozda bilinen sıkıntıların yanında kalp damar hastalıkları,
menopoz sonrasında bir kadın hastalığı haline gelir, ilerleyen yaşla beraber
erkeklerden daha fazla ölüm nedeni olur. Ancak hormon tedavisiyle, kalp hastalıkları
riski ve ölümleri yüzde 35- 50 oranında azalır, Alzheimer hastalığının
gelişmesini yavaşlatılır. Hormon tedavisinin rahim ve bağırsak ve meme
kanserlerinde yarattığı risk azdır (www.medline.superonline.com). Avrupa'da
yapılan WHILA araştırmasıyla menopozun diyabet, kalp hastalıkları, üreme
organları, osteoporoz ve yaşam kalitesiyle arasındaki ilişkisi araştırılmış,
menopozdaki kadına "kişiye özel" tedavilerin uygulanması gerektiğini
saptanmıştır. Yumurtalığı alınan 40 ve 50 yaş üstü kadınlara ayrı ve uygun
tedavilerin uygulanması gerektiği bulgular arasındadır.
Menopoz
döneminde seksüel ilginin azalmasına sebep olan hormonal ve biyolojik
değişimler, aslında kadının menopoz dönemini seksüel açıdan nasıl gördüğü ile
de ilgilidir. Seksüel yaşamı doğurganlıkla anlamlandıran kadınlar için bu dönem
cinsel yaşamın anlamını yitirmesine ve ilgi azlığına neden olabilmektedir
(Seyisoğlu, 2000, 385- 395). Hormon seviyelerinin azalmasının yanı sıra, başka
nedenlerle alınan ilaçlar, eşler arasında cinsel ilişkide zorluklara; uzun
süreli ruhsal sıkıntılar da kadının cinsel ilgisinin azalmasına sebep olabilir
(fatih.med.edu.tr). Postmenopoz dönemde kadınların, menopoz yaşına uyumlu bir
şekilde cinsel ilgileri azalmaktadır (Bachmann, 1995, 1622). Cinsel
üretkenliği üzerinde fazlaca anlam yükleyen kadınların, menopoz evresinden
geçişi daha güç olmaktadır. Oysa çocuk doğurma kadının yaşamının, evliliğinin,
üretkenliğinin sadece bir parçasıdır (www.internetdoktoru.com).
Sağlıklı
bir postmenopozal dönem için, cinsel yaşam önem taşır. Hormonal değişikliklerin
yol açtığı vajinal kuruluk, beraberinde cinsel ilişkinin ağrılı olması, düşük
hormon seviyeleri, cinsel organlardaki hassasiyeti ve kan akımını azaltabilir,
bazı kadınlarda ise cinsel aktiviteye ilgi kaybolabilir. Ancak vajinal kuruluğa
giderecek basit kaydırıcı jel, hormon tedavisi veya başka medikal tedaviler,
sorunu çözmektedir (fatih.med.edu.tr). Hormon replasman tedavisi ile
kadınların, %90’nı menopoz öncesi dönemdeki cinsel isteğini geri kazanmaktadırlar.
Hormon tedavisi vajinadaki kuruluğu giderir. Vajina duvarının güçlenmesini
sağlayan egzersizler ve kayganlaştırıcı kremlerde cinsel ilişki sırasındaki
yakınmaları azaltmaktadır. (www.fertijin.com
“İnsanı
başkalarının duygu ve gereksinimleri üzerinde yoğunlaşmaya yönlendiren üreme
hormonlarının oluşturduğu örtünün ortadan kalkması insanı hem özgürleştirir hem
tedirgin eder. Orta yaş döneminde görülen ayrılıklar, boşanmalar ve meslek
değiştirmeler bu fikri desteklemektedir” (Northrup,
2005, 17).
Her
ne kadar menopoz döneminde fizyolojik değişimler cinsel ilgi azalmasına neden
olsa da kadınlar, bazı tedbirleri alarak ve psikolojik telkinle, eşi ile
dayanışma halinde bu sorunu aşabilir. Bu anlamda menopoz doğrudan cinselliği
olumsuz yönde etkileyen bir süreç olarak görünmemektedir.
1.5.6
Menopoz Döneminde Görülen
Belirtiler
Menopoz
dönemi, adet bozuklukları ve sonunda adetin tamamen kesilmesi dışında, başka
bir belirti ve rahatsızlık hissetmeden geçirilebilir. Ancak bu kadınların
oranı, tüm menopozdaki kadınların sayısı ile karşılaştırıldığında yalnızca %24
olarak bulunmuştur. Adet düzensizlikleri, yumurtalıklardaki hormon üretiminin
azalmasına bağlıdır. Azalan hormon üretiminin ısı merkezlerini etkilemesiyle,
adet düzensizliklerini takiben genellikle sıcak basması, gece terlemesi gibi
rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır (www.novoturk.com). Menopozla ilgili
belirtiler; Klasik belirtiler, düzensiz kanamalar, sıcak basmaları, gece
terlemeleri, çarpıntı, baş, eklem, kas ağrıları, depresyon, cinsel isteksizlik;
bölgesel belirtiler, cinsel organ hastalıkları, idrar yolları hastalıkları,
ağrılı cinsel ilişki, cilt kuruluğu; uzun dönem sonuçları, kemik kayıpları,
osteoporoz, osteoporotik kırıklar, kalp hastalıkları, Alzheimer hastalığıdır.
Menopoz
öncesi yaşlanma süreci ve hormonal değişiklikler, östrojen düzeyinin düşmesi
fiziksel değişikliklere neden olur (Atasü ve Gezer, 2001, 13- 26). Bu
değişiklikler kısa ve uzun dönemli değişikliklerdir. Kısa dönemde görülen
değişiklikler menopoz belirtileri, uzun dönemde görülen değişiklikler ise
menopoz sonrası olası problemlerdir (Ertüngealp ve Seyisoğlu, 1996, 1312-
1319). Bu problemler genellikle kemik erimesi, kalp-damar hastalıkları olarak
belirmektedir (Erel, 2000, 42- 89).Menopoza geçiş sürecinde kanda düşen hormon
değerlerine bağlı olarak ilk önce vazamotor belirtiler ortaya çıkar (Atasü,
2005, 33).
Menopozda
Görülen Üreme Organı Dışı Belirtiler
Vazamotor Belirtiler: Sıcak Basması, Terleme, Üşüme,
Ciltte Kızarıklık
Ciltte Belirtiler: Kuruluk, kırışma, incelme, cilt
neminin azalması, cilt yağının azalması, saç kuruluğu ve dökülme, tırnaklarda
kırılma, cilt esnekliğinin azalması
Nöropsişik Belirtiler: Uykusuzluk, huzursuzluk,
sinirlilik, yoğunlaşma bozukluğu, kendini kötü hissetme, halsizlik, yorgunluk,
cinsel istekte azalma, el, kol, ayaklarda duyu kaybı, kulak çınlaması,
depresyon, baş dönmesi, migren, baş ağrısı
Gastro-İntestinal Belirtiler: Hazımsızlık, şiddetli
gaz, kabızlık, bağırsaklarda kasılma,
Kardiyovasküler Belirtiler: Göğüs ağrısı, kalp atışı
bozuklukları, çarpıntı hissi
Loko-Motor Sisteme Ait Belirtiler: Adale ağrısı,
eklem ağrısı, vücut hacminde azalma
Gözle İlgili Belirtiler: Göz kuruması, beneklenme,
gebelik hormonu ile ilgili belirtiler, ses değişiklikleri, ödem oluşumuna
eğilim, meme ağrısı
Menopozda
Görülen Üreme Sistemi Ve İdrar Yolları İle İlgili Organlarda Görülen Belirti Ve
Değişiklikler
Meme ağrısı, memede aşırı duyarlılık, meme,
derisinde renklenme değişiklikleri, adet görememe, kanamalar, adet kanı
azalması, tekrarlayan hazne (vajina) iltihapları, cinsel ilişkide ağrı ve
sıkıntı duyma, vajinada kuruluk, yanma hissi, idrar yaparken sızı, göbek altı
ağrısı, idrarı tutamamadır.
Menopozda dalgalanan östrojen seviyelerinden dolayı
cilde giden kan akım miktarı değişimindeki dalgalanma vücut ısısını sabit
tutmayı zorlaştırır. Sıcak basmaları ya da gece beliren terlemeler ortaya
çıkabilir. Dört menopozal kadından üçünde görülen bu yakınmalar, tedavi
verilmezse 5 yıl veya daha fazla devam eder. Bazı kadınlarda ise 20 yaş
civarında başlayabildiği gibi 70 yaşlarına kadar devam edebilirler. Bu durum
kişilerin vazomotor sistemlerindeki farklılık, kan hormonal düzeyinin düşüş
hızı, kilosu, egzersiz yeterliliği, sosyal aktivitesine göre değişir
(fatih.med.edu.tr). Vazomotor belirtiler kadınların büyük çoğunluğu tarafından
yaşam kalitesini azaltan durum olarak algılanırken bu belirtiler Avrupalı
kadınlarda sık görülmekte (Atasü ve Tekin, 2001, 109). Uzak Doğu kadınlarında
ise daha seyrek görülmektedir (Boulet ve diğerleri, 1994, 157). Düşük östrojen
seviyeleri dış görünümün giderek değişmesine sebep olabilir. Bazı kadınlarda
kırışıklıklar artabilir. Bunun nedeni östrojen hormonunun normalde cildi
destekleyen kolojenin muhafazasına yardımcı olmasıdır. Osteoporoz nedeniyle
oluşan omurilikteki çökme kırıkları sonucunda ortalama 5cm kadar boy
kısalabilir (fatih.med.edu.tr). Düşük östrojen seviyeleri mesane ve idrar
yollarını döşeyen dokunun incelmesine ve sonuç olarak mesane kontrolünde
azalmaya veya beklenmedik bir anda idrar kaçırmaya sebep olur. Özellikle
geceleri daha sık idrar ihtiyacı duyma, idrar yolları iltihaplarına yatkınlık
artar. (fatih.med.edu.tr) Bazı menopozal kadınlarda değişen östrojen seviyeleri
uyku bozuklukları, eklem ağrısı, kemik ve kas ağrısı, yorgunluk, vajende
kuruluk, cinsel fonksiyonlara ilgi azlığı oluşturur (fatih.med.edu.tr).
1.5.7
Menopoz Döneminde Meydana Gelen
Değişiklikler
1.5.7.1
Fiziksel Değişiklikler
Damarların
büzülüp genişlemesini idare eden sinir sistemi değişiklikleri, nörolojik ve
psikiyatrik değişiklikler, mesane bölgesinin küçülmesi, kemik zayıflaması, östrojenlerin
kalp -damar sistemine etkisinin ortadan kalkması ve östrojen eksikliği gibi
seksüel arzuda azalmaya neden olmaktadır (Atasü, 2001: 33). Vajinada kuruluk,
incelme, idrar yolu iltihaplarına, idrar kaçırma, rahim sarkması, ciltte
kuruluk, pullanma, morluk, gerilme, seste kalınlaşma, vücut tüylerinde azalma,
incelme, memelerde gevşeme yumuşama (www.mutluinsan.com) gibi değişiklikler
menopoz döneminde kadınların karşılaştıkları fizyolojik değişikliklerdir.
Östrojen hormonunun azalması bu hormona bağımlı olan dokularda değişiklikler
oluşmasına neden olur (www.menopoz.net). Menopoz döneminde kadının yaşadığı
sıkıntılardan biri de kendi güzellik algısını ve özgüvenini yitirmeye
başlamasıdır.
Östrojen
hormonunun miktarı azaldıkça beyinde endorfin denilen hormonun ve kişinin
kendini iyi hissetmesini sağlayan kimyasalların azalması menopoz döneminde
kadınların psikolojik bazı sıkıntılar yaşamasına sebep olur (www.fertijin.com).
Birçok kadın için menopoz, kültürel ve sosyolojik etkileri beraberinde getirir.
Kişi kendini daha telaşlı hisseder, duygularında dalgalanmalar olabilir
(www.fertijin.com). Ancak bu problemlerin menopoza özgü depresyon belirtisi
olmadığı (Dennerstein, 1978, 55- 64) kişinin psiko-sosyal durumu ve kişilik
yapısı ile ilgili olduğu söylenebilir (Hallstrom ve Samuelsson, 1990, 259-
268). Ancak östrojenlerin hafıza için önemli olan nöro- kimyasal ve
nöro-anotomik yapılar üzerinde olumlu etkisi vardır (Kugler ve ark, 1980, 71-
80). Östrojen ile depressif belirtiler arasındaki ilişki tam netlik
kazanmamıştır (Dennerstein, 1978, 55- 64).
Menopoz
dönemine girmiş pek çok kadının sosyal statüsü de değişmiştir. Emekli olma,
eşin emekli olması, eşin ölümü, çocukların evden ayrılmaları ya da evlenmeleri
gibi pek çok sosyal olgu kadın, sosyal yaşamında yaratığı değişikliklerle,
menopoz dönemi nasıl geçireceğini de belirlemektedir.
20.yüzyıl
başlarında Fransa’da menopoz tanımlanırken ortaya çıkan andropoz deyimi, eski
Grekçe’ye göre “erkekliğin kesilmesi” anlamına gelse de gerçekte yaşlanma
sürecine rağmen erkeklerde, üreme yeteneğinin azalmış olmasına karşın sona
ermez. Ancak menopoz dönemi kadın için gerçek anlamda döllenme yeteneğinin sona
ermesini ifade eder. Kadının aksine erkeğin cinsiyet hormonlarında ani düşüşler
görülmez. Sadece cinsel güç yetersizliği 55 yaş sonrasında %8 ve 75- 79 yaş
arasında 55 yaşa göre 7 kat fazla görülür. Andropoz dönemi, erkek için
yaşlanmayı ifade etmekle birlikte üreme yeteneğinin kaybolmasını ifade etmez
(Atasü, 2005, 205- 209).
Andropoz
döneminde erkeklerde, enerji, kas kitlesinde ve güçte azalma, vücut yağında ve
kemik yıkımında artma, kan hücre sayısında ve hemoglobin düzeylerinde gerileme,
genel halsizlik, deride buruşma, cinsel bölgelerdeki tüylenme de azalma, cinsel
istekte seyrelme, erken boşalma sıklığında artış, terlemenin fazlalaşması,
unutkanlık, uykusuzluk ve genel olarak kendini iyi hissetmeme gibi belirtiler
görülür (Atasü, 2005, 208). Kadınlar bir yandan menopoz sürecini yaşarken bir
yandan da eşlerinin andropozla ilgili yaşadıkları değişimleri anlamaya ve uyum
sağlamaya çalışmaktadırlar.
2.
Menopoz
Sürecinde Kadın Sağlığı ve Tedavi
2.1
Menopoz
Sürecinde Beliren Hastalıklar
2.1.1
Kemik
Erimesi(Osteoporoz)
Çoğunlukla
maksimum kemik kitlesi 20’li yaşlarda kazanılır. 35 yaş civarında kemik
yoğunluğu azalmaya başlar, yaş ilerledikçe kemikler incelir. Bu olay menopozdan
sonra hızlanır çünkü östrojen seviyesinin azalması kemik kaybına yol açar.
Kemik dokusu sürekli değişen bir dokudur ve kan ile sürekli kalsiyum alışverişi
içindedir. Kemik, yapım ve yıkım halinde olan dinamik bir yapı olmasına karşın
yaşla ve menopozla birlikte kemikte yıkım artarken yapım yavaşlar. Kadınlar
menopozdan sonraki 5- 10 yıl içinde her yıl kemik yoğunluğunun % 2-5’ini
kaybederler. Takip eden yıllarda ise her yıl kemik kitlesi %1 oranında azalır.
60 yaşından sonra omurgada eğrilmeler ve sırt ağrısı yakınması artar, 70
yaşından sonra kalça kırığı görülme ihtimali artar (www.feritijn.com).
Osteoporoz,
iskelet sisteminin bir hastalığıdır. Kemik yoğunluğunun ve mineral içeriğinin
azalmasıyla karakterizedir. İskelet sisteminin gücünün azalmasına bağlı olarak
kırık riski hızla artmaktadır. ABD’de yapılan bir araştırmada osteoporozun 25
milyon insanı etkilediği ve yılda 1. 3 milyon kırık vakasının sebebi olduğu
saptanmıştır. Yapılan diğer bir araştırmada ise osteoporozun İngiltere’de yılda
200 bin kırığa sebep olduğu bulunmuştur. Tüm dünyada ise 200 milyon insanın
osteoporozdan etkilendiği tahmin edilmektedir. Özellikle yaşlı nüfusun büyük
risk altında olduğu osteoporozun, menopoz sonrası kadınlarda görülme sıklığı
yüksektir. Postmenopozal osteoporoza bağlı omurga kırıkları ise daha sessiz
seyretmekte, genellikle hissedilen sırt ağrılarının sebebi olarak ortaya
çıkmaktadır (fatih.med.edu.tr).
Kemik
yoğunluğu üzerine yapılan çalışmalarda, HRT
alan kadınların
almayanlara
oranla daha yüksek kemik yoğunluğuna sahip olduğu, kalça ve ön kol kırıklarında
%40- 60, omur kemiği kırıklarında ise %90’lık azalma gözlenmiştir (www.feritijn.com).
2.1.2
Kalp-damar Hastalıkları ve İnme
(Kardiovasküler Hastalıklar ve İnme)
Kardiyovasküler
Risk Faktörleri; Biyolojik risk faktörler, artmış serum kolesterol ve
lipidleri, artmış kan basıncı, zayıflamış kan akışı, pıhtılaşma faktörlerinde
bozukluk, artmış insülin direnci, yaşam şekline bağlı risk faktörleri;
şişmanlık, sigara, stres, fiziksel aktivite azlığıdır (www.novoturk.com).
Kardiyovasküler hastalıklar ve özellikle kalp krizi riski yaşamın ilk 50
yılında kadın ve erkekte eşit iken, 50 yaş üzerinde, kadınlarda artmaktadır.
65- 75 yaşlarına doğru kadınla erkeğin koroner hastalık riski eşitlenir. Ölümün
birinci sebebi olmasının yanı sıra kalp hastalığı aktiviteyi kısıtlayan ve
bağımsızlığı engelleyen ikinci tıbbi durumdur (www.mynet.com). Yumurtalıkları
alınan genç kadınlarda da yaştan bağımsız olarak artan risk göz önüne
alındığında, kadınlık hormonlarının kadını menopoz öncesi dönemde
kardiyovasküler hastalıklara karşı koruduğu kanıtlanmıştır.
Yakın
dönemde yapılan çalışmalar HRT’nin yaşlı kadınlarda kalp-damar hastalıklarına
karşı koruyuculuğunu daha çok sorgulanır hale getirmiştir. Yapılan çalışmaların
sonuçları, postmenopozal ileri yaşta ki kadınlarda (65 yaş ve üstü) sadece
kalbi korumak amacıyla HRT kullanımını desteklememektedir (fatih.med.edu.tr).
Menopoz öncesi dönemde östrojen, kadınları kalp hastalıklarından korur.
Östrojen kolesterolün azalmasını sağlayarak, HDL olarak adlandırılan
lipoproteinleri arttırarak ve LDL olarak adlandırılan zararlı kolesterolü
azaltarak kadınları kalp krizinden korur (www.feritijin.com).
Tüm
kadınlar, ileri yaşta artmış bir meme kanseri riski taşırlar. Çoğu meme kanseri
vakası 60 yaştan sonra ortaya çıkar ve batı ülkelerinde bu hastalıktan ölüm
giderek azalmaktadır.
Yaş,
aile hikâyesi ve ilk gebeliği hayatın ileri yaşlarına ertelemek veya hiç gebe
kalmamış olmak en önemli risk faktörleri olup, aşırı alkol alımı, kilo ve
egsersiz yapmamak riski arttıran faktörlerdir. Hormon alan kadınlarda meme
kanseri riskinin artma olasılığına ilişkin birçok tartışma yapılmış olmasına
rağmen 5 yıl ve daha az hormon kullanımının ek bir risk oluşturmadığı
çalışmalarla gösterilmiştir. Uzun süreli hormon kullanıcılarında ise küçük bir
risk artışı olabilmektedir. (www.fertijin.com). Yapılan araştırmalar henüz
hormon tedavisinin geçerli ve güvenilir olduğuna ilişkin net bilimsel veriler
ortaya koyamamaktadır.
2.2.1
Hormon Replasman Tedavisi (HRT)
“Hormon
Replasman Tedavisi, klimakterik dönemdeki (son adet öncesi ve sonrasını içine
alan dönem) kadının düşük östrojen ve progesteron seviyelerini, belirtileri
giderecek seviyelere getirmeyi, hormonal eksikliğini gidererek, buna bağlı
rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önlemeyi, var olanların gerilemesini
sağlamayı amaçlayan bir yerine koyma tedavisidir (www.novoturk.com).
HRT‘nin
ilk olarak tasarlanması 1930’lardadır. Ancak klinikte yoğun olarak kullanılması
1950’lerden itibarendir. Bugün kullanılan HRT ürünlerinin geliştirilmesi 70’li
yılların sonlarında olmuştur. HRT’nin, östrojen ve progesteronların değişik
birleşimlerde ve belli yöntemlerle verilmesiyle uygulanmaktadır. HRT, oral
(ağızdan alınan tabletler ile), transdermal (cilde yapıştırılan bantlar,
sürülen jeller ile) veya bölgesel (vajinal krem, tablet ile) yapılabilmektedir.
Tedavi şekli ve süresi, hastanın menopoza giriş şekli, geçirdiği hastalıklar,
yaşam öyküsüne göre değişmektedir.
HRT’nin
menopoz sırasında ortaya çıkan kısa ve orta vadeli belirtilerin giderilmesinin
yanında menopoz sonrası kadınlarda ortaya çıkma riski hızla artan osteoporozuda
azalttığı, yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur. HRT, sıcak basmaları, uyku
bozuklukları ve menopozla ilgili ruhsal değişikliklerin önlenmesi, vajinal
kuruluk, gece terlemeleri, yorgunluk ve eklem ağrılarını da azaltma konusunda,
genellikle kısa süreli kullanım (5 yıldan az) ile kontrol altına alma özelliği
vardır. Bir başka önemli husus HRT’ nin kolon (kalın barsak) kanserinden
ölümleri de % 50 azaltmasıdır. Alzheimer hastalığı (bir çeşit bunama hastalığı)
kadınlarda erkeklerden 1,5- 3 kat fazladır ve yapılan ilk çalışmalar HRT ’nin
bu hastalığı önlediğini göstermektedir. Kısa süreli kullanım (5 yıldan az) meme
kanseri riskini artırmaz. Uzun süreli HRT kullanıcılarında ise kullanmayanlara
göre risk çok az yükselir. Düzenli egzersiz yapmamanın, alkol almanın meme
kanseri riskini HRT’ den daha fazla arttırdığı bilinmektedir. Endometrium
kanseri en çok HRT almayan kadınlarda görülür. Östrojen, progesteron ile
dengelenince endometrium kanseri riski ortadan kalkar. Bazen östrojen, meme
hassasiyeti ve aşırı vajinal akıntıya sebep olabilir. HRT tedavisi, kadınlarda,
bulantı, su tutulumu, göğüslerde gerginlik, kilo alma ve vajinal akıntı gibi
yan etkiler görülebilir. Önceden migreni olan kadınlarda baş ağrısı yakınması
artabilir. Sonuç olarak bugün HRT kullanımında kabul edilen görüş, faydanın
riskten daha fazla olduğudur (fatih.med.edu.tr). Ancak HRT konusunda
tartışmalar sürmektedir. Yan etkileri ve yararları konusunda henüz görüş
birliğine varılmadığı bilinmektedir.
Menopoz
belirtilerini tedavi etmek için HRT dışında başka yollar da vardır. Klonidin ve
belladon alkaloidleri sıcak basmalarında, oral kontraseptifler (doğum kontrol
hapları) erken menopoza geçiş dönemindeki düzensiz kanamalar ve sıkıntılarda ve
bazı özellikli ajanlarda osteoporozun önlenme ve tedavisinde kullanılabilirler.
Bugün birçok bitkisel tedavi seçenekleri de vardır. Ancak bunların, bazılarının
bilimsel etkililik ve güvenirliği tespit edilmiştir. Çoğu, kısa süreli etki
gösterir ve uzun dönemde osteoporozu ve kalp hastalıklarını önleyip
önlemedikleri bilinmemektedir. HRT alanların alternatif tedavileri (akupunktur,
masaj, özellikle bitkisel tedaviler) mutlaka doktor kontrolünde kullanması
gerekmektedir (fatih.med.edu.tr). Hormon replasman tedavisinin yanında kalsiyum
emilimini sağlayan kalsitonin hormonu, kalsiyum alınması ve uzun yürüyüşler
menopoz sonrası osteoporozun, en iyi tedavisidir.
3.
Türkiye’de Menopozla İlgili Tedavi
Ve Eğitim Veren Bazı Kuruluşlar
3.1
Türkiye Menopoz ve Osteoporoz
Derneği
1992
yılında bazı doktorların bir araya gelerek kurduğu, Ulusal Menopoz ve
Osteoporoz Derneği, kongreler, paneller düzenlemek, broşürler, kitaplar
yayınlamak, kadınlara eğitim vermek ve basın da son güncel bulgular ışığında
konuya ilgiyi sağlamak ve bugüne kadar oluşmuş yanlış bilgilendirmeyi önlemek
amacına hizmet etmektedir (www.menopauseosteoporosis,10/03/2006). 1992 yılının
Eylül ayında ilk kongreyi düzenleyerek ve 3000 sağlıklı kadında kemik yoğunluğu
ölçüm kampanyasını başlatarak, çalışmalarına başlayan dernek, Mayıs 2005
tarihinden bu yana tüm yurt genelinde başlattığı "Menopoz Bilinçlendirme
Kampanyası"na devam etmektedir. Derya Baykal'ın da desteklediği kampanya,
"Bugün Bilinçlenin, Yarın Rahat Yaşayın" sloganını taşımaktadır.
Kadınları erken yaşlardan itibaren menopoz konusunda bilgilendirmek, bu dönemi
yaşam kalitesinden ödün vermeden, sağlıklı ve mutlu yaşamaları konusunda
bilinçlendirmek temel amaçlarıdır (Zaman gazetesi,12 /12/2005).
3.2
Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı
Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Menopoz
ünitesi 1991 yılında kurulmuş olup 15 yıldır Reprodüktif Endokrinoloji bölümü
içinde hizmet vermektedir. Çalışma ekibinde 4 uzman hekim, 2 ihtisas alan
asistan doktor, 1 diyetisyen ve 1 psikolog bulunmaktadır. Günde yaklaşık 120
hastaya hizmet verilmektedir. Randevu sistemi ile çalışmaktadır.
Gerekli
durumlarda hastalar, iç hastalıkları, göz hastalıkları, dermatoloji, nöroloji
ve diş ünitesi polikliniklerine yönlendirilerek, muayeneleri yapılmaktadır.
Menopoz
ünitesinde amaçlanan; kadınların yaşam süresi uzarken onları doğru
bilgilendirmek, gereken testleri yaparak taramak ve gerekiyorsa uygun tedavi
alternatiflerini tartışarak yaşam kalitesi yükseltmek, sağlıklı ve mutlu
yaşlanmayı sağlamaktır.
4.
Menopozla İlgili Araştırmalar
4.1.
Menopozla İlgili Çalışmaların Tarihçesi
On
dokuzuncu yüzyılda orta yaş dönemindeki kadınların yaygın olarak depresyon ve
kaygı ifade eden melankolik bir hal yaşadığı, yirminci yüzyılın başlarında
depresyon, gerginlik, çabuk sinirlenme ve kişilikte değişmeler menopoz
başlangıcına işaret eden belirtiler olarak değerlendirilerek kişilik
bozuklukları ve nörotik belirtiler menopozun sonucu olarak görülmüştür.
Menopozun kadınların ruh haline olumsuz yansımaları olduğu görüşü ise kültürle
biçimlenmektedir (Ballinger, 1990:156). 1950’li yıllarda ise menopozun ruh hali
üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu görüşü yaygındı. Geleneksel biyolojik-tıbbi
yaklaşım, menopozu kadının zihinsel, duygusal, fiziksel sağlığı üzerinde
olumsuz etkileri olan östrojen eksikliği olarak ele almaktaydı (Palmlund, 1997:
18). 1980’lere gelindiğinde kadının orta yaş dönemindeki tüm sıkıntılarının
hormonla ilgili olduğu düşüncesinin hatalı olacağı ortaya atıldı (Hunter, 1990:
52). Menopoz döneminin temel sıkıntıları ve fizyolojik rahatsızlıkları tamamen
östrojen hormonunun eksiliğinden kaynaklanmamaktadır. Hipokrat’tan bu yana tıp
alanında östrojenle ilgili birçok araştırma yapılmıştır ve bu araştırmalar
yapılmaya devam etmektedir. Östrojenin menopozu meydana getiren sebep olduğu
bilindiği halde henüz östrojen tedavisinin menopozda etkileri tam olarak
açıklığa kavuşturulamamıştır.
Hipokrat,
kadındaki baş ağrısı, ateş basması, çarpıntı vb. menopoz sıkıntılarının belli
bir yaştan sonra onun doğum organının yer değiştirmesiyle kalbine ve kafasına
yaptığı baskılar sonucunda ortaya çıktığını ileri sürmüştür. 19.yy’da menopoz
konusu en çok Fransız araştırmacıların ilgi odağı olmuştur. 1890’lı yılların
başından itibaren, tıp alanında menopozla ilgili araştırmalar artmıştır. 1903
yılında Fraenkel, Almanya’da öncelikle perimenopoz ve menopozda yumurtlama
işlevinin bozulması sonucunda ortaya çıkan östrojen azalmasına bağlı olayları;
ateş basması, merkezi sinir sistemi belirtileri, depresyon, vaginal atrofi,
mesane mukozası atrofisi (atrofi: beslenmeyen dokunun küçülmesi, incelip
körelmesi) halsizlik ve benzeri şekillerde tanımladı. 1923 ‘de de kadınlık hormonu
östrojeni buldular.1926’da Zondek, Luguer ve arkadaşlarının çalışmasıyla,
ticari östrojen preparatları piyasaya çıktı. 1932 yılında östrojenin kimyasal
yapısı bulundu. Kadında 22 çeşit östrojen vardır ve en önemlileri östron,
östrodiol ve östriol’dür.1932 yılında kısrak idrarından bazı diğer
östrojenlerde izole edildi. 1950’li yıllardan sonra ABD’de Dr.Wilson’lar
menopozdaki ÖRT’nin yalnız kemikler üzerinde değil, kadındaki tüm dokularda
gelişmekte olan olumsuzluklara karşı yararlı olduğuna ilişkin araştırmalarını
yayınlamaya başladılar. 1960 yılında ağızdan alınan östrojen piyasaya çıktı.
1970 yılında ilk kez deri yoluyla kullanma fikri ortaya atıldı. 1971’de
Geneve’de Uluslararası Sağlık Vakfı tarafından küçük çapta ilk tıbbi menopoz
toplantısı yapıldı. Avrupa’da 1975’den sonra HRT yaygınlaşmaya başladı. 1990
yılında Avrupa Menopoz Derneği kuruldu. 1980 yıllarından bu yana östrojenin
meme kanseri ile ilintisi tartışılmaktadır. Ülkemizde menopozla ilgili ciddi
araştırmalar 1970’li yıllardan sonra değerlendirilmeye başlanmıştır Özellikle
östrojenlerin rahim içi zarındaki ve memedeki olumsuz etkileri üzerinde
araştırmalar yapan bilim adamları, menopoz belirtilerini geçirmek üzere ciddi
bir biyolojik etkisi olmayan östriol hormonunu tedavi amacıyla kullandılar.
Ülkemizde ilk kez 1986 yılında Jinekolojik Endokrinoloji Derneği kuruldu.
1987’de ilk kongre yapılarak HRT hakkında ABD Alabama Üniversitesinden
hekimlerle yapılan tartışmalar HRT’nin yaygınlaşmasına sebep oldu (Atasü, 2005,
13- 23).
4.2
Dünyada ve Türkiye’de Yapılan Bazı
Araştırmalar
18
Ekim “Dünya Menopoz Günü” olarak kabul edilmiştir. 18 Ekim 2000 tarihinde
İstanbul’da Dünya Menopoz Gününde, Uluslararası Menopoz Topluluğu, toplumları
menopoz ve etkileri üzerine kadınları eğitmek için aktif görevlerde
bulunmalarını teşvik etmeye yönelik görüşmeler yapmıştır.
Dünya
menopoz günü çalışmaları kadınların üretkenliğini ve yaşam kalitesini
etkileyecek belirtileri aynı zamanda osteoporoz, kalp hastalığı, kolon kanseri
ve östrojen eksikliği ile olabilecek bazı hastalıkları engellemek için
menopozal sağlığı araştırma alanları ve halk sağlığı açısından önde gelen
konulardan biri haline getirmeye çalışmaktadır. Risklerin önlenebilmesinin
ancak koruyucu hekimlik bilinci altında gerekli erken önlemlerin alınmasına
bağlıdır. Bu dönemdeki kadınların, hormon tedavisi alsın ya da almasın sürekli
takibi gereklidir. Meme ve jinekolojik kanserlerin en sık görüldüğü kadın çağı
olan menopoz döneminde mamografi, smear test ve jinekolojik ultrasonografi
şarttır (www.menopozdernegı.com, 18 /10/2000).
Antalya'da düzenlenen ve 1500 Türk ve Alman doktorun
katıldığı kadın sağlığı kongresinde(2003), menopoz, tüp bebek, jinekolojik
kanserler ve osteoporoz konusunda son gelişmeler tartışıldı. Ankara Tıp
Fakültesi Kadın Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Türk - Alman
Jinekoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü’ye göre,
"Bugüne kadar olan
görüşlerimiz hormon tedavilerinin kadını öncelikli olarak kalp hastalıklarından
koruduğu şeklindeydi, ancak WHI (Women Health Initiative) çalışmasında görüldü
ki, hormon tedavisi kalp hastalığından korumuyor. Dolayısıyla daha önceden inme
geçirmiş, kalp ve damar sağlığı bozuk kadınlarda ilk aşamada hormon tedavisine
başlamama kararı aldık."
Kongrede alınan kararlar şunlardır:
“Kalp hastalığı olan kadında, sıcak
basmaları, terleme, uykusuzluk gibi şikâyetler yoğunsa, kardiyolog gözetiminde
hormon tedavisi verilebilir. Hormon tedavilerinde ilk 5 yıl meme kanseri
açısından tehlike yok, 5 yıldan sonra progesterona (kadınlık hormonu) bağlı
meme kanseri riski başlıyor. Eğer kadının ailesinde meme kanserli ya da kalp
hastalığı varsa, hormon tedavileri yerine menopoz şikâyetlerinin giderilmesi
için E vitamini, magnezyum verilebilir, kemik erimesine karşı da D vitamini ve
kalsiyum önerilebilir. Kadının hayattan beklentisi de önemli; kadının aktif bir
çalışma hayatı varsa, cinsel hayatını devam ettirmek istiyorsa hormon
tedavileri uygulanmalı" (Milliyet
gazetesi, 22 /05 /2003).
Zekâ
İle Menopoz İlişkisi
1946
doğumlu 1500 kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre, akıl ve zekâ düzeyleri
yüksek olan kadınlarda menopoz dönemi diğer kadınlara oranla daha geç başlıyor.
İngiliz Ulusal Sağlık Araştırması Enstitüsü de konuyla ilgilendi ve
araştırmalar sürdürüldü. Londra Üniversitesi’nde görevli Dr. Marcus Richards'ın
yönettiği araştırmalar, 1949 yılından beri sürdürülüyor. 1946 yılında dünyaya
gelen binlerce kız çocuk değişik dönemlerde zekâ testine tabi tutuldu.
Araştırmaya katılanlar, 11, 15 ve 26 yaşlarında zekâ testlerinden geçirildiler.
Bu kişiler 43 yaşına geldikleri zaman da bellekleri ve dikkatleri incelendi.
Zihinsel yetenek bakımından düşük seviyede olan kadınların üstün zekâlı ve
zihinsel gücü yerinde olanlara göre daha erken menopoz dönemine girdikleri
saptandı (Hürriyet, 02/ 09/ 1999).
İtalya'daki
Modena Üniversitesinden bilim adamları, kadının doğduğu zamanın menopoz yaşını
etkilediğini, menopoza en erken girenlerin mart, en geç girenlerin de ekimde
doğanlar olduğunu belirtti. Araştırma ekibinden Dr. Angelo Cagnacci, üç bin
İtalyan kadınıyla yaptıkları araştırmanın sonucunun, doğum öncesi hayatın
yetişkin hayatı etkilediğini bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Araştırmalarında sigara, kilo, yaş ve ergenlik yaşı gibi faktörleri de göz
önünde tutan bilim adamları, kadınların menopoz yaşının, doğdukları aya göre 18
aylık bir süre kadar değiştiğini kaydetti. Bunun kesin nedenlerini henüz
açıklayamayan bilimadamları, sıcaklık ve güneş ışığı gibi faktörlerin ceninin
büyümesinde etkili olabileceğini vurguladı. Dr. Cagnacci, sonbaharda doğan
bebeğin, ana rahminde daha iyi geliştiğini ve ilkbaharda doğana göre yumurtlama
kapasitesinin daha yüksek olduğunu söyledi. Bilim adamları, menopozla ilgili
olarak ayların mevsim değişiklikleri nedeniyle bulunulan yere göre farklılık gösterebileceğini
ifade etti. İtalyan bilim adamlarının saptamaları, doğumdan önceki çevre
faktörünün, bebeğin gelecekteki yaşamında etkili olduğu teorisini de
desteklemiş oldu. (dış haberler)
Almanya
İlaç Standartları Kurumu Başkanı Prof. Bruno Müller-Oerlinghausen’e göre,
Hormon ilaçlarının, tıpkı 40 yıl önce sabah bulantıları için hamile hastalara
verilen ve bebeklerde sakatlık ve ölümlere yol açtığı anlaşılınca piyasadan
kaldırılan “thalidomide” adlı ilaç gibi kadınlar için tehlikeli, menopoz
döneminde verilen hormon yüklemesi, uluslararası bir trajedi
Prof.
Gordon Duff’a göre, Hormon tedavi ilaçlarıyla thalidomide adlı ilaç arasında
karşılaştırma yapmak Avrupa tıp çevrelerindeki yaygın görüşü yansıtmamaktadır.
Ancak geçen yıllarda yapılan bir dizi araştırma da İngiltere’de yaklaşık 1. 5
milyon kadının menopoz döneminde kullanmakta olduğu hormon ilaçlarının göğüs
kanseri, damar tıkanıklığı, kalp krizleri ve felçlerle ilgili riskleri
artırdığını göstermişti. Bu nedenle Avrupa İlaç Standartları Kurumu, Fransa,
Belçika ve Hollanda’dan gelen istek üzerine bu ilaçla ilgili görüşünü yenilemek
üzere hazırlıklara başlamıştı.
Menopozla
İlgili Bir Araştırma
Ankara
ili'ndeki Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerine (AÇSAP) başvuran 40
yaş ve üzeri kadınların menopoz durumları, bilgi düzeyleri, menopozla ilgili
olabilecek sıkıntılarının ve ilaç kullanma durumlarının belirlenmesi amacıyla
yapılmıştır. Araştırma da, AÇSAP merkezlerine herhangi bir nedenle başvuran
menopozda olan kadınlar ile menopozda olmayan 40 yaş ve üzeri kadınlara yüz
yüze görüşme tekniği ile elde edilen bulgular, kadınların menopozu bilme durumu
ve menopozla ilgili sıkıntılarının dağılımı Ki-Kare analizi ile
değerlendirilmiştir. Huzursuzluk, sıkıntı hissi, uykusuzluk, ateş basmaları,
terleme, çarpıntı, unutkanlık, kemik ve adale ağrıları ve nokturi şikâyetleri
bakımından menopozda olan ve olmayan kadınlar arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir fark saptanmıştır. Menopozda olan kadınların %33'ü düzenli olarak
doktora gittiğini belirtmiştir. Postmenopozal dönemdeki kadınların halen %19.
8'i menopozla ilgili ilaç kullandığını ifade etmiştir.(2004)
Kastamonu
Merkez Sağlık Ocağı Bölgesinde 45- 60 Yaş Grubu Kadınların Menopoz İle İlgili
Bilgi Düzeylerinin Saptanması: Sema Şanlıoğlu: Yüksek Lisans Tezi:107830
Araştırma,
45-60 yaş kadınların menopozla ilgili bilgi düzeylerini ve menopozu etkileyen
faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. 2244 kadından 328 örneklem
alınmıştır. Kadınların, %73’ünün fizyolojik olarak menopoza girdiği ve ortalama
menopoz yaşının 48 civarında olduğu saptanmıştır. Kadınlar, menopozun tanımını
ve menopoza girme yaşını bilmişlerdir. Menopoz tanımını bilme durumları ile
öğrenim düzeyi, çalışma durumları gelir düzeyi ve eşlerinin öğrenim düzeyi
arasında istatisksel bir ilişki bulunmuş ancak medeni durumları ile ilgili bir
ilişki bulunamamıştır. Menopoza girme yaşı konusunda ise, eşlerinin öğrenim
durumu ile ilgili istatiksel anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Kadınlar,
menopozda yaşadıkları sorunların ne olduğunu bilmemekte ancak sağlık kuruluşuna
başvurmaları gerektiğini bilmektedir. Menopoza ilişkin, en çok sıcak basması ve
gece terlemesinden yakınmaktadırlar. Kadınların menopozla ilgili bilgi
düzeylerini düşük olduğu ve eğitime gereksinim duydukları sonucuna varılmış,
eşleri ile katılacakları eğitim programları düzenlenmesi önerilmiştir.
Elazığ Yenimahalle Eğitim Ve Araştırma Sağlık Ocağı
Bölgesinde Yaşayan 45 Yaş Ve Üstü Kadınların Menopoz Hakkında Bilgi, Tutum Ve
Davranışları, Leyla Güngör: Uzmanlık Tezi:129753
4255
kadından 408 örneklem alınarak yapılan araştırmada, 399 kişiye anket uygulanmış
ve kadınların menopoz kelimesini duymakla beraber vazamotor belirtiler dışında
tedavi gereksinimlerinin farkında olmadıkları belirlenmiştir. Yapılması
gerekenler konusunda önce sağlık personelinin hizmet içi eğitime alınması
gerektiği sonucuna varılmıştır. Doğurganlık çağından itibaren kadınlara bilgi
verilmesinin ve kültürün olumsuz etkilerinden kurtarılarak, sağlıklı beslenme
ve yaşama bilinci kazandırılması önerilmiştir.
Kadınlarda
Cinsiyet Rolleri Ve Yaşa Bağlı Olarak Benlik Saygısı, Depresyon Ve Menopoza
İlişkin Belirtilerin İncelenmesi, Hatice Hayat Tatlıcı, Yüksek Lisans
Tezi:113546
Araştırma
üç farklı yaş gurubunda yer alan kadınlarda, cinsiyet rolleri ve yaşa bağlı benlik
saygısı ve depresyon ve menopoza ilişkin belirtiler arasında ki ilişkiyi
incelemek amacıyla yapılmıştır. 15- 19 yaş, 23- 35 yaş, 45- 60 yaş arasında
toplam 653 denekle Bem Cinsiyet Rolleri Ölçeği, Coopersmith Benlik Saygısı
Ölçeği Tarama Listesi Ve Beck Depresyon Ölçeği kullanılmıştır. Yaşın benlik
saygısı ve depresyon, negatif, depresyonla menopoz arasında pozitif, menopozla
benlik saygısı arasında negatif ilişki saptanmıştır
Doğal
menapoz yaşını etkileyen faktörlerin incelenmesi. Semiha Çavuş Dağdelen Yüksek
Lisans Tezi:124243
Menopoza
girmiş 150 kadın üzerinde karşılaştırmalı yapılan araştırmada menopoza girmeden
önceki bilgilerden elde edilen bulgular incelenmiştir. 2001 yılından en az bir
yıl önce menopoza giren 150 kadına uygulanan anket SPSS paket programı ile
değerlendirilmiştir. Menopoza girme yaş ortalaması 45 civarı bulunmuştur.
Medeni durum, çay tüketimi ile menopoza girme yaşı arasında anlamlı bir ilişki
bulunmuştur. Ancak, evlilik yaşı, çalışma durumu, menarş yaşı, adet düzeni,
gebelik, ilk doğum yaşı, toplam emzirme süresi, kürtaj, doğum kontrol hapı
kullanma, jinekolojik operasyon geçirme, sistematik hastalık, ruhsal sarsıntı
geçirme, sigara kullanma, kahve tüketimi, beslenme, egzersiz, yaşanılan yerin
rakımı, aile deki kadınların menopoza girme yaşı açısından menopoza girme yaşı
arasında anlamlı fark olmadığı sonucuna varılmıştır.
5.
Menopoz Ve Yetişkin Eğitimi
Dünyanın
hızlı gelişimine paralel olarak hem teknolojik gelişim ve değişim bu değişime
paralel nüfus artışı ve çevrebilimle ilgili dengenin bozulması, küresel yaşam,
sağlık ve eğitim konusunda olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bu
durum kadını da değişmeye zorlamaktadır. Zorunlu akış içinde bilim ve teknikte
birbirini izleyen oluşumlar, sürekli eğitim dizgesinin zorunluluğunu da
vurgulamaktadır (Gedikoğlu, 1991: 49).
Bu
çerçeveden bakıldığında kadın, değişen dünyanın olumlu tarafına uyum sağlamak
ve olumsuzluklarla ilgili önlem almak ve sorun çözme becerisi kazanmak
durumundadır. Kadının menopoz döneminde yaşadığı tüm sorunlar aslında onun,
üreme sağlığı ile ilgili sorunlar olup, onun yaşamının daha önceki
dönemlerindeki sorunlarla ilişkilidir. Okullarda elde edilen bilgi ve beceriler
geçerliliğini yitirmekte ve yeni bilgi ve beceri gereksinimleri ortaya
çıkmaktadır (Gedikoğlu, 1991: 49). Bunun yanı sıra, Türkiye’de, okul
eğitiminden yoksun kalan geniş bir halk kitlesinin varlığı da söz konusudur. Bu
anlamda uluslararası düzeyde de çalışmalar yapılmaktadır. 4- 15 Eylül 1995
tarihlerinde Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey’in kararıyla
Çin/Pekin’de IV. Dünya Kadın Konferansı bir yüklenme konferansı olarak
planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin sonuç belgesinde yer almasını
sağladığı önerilerinden biri de: Kadın eğitimi ve yetişkin kadın eğitimi, erken
ve zorla evlendirme ile namus cinayetlerinin kadına karşı şiddet kapsamında yer
almasıdır. Önerilerden bir diğeri ise, kapsamlı bir sağlık reformu, sağlık
sisteminin tedavi-bakımla sınırlandırılmaksızın koruyucu hizmetleri de
kapsaması, sağlık çalışanlarının eğitimi, istenmeyen gebeliklerin uygun
şartlarda sağlıklı koşullarda sonlandırılması için gerekli önlemlerin
alınmasıdır.(www.kssgm.gov.tr,15 /03/2006)
Menopoz
döneminde ve önceki yaşam süreçlerinde, kadınlara sunulacak erken tanı ve
iyileştirme hizmetlerinin beraberinde, yaşam boyu öğrenme yaklaşımı ile üreme
sağlığının bütünlüğü içerisinde ele alınarak, kadınlara verilecek temel sağlık
hizmetlerini kapsamında “herkese” sunabilecek plan ve programları hayata
geçirebilmektir” (Özvarış ve Ertan,2005:9) Çağın gereklerine uygun eğitim
anlayışına sahip bireylerin, gelişimlerine yardımcı olmak başlı başına bir
eğitim sorunudur Gedikoğlu, 1991: 50) Bu durumun tersine, yan yana gelişen
demokrasi, bilim ve teknoloji birbirini izleyen oluşumlar çeşitli sorunları da
beraberinde getirecektir. Yaşam boyu öğrenme kavramı, kadının üreme sağlığı
konusunda menopoza kadar uzanan süreçte sürekli eğitimine hizmet verecek
çalışmaları da içine almaktadır. Yetişkin eğitimi aslında yaşam boyu öğrenme
ilkesine uygun biçimde kadınların değişimlerine ve yenileşmelerine öncülük
edecek araçlara sahiptir.
“Çağdaş
toplumlarda kişinin özgürleşmesi, bilinçli dizgeli eğitim yoluyla kültürleşme
düzeyine bağlıdır. İnsan kazandığı kültür biçimine ve derecesine göre değişir,
karar verir, hak ve ödevlerini, kişisel ve toplumsal sorumluluklarını kavrar ve
uygular. Yaşamboyu karşılaştığı engellere, güçlüklere, haksızlıklara tepkileri,
çözüm yolları ve kullandığı yöntemler de onun kültür düzeyi ile orantılıdır” (Gedikoğu,1991: 59).
Kadınların,
menopoz döneminde yaşadıkları sorunlarının farkında olma ve çözümleri
konusunda, sürekli eğitime gereksinimleri vardır. Nitelikli insan gücünü
arttırmadıkça toplumsal kalkınmadan söz etmek ve sürdürülebilir yaşam alanları
yaratmak güçtür. Bunun yanı sıra hem yaşlı eğitimi hem de bilmezlikle savaş,
yetişkin eğitiminin görevlerinden biridir (Gedikoğlu; 1991: 50- 61).Yetişkin
eğitimi, bireyin değişmesinin niteliğini anlamasına, buna nasıl uyum
sağlayacağını, daha doğrusu bu değişimleri nasıl denetim altına alabileceğini kavramasına
yardımcı olmaktır (Geray; 2002: 15)
Yetişkin
eğitiminin pek çok aracı vardır. Kitap, dergi, broşür, sinema, tiyatro,
televizyon, seminerler vb. pek çok yolla kadınlara ulaşması ve onların
yaşamlarını kolaylaştırıcı bilgi ve deneyimler kazanmalarına yardımcı olması
mümkündür.
Kadının
eğitimi ve sağlıklı bir yaşam sürmesi onun eşi ve çocukları üzerinde ki
etkisini de olumlu yönde artıracaktır. Toplumun kalkınması açısından önemli
olan ve gelecek nesillerin eğitiminde erkeğe göre daha fazla pay sahibi olan
kadının menopoz döneminde yaşadığı sıkıntıları çözmede yeterli bilgi ve
deneyimleri kazanması için gerekli eğitim programlarının hazırlanmasına öncülük
edecek biçimde, kadınlarının bilgi düzeylerinin ve sorunlarının belirlenmesi
gereklidir. Kadınlar, toplumun sosyal, eğitsel ve kültürel kaynaklarını
kullanabilmeli, olabildiğince kendi ortamlarında yaşayabilmeli, yeterli gelir
ve sosyal desteğe sahip olabilmeli, sağlık hizmetlerinden kolayca
yararlanabilmeli, bilgi ve deneyimlerini genç kuşaklara aktarabilmelidir
(Özvarış ve Ertan,2005,10).
Yetişkin
eğitimi, bireylere gereksinimlerini duyurmaya ve kavratmaya yardımcı olarak
sorunları çözmeye yarayışlı bilgiler vermeli ve bireyin yaşadığı topluma karşı
sorumluluklarının farkında olmasına yardımcı olmalıdır (Geray; 2002: 16).
Kadınlara menopoz konusunda verilen eğitimler onların sağlıklı ve verimli
biçimde yaşamlarını sürdürmelerine olanak tanıyarak toplumun kalkınmasına
öncülük edecektir.
Yaşam
Boyu Öğrenme anlayışı ile kadının üreme sağlığı bütün olarak ele alınmalıdır.
Bireyin sağlık gelişiminin sosyo-kültürel, ekonomik ve çevresel birçok faktörün
etkileşimi ile oluştuğu, bireylerin sağlıkları ile ilgili durumun bir önceki
dönemin sonucu ve bir sonraki dönemin nedeni olduğu unutulmamalıdır. Bu bütüncül
yaklaşımla çocuklara, gençlere ve kadınlara sağlığını geliştirici programlar
yapılmalıdır(Özvarış ve Ertan,2005,9- 10). Bilmezlik, hastalıklara ve
yoksulluğa zemin hazırlar. Toplumun ilerlemesini engeller. Çünkü bilmezlikle,
hastalık, geri kalmışlık ve yoksulluk arasında sıkı bir ilişki vardır(
Gedikoğlu,1991: 59).
Kadınlara,
sağlıklı biçimde yaşamlarını sürdürebilmesi ve sağlıklı çocuklar dünyaya
getirerek gelecek neslin sağlığının devamlılığının sağlaması için gerekli bilgi
ve beceri kazandırılmalıdır. Bu bilincin kazandırılması gelişen ve değişen
dünyaya uygun biçimde kadınların gereksinimlerini belirleyerek buna uygun,
geçerli yetişkin eğitimleri düzenlemekle mümkündür.
BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu
araştırmada, 15 Aralık -30 Aralık 2005 tarihleri arasında Dr.Zekai Tahir Burak
Kadın Sağlığı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Menopoz Ünitesine başvuran 2400
kadın arasından seçilen 20 kadınla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen
bulgular yorumlanmıştır. Nitel araştırmanın olgu bilim deseni ile çalışılan bu
araştırma da kadınların menopoza ilişkin yaşantıları, algıları ve bunlara
yükledikleri anlamlar çıkarılmaya çalışılmıştır.
Menopoz
ünütesinde çalışan uzman doktorun yardımı üniteye başvuran kadınların
özellikleri tespit edilmiş, her kategoriden en az bir kişi ile görüşülmüştür.
Bu kategoriler kadınların menopoza girme yaşı, biçimi, medeni halleri,
geçirdikleri ve süregelen hastalıkları ve sosyo-ekonomik durumlarına göre
belirlenmiştir. Araştırmada temel amaç, menopoz konusunda eğitim ve sağlıki
kurum ve kuruluşlara daha sonraki araştırmalara taban oluşturacak bakış açısını
kazandırmaktır.
Bu
araştırma, 15 Aralık- 30 Aralık 2005 tarihleri arasında Dr. Zekai Tahir Burak
Kadın Sağlığı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Menopoz Ünitesinde gerçekleştirilmiştir.
Bu tarihler arasında üniteye başvuran 2400 kadından menopoza girme yaşı,
biçimi, sosyo-ekonomik durumu, medeni hali, yaşı, sigara ve alkol kullanımı
özellikleri dikkate alınarak ve çeşitlilik sağlayarak her kategoride kadının
sorunlarını saptamak amacıyla seçilen 20 kadındır.
Bilgi Toplama Aracının
Geliştirilmesi
Bilgi
toplama aracı olarak, yapılandırılmamış görüşme soruları hazırlanmış ve aynı
ünitede sorular 5 kadınla yapılan görüşme ile denenmiş ve anlaşılmayan sorular
değiştirilip görüşme formu geliştirilmiştir. Görüşme formunda toplam 43 soru
bulunmaktadır. Araştırma öncesinde menopoz konusunda ve hastalar hakkında
uzmanların görüşleri alınmış, çalışmanın amacı paylaşılmış, resmi izin
işlemleri başlatılmış ve görüşme sorularında bazı değişiklikler yapılmıştır.
Menopoz
ünitesinde görev yapan uzman doktorların, psikologun, hemşire, ebe ve
memurların hastalarla ilgili deneyimleri, ünitenin çalışma koşulları, tedavi
için başvuran kadınların, betimsel özellikleri, beklentileri hakkında
görüşmeler yapılmış; aynı süreçte kadınlar gözlenmiştir. Bir haftalık ön
çalışmanın ardından, görüşmeler 2 hafta boyunca görüşmeler sürdürülmüştür.
Verilerin toplanması ve örneklemin seçilmesi, görüşme formunun uygulanması
sürecinde Menopoz Ünitesi Başasistanı Dr. Tülin Özdemir Dabakoğlu ile işbirliği
yapılmıştır.
Verilerin
toplanması sürecinde görüşme formu bilgi toplama amaçlı sürece uygulanmıştır.
Görüşmelerde açık uçlu sorular sorulmuş, anlaşılmadığı düşünülen sorular için
alternatif sorular kullanılmış ve sorulara verilen cevaplar ışığında daha derin
veriler sağlayabilmek için alt sorular sorulmuştur. Kadınların bakış açılarını,
duygularını ve algılarını ortaya koymaları sağlanmaya çalışılmıştır.
Her
kadınla yaklaşık iki saat süren görüşmeler sırasında, uygun ortam sağlanmış,
görüşülenlere güven telkin edilmiş, içten cevap vermelerine olanak
sağlanmıştır.
Doğrudan
gözlem ve görüşme yoluyla tutulan notlar araştırmanın temel bilgi kaynağını
oluşturmuştur. Tema ve kategoriler oluşturulurken öncelikle alan yazınında yer
alan konu ile ilgili temel boyutlar belirlenmiş ve menopozda yaşanan sıkıntılar
ve eğitim gereksinimleri ile ilgili temalar belirlenmiştir. Bunlar, menarş,
menopoz, östrojen hormonu, menopozda sağlık, beslenme, yaşam biçimi, cinsellik,
menopoza giriş yaşı, menopoz belirtileri, menopoz eğitimi, menopoz tedavisi,
menopoz öncesi ve menopoz döneminde yakın çevre ile ilişkileridir. Her kadına 1
den 20 ye kadar numara verilmiştir. Bulgular ve yorum bölümünde kadınlara ait
cümleler ilgili alt kategorinin altında aynen alınmıştır.
Menopoz
döneminde kadınların, menopoz olayına bakış açısı, bilgi düzeyleri, sağlık
sorunları, çevresiyle ilişkilerinde yaşadıkları sorunları, tedavi
gereksinimleri ve beklentileri hakkında bilgi toplanmıştır. Veriler,
—
Kadınların menopoza süreci hakkında düşündükleri
—
Menopoz dönemine ilişkin bilgi düzeyi
—Menopoz
dönemini etkileyen çevresel etmenler
— Menopoz döneminde, yaşanan sorunlar açısından ele
alınmıştır.
Araştırma Yapılan Ortam Hakkında
Genel Bilgi
Dr.
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesi Menopoz Ünitesi
1991 yılından beri hizmet vermekte olup Türkiye de ilk menopoz ünitesidir. SSK
Hastanesinde, menopoz hizmetleri verilmekte ise de Dr. Zekai Tahir Burak Kadın
Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesi Menopoz Ünitesinde olduğu kadar kapsamlı
çalışma alanına sahip değildir.
Araştırma
sırasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde de menopoz ünitesi
açılmıştır. Türkiye de menopoz konusunda ki çalışmaların henüz yaygınlaşmadığı
gerçeğini ortaya koyan bu durum örneklem aldığımız menopoz ünitesinin yükünün
son derece ağır olmasına neden olmaktadır.
Dr.
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesinde günde 120
hastaya hizmet verilmektedir. Bu hastaların 15’e yakını menopoz öncesi dönemde
ilk kez hastaneye başvuran kadınlardır, şimdiye kadar 30.000 civarında hastaya
hizmet veren ünite de 600’e yakın hasta, 14 yıldır kuruma düzenli olarak
gelmektedir.
Dr.
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesinin kadın
hastalıkları, kanser, hormonlar ve üreme (menopoz, gençlik merkezi, kısırlık,
tüp bebek) alanlarında çalışmaları bulunmaktadır.
Menopoz
ünitesine gelen kadınların kemik ve kanser taramaları yapılmaktadır. Menopoz
ünitesinde uzman doktorlarla birlikte diyetisyen ve psikolog da çalışmakta ve
kişilerin menopoz dönemini sağlıklı geçirmeleri için gerekli teşhis ve
tedaviler yapılmaktadır.
Kadınların
Demografik Özellikleri
Ünitede
görüşme yapılan kadınlardan, 2’si yüksek lisans, 5’i üniversite, 1’i yüksek
okul, 5’i lise, 5’ü ilkokul mezunu olup, 3’ü okur-yazar değildir. Bunlardan 3’ü
menopoza girmekte olan, 13’ü doğal yoldan, 1’i erken, 2’si geç, 1’i cerrahi
yoldan menopoza girmiş kadınlardır. Erken menopoza girmiş (25- 30 yaş arasında
) kadınlarla görüşme olanağı bulunamamıştır. Üniteye başvuran kadınlardan, adet
kanaması devam edenlerin tedavisi, adet tamamen kesildikten 6 ay sonra
yapılmakta olduğundan, menopoza girmekte olan kadınlarla görüşme olanağı kısıtlı
olmuştur. Kadınların 2’si erden (evlilik yaşları 15- 24 arasıdır.), 3’ü dul,
13’ü evli, 2’si boşanmıştır. Kadınlardan 4’ü zayıf, diğerleri kiloludur.
Görüşülen kadınların yaşları 39- 61 arasındadır. Kadınların ortalama gelir
düzeyleri 400 YTL- 6000 YTL değişmektedir. Örneklem seçiminde düşük, orta,
yüksek sosyo-ekonomik düzeylere uygun seçim yapılmıştır. Kadınlar, 1- 4 tane
çocuk sahibidir. Hemen hemen her kadının düşük ve kürtaj vakası bulunmaktadır.
Kadınlardan 3’ü Ankara dışından tedavi kurumuna gelmektedir. Kadınlardan 2’si
çalışan, 7’si emekli, 11’i ev hanımıdır. Kadınların çoğu 2- 8 yıldan beri
tedavi kurumuna gelmektedir. Kadınların hemen hemen hepsi menopozla ve diğer
hastalıklarla ilgili problemler yaşamaktadır. Kadınların birçoğu östrojen tedavisi
almamaktadır. Kadınların çoğunda dini yönelimlerin, bu dönemde ön plana çıktığı
gözlenmiştir. Kadınların yarısı sigara kullanmaktadır.
1.1
KADINLARIN MENOPOZU ANLAMLANDIRMA
BİÇİMLERİ.
Kadınlar hastalık, tedavi ve menopoz gibi kavramları
anlamlandırırken kadın sağlığı açısından gerçek gereksinimlerinin farkında
olmadıklarını da ortaya koymaktadırlar. Menopozu hastalık olarak görmediklerini
söylerken bir yandan da menopoz dönemini hastalıklı bir şekilde geçirmeleri
aslında menopozun ne olduğuna da tam bir anlam veremediklerini göstermektedir.
Kadınlar “Menopozun bir hastalık mıdır?” sorusuna şu
cevapları vermiilerdir:
G1: “Menopoz
hastalık değil, her kadını başına gelebilecek bir durum.”
G2: “Hastalık
değil. Ben iyimserim.”
G3: “Menopoz bir
hastalık değil, vücutta eksilen şeyler hormon almazsanız.”
G4: “Menopoz bir
hastalık değildir. İnsanın yaşı geçtikten sonra herkes yaşıyor. Girmeyen yok ki
menopoza.”
G5: “Menopoz
hastalıktır. Ateş, sıkıntı, stres yapar. O da bir hastalık.”
G6:
“Hastalıktır. Rahatsızlık veriyor. Ani ateşlenme oluyor.”
G7: “Hastalık
mı? Hayır. Tanrı’nın verdiği bu olay, vücutta belli bir süre sonra akım
duruyor. Hayat güzel.” G8: “Hastalık mı bilmem ama zor bir şey. Genç yaş da
girene daha zor.”
G9: “Bilinçli
olana hastalık değildir. Her şeyi bilir uygularsan, yürüyüş yapar, beslenirsen
üstesinden gelirsin. Evet, menopoz hastalık da olabilir. Bir den olmaz. Bir
anda olsa hastalık olur, demek hastalık değil...”
G10: “Hastalık,
değil.”
G 11: “Hayır,
değil. Herkesin başında, bütün bayanlar yaşayacak.”
G12: “Evet. Hem
de hastalıkların belirtisidir.”
G13: “Hayır çok
doğal bir şey. Canlıların metabolik olayı. Sona doğru gidiş, sonun başlangıcı.”
- “Hastalıkmı?
bilmiyorum.”
G14:“Menopoz
insanın kendisine daha çok bakma ihtiyacı duyduğu bir dönemdir, hastalık değil,
canlılık dinamiklik dönemidir.”
G15: “Hayır.
Hormonların azalma süreci ve vücudun buna uyum yapmaya çalışması ama hastalık
değil.” G16: “Değil. Bir başlangıcı, bir sonu var.” G17: “Doğal bir olaydır.”
G18:“Hastalık değildir.”
G19: “Hastalık değildir
ancak hastalıklara zemin hazırlar.”
G 20:”Doğal bir
olaydır.”
13 kadın menopozun hastalık olmadığını söylerken,
ikisi kararsız kalmış, biri bilinçli olan insanlar için menopozun hastalık
olmadığını, biri ise menopozun hastalıkların başlangıcı olduğunu söylemiştir.
Menopoz,
ovaryum aktivitesinin yani yumurtalıklarla ilgili işlevselliğin yitirilmesi
sonucunda (son âdeti izleyen) 1yıl sonunda doğurganlığın kesin olarak
bitmesidir (Atasü, 2005, 25- 27) ancak kadınların çoğu, menopoz dönemini doğal
bir süreç olarak değerlendirmemektedir. Menopoz döneminde ki değişimleri
yaşlılık ve hastalık olarak algılayan pek çok kadın, geleneksel ve kültürel
yüklenmelerle kendi kabuğunda menopoz dönemini yaşamakta ve sağlıklı
bilgilerden yoksun kalmaktadır. Bu algı karmaşası, kadınların ciddi beden ve
ruh sağlığı sorunları yaşamalarına ve sorunları çözmede yetersiz kalmalarına
neden olmaktadır. Kadınlar, menopoza girmiş olduklarını adet kesilmesi ile
başlayan süreçte bile göz ardı etmekte ve kendilerine menopozu yakıştıramamaktadırlar.
Kadınlar, “Menopozun ruhsal sorun yaratacak bir
değişiklik midir?” sorusuna şu cevapları vermişlerdir:
G1: “Kimisi yaşar kimisi sıkıntı yaşamıyor ama mutlaka
arkadaşlardan duyduğum, kadarıyla sıkıntı yaşanıyor az da olsa. Sigaraya
başladım bunalımdan menopoz ilacı başlayınca sigaradan tiksindim. Ama sigaradan
yardım bekledim.”
G2: “Haliyle yaşanıyor bir bunalım.”
G3: “Menopoz
ruhsal değişim yaratabilir. Ama ben yaşamadım. Herkesin farklı.”
G4: “İnsanın
kendi elinde olan bir şey. Beni etkilemedi. Çocuklarım, spor, işim. Ama
etkiler, uğraşı olmayanların ruhsal durumunu.”
G5: “Yok ya.
Ruhsal hastalığa sebep olmaz, o kadar da değil.”
G6: “Takarsan
menopozu ruhsal probleme neden olur.”
G7: “Sinir,
stres yaratır menopoz. Ben strese girdim. Hiç yokken kavga çıkartıyorum,
sinirleniyorum.” G8: “Ruhsal probleme neden olabilir.”
G9: “Evet..daha
duygusal daha gergin oluyor, daha çabuk alınıyorsun.”
G10:
“Kabullenmek önemli. Normalde herkes girecek dersek ruh sağlığımız bozulmaz.”
G11: “Bunalıma
sokar. Hem temizlik, hem eksiklik. En önemli etkisi bu.”
G12: “Mutlaka,
ben ruhsal problem yaşadığım için biliyorum.”
İnsanın kimisi
daha rahat atlatır. Beyinle ilgili. Kişiye göre sıkıntı yaşamak yaşamamak
değişir. “ G13: “Tabii olabilir. Gençlik, cahillik gibi olmaz aklında
tutamıyorsun her şeyi. Ruhsal değişim bu.” G14: “Problemli insanlarda yaratır.
Ruh sağlığı varsa, yaratmaz.”
G15: “Evet zaman
zaman ruhsal problemlere neden oluyor. biz istemesekte hormonlarımız bizi
yönetiyor.” G16: “Bazıları içine kapanıyor. Sanki hayat bitmiş gibi. Yaşamın
devam edeceğini bilmeli. Tabi sıkıntılar olur, ama neler olur bilmiyorum.” G17:
“Haliyle olur, ruhsal problem.”
G 18: “Evet
zaman zaman ruhsal problemlere neden oluyor.”
G19: “Ruhsal
probleme neden olabilir.”
G20: “Hemde çok.”
Kadınlardan
4’ü menopoz döneminde ruhsal sıkıntıların olup olmamasının, kişinin durumu
kabullenmesine bağlı olduğunu 1’i önceden ruhsal problemi olanın bu dönemde
probleminin devam edeceğini, 1’i ruhsal problem yaratmayacağını 14’ü ise
menopoz döneminin ruhsal sıkıntılara sebep olduğunu söylemişlerdir. Sadece
2’si, bu durumun kişinin kendi algıları ve yaşam şekli ile ilişkili olduğunu
düşünmektedir. 1’i ise ruhsal problemlerin başka sıkıntılardan ya da geçmişten
geldiğini düşünmektedir.
Menopoz
öncesi dönemdeki fizyolojik değişiklikler üzerinde yapılan araştırmalar,
hormonların değişimi nedeniyle doğurganlığın sona ermesin yanı sıra özellikle
sinir sisteminde değişiklik yarattığını göstermektedir. Kadının menopoz
döneminde geçirdiği bu değişiklik onun yakın çevresi ile ilişkilerini etkileyen
bir unsur haline gelmektedir. Basit bir anlatımla beyindeki değişme kadının,
bir konu üzerinde yoğunlaşma yeteneği, yaratıcılık bölümlerine giden yakıt
miktarı yeni düzenlenen sistemden etkilenmektedir (Northrup, 2005, 16).
Kadınların pek çoğu menopoz döneminde ruhsal sıkıntılar yaşadığını anlatırken
bir yandan da “menopoz ruhsal sorun yaratmaz” ifadesini kullanmaktadırlar.
Aslında kadınlar menopozla ilgili bazı doğru bilgilere sahip olsalar da bu
bilgileri yaşama geçirerek, menopozu daha kolay atlatılır hale
getirememektedirler.
Kadınlar, ilk adet gördükleri zaman ile menopoza
girdiklerini anladıkları zaman hissettikleri duyguları ile ilgili sorulara şu
cevapları vermişlerdir:
G1: “İlkin
korktum, annelerimiz bilinçsizdi. Annemden bunu duymadım, arkadaş arasında
duydum. Kadınlığa adım atıyorsun ama menopoz, yaşlılığa adım. Yorgunluk..
menopozda kimse konuşmasın sorması n....Vücut yorulmuş. “
G2: “İlk
kanamamı hatırlamıyorum. Bir ara hamile miyim diye düşünmüştüm, ilkin önce
sevinç yaşadık. 3 ay çok kuvvetli oldum korktum. Sağlık problemi endişesi
duydum.” G3: “Menopozla ilk adet olduğum zaman arasında bir benzerlik yok.”
G4: “Ben çok
küçük yaşta regl oldum. Antep’te idik, havadan sanırım.4 ya da 5.sınıfta idim.
Biraz iriydim ama çocuktum. İlk adet oluşumu hatırlamıyorum. Menopoza girişte
bişey hissetmedim.” G5: “İlk adet görünce sıkıntı var herhal. Genç kızlarda
bunalıyor belki. Ama o zaman bir sevinç vardı, ben genç kız oldum sevinci.
Şimdi yaşlanmak, sıkıntı çekiyorsun, sinirler başlıyor menopozda.”
G6: “İlk adet
olunca da, bunda da acaba insan bir hastalığım var mı diye korkuyor. Menopozda
aynı.”
G7: “Annem
okumamış. İlk regl olduğumu, ablama söyledim. Oda anneme. Annem duyunca,
suratıma bir tokat attı, kimseye söyleme, toprağa basma, toprak yeşermez dedi.
Menopozda ise bilinçliyim.”
G8: “İlk adet
korku, heyecan. Menopozla aynı oldu.”
G9: “İlk adet
olduğumda küçüktüm, çok korktum. Kendi kendime genç kız mı oldum, dedim.
Zorluğu olmadı ama şimdi sinir, stres oldu”
G10: “Çok küçük
yaşta adet gördüm. Pek bir şey hissetmedim. Annem açıkladı, anlayışlı idi.
Ablama söyledim o da anneme söylemişti.”
G11: “Anneden
ürker çekinirdik. Annem eyvah kızım büyüdü demiş, ilk adet olduğumda. Halama
söylemiştim, halam sevinmiş. İkisini kıyaslamıyorum. Sıradan birşey.”
G12: “O zaman
neyin ne olduğunu bilmiyorduk. Menopoz doğanın kanunu ama ben kızlarımla hep
konuştum. Bizim zamanımızda ayıp vardı. Şimdi yayın organları basın var.”
G13: “Gençlikte
insan, uçurumlu oluyor. Uçar gibi, cahil, havalı da oluyor. Şimdi çöktü gibi.
Yaşlı çökük olur.”
G14: “16 yaşında
adet hali gördüm, heyecan duymadım. Adet halimi bir gece önce rüyamda gördüm.
Menopoz ise olgunluk dönemi, rahatsızlık hissetmedim alında temizlik oldu” G15:
“Menopozla ilk adet arasında benzerlik yok.”
G16: “O zaman
çok korkmuştum, üzülmüştüm. Kimseye de soramadım. Niye böyle diye düşündüm, kan
gelince. Menopozda her şeyi biliyorum, bu hastanede olmam bilgimi arttırdı. Ben
buradan emekliyim, burada memurdum.”
G17: “İlk adet
olduğumda sevindim. Arkadaşlarım olmuştu. Şimdi üzülmüyorum ama gençliğin bitip
gitmesi gibi.”
G18: “İlk adetle
başlayan yolculuk son buldu.”
G19: “Yumurtalar
tükendi. O zaman benimde çocuğum olacak, evlenebileceğim diye sevinmiştim.”
G20: “Birşey
anlamadım. İkisi de çileli ...”
Kadınlar
ilk adetlerini hatırlamadıklarını, korku, sıkıntı, hastalık korkusu, utanç,
endişe, gençlik sevinci gibi duygular yaşadıklarını söylemişlerdir. 2 kadının
verdiği cevap ilginçtir. Yumurtaların tükenmesi ve yolculuğun sonu ifadeleri
menarş ile menopoz arasında ilişki kurabildiklerini göstermektedir. Menopoza
girişte hissettikleri ise, yaşlılık, hamilelik korkusu, sıkıntı, bilinçli olma
ve umursamama, gençliğin bitişi hüznüdür. Yaşamın ergenlik gibi kritik
döneminde de tıpkı menopoz dönemi gibi yalnız olduklarını hissetmekte ve dönemi
sessiz geçirmektedirler. Oysa menarş(İlk adet kanaması) sırasında öğrenilen
bilgiler kadının yaşam boyu sağlıklı olma bilincine erişmesi için önemli bir
fırsattır. Ancak pek çok kadın bu fırsattan uzak yaşamaktadır. Bu geleneklerin
ve kültürel yüklenmelerin bir sonucu gibi görünmektedir. Yaşam boyu, kadın
olmakla ilgili sorumluluklar ve sıkıntılar yaşayan kadınlar artık yaşlılığa
doğru adım atarken menopozla tanışıkları an, ruhsal ve fiziksel sıkıntı
yaşamakta ancak sıkıntıların üstünü örtmeyi tercih etmektedirler.
Kadınların menopoza girdikleri andan itibaren
hissettikleri ile ilgili sorulara cevapları şunlardır.
G1:“Yaşam telaşı yüzünden hiçbir şey bilmiyorum. Adet
düzensizliğinden anladım ama evde kayınvalide sıkıntısı, anne-baba bakımı,
çocuklar okuyor, menopozu düşünemedim bile. Sıkıntılarım oldu bunaldım. Kimse
bana cevap vermesin tepenin başında tek başıma oturayım istedim. İlaçla ve
kadınlarla konuşarak baş ettim.”
G2: “Hayatta her şey doğal ve yaşamalı insanlar. Sevindim
bir yükten kurtuldum, diye. Kemik ağrılarımın, menopozla ilişkini düşündüm.
Dizlerimin üzerinde yürüyordum gibi hissettim kendimi. Sıcak basması ve aşırı
terleme oldu, doktora güvenerek hallederim dedim. Adet kanaması çok faydalı
vücut kimyası yenileniyor.”
G3: “Menopoza girdiğimi adetim kesilince anladım. Bir ay
olmadım. Eşimin hastalığı sebebiyle kötü bir dönemdi, üzüntüden olmadı
zannettim. İlaçla normale döndüm. İlaçlardan sonra bir hafta aşırı kanama oldu
sonra kesildim. Hafif hafif adetim kesildi. Artık hamile kalmayacağım bunu
dışında bir değişiklik yok yaşamımda dedim ve normal kabul ettim bu durumu.
Yaşamımda hiçbir şey değişmedi.”
G4: Adetim azala azala kesildi. Hiç sıkıntı yaşamadım. Spor
yapmanın etkisi, sınıf arkadaşlarımda kızarıklık fenalık falan oluyor. Adet
değişimlerim yaşamımda değişiklik yaratmadı. Menopoza girdiğimi adetim
kesilince anladım.”
G5: Adetim bir oldu bir olmadı. Doktora başvurdum, hamile
miyim dedim, sonra 1 ay oldu 3 ay kesildi. 3 ay sonra bir oldu sonra hepten
kesildi. Bir ara bir kere gördüm, bir daha da hiç görmedim. Sırtımda ateş,
sürekli kafama takılıyor. Kafamdan sonuçları atamıyorum. Uykuda kendi kendime
konuşuyorum. Bir dakika uykuya dalsam, zor bela uyanınca, kafamda yine aynı
konu. Her şeyi kafama takıyorum. Eşim sakat oldu, çocuklar küçüktü. Bunları
yaşarken hemen doktorada gidemedim. Menopozdan (adetten)kesilince de çocuğa
kalınıyor. O korkuyu yaşadım. Kocanla çiftleşince korku yaşanıyor. Menopozla
baş edemezsin anca ilaçlar biraz hafifletiyor.”
G6: “17 gün yoğun adet oldum. Birden kesildi.1 sene içinde
bir kere oldu, ellerimde yanma, sıkıntı terleme. Doktor olduktan sonra baş
ederim her şeyle.”
G7: “9 senedir geliyorum buraya. Kalçaya yapışan regl
gördüren bantlar kullandım. Vücutta şişlik yapınca bıraktım. Adetim de aksaklık
yüzümde yanma öfkeli oldum. Yaşamım çok değişmedi ama kimliğinizi ortaya koymak
ben de varım demek daha zor evliyken. Ben 23 yaşımdan beri dulum(boşanmış)evli
olduğunuzda erkeklerin gölgesinde kalıyorsunuz. Ben bu sorunları aştım. Bu
yüzden menopoz bana ağır gelmedi. Menopozu kafama takmadım. Kendimle
barışığım.”
G8: “Bunalıma girdim. Sancı, ateş. Hala çekiyorum, beyim
alkol alıyor.16 senedir o açıdan (cinsel)rahatım. Kanamam durmadı.2 sene özele
doktora gittim, .tedavi oldum. Yararını görmedim. Arkadaşım burayı tavsiye
etti. İlaçla 3 ay kanamam oldu yine. Hemen ameliyat oldum. Hemen kesildim
sonra. “
G9: “Kız kardeşimin beyi trafik kazasında ölünce üzüntüden
menopoza girdim. Annem 40- 45 yaşında girmiş. .Çok doğum yapmış ama o. 5 sene
oldu, adet kanamam kesildi hepten. Düzensizlikler oldu, 2 ay gecikti. Kadın
doğuma gittim. İlaçlar verdiler. Menopoz teşhisi kondu. Doktor menopoz
kliniğine git dedi. Ara ara adet oluyordum, buraya geldim.
G10: “37 de düzensizlik başladı.7 yıl önce. 2000 de
tedaviye geldim.2 yıldır tamamen kesildi. Tam olarak daha girmedim. Kistleri
temizlemek için, adet görmemde fayda varmış. Adet düzensizleşince menopoz hiç
aklıma gelmedi. Annemi getirdim aklıma. Hamile olma ihtimalini düşündüm.
Doktora gitmedim ama direk doktora gitmek gerekmiş. Ben geç kaldım. Adet
kanaması sıkıntısından kurtuldum diye düşündüm. Namaz oruca engel hal kalmadı
rahat ibadet edeceğim diye sevindim. Eşimle cinsel konularda sorundan kurtuldum
diye sevindim.””
G11: “6 aydır adetim devam etmiyor. Çok olurdum.10- 12 gün
sürerdi. Birden bire kesildi. Depresyon hapları kullanmıştım. Yeleği bir
çıkarıp bir giyiyorum. Daha sinirli oldum. İyi deseler kötü anlıyorum.ateş
basması ter sıkıntı...sık sık oluyorum ..Böyle bir çabalama içindeyim herkesin başında
..Bütün bayanlar yaşayacak. Sorunları en aza indirmek için hayata güzel
bakmakla yenebiliriz.”
G12: ”Hipertansiyonum var. Ateş basması,
sinir..göğüslerimden süt geldiği zamanki gibi şişme ..adet sökmesine bağlı
rahimde değişiklik oluyor. Doktor yaşınız genç adet söktürücü iyi gelir, ateş
basmasına da iyi gelir, dedi.1, 5 sene oldu. Mahallede ani ölüm oldu, korkuyla
5, 8, 6, 3 ayda bir gördüm ilaçlarla gördüm. Hipertansiyon yüz felci geçirdim.
Eşimin dükkanı kapandı..çocukların çokluğu. Eşimin, kalp ameliyatı. Adet
bittiği an daha temiz hissediyorum kendimi. Kendimi önemsenmiyormuş,
terkedilmiş gibi hissettim. Cinsel isteksizlik oldu. Daha olgun yaklaştı eşim.
Menopozda rahat olur diyorlar ama bizim olmadı.(cinsel ilişki).”
G13: “1 yıldır menopozdayım. 4 yıl premenopozu yaşadım.
İlaç kulandım, kist olunca bıraktım. Sık adet oldum. Genç yaşta ne oluyor diye
endişe ettim. Menopoz geldi ardından.Kalıtımsal..Sigara da etkiledi.Annemde
aynı yaşta oldu.Stres de neden oluyor.Psikologa gittim. Ölüm korkusu duymaya
başladım. Hayatın sonu her şey bitmiş gibiydi. Panik atakmış. Menopozda daha
çok ortaya çıkıyormuş. Tansiyon çıktı. Evham var bi de . Beyin sürekli
çalışıyor. O beni yoruyor.
G14: “Evliyim ama eşimden ayrı yaşıyorum. Hasta bakıcılığı
yaparak geçiniyorum. Çok dayak yedim, ezildim. 1 yıldır tedavi oluyorum,
mememden kitle alındı özelde. Sonucu temiz çıktı. Sıkıntı geldi. Yanma yaptı.
Canım daralıyor. Elim ayağım yanıyor. Terleme oluyor. Adet kesilince anladım
menopozdayım, baş ederim. Yaşım geldi. Eşim geçimsizdi. Çoluğa çocuğa çok dayak
atardı, varken sıkıntım çoktu.
G15: “Adet kesilince anladım. Endişe hissetmiyorum. Doğuma
alışan menopoza da alışır. Sağlık nedeni ile 4 doğum yaptım. Kadınlar her
şeyden el etek çekiyor, dünya ile ilişkisini kesiyor. Çoğu insan, ben
menopozdayım diyor, kendini bırakıyor, genç yaşlı ayrımı yapıyor. Ben olumsuz
bir duyguya kapılmadım.”
G16: “Adet kanamam atlayarak gecikmeli devam ediyor.
Düzensizlikler oluyor ve menopozun başladığını düşünüyorum. Fazla bir
değişiklik olmadı. Kilo artışı ve kilo vermeye çalışmak dışında. Güçlük,
şişkinlik işte. Bazen yüzüm çok terliyor.”
G17: ”Az az bir iki adet oldum, pat diye kesildi. Ateş
basmaları var. Bildiğim için yadırgamadım. Tahlil yaptırdım. Gebelikten
şüphelendim. Doktora, menopoza adım attığımı söyledim. Yaşamımda değişiklik
yaratmadı.
G18: “Adetim
birden kesildi. Tedaviye başladım ateş basması için. Bir sıkıntım olmadı.
G19: ”Adetim bir
yıl içinde azalarak kesildi. Doktora başvurdum. Bir sıkıntı yaşamadım. Sadece
menopoz sonrası hastalıklara karşı önlem alma ihtiyacı hissettim.
G20:
“Hayatımdaki her şey değişti. Eşimle bu dönemde boşandık. Adet düzensizlikleri
ateş basması bunalımlar. Cinsel ilişkide ağrı. O da fazla dayanamadı.”
Kadınların 5’i yaşamlarında varolan başka sıkıntılar
yüzünden menopozla ilgili bir şey hissetmediklerini, 2’si cinsel ilişkiden ve
adet kanamasının kirliliğinden kurtulma sevinci yaşadıklarını, 2’si bunalım
geçirdiklerini, Bir kaçı menopozla beliren hastalıklardan kaygılandıklarını ama
genel olarak menopoz olayını çok tepkiyle karşılamadıklarını söylemişlerdir.
Kadınların hemen hemen hepsi adetlerinde ki düzensizlik sebebiyle şikâyetlerine
çözüm ararken menopoza girdiklerini öğrendiklerini ifade etmişlerdir.
Kadınların, menopoza giriş biçimleri, yaşları ve süreci
algılayış biçimleri arasında anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Bu
farklılıklar onların yaşam deneyimleri, yaşantı ve sosyo-ekonomik durumları ile
ilintili olarak değişmektedir. Kadınlar menopoz döneminde olmaktan ziyade
menopoz döneminin beraberinde getirdiği hastalıklardan endişe duymaktadırlar.
Kadınların
menopoza girdikten sonra menopoz olayına karşı takındıkları tutum ve
davranışlar ile ilgili sorulara cevapları şunlardır.
G1: “İlaçla ve kadınlarla konuşarak baş ettim. Menopozu
yaşlılık olarak görmüyorum. Kendi kendimin terapistiyim. Adet kanamam kesilince
sevindim. Bu yükten kurtuldum diye düşündüm. Kemik ağrılarımda etkisinin
olduğunu düşündüm, buna üzüldüm sonra.”
G2: “13 yıldır adet görmüyorum. Hem rahatım hem rahatsızım
ama kendimle barışığım. Beylerde de andropoz var, eşimden en büyük sıkıntım
andropoz.
G3: “Üreme yeteneğini yitirmek çocuk sahibi olmak
isteyenler için evlilik yaşamında sorun yaratır. Ama beden sağlığı açısından
zaten menopoz yaşında çocuk yapmak güç, bu yüzden bence sorun olmaz. Menopozla
baş edebileceğime inandım.”
G4: “Menopoza girince ben bunu yenerim diye düşündüm.”
G5: “Bazıları kolay atlatıyor. Ya hiç üşüdüğümü bilmiyorum.
Camı açınca evde çocuklar üşüyor, açmasam ben patlıyorum. Menopoza girme
sıkıntısından başka bir şey düşünemedim. Ateş, uykusuzluk yaşadım, onlar
geçsinde dedim, başka bir şey istemedim.”
G6: “Fark ettim, yaşlandık diye düşündüm. Her şey zaman
ile. Sıkıntılar mecbur yaşanır. Kayınvalidem hiç sıkıntı yaşamamış, siz niye
yaşıyorsunuz diye soruyor bana. Acaba beslenmeden mi...eskiden köylerde yoktu
böyle yavrum bu ne diyor, tahlilleri görünce..100 yaşında benden sağlıklı.”
G7: “Regl bitti anladım, menopoza girdiğimi. Kemik
yoğunluğumdanmış. Okuduğum kitapları bazen unutuyorum. Regli kesilince
doktorlar biraz bekle dediler, sonra gel dediler. Tekrar geldim. Adet
kesilince hap kulandım. Bant verdiler. Bir daha regl oldum.
Çok yoğun bir yaşantım vardı. Kafana takma dedi ablam. Vitamin aldım. Farklı
bir şey hissetmedim. Korkmadım, menopozla baş ederim.” G8: “ Başa gelen
çekilir. İlaç, iğne ateş ve terlemeyi kestikçe baş ederim. Sıkıntı mutlaka
yaşanıyor. Kendim de yaşamadım. Çevremde aynısını anlatıyor.”
G9: “Allah’ın izniyle yürüyüş yapar tedavi olursam, baş
ederim. İnsanlar için bir parça. Hocalar sayesinde iyi oldum. Günde iki kere
lustral (psikolojik tedavi için kullanılan ilaç) alıyorum. Kafaya
takmayacaksın, yoksa hastalık hastası olursun. Bende bide bunalım var,
psikolojik ilaçta kullanıyorum.
G10: “İnsanı adet yeniliyormuş. Şu an çok sıkıntılıyım. Bu
konuları konuşmayı seviyorum. Her zaman katılırım anketlere..bir çareler üre t
ilse... doktora gidince anladım.Sorun yaratmaz..çocuk varsa ne olacak.Baş
ederim, inanıyorum..yürüyüş yaptığım zaman onu yenmişim.şimdi topuk dikeni var
yürüyemiyorum.Babam öldükten sonra sıkıntı ile kesildim.eşimle geçen yılda çok
sıkıntılar yaşadım. Kendi kendime yendim.”
G11: “Annemden, arkadaş çevresinden duyduklarım.10 gün adet
olurdum kesilince herhalde menopoz dedim. Üzülmedim. Çok olumsuz bir şey
hissetmedim. kemik erimesi olabilecek göğüste değişiklik olacak diye düşündüm.
Hemen hastaneye müracaat ettim. Bu eşe bağlı. Sen aşabiliyorsun. Üreme
yeteneğini kaybetmek sorun olmaz eşin tavrı sorun olur. Tabii sıkıntıların
hepsini menopoza bağlayamam, baş ederim.”
G12: “Rahatlık hissettim. Sonra sıkıntılarını görünce..
Sürekli aydan aya adet olmamak hoşuma gitmedi. Aşırı kanamalarım olurdu ama
şimdi daha sıkıntılı. Zannetmiyorum. Zaten çocuğum var. Tabii. Neleri yenmedik
ki”
G13: “Adet düzensizleşince anladım. Mücadele ediyorum.”
G14: “Menopozu yaşlılık olarak görmüyorum. Kendi kendimin
terapistiyim. Adet kanamam kesilince sevindim. Bu yükten kurtuldum diye
düşündüm. Kemik ağrılarımda etkisinin olduğunu düşündüm, buna üzüldüm sonra.”
G15: ”Spral çıkarmak için geldiğimde doktorum menopozda
olduğumu söyleyerek servise yönlendirdi. Bu doğal bir durum.”
G16: “Bir şey anlamadım henüz, menopoza girmekte olduğuma
dair. Sadece sürekli yaz mevsiminde gibiyim. Hissedince beklediğim şey nihayet
oldu dedim Baş edeceğime inanıyorum.” G17: “4- 5 yıldır tedavi oluyorum.
Menopoz bölümünde çalışmış yıllarca. Adet kanaması kesildi, anladım
menopozdayım. Adetlerimin az olması, belirti verdi. O dönemde ateş basması
oluyor mu bilmiyorum. Çok yaşamadım ben, bildiğim olabilecek şeyler bular diye
düşündüm. Kanamanın günün birinde kesileceğini bildiğimden, doktora gelince
emin oldum. Bir şey hissetmedim. Sorun olarak görmüyorum ki baş edeyim.”
G18: “Doğal bir süreç. Hastalıklardan korunmak için önlem
alıyorum.
G19: “Yaşlılığı kabullenmek gerek artık.”
G20: “Eşimin ihaneti menopozdan daha ağır.”
Kadınlar
menopoz olayı ile baş edebileceklerini, kaçışlarının olmadığını ve daha çok
arkadaşları ile konuşarak ve doktorların önerilerine uyarak kendilerinde güç
bulduklarını ifade etmişlerdir.
Kadının
doğumla birlikte dünyaya getirdiği yumurtalarının menopoz döneminde son bulması
doğal bir süreçtir. Ancak kadınların doğuştan sahip oldukları yumurtaların regli
ile doğurganlığın başlaması ve menopoz ile de son bulması konusunda bilgileri
yeterli değildir. Bu yetersizlik onların bu doğal süreçleri yaşarken ruhsal
olarak daha fazla yıpranmalarına neden olmaktadır. Birçok kadın, adetten
kesilince menopoza girdiğini öğreniyor ve jinekolojik kontrolleri düzenli
yaptırmamaktadır. Oysa menopoz yaşam boyu hazırlık gerektiren önemli bir
süreçtir. Kadınların menopoza giriş biçimleri, yaşları ve süreci algılayış
biçimleri arasında anlamlı farklılıklar görülmektedir. Genellikle menopoz
öncesi süreci, algılayış biçimleri, yaşam deneyimleri ve yaşamdan doyum elde
etme düzeyleri ile ilişkili olup, bu süreci sorunsuz yaşamaları kendi yaşam
koşulları ile ilişkilidir.
1.2
KADINLARIN MENOPOZ KONUSUNDAKİ
BİLGİLERİ
Kadınların
menopozla ilgili bilgi düzeylerini ölçen sorulara verdikleri yanıtların toplamı
düşünüldüğünde bu konuda yeterli bilgi düzeyine sahip olmadıkları
düşünülmektedir. Bilgileri çevrelerinden duydukları ile sınırlıdır. Bir parça
kitle iletişim araçları ile edinilen doğru bilgiler yer alsa da belleklerinde,
bu bilgiler süreci sağlıklı geçirmelerinde kendilerine kılavuzluk edecek
yeterlilikte değildir.
Kadınlar menopozu adetten kesilme, üremenin bitmesi,
mutsuz evlilik ve yaşlanmak olarak tanımlamaktadırlar. Yaptıkları tanımlar
onların, menopoz sürecini yaşayış ve algılayış biçimiyle ilişkili
görünmektedir.
Kadınların “menopoz” nedir? Sorusuna cevapları
şunlardır:
G1: “40- 55 yaş
arası adet kesilmesi ile başlayan döneme menopoz denir”
G2: “ Eğer
inançlıysanız doğmak kadar menopoza girmek ölümde hak.”
G3: “Menopoz,
Tanrının verdiği en güzel şeylerin, yavaş yavaş bitmesi, çocuk, gençlik.
İhtiyarlığında güzelliği var. Menopoz sorun değil. Hayattan istediklerimi aldım
ben...
G4: ” Menopoz,
andropoz, adetten kesilmedir.”
G5: “Menopoz
adetten kesilmedir.”
G6: “Belli bir
yaştan sonra olması gereken hastalıktır, menopoz.”
G7: “Menopoz
aktif oluş. Regl sıkıntılarının kalkması.”
G8: “ Menopozun
ne olduğuna anlam veremiyorum.”
G9: “Nasıl
evlilik oluyor bir zaman sonra da menopoz”
G10:
“Menopoz, yaş dönümü, yaşanması
gereken bir şey.... Onun bilincindeyim. Adet kesilip
doğurganlığımız
bitecekse bunun adı menopoz.”
G11: “Hayatın
ikinci baharı. Çok olumsuz bir şey değil. Yanı sıra getirdikleri ile uğraşmak
zor. Hele ki hastanelerin durumu böyleyken, çok fazla kafama takmıyorum.”
G12: “Doğal bir
şey. Doğa kanunu. Daha rahatlık, daha özgürlük ve hastalıkların başlangıcı.”
G13: “Kadınlığın
üremenin sonu. Yaşlanmanın başlangıcı.”
G14: “Menopoz
yaşı gelince insan yaşlandığını biliyor. Bu menopozdur.”
G15: “ Menopoz
adetten kesilmedir.”
G16: “Benim için
menopoz biyolojik bir dönüşüm. Menopoz üremenin bitmesi kadınlıkta yeni bir
süreç.”
G17: “Adetten
kesilmedir, menopoz.”
G18: “Üremenin
son bulmasıdır.”
G19: “Adet
kanamalarının bitmesidir.”
G20: “Mutsuz
evliliğe adımdır.”
Kadınlardan
7’si menopozu adet kesilmesi olarak, 3’ü üremenin son bulması, 1’i kadınlığın
bitmesi, 2’si hastalık, 2’si yaşlılık olarak tanımlamışlardır. Yapılan
tahminlere göre, önümüzdeki on yılda kırk milyon kadın menopoza girecek ve 2020
yılında altmış milyon kadın menopoz aşamasında veya bu dönemi geçirmiş
olacaktır (Schulz, 2005, 12).Buna karşın birçok kadın menopozun ne olduğuna bir
anlam verememektedir.
Kadınların, adet düzensizliği, menopoza girildiğini
anlamak için yeterli belirti midir? sorusuna cevapları şunlardır:
G1: “Adet
düzensizliği menopoz belirtisi diye biliyoruz.”
G2: “Aybaşı
kanamasının kesilmesi menopozun en büyük işareti. Doğa ikaz ediyor.
G3: “Adet
düzensizliği bir menopoz belirtisi değildir.”
G4: “Adet
düzensizliği, menopoz belirtisidir.”
G5: “Adet
düzensizleşti mi menopoz işareti, kanser, kadın hastalığına da işaret verir.
G6: “Adet
düzensizliği menopoz belirtisidir.
G7: “Regl
bitmesi en önemli belirti. Ama myon rahim kanseri belirtisi de olabilir, adet
düzensizliği.”
G8: “Adet
düzenleşti mi eğer yaşlandıysan menopoz belirtisi.”
G9: “Hamile olma
belirtisi de olabilir.”
G10: “Adet
düzensizliği, hamilelik bazılarında normal durum olur hep düzensizdir. Ben
öyleydim.”
G11: “Değildir.
Kızım 21yaşında onunda adeti, düzensiz.”
G12: “Adet
kesilmesinden anladım, menopoza giriyorum” G13: “ Evet ama hastalıklarında
belirtisi olabilir.” G14: “Adet düzensizliği belirti mi bilmiyorum.”
G15: “Benim
adetim hep düzensizdi. Adet düzensizliği çocuk olası ve hastalıklara da işaret ediyor
olabilir.”
G16: “Belli
yaşta adet düzensizliği menopoz belirtisidir aksi halde başka hastalıkların.”
G17: “Hastalık belirtisi de olabilir. Bence evet.
G18: “Evet.
Gebelik belirtisi de olabilir.”
G19: “Kanser
belirtisi de olabilir.”
G20:
“Hastalıklara da işaret eder.”
Kadınlardan
14’ü adet düzensizliğinin menopoz belirtisi dışında hastalık, gebelik gibi
durumlarında belirtisi olabileceğini, 1’i konuya ilişkin bilgisi omadığını,
diğerleri adet düzensizliğinin menopoz belirtisi olduğunu söylemişlerdir.
Adet
düzensizliğinin menopoz belirtisi olarak görmekle birlikte gebeliğin ya da
kanser gibi başka kadın hastalıklarının belirtisi de olabileceğini ifade
etmektedirler. Verdikleri yanıtlar çok bilinçli olmayıp kendi deneyimleri ile
sınırlıdır. Kendi algılarından öte çevrelerinden duydukları ve gördükleri ile
edindikleri deneyimler onların kendi durumlarını dar bir çerçevede
anlamlandırmalarına neden olmaktadır. Kadınlar menopozla ilgili, daha çok
arkadaş toplantılarında, geçerli ve güvenilir olmayan bilgiler edinmektedirler.
Kadınların, kadın olma mutluluğunu ilk adet
olduklarından itibaren yaşayamadıkları, kadınlığa özgü gelişmeleri özellikle
üreme yeteneğini ve cinselliği kendilerine yaşamsal bir dayanak ama aynı
zamanda bir yük olarak gördükleri düşünülmektedir.
Kadınların, menopozun belirtilerinin neler olduğu
konusunda sorulan sorulara cevapları şunlardır?
G1: “Adetten
kesilince çocuk olmaz sorun bu. Başka belirti bilmiyorum.”
G2: “Aybaşı
kanamasının kesilmesi menopozun en büyük işareti. Doğa ikaz ediyor.”
G3: “Bende
belirti olmadı pek..Bir ateş basması.”
G4: “Bilmiyorum,
ama adetten kesilme ve ani bunalımdır ilk belirtiler.
G5: “Kadınlar
ateş basması, ayakta yanma, sırtta yanma, sinir başına vurunca, adet sapınca
anlasınlar menopoz. Arkadaşlar arasında konuşunca hep aynı şikâyetler.
G6: “ Adet
düzensizliği
G7: “Adet
düzensizliği ile belirti verdi, bende. Ayda birden 21 güne düştü. Belirti
yaşamadım.”
G8: “Adetten
kesilince ateş, ter belirtileri başlayınca anlarsın.”
G9: “Ateş
basması ve bunalım.”
G10: “Adet
kesilmesi ateş basması menopozda en önemli değişim kesin girdiğini anlaman
için” G11: “Adet düzensizliği ama başka bir durum yoksa.”
G12: “Ateş,
yanma, sinir.”
G13: “6 ay adet
olmamak, belirtisidir kesin.”
G14: “Yanma,
terleme, sıkıntı.”
G15: “Adet kesilmesi.”
G16: “Terleme,
yüzde terleme, şişkinlik ve kilo problemi yaşamak.”
G17: “Göğsümden
süt akıntıları geldi, tahliller oldum, birçok belirti var Adet bitmesi en
önemlisi.”
G18: “Ateş
basması, regl bitmesi, terleme-üşüme ve cinsel isteksizlik.”
G19: “Ateş
basması, adetten kesilme, hissizlik.”
G20: “Ateş
basması, cinsel isteksizlik”
Kadınların yarısı adet kesilmesinin yanı sıra ateş,
terleme ve bunalım gibi hallerin, 1’i kilo almanın, bir kaçı ise cinsel
isteksizliğin menopoz belirtisi olduğunu söylemişlerdir.
Kadınların, menopoza girişin ani olup olmadığına
ilişkin sorulara cevapları şunlardır:
G1: “Zaman zaman
oluyor, ay ay adetten kesiliyorsun. Ani değil”
G2: “Bir
dönemede gerçekleşir.”
G3: “Ani.
Menopozun en önemli belirtisi, hiç regl olmamak.”
G4: “Menopoz bir
süreçtir.”
G5: “Adet
kesilince menopozda biter.”
G6: “Ani olur
menopoz, ama bitmez.4, 5 senedir çekiyorum. Çoraplarımı çıkarıp ayağımı taşa
koyuyorum.”
G7: “Menopoz
kısa bir süreç. Çocuk olmaması, boşluk...Doğum olayı gibi doğal.”
G8: “Belli bir zaman
içinde olur. Bazıları aniden olur, ameliyatla olan.”
G9: “Birden
olmaz. Belli dönemde olur.2 ay 3 ay 6 ay düzensizlik olur kendi kendini
gösterir.”
G10: “Bir
süreçtir. Yaşanıp bitecek. Sırada başka problemler var.”
G11: “Ani
oluyor. Bende öyle oldu.”
G12: “Ani değil.
Ben de ani oldu. Bir takım devreler geçirilir. Bende erken oldu.”
G13: “Süreç. Pat
diye olmaz.6 ay hiç adet görmemek gerek.”
G14: “Kişiye
göre değişir. Nedenini bilmiyorum. Bazen ani.”
G15: “İnsan
hayatında bir süreçtir.”
G16: “Menopoz 60
yaşına kadar devam eden bir süreçtir.”
G17: “Belli bir
dönemi kapsar.”
G18: “Kişiye
göre değişir.”
G19: “Belli bir
dönemi kapsar.”
G20: “Ömür boyu
sürer.”
Kadınların, çoğu menopozun bir süreç olduğunu çok
azı ise ani geliştiğini söylemişlerdir. 1’i ise menopozun ömür boyu devam
ettiğini söylemiştir. Kadınların bazıları menopozu ani bir olay olarak görmekte
başlayıp bittiğine inanmakta, bazıları ise ömür boyu devam edeceğini
düşünmektedir. Çok azı menopoz evreleri ile ilgili bilgilerine dayalı olarak
menopoz döneminin yaşanan ve son bulan bir süreç olduğunu bilmektedir.
Kadınlar,
aslında menopoz dönemini adet kesilmesi olarak algılamakta, menopozla ilgili
şikâyetlerin ise yaşlanma sürecinden ileri geldiğini düşünmektedirler.
Kadınların menopoza giriş yaşı konusunda sorulan
sorulara cevapları şunlardır?
G1: “40-
45-50-55 kimi insan 40 kimi 50.”
G2: “Kişiye göre
değişir.”
G3: “Kendi
bedenine bağlı. Avrupa ve Türkiye için menopoza girme yaşı farklı. Türkiye için
ortalama
47- 48 bence.
Ama ben ilaçla kesildim.”
G4: “Bazı insan
25 yaşında menopoza girer. Kütahya Emet’te uzman çavuşun hanım, 25’inde girdi.
Annem 45. Ben
50’li yaşlarda. Kız kardeşimin rahmi alındı. Cerrahi yolla menopoza girdi.”
G5: “Kimi kadın
geç girer, kimi çok erken.30, 50, 55...acaba bu bünyeden mi...45- 35 arası
giriliyor
işte genelde.”
G6: “Bünyeye
göre bazı 30, bazı 40, bazı 50, 60 da.”
G7: “45- 50 yaş
arası girilir.”
G8. “45’den
sonra bazıları 60 da.”
G9: “50- 55
yaşta girmesi gerekir.40- 45 yaş erkendir.40- 45 yaşta giriyorlar. Kız olup
girende var. 25,
30 da.şartlardan
mı oluyor..Neden .Sıkıntılardan mı bilinmez.”
G10: “50 yaş
üzeri. Yaş aşağı iniyor galiba.annem 45..Ablam ameliyatla.Ama ablam benim
yaşadığım sıkıntıları yaşamadı.”
G11: “Eskiden
duyardım 50- 55. Şimdi yaş düştü. 32 bile var. Sonuç gösterme randevusu için
geldiğimde çok gençler vardı, burada.”
G12: “Normali
45- 46. Sonra sülaleye, aileye özgü. Benim sülalemde 45. Benim ki erken oldu.”
G13: “48-52
normal.ben erken girdim.40‘dan sonra beklenebilir ama.”
G14: “Normali
50”
G15: “53 yaşına
kadar girilmezse sakıncalı.”
G16: “Dünyada
45+2”
G17: “Hastalığı
yoksa 45 den sonra”
G18: “Bünyeye
göre değişir.”
G19: “45.”
G20: “40
yaşından sonra.”
Kadınların
çok azı hastalık ve kalıtım gibi nedenlerle menopoz yaşının kişiye göre
değiştiğini söylemişlerdir. Genel olarak menopoza girme yaşı ile ilgili
cevaplar 40
50 yaş aralığıdır. Menopoza girme yaşının ortalama
50 olduğunu söylemek mümkündür(Atasü,2005,11).
Her
kadının farklı zamanda ve yaşta menopoza girdiğini bilen kadınlar, menopoza
girme yaşında kadınlar arasında ki bu farklılıkların nedenini bilmemektedir. Bu
konudaki algıları çevrelerinden edindikleri deneyimlerle sınırlıdır.
Kadınların,
menopoz döneminin ne zaman son bulduğu konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:
G1: “Tamamen adet görme bitince menopozda biter.”
G2: “Adet kesilince.”
G3: “Menopoz bir süreçtir. Hayat gibi, başlayacak bitecek.”
G4: “Menopoz ne
zaman son bulur hiç bilmiyorum..Bende geçti ..şimdi sıkıntılarım yok. Kemik
erimesi, meme kontrolü oluyorum sadece.”
G5: “Menopoz
adet bitti mi son bulur. Sıkıntı azalır. “
G6: “Bir zaman
devam eder. Ömür boyu sürmez.”
G7: “Yaşamadım,
bilmiyorum, ne zaman son bulur. Ben sıkıntı yaşamıyorum.”
G8: “Doktorun
dediğine göre 3 senede.”
G9: “Tedavi
olursa normal yaşama dönülür. Hemen hemen ben 8 senede normale döndüm. İlk
sıkıntılarım yok. Bir zaman son bulur.”
G10: “Bilemem
bitmesi lazım ama buna bir şey diyemeyeceğim. Bu ter bu sıkıntı ömür boyu nasıl
yaşanır, bir zaman son bulacak.”
G11:
“Bilmiyorum, ömür boyu devam eder mi. Kişiye göre değişir. 1-3 sene atlatanda
var ömür boyu sürende var.”
G12:
“Bilmiyorum.3-4 sene sonra bu sürece alıştıktan sonra son bulur menopoz
dönemi.”
G13: “Gider,
ömür boyu. Ölenece.”
G14: “Ölünce son
bulur, menopoz.”
G15: “60’lı
yaşlarda son bulur.”
G16: “2 evrede.
Bi 65 ‘den sonra son buluyor. Ben 2.evre diye biliyorum ama.”
G17: “60
yaşlarında.”
G18: “Kişiye
göre değişir. Toplam 10 sene sürer.”
G19: “Ne zaman
başladığına bağlı.”
G20: “60
yaşından sonra”
Kadınlardan
2’si menopoz döneminin ölene dek süreceğini, diğerleri ile son bulacağını ama
ne zaman olduğunu bilmediklerini, adet kesilince biteceğini, 60’ lı yaşlarda
biteceğini ya da kişiye göre ve menopozun başlama yaşına göre değişeceğini
söylemişlerdir.
Kadınlar,
yaşadıkları sıkıntılar yüzünden, menopoz döneminin sonlanıp sonlanmayacağını
konusunda kararsızdırlar. Menopoz sürecinin ne zaman tamamlanacağı ile ilgili
algıları kendilerinin ve çevrelerinin yaşam deneyimleri ile sınırlıdır.
Kadınların, beslenme biçiminin menopoza girme yaşına
etkisine ilişkin sorulara cevapları şunlardır:
G1 /‘Yiyecekler
sağlık açısından önemli. Daha rahat yaşar menopozu. Kötü beslenen kilo alır.
Yürüyüş yapıyorum. Kışın yapmıyorum, toruna bakıyorum.” G2: “Sağlıklı
beslenemeyenlerin sıkıntısı daha çok olur.”
G3: “İyi
beslenmek menopoza girme yaşını geciktirir. İyi beslendim ve çok spor yaptım.
Dedim ya ancak ilaçlarla kesildim.”
G4: “Sağlıklı
beslenenler daha geç girer menopoza.”
G5: “Beslenmek
iyidir. Daha iyi beslenme menopozu erken yener.”
G6: “Beslenme
belki etkiler. Şimdi, her şey ilaçlı.”
G7:”Beslenme
etkiler, menopoza girme yaşını. Hamur, tek yanlı beslenme..ama geciktirir mi
erken mi yapar bilmiyorum. Doğal gıdalar almak gerekli.” G8: “Yoğurt süt peynir
yersen geç girersin.”
G9:“Düzensiz
beslenenin erken olmasına sebep olur. Düzenli olursa geç olur.”
G10: “Etkiler,
sağlığı bozulan kişi menopozu da ağır yaşar.”
G11 :“Mutlaka.
Hormonlu yiyeceklerden belli. Hayat şartları sağlıksız beslenme erken menopoza
sokar. Yaşam standartları iyi olan daha dingin yaşayan geç girer.”
G12: “Olabilir.
Etli sütlü yiyince adetim fazla oluyordu. Düzenli beslenince menopoz gecikir.”
G13: “Şişmanlar.
Hareketsizleşir, beslenmesi bozuk olan çabuk girer, menopoza.”
G14: “Beslenme
olabilir. İyi beslenen zamanında girer. Her hastalık gelir beslenmezsek.”
G15: “Kemik
yapımı için beslenme önemli. Beslenme bozukluğu menopoza geç girmeye sebep
olur.”
G16: “
Bilmiyorum.”
G17: “Olabilir
mi beslenme.. Bilmiyorum.”
G18: “Sağlıklı
beslenenler daha geç girer menopoza.”
G19: “Sağlıklı
beslenenler daha geç girer menopoza.”
G20: “Sağlıklı
beslenenler daha geç girebilir, menopoza.”
Kadınlardan 2’si beslenme biçiminin menopoza girme
yaşına etkisini bilmediklerini diğerleri ise menopozu yaşarken beslenmenin
menopoz sıkıntılarını azaltacağını diğerleri ise menopoza giriş yaşını
geciktireceğini söylemişlerdir. Kadınlar, sağlıklı yaşam için dengeli beslenmek
gerektiğini bilmekte, menopozla ilişkilendirmekteler ancak sağlıklı
beslenenlerin neden menopoza geç girdiklerini ve sağlıklı beslenmenin ne
olduğunu tam olarak bilmemektedirler.
Kadınların, akol ve sigara kullanmasının menopoza
girme yaşına etkisi konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:
G1:“Sigara alkol
gibi şeyler kullanmam ben bilmiyorum.”
G2:
“Bilmiyorum.”
G3: “Sigara
alkol kullanmanın menopoza girme yaşını etkilemede etkisi var mıdır
bilmiyorum.”
G4: “Sigara ve
alkol kullananlar menopoza daha erken girer.”
G5: “ Sigara
alkol etkiler mi bilmem.”
G6: “Sigara,
alkol bilmem etkiler mi?”
G7: “Sigara,
alkolün aşırısı menopozu etkiler mi bilmiyorum.”
G8: “Etkiler.
Sigara, alkol menopozu geciktirir.”
G9: “Sigara
alkol belki zorlaştırır.”
G10: “Sigara
alkol etkiler.”
G11: “Etkiliyor,
erken olur sigara alkolden.”
G12: “Sigara,
alkol etkilemez.”
G13: “Çok
etkiler. Sigara, alkol kullanan erken menopoza girer.”
G14: “Sigara,
alkol bilmem.”
G15: “Etkilemez.
Zaten menopoza girmeden gider, öbür tarafa sigara alkol alan.”
G16: “Sigara
alkol beslenme etkilemez.”
G17: “Üzüntüyü
biliyorum. Sigarada çok bilgim yok.”
G18:
“Bilmiyorum.”
G19: “Erken
olmasına sebep olur.”
G20: “Yaşlanma
sürecini hızlandırır ama menopoza etkisi var mıdır bilmiyorum..”
Kadınlardan
8’i sigara ve alkolün menopoza girme yaşına etkisini bilmediklerini, 3’ü
etkilemeyeceğini, 5’i erken menopoza sebep olacağını,1’i menopozu
geciktireceğini,1’i ise zorlaştıracağını söylemişlerdir. Kadınların her şeyden
önce, genel sağlığa zararı olan sigara ve alkol kullanımı konusunda verdikleri
yanıtlar ilginçtir. Hemen hemen hepsi sigara ve alkolün zararlarını
bilmediklerini yansıtan yanıtlar vermişlerdir. Dolayısıyla menopozla ilişkisini
de kuramamaktadırlar.
Kadınların, evli olmanın , menopoza girme yaşı
arasında bir ilişki olup olmadığına ilişkin sorulara cevapları şunlardır:
G1:
“Medeni hal... bilmiyorum.”
G2: “Etkilemez.”
G3: “Medeni hal
menopoza girme yaşını etkileri mi bilmiyorum.”
G4: “Evli olmak
menopoza girme yaşını etkilemez.”
G5: “Evlilik
etkiler. herhal. Çok çiftleşmek iyi gelir.”
G6: “Evlilik
etkilemez.”
G7: “
Bilmiyorum.”
G8: “Evlilik
etkilemez menopoza girme yaşını.”
G9: “Evli olmak
etkilemez. Küçük evlenen erken menopoza girebilir ama.”
G10: “Stresli
evlilik menopozun erken olmasına sebep olur.”.
G11: “Yo evli
olmak etkilemez.”
G12: “Evli olmak
etkilemez.”
G13: “Etkiler.
Evliler daha geç girer.”
G14: “Bilmem,
evlilik etkisini.”
G15: “Medeni hal
etkilemez. Ama belki doğumla hormon daha mı iyi çalışır. Bence evlilikle ilgisi
yok.
G16: “Medeni hal
etkilemez.”
G17: “O konuda
fazla bilgim yok, evlilik etkiler mi.”
G18:
“Etkilemez.”
G19:
“Etkilemez.”
G20: “Stresli
evlilik menopozun erken olmasına sebep olur.”.
Kadınların 11’i evli olmanın menopoza girme yaşını
etkilemeyeceğini, 2’si stresli evliliğin etkileyeceğini, 2’si etkileyeceğini,
5’i bilmediğini söylemişlerdir. Ancak çoğunluğu etkiler ya da etkilemez
cevabının nedenini söyleyememişlerdir. Kadınların çoğu evli bayanların bir iki
yıl daha menopoza geç girdiklerini bilmekte ancak bunun sebeplerini
bilmemektedirler.
Kadınlar, menopoz
öncesi mevcut sağlık sorunlarının menopoza
girme yaşını ve
biçimini etkilemesi konusunda ki sorulara şu
cevapları vermişlerdir:
G1: “Sağlık
sorunları etkiler mi bilmiyorum.”
G2: “Etkiler.”
G3: “Sağlık
problemleri kadını menopoz sıkıntılarını ve menopoza girişini daha sancılı hale
getirir.”
G4: “Sağlığı
bozuk olan, stres, üzüntü yaşayan erken girer. Annemde öyle oldu.”
G5: “Sağlık
problemi olan onun sıkıntısını yaşarken menopozu bünyesi kaldırmaz.”
G6:
“Bilmiyorum.”
G7: “Yaşamadım.
Sağlık sorunum olmadı. Ablamda yaşamadı. Annem 35 de babamın ölümünü ani
şokuyla hastalıktan menopoza girdi. Stres etkiliyor ama hastalıklar etkiler mi
bilmiyorum.” G8: “Hastalık, stres, üzüntü yaratır. Çabuk menopoz olursun.”
G9: “Olması
lazım. Guatr mesela sıkıntı oluyor. Ameliyatlar, kistler, kitle olursa -genç
yaşta girilir.”
G10: ”Tabii
ki.kadın hastalığından ...şekerde olabilir.gelinimizde şeker vardı çünkü.erken
girdi menopoza..”
G11: “Etkiler.
Bir birini tetikler. Bende kansızlıkta var.”
G12: “Beyinde,
ur, tümör etkiler. Organlar birbirine bağlantılı. “Hormonla ilgili herşey.”
G13. “Sağlığı
bozuk olan daha erken girer.”
G14: “Sağlık
sorunları etkiler. Akciğer kan hastalığı olan kadınlar menopozda sıkıntılı
olur.”
G15: “Sağlık
sorunları etkilemez sağlık sorunu yaratabilir.”
G16: “Etkilidir.
Kanser..galiba kanser olunca adetten kesiliyorlar. Arkadaşım vardı öyle
olmuştu.”
G17: “Şeker
hastalığı erken menopoza sebeptir.”
G18: “Rahim
kanseri cerrahi yoldan menopoza girmeye neden olur.”
G19:
“Etkileyebilir.”
G20: “ Etkiler”
Kadınların
17’si hastalıkların menopoza girme yaşını ve biçimini etkileyeceğini, 3’ü
bilmediğini söylemişlerdir. Etkiler diyen kadınlardan, 2’si, diğer hastalığı
tetikleyeceğini, 1’i hastalığın menopozu tetikleyeceğini, 1’i erken menopoza
sebep olacağını, 3’ü menopoz döneminin daha zor geçeceğini söylemişlerdir.
Kadınlar,
kadınlarda menopoz öncesinde mevcut hastalıkların menopoza girme yaşını ya da
biçimine etkisini bilseler de nedenlerini bilmemektedirler. Bu nedenle
psikolojik açıdan sağlıklı olan kadının, menopoz dönemini rahat geçireceğini
ancak fiziksel sağlığın etkisinin çok önemli olmadığını düşünmektedirler.
Buradan iki sonuç çıkarılabilir. Kadınlar gerçekten bu konuda yeterli bilgiye
sahip değiller ya da kadınlar menopoz döneminde ruhsal sıkıntıları fiziksel
olanlardan daha ağır yaşıyorlar ve bu nedenle öncelik sıralarını en sıkıntı
duydukları konular almaktadır. Çevreden edindikleri bilgilerle sınırlı olmak
üzere, menopozla birlikte gelen hastalıklardan haberdardırlar ve endişe
duymaktadırlar. Özellikle menopoz sonrasında gelişebilecek hastalıklar, kemik
erimesi, kanser, kalp-damar hastalıkları ve eşlerinin onlara karşı tutumları
dönemin en büyük sorunları olarak ifade edilmektedir.
Kadınların, menopoz öncesi dönemde, menopoz
döneminde ve menopoz sonrası dönemde dönemin sağlıklı geçirilebilmesi için
neler yapılması gerektiği konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:
G1: “İlaç
kullanmak, yiyecek, yürüyüş, kendine bakmak”
G2: “Bilgili olmalı, doktor kontrolünde olmalı, yiyeceğe
dikkat etmeli, yürüyüş yapmalı, hareket. Sonrasında rahat oturmak, yiyecek,
yürüyüş, çevre, torun çocuklar izin vermiyor, bunları yapmaya.
G4: “Ruhsal durumu iyi olmalı, gözyaşı olmamalı, sigara
içmemeli. Ah vah etmeyecek, yaşlandım da gençliğimi kaybettim demeyecek, ben
güzelim diyecek, aynada kendisine gülecek, zavallı duruma gelmeyecek.”
G5 : “Egzersiz yapacak, yürüyüş yapacak, hobileri olacak.
Bu konuda kendimi düşünemedim. Spor, sağlıklı beslenme, makarna pilav yok,
ekmek az, an tabii şeyler meyve ve sebze, az az yemek, hayata güzel bakmak ve
Tanrı’nın verdiği güzel şeyleri bulup çıkartmak. Aynı şeyler.”
G6: “Her zaman
spor, yürüyüş, kendini bunalıma sokmamak şen şakrak olmak.”
G7: “Menopozda
değişen bir şey yok. En önemlisi. Sıkıntılarım olması. Bilmiyorum neler yapmak
gerekli.” G8: “Öncesinde yoğurt süt yenmeli. Annemgil onları yemiş. Menopozda
gıdaya dikkat. Vitaminli şeyler yenmeli. Sonrasın da bakım önemli.”
G9: “Kendilerine
değer vermeli, aktif olmalıdırlar. Ayda bir kadın doğuma gitmeli, sağlık
kurumuna ve rahim kanserini kontrol ettirmeli. Yatma-kalkma (cinsellikle)
ilgili bilgi almalı, mikrop kapar mı öğrenmeli.” G1O: “Moralini yüksek tutmak,
en çok yürüyüş, kendini kapatmamak lazım ben menopozluyum demeyeceksin. Bol bol
yürüyüş, yoğurt, süt sebze, meyve ..yağlı, hamur işi, şeker, tuz ekmekten
kaçmak lazım. Menopozdan sonra daha sağlıklıyım. Bol bol sebze meyve kepekli
ekmek yiyorum. Kilom düştü.”
G11. “Bilinçli
olmak lazım. Doğal, başka hobiler kendimizi dinlememek hayatın sonu değil,
menopoz” G12: “Beslenme, spor, yürüyüş, sağlıklı yaşam için ön görülen huzurlu
aile hayatı..bu ortamda bu da yok.”
G13. “Yeme içme her şey, spor, sağlıklı yaşam için. Hızlı
hayat yavaşlar tempoda düşme. En sağlıklısını yapmalı, spor yapmalı.
G14: “Kemiklere iyi bakmak, spor, gıdaya dikkat. Sigara,
alkol yok Menopozda D vitamini tansiyon, şeker, kolestrolü göz önüne alarak
yaşamak. Yoğurt gibileri yemek lazım diyorlar. Benim duyuşuma. Kemik erimesine
yol açmazmış o zaman. “
G15: “Dengeli beslenmek D vitamini bol bol yürüyüş iyi
gelir, menopoz öncesinde. Menopozda fizik hareketleri yapmak lazım. Sonrasında
gıdaya dikkat ve her yaşta hayatı sevmek. Spor beslenme sigara alkol tüketimine
son.”
G16: “Kendini
sevmesi kalsiyum tüketimine dikkat etmesi. Yürüyüş, gıdalara dikkat. Yenmemesi
gerekenleri yememek. Spor beslenmeye dikkat etmeli.”
G17:“Yaşam devam
ediyor. Spor, gıda, ilaçlar düzenli alınsın.”
G18:“Her zaman
olduğu gibi bu süreçte de sağlıklı beslenmek ve spor yapmak gerekir.”
G19:“Doktor
kontrolü gereklidir.”
G20: “Her
kadının yapacakları farklıdır.”
Kadınların
her biri menopoz süresinde yapılması gerekenlerle ilgili farklı bilgiler
vermişlerdir. Bunlar, ilaç almak, yürüyüş, egzersiz, bilgili olmak, bilinçli
olmak, ruhsal huzur, kişisel telkin, hobi edinmek, aktif yaşam, kilo kontrolü,
D vitamini almak, vitamin almak, yüksek moral, huzurlu aile hayatı, kadın
hastalıkları ve genel sağlık kontrolleridir.
Kadınların
hemen hemen hepsi, menopoz dönemi boyunca sağlıklı beslenmek ve spor yapmak
özellikle yürüyüş yapmak gerektiğini düşünmektedirler. Bir kısmı doktor
kontrolünden geçmek gerektiğine inanmaktadırlar. Çok azı ise bilinçli olmak
gerektiğini düşünmektedirler. Menopoz döneminde alınması gerekenler önlemlerin
tümünü birden sayamamaktadırlar. Ayrıca menopoz döneminde alınacak önlemleri
bilseler bile kadınların çoğu bunları uygulayamamaktadırlar.
Kadınların,
menopoz tanısının nasıl kesinleştiği konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:
G1: “Tamamen 1 yıl adet görmemek..bilmem tanı nasıl konur.”
G2: “Kesinleşmesi için adetin tamamen kesilmesi,
sinirlilik, ateş olması gerek..6 ay yada 1 yıl adet olmamak gerek. Tetkikle.”
G3: “Dr tanısı ile kesinleşir.”
G4: “Menopoz tanısı yapılan tahlillerle kan tahlili ile
kesinleşir.”
G5: “Bilmiyorum menopoz nasıl kesinleşir.”
G6: “Kesin tahlille kemik taraması kan ve rahime bakılarak
anlaşılır.”
G7: “Östrojen tetkiki ile kesin tanı konur.”
G8: “ Doktor biliyor, o söyler bakınca.”
G9: “Doktor söylerse menopozdasın anlarsın girdiğini.
Doktorların menopoz bölümü kesinleştirir. Tahlillerle, hormon, kadın organları
kontrol edilir.”
G10: “Östrojen hormonundan kandan kesin tanı konur.”
G11: “Bana tanı konmadı bilmiyorum. Benim yaşımdan dolayı.
1 yıl adet olmama kesin menopoza işaret.”
G12: “Tetkikle.”
G13: “Hormonal tetkikle tanı kesinleşir.”
G14: “Benimkini anlamak için ne yaptılar bilmiyorum. Kan
idrar alındı. Etekten bakıldı. Sprali çıkardılar.”
G15: ”Doktor ifadesi ile kesinleşir.”
G16: “Hormon tetkikleri bunu kesin ortaya koyar, belirtiler
yanıltabilir.”
G17: “Bir yıl, altı ay önce belirtisi oluyor. Tahlillerle
kanıtlıyorsun. Sağlık teşkilatında hastanede olmalı kesin tanı.”
G18: “Östrojen oranı belirlenerek kesin tanı konulur.”
G19: “Tetkikle.”
G20: ”Doktor ifadesi ile kesinleşir.”
Kadınların
4’ü menopoz tanısının nasıl konulduğunu bilmediğini, diğerleri ise tetkikle
tanı konulduğunu söylemişlerdir. Tetkikle kesin menopoz tanısı konulduğunu
söyleyenler, kemik taraması, kan, östrojen, rahim, doktor muayenesi, hormon
tarama gibi yollarla tetkiklerin yapıldığını söylemişlerdir. Kadınlar,
menopozun kesinleşmesi için yapılması gereken bazı tahlillerin sağlık
kuruluşunda kesin tanı koymak için yapıldığını bilmekle beraber, bu tetkik ve
tahlillerin ne olduğunu ve niçin yapıldığını bilmemektedirler.
Kadınların “östrojen nedir? sorusuna cevapları
şunlardır:
G1: “Kilo
aldırır, tüylenme yapar. Bende olmadı. Östrojeni bilmiyorum, verdiler,
kullandık.
G2: “Kadınlık
hormonunu kaçırıyor. İlaçtır ve menopozla ilgili şikayetleri azaltır.”
G3: “Kalsiyumlu
gıdaların emilimini etkiliyor. Bu sıkıntılar yapıyor. Sanırım bende östrojen
bitti.
Östrojen
eksilince sıkıntı terleme yapar.”
G4: “Östrojen
eksilince kanama olmuyor. Ben östrojen kullanmadım. Menopoza giriyoruz
kesilince.
Yumurtalıkları etkiliyor.”
G5: “Östrojeni
bilmiyorum ben.”
G6: “Östrojeni
bilmiyorum.”
G7: “Östrojen
diyince ilk hafıza geliyor aklıma. Unutkanım artık.”
G8: “Östrojeni
bilmiyorum.”
G9: “Östrojen
hormonların düzelmesi için gerekli. Düzene sokar adeti. Hastalığı rahatlatır.”
G10: “Menopoza
girince östrojen üretilmiyor. Kadınlık hormonu. Vücutta kıllanma olur
eksilince, adet kesilir. Vücut yumurta üretmez. İsteksizleştirir. Östrojen
hormonu üretmiyorsun rahimde değişiklik oluyor cinsel istek azalıyor böyle
olunca.”
G11: “Çok
duyuyorum. Adını bilmiyorum. Vücudun salgıladığı hormon ama.”
G12: “Kemik
ayarlamaya.kemik erimesi yani..östrojenden.”
G13:
“Kadınlık...gençlik.... Kemik erimesi cilt elastikiyetinin kaybeder zekayı da
etkiler. Hafıza geliyor aklıma.”
G14: “Östrojeni
bilmiyorum.”
G15: “Östrojen
hormonu aklıma kemik erimesini getiriyor. Eksikliği ateş basması yapar.
G16: “En
önemlisi östrojen eksikliği kemik kırılganlığını artırır.”
G17:
“Biliyordum, inan unuttum şimdi. Hatırlayamayacağım. Çok iyi bildiğim şeyler
ama östrojen aklıma gelmedi.”
G18: “Hormon.”
G19: “Menopoz
kapsülü.”
G20: “Kadınlık
hormonu.”
Kadınlardan 4’ü östrojenin kadınlık hormonu ya da
hormon olduğunu söylemiş diğerleri verilen bir ilaç olduğunu ya da ne olduğunu
bilmediklerini ifade etmişlerdir.
Kadınların pek çoğu” östrojen hormonunun “ ne
olduğunu, ne işe yaradığını ve eksikliği halinde vücutta meydana gelen
değişimleri ve hormonun menopozla ilişkisini bilmemektedirler.
Şanlıoğlunun’da yaptığı araştırma da, Menopoza girme
yaşı konusunda ise, eşlerinin öğrenim durumu ile ilgili istatiksel anlamlı bir
ilişki bulunmuştur. Kadınlar, menopozda yaşadıkları sorunların ne olduğunu
bilmemekte ancak sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini bilmektedir.
Menopoza ilişkin, en çok sıcak basması ve gece terlemesinden yakınmaktadırlar.
Kadınların menopozla ilgili bilgi düzeylerini düşük olduğu ve eğitime
gereksinim duydukları sonucuna varılmış, eşleri ile katılacakları eğitim
programları düzenlenmesi önerilmiştir. Yapılan pek çok araştırma kadınların
menopoz konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını doğrulamaktadır.
1.3
KADINLARIN MENOPOZ DÖNEMİNDE
YAŞADIKLARI SORUNLAR
Kadınların
menopozla ilgili kilo almak, yaşlanmak, kemik erimesi ve kanser, cinsel
isteksizlik ve gerginlik gibi sağlık sorunlarının menopozla ilgili en önemli
sorunları olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca eşleri ile ilişkilerinde ki
olumsuzluklarda ruhsal boyutlu en önemli sorunlarıdır.
Kadınların, menopoz döneminde yaşanan sağlık
problemleri ile ilgili sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:
G1: “Kemik erimesi.”
G2: “Aşırı
terleme, mutsuzluk, karamsarlık.”
G3: “Östrojen
problemi ve kemik problemi korkusu yaşadım.”
G4: “Menopozda
şeker çıkıyor. Bende çıktı Bazıları kalp sorunları yaşıyor.”
G5: “Kemik
erimesi, meme hastalıkları kadın hastalıklarına yol açar, bitince de.”
G6: “Dizlerde
ağrı, kasıkta, ellerde ağrı yapar.”
G7:
“Arkadaşlarımdan göğüs kanseri olan var, östrojen fazlalığından. Östrojen zaten
kesilmeli, gıdalar asıl önemli. Menopozla ilgili sağlık sorunum olmadı. Yaşımla
ilgili sağlık sorunları başladı.”
G8: “Kemik
erimesi, tansiyon, şeker, kollestrol yapar. Menopoza bağlı değil gerçi hastalık
gençlerde de oluyor. Ama bende menopozda çıktı.”
G9: “Karaciğer
yağlanması, kolestrol, tansiyon yapar.”
G10: “Kilo,
kemik hastalıkları, el-ayak ağrısı yapar.”
G11: “Kemik
tarama, mamografi, kanser istendi demek ki bu hastalıklar var.”
G12: “Kemik
erimesi, ateşlenme, şeker hastalığı genelde. Östrojen eksikliğinden menopoza
özgü hastalıklar.”
G13: “Tansiyon
kolestrole neden olur.”
G14: “Her
hastalığa yol açar. Rahim kanseri, iç hastalık, böbrek hastalıkları başlar.”
G15: “Menopoza
özgü sağlık problemi yoktur.”
G16:
“Hastalıklar menopozdan değil sağlıksız yaşamdan ileri gelir.”
G17: “Genelde
yaşanıyor bu sıkıntılar, daha çok kemiklerin kırılabileceği kanser oluyor
muyum diye
endişelere kapılıyorlar. Bende olmadı. Bu 7 dede olur 70 de de, kanser
olacaksan.
G18: “Sağlık
sorunu yoktur, menopozun sıkıntıları vardır.” G19: “Kanser olabilir.” G20:
“Şeker, tansiyon.”
Kadınlar
menopoz döneminde tansiyon, şeker, kanser, şeker hastalığı, karaciğer
yağlanması, böbrek hastalıkları, meme kanserleri, kemik hastalıkları, kolestrol
gibi hastalıkların belirdiğini çok azı ise bu hastalıkların yaşlanma ve
sağlıksız yaşamdan ileri geldiğini söylemişlerdir.
Eşlerle
güçlü bağlar, menopoz sürecinin olumlu yaşanmasında etkili görünmektedir. Ancak
pek çok kadının ifadeleri de eşleri ile ilişkilerinde kopukluk ve gerginlik
olduğu yönündedir. Kişinin kadınlığa yüklediği anlama paralel olarak ilk adet
kesilmesine de yüklediği anlam biçimlenmektedir. Pek çok kadının yaşı ne olursa
olsun adeti aksadığında ilk aklına gelen hamile miyim? Ardından hasta mıyım?
Sorularıdır. Menopoz, kadınların kendilerine kolaylıkla yakıştıramadıkları bir
durumdur. Bunu açıkça ifade etmeseler de menopoza girişi, kadınlığın bitmesi,
eşlerle ilişkinin bozulması ya da yaşlanma belirtisi olarak algılamakta ve
menopoz sürecine karşı önlem almak yerine, direnmeye yöneltmektedirler. Bu
anlamda gurup tedavileri ve yetişkin eğitim etkinlikleri ile kadınların
özgüvenlerini kazanmaları sağlanabilir. Tedavi merkezine gelmelerinin en önemli
nedeni de bu konuda özgürce konuşabiliyor olmaktır.
Kadınların
bazıları, menopoza girişte hiçbir belirti yaşamazken bazıları ciddi sağlık
sorunları yaşamaktadırlar. Genellikle geçmişten getirdikleri sosyal, ekonomik
ve psikolojik sorunlar nedeniyle bu süreci daha ağır şekilde yaşadıkları,
sıkıntılarının şiddetli olmasının asıl nedeninin, menopoz olayı olmadığı
düşünülmektedir
Kadınların, menopoz döneminde yaşamlarını etkileyen
en önemli sorunları ile ilgili sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:
G1: “En önemli
sorun yaşlılığın başlangıcı olması. Vücutta kan temizleniyor, temizlik adet
olma daha gençleştiriyor. Erken kesilmek istemezdim en önemi sorunum bu.”
G2: “Çok sıkıntı
çektim. Gençliğinde de problemli sinirli idi ama hepten arttı. Kadın menopozu
yaşarken erkekte andropozu yaşıyor. Asıl sorun bu.”
G3: “Menopoza
girince ruhsal sıkıntı yaşamadım. yaşamım derli toplu. Bir şey hissetmedim.
Zaten çocuğum hissedemeyecek kadar da yoğundu hayatım.” G4: “Kilo almak.”
G5: “1 sene
doktora gitmedim, sonra ailede kanser çıkınca kanser korkusu bir de kemik
erimesi için doktora geldim. Bayanların bazılarının kemik erimesi olduğunu
biliyordum. En önemli sorun bu.” G6: “En önemli sorunum elimin ayağımın
yanması.” G7: “Sorunum yok.”
G8: “En önemli
sorun ateş ter. Terleme ateş yoktu. Sırtım soba gibi yanıyor şimdi.”
G9: “Sinir
bunaltı gerginlik en önemli sorunum.”
G10: “Kemik
erimesi, vücutta kıllanma, kemik ağrısı. Ben henüz yaşamadım ama menopoz bu
sağlık sorunlarını hazırlıyor.”
G11: “Terleme ve
sıkıntı çok yaşadım.”
G12: “Ateş
basması, sıkıntı en önemli sorunum.”
G13: “Ben
organlarıma üstün olma sorunu yaşıyorum. Psikolojik sıkıntı en önemlisi.
Hayatın sonu gibi görmem.”
G14: “En çok
sorunum can sıkıntısı.”
G15: “Çok
şiddetli sıkıntım olmadı çok sıkılınca ateş basması oluyor. En önemli sorun
adetten kesilme. Ama ben dert etmedim zaten geç kesildim.4 tane de çocuğum
var.”
G16: “En önemli
sorunları yaşlanmak çirkinleşmek deforme olmak. Bazen tansiyonum yükseliyor.
Şimdilik bunlar.
Süreç devam ettiğinde neler yaşayacağımı bilmiyorum.”
G17. En önemlisi
ateş basması
G18: En önemli
sorunum kilo vermede güçlük yaşıyorum.
G19: “Kilo
almak.”
G20: “Eşim.”
Kadınlar en çok ateş basması ile ilgili, kilo almak,
eşle ilişki, çirkinleşme, yaşlılık, kemik erimesi, sinir ve bunalım kemik
ağrısı, kıllanma, tansiyon gibi sorunlar yaşadıklarını, kadınlardan 2’si ise
sorununun olmadığını söylemişlerdir.
En büyük ve ortak sıkıntıları, sıcak basması iken
bütün bunlara ilaçla, sporla ya da sosyal yaşama tutunmakla karşı
koyabileceklerine inanmaktadırlar. Daha çok başa gelen çekilir, çaresi yok gibi
kabulleniş duyguları içindedirler. Adet görme yaşı, medeni hal, çalışma
koşulları, doğum sayısı, sosyo-ekonomik durum, sigara kullanmak, yüksek rakımda
yaşamak, eğlenme, spor, beslenme ve yaşam tarzı, eşin mesleği de menopoz yaşını
etkileyen faktörler arasında (Atasü, 2005, 31) olmasına karşın her kadın
menopoz belirtilerini ve sıkıntılarını farklı yaşamaktadır.
Kadınlar, cinsel
isteksizlik yaşamakta ve eşleri ile bu durumu çözme gayretine girmemektedirler.
Bu kültürel yüklenmeler, kadına verilen değer gibi bazı sosyokültürel
faktörlerin olduğu kadar bilgi ve deneyim eksikliği ile de ilgili olabilir.
Bazı kadınlar, sorunun, eşlerinin anlayışsız olmasından, bazıları ise cinsel
yaşamlarının menopoz sürecinden değil yaşam şartlarından ve yaşa bağlı
değişimlerden kaynaklandığını düşünmektedirler. Kadınların, cinsellik konusunda
menopozun bir etkisi yoktur şeklinde ki ifadelerine rağmen cinsel hayatlarının da
olmadığını ifade etmektedirler. Kadınlar, menopoz süreci dışında da sağlıklı
cinsel yaşama sahip olmadıklarına dair izlenimler edinmeme sebep olmuşlardır.
Kadınların, menopoz döneminde en önemli sorunlarından biri de eşleriyle
yaşadıkları cinsel sorunlardır. Yaşamda hiçbir şey fiziksel ve duygusal açıdan
başkaları ile kurulan ilişkiler kadar insanı derinden etkilemez. İnsanı başka
insanlarla iletişim kurmaya yönlendiren belki de zorlayan sinir sistemi
çocukluğun erken döneminde beyine yerleşir. Çocukluk döneminde yaşanılan
deneyimler yaşam boyu gelişen sinir devrelerini etkilemektedir(Northrup, 2005,
31). Kadınlar, genel olarak menopoz döneminde eşlerinden, anlayış ve sevgi
görmemekten yakınmaktadırlar. Çok az kadın menopoz sürecini eşiyle birlikte
aştığını dile getirmektedir. Araştırma sürecinde gözlenen yaklaşık 2400
kadından sadece bir kaçı hastaneye eşi ile gelmiştir.
Kadınların, menopozun cinsel yaşama etkisi konusunda
sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:
G1: “Etkiliyor.
İsteksizleştiriyor ama herhalde bu yaşla ilgili. Cinsel, hissizlik eşime bir
şey hissetmiyorum
G2: “Bakış
açısına bağlı, etkilemez ama yaşam zorlukları etkiliyor.”
G3: “Eşim
yatalaktı. Ben onunla uğraştım. O benim menopoza girdiğimi falan anlayıp da
tepki göstermedi. Onun derdi ölürse benim evlenip evlenmeyeceğimdi. Kadın
cinselliğini etkilemez. Ben eşim yatalak olduğu için bu deneyime sahip değilim
ama sanmıyorum etkileyeceğini.” G4: “Cinselliğe etkisini bilmiyorum. Evli
değilim.”
G5: “Cinselliği
etkilemez. Değişir genç gibi olmaz çiftleşmek. İstekli olamazsın. Kanın
değişiyor. Eşler, fark etmez, onlar bilmez menopozu.”
G6: “Cinselliği
etkilemez. Cinsel sıkıntım olmadı.”
G7: “Cinselliği
etkilememeli ben 42 yaşında çok albenili bir kadındım. Sağlıklı cinsellik,
hormonların aktif olması menopozu geciktirir.”
G8: “”En çok
yatmayı etkiler. Kadınlar istemiyor. Ben hala sıkıntılarını yaşıyorum,
yatmaktan değil. Ben aşırı sıkıntı yaşıyorum. Bilmem, acaba yatmamaktan mı.
Alkol yüzünden zaten 16 senedir benle yatamıyor, hiç olmuyor. Ben gibi ameliyatla
olanlar temasta bulunuyor ama ben bulunmuyorum zararlı diye.”
G9: “Değişim
bende olmadı. Benim işim bitmiş demedim. İçime kapanmadım. Fazla ilişki
istemiyor insanın canı. gençken gibi olmuyor, eşimde istemiyor. Eşim anlayışlı
davranırdı.”
G10. “Eşim çok anlayışlı değil. Artık sözü geçmiyor gerçi.
İsteksizim. Eşim tepki gösteriyor. Kullanıldığımı hissediyorum. O da okuyor,
bilinçli ama anlamıyor. Kadın ruhu daha ince..İnce davranılsa kadın daha olumlu
olur. Kendi kendimize kabullendiğimiz, tedavi olduğumuz sürece sıkıntı
çekilmez. İki tarafta anlayışlı davranırsa. Kalorifer çok sıcak. Kapatsam camı
açsam eşim git dışarıda dur diyor..Anlayışsız olunca cinsel istekte olmuyor.”
G11:“Eşlerin işine geliyor. Korkusuzca hayat devam ediyor,
kesinlikle yok. Zannetmiyorum. Bebek olmama korkusu daha rahat cinsellik
yaşatır.”
G12: “Evet. Rahat olunmaz acıdan dolayı. Canın acıyor. Regl
olma olasılığı olmadığı için daha rahat cinsel ilişki yaşama olasılığı da var.”
G13: “Bilmiyorum cinsellik ne olur.”
G14: “Etkilemez cinselliği. Daha verimli hale getirir. En
güzel devresidir, cinselliğin gibi geliyor bana.”
G15: “Eşlerin menopoz süreci ile ilgili ne hissettiği
hakkında tahmin yürütemiyorum eşim yok.”
G16: “Bende etkilemedi, ama etkilendiklerini söyleyen var.
Bazılarının sanki evliliğimde bitti diye değerlendirdiklerini biliyorum.”
G17: “Kadın isteksizleşiyor.”
G18: “Erkeğin tutumuna bağlı.”
G19: “Etkiler, ilişkiye bağlı.”
G20: “Evet, eşler daha genç kadınlara yöneliyor.”
Kadınların çoğunluğu menopozun cinsel yaşamı etkilemediğini
söylerken, etkiler diyenler bunu eş ile ilişkiye ya da daha önce cinsel yaşama
bakış açısına ya da başka faktörlere ve yaşlanmaya bağlı olduğunu, zaten
cinselliğin geri planda kaldığını, bekar ve dul olanlar ile bazı kadınlar ise
bu konuda bilgileri olmadığını söylemişlerdir.
Kadınlar menopoz döneminde cinsel isteksizlik
konusunda, önlem alma gereği hissetmiyorlar ve cinselliği erkeğe karşı bir
görev olarak algılıyorlar. Çok az kadın, cinsel isteksizliğin menopoz sürecinde
yaşanan fiziksel durumdan kaynaklandığını bilmektedir.
Kadınların menopoz döneminde eşleriyle ilişkileri
konusunda sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:
G1: “Eşim iş
telaşından fark etmedi bile yine aynıyım kimseyi görmek istemedim, kırıcı
konuştum ama çocuklarımla hiç problemim olmadı. Rahatladım.”
G2: “Umurunda
olmadı eşimin, senin bir derdin var mı demiyor. Tek bildiği nefsi..Çocuklarımla
ilişkim hep aynı, değişmedi.”
G3: “Eşim
yatalaktı, anlamadı.”
G4: “Benim eşim
yok ama evlilikte sorun yaratmaz. Kadının üreme yeteneğini kaybetmesi bu yaşta
önemsiz.”
G5: “Eşim hiç
umursamadı. Ne umursayacak erkek.”
G6: “Üreme kaybı
evliliği etkilemez. Eşim bir şey anlamadı. Doktorlar yönlendirdi beni.”
G7: “ Sıkıntılar
mutlak yaşanmak zorunda değil.”
G8. “Öyle bir eş
değil benim ki. Hani nerde öyle eş. Her durumda bozuluyor. Anlayan bir adam
değil. Genç iken anlamadı, şimdi hiç anlamaz.”
G9: “Eşime bir
şey olmadı. Yardımcı oldu. Hoşgörülü davrandı. Sıkıcı davranmadı.
G10: “Eşimle
cinsellikten dolayı sıkıntı yarattığı için bu sıkıntıdan işe yaramazlık duygusu
yaşadım. G11: “Cinsel isteksizlik yaşıyorum. Eşim anlayışlı değil. Hiç
konuşmadık eşimle, paylaşmadım. Kendi içimde yaşıyorum. Biz hiçbir zaman hiçbir
şeyi paylaşmadık. Önceden de doktora gitsem hasta olsam dönünce ne oldu demez
ki. Tepkileri değişmedi, zaten tepkisiz her zaman.”
G12: “Eşime
anlattım ilk. Artık herhalde rahat yaşam olacak cinsellikte bebekte olmayacak
dedim. Değişen bir şey olmadı, farklı olmadı davranışları. Elinden geleni
yaptı. O da rahatsız ama benle ilgilendi.”
G13:
“Bilemiyorum. Eşim de üniversite mezunu. Erkekler bu konuda çok duyarsız
oluyor. Kadınlar boşuna bekliyorlar.”
G14:
“Çocuklarım. İyi bir eşim olmadığı için. Bu yazgım çilem.her kadı n eşi destek
olsun ister.” G15: “Daha güçlendi ilişkimiz, hamile kalma riskinin olmaması
cinsel yaşamımızı güçlendirdi. G16: “ Evli değilim ama bence evlilikte sorun
yaratmaz.” G17: “Eşimle konuştuk. İyi davranır bana her zaman.” G18: “Eşlerin
umurunda değil.”
G19: “Eşim
tepkisiz bence ne olduğunun farkında değil.”
G20: “ Eşimle
ayrılmak üzereyiz.”
Menopoz
döneminde kadınların 9’u eşlerinin kendilerini umursamadığını ve fark
etmediğini, 4’ü ilgi gördüğünü, 2’si cinsellikle ilgili sorun yaşadığını,1’i
eşinin genç bir kadına gittiğini boşanma aşamasında olduğunu, 1’i eşi yatalak
olduğu için olayı anlayamadıklarını,1’i eşi ile cinsel hayatının güzelleştiğini
söylemişlerdir.
En
büyük kırgınlıkları eşlerinin onlara karşı tutumlarıdır. Aslında bu Türk
kadının kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanması, yaşama bir erkekle,
evlilikle ve çocukla anlam katması ile de ilgili görünmektedir. Yaşamı ve
evliliği cinsellikle anlamlandıran kadınlar bu konuda daha kırgınlardır. İnsanı
başkalarının duygu ve gereksinimleri üzerinde yoğunlaşmaya yönlendiren üreme
hormonlarının oluşturduğu örtünün ortadan kalkması insanı hem özgürleştirir hem
tedirgin eder. Orta yaş döneminde görülen ayrılıklar, boşanmalar ve meslek
değiştirmeler bu fikri desteklemektedir(Northrup, 2005, 17). Andropoz da
kadının menopoz döneminde karşılaştığı bir güçlüktür. Eşinin andropozla ilgili
değişimlere ayak uydurması sırasında kadın-erkek ilişkilerinde dağılmalar
olmaktadır.
1.4
KADINLARIN MENOPOZ TEDAVİSİNDEN
BEKLENTİLERİ
Kadınların
çoğu menopoz öncesi dönemde sağlık durumlarının daha iyi olduğunu,
sağlıklarının bozulma sebebinin ise menopozla ilgili olduğunu savunsa da
hastalıklar, geçmişten gelen birikimler, üzüntü, yaşam koşulları, yaşlılık da
etkisi altında, menopoz döneminde açığa çıkmaktadır.
Kadınların, menopozdan önce sağlık durumları
hakkında sorulara cevapları şunlardır:
G1: “Guatr
ameliyatı dışında sağlık sorunum yoktu.”
G2: “Sadece
sinüzit vardı.”
G3: “Sağlık
sorunum yoktu.”
G4: “Menopoz
öncesi sağlık durumum aynıydı. Sadece guatr çıkmıştı, öncesinde.”
G5: “Önce sağlık
durumum daha iyiydi. Şimdi sürekli hastalık çıkıyor. Her kadın sıkıntı yaşar.
%90. Hemen hemen kime sorsan adet sarktı, ateş oldu, ayaklarım yandı, der.”
G6: “Önce daha
iyiydi sağlığım.”
G7: “Sağlık
durumum daha iyiydi.”
G8: “Sağlık
durumum daha iyiydi.”
G9: “Daha iyiydi
sağlığım. Acıları görünce menopoza girdim. Hastalıklarda geliyor peşin sıra.”
G10: “Daha iyiydi. Şimdi de kolay kolay hasta olmam ama menopoz ağrıları.”
G11: “Yoo. Çok
fark olmadı. Göğsümde kitle vardı zaten. Kemik yaşa bağlı çıkacak zaten.”
G12: “Daha
iyiydi sağlığım.”
G13: “Son derece
iyiydi. Aklıma sağlık problemi gelmiyordu. Sık sık doktora, gitmezdim.”
G14: “Kemik
taraması temiz çıktı. Memede kitle çıktı.”
G15: “Bağırsak
problemi. Memede fibrokistik hastalık. O dönemde kanser korkusu duydum.”
G16. “Sağlığımda
önemli bir değişiklik yok.”
G17. “Sonrası
pek sağlığımda değişiklik olmadı. Fibrokistik hastalığı var eskiden beri.”
G18: “Daha
iyiydi sağlığım.”
G19. “Daha
iyiydi sağlığım.”
G20. “iyiydi
sağlığım.”
Kadınların
5’i menopoz öncesi sağlık durumu ile menopoz döneminde sağlık durumları arasında
belirgin bir fark olmadığını, diğerleri ise menopozdan önce sağlık durumlarının
daha iyi olduğunu söylemişlerdir. Bir kaçı menopoz sonrasında kemik erimesi ve
kanser hastalıklarının ortaya çıktığını söylemişlerdir. Menopoz öncesinde
kadınlar guatr, fibrokistik hastalık, sinüzit gibi sağlık sorunlarının olduğunu
söylemişlerdir.
Kadınların bir kısmı menopozla ilgili fiziksel
değişimleri yaşlılık belirtisi olarak algılamakta ve östrojen hormonunun
menopoz sürecinde vücutta yarattığı değişimleri ve nedenlerini
bilmemektedirler.
Kadınların
bir kısmı menopoz süreci ile ilgili, bir kısmı menopoz sonrası hastalıklarla
ilgili bir kısmı ise sağlıklı olmak adına kontrol için, bir kısmı ise
psikolojik tedavi almak için tedavi gereksinimi duymaktadırlar.
Kadınların, menopoz döneminde yaşadıkları fiziksel
değişimlere ilişkin sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:
G1: “Kemik
erimesi yapar. Parmaklarım şekil değiştirdi.”
G2: “ Menopoz
fiziksel değişikliklere neden olur.”
G3. “Menopoz
fiziksel değişikliklere neden olur.”
G4: “Onlarla
uğraşan kadın için zor.”
G5: “Fiziksel
değişim yaratmaz. Sadece kilo aldırıyor kullanılan ilaçlar.”
G6:
"Görüntü değişmez ama çok sıkıntı oluyor, fiziksel.”
G7: “Bende
fiziksel değişme olmadı. Arkadaşlarımda oldu.”
G8: “Bende
yarattı. Hareketim azaldı. Canlılığım azaldı.”
G9: “El, yüz,
ayakta ve kemikte eğilme, eğrilme olur. İlaç, yürüyüş, tedavi olmazsa zor.
Ciltte de hastalık olur. Yaşayan da var yaşamayanda. Hiç anlamayan neden
bilmeme gıdadan mı..sıkıntı yaşan ıyor.Estetik kaygım yok.Şimdi sadece
yüzümdeki bene kafayı takıyorum.” G10: “ Değişmeler yaşlanmaya bağlı oluyor.”
G11: “ Etkiler,
isteksizleştirir. Fiziksel açıdan olmadı.”
G12: “Yaşayan da
var yaşamayanda.”
G13: “Hormonlar
aktif değil kemikler eriyor, üreme bitiyor. Vücutta eskisi gibi değil. Kilo
problemi başlıyor. İlaçla daha az hareketten mi kilo alınıyor bilmiyorum.” G14:
“Değişir, yaşlanma olur.”
G15: “Kemik
erimesi ne neden olanların yürüyüşü tutulur. Kadınlar öyle söylüyor.”
G16: “Fiziksel
genişleme ve ciltte incelme yaratıyor. Entelektüel kadınlar bu sıkıntıları daha
hafif yaşarlar.
G17: ”Olur.
Kemikler eriyor. Yerine gelmeyen kırılmalar. Büyük değişiklikler oluyor.”
G18: “Menopoz
fiziksel değişim yaratmıyor. En önemli değişiklik kilo almak olabilir ama ben
kilo da almadım.”
G19: “Herkes
menopoz sıkıntılarını yaşamak zorunda değil, kişinin kendi elinde.”
G20: “Yaşlılık
belirtileri keskinleşiyor.”
Kadınlar
çoğunluğu, kemik erimesi, fiziksel güzelliğin kaybolması, canlılığın gitmesi,
yaşlılık izlerinin keskinleşmesi, ciltte incelme ve kilo alma gibi
değişikliklerin olduğunu ancak 6’sı bir değişiklik yaşamadıklarını
söylemişlerdir.
Kadınların,
menopoz döneminde tedavi gereksinimi duyup duymadıklarına ilişkin sorulara
cevapları şunlardır:
G1: “Gerekli tedavi. Kadının sağlıklı menopoza girmesi
için. Hastalıklar çıkıyor, doktor kontrolü olmak iyi bir şey. Yiyeceğe dikkat
edip yağlıdan kaçınmak için doktora gitmek lazım.”
G2: “Evet gereklidir.”
G3: “Eğer kadının menopozla ilgili sorunu varsa tedavi
gereklidir. En etkili tedavi yolunu doktor bilir.”
G4: “Tedavi gereklidir. Hormon verdiler kullanmadım yan
etkisi yüzünden. Kanser korkusu. En etkili tedavi, doktorun tavsiyelerine
uymak.”
G5:“Menopozda tedavi gereklidir. En etkilisi, kadın
hastalıklarına başvurmak. Doktora meme kemik kontrolü yaptırmak.”
G6: “Tedavi gereklidir. ilk doktora geldiğimde ne
haldeydim. Allah hocalarımdan razı olsun. En etkili tedavi ilaçlar.”
G7: “İhtiyaç varsa ihtiyaca göre tedavi gerekli. En etkili
tedavi, kişinin kendisi.”
G8: “Tedavi gerekli. Evde oturmaktan daha iyi doktora
gitmek. Doktorun verdiği ilaçlar en iyi tedavi.
G9: “Sağlıklı bilinçli olmak için tedavi gereklidir. Her
şeyin üstesinden gelmeli..Beslenme kişisel terapi önemli. Tedavi gereklidir.”
G10: “Tedavi gereklidir. Östrojen hormonu. En etkili tedavi,
ilaç.”
G11: “Tedavi
gereklidir.”
G12: “Gereklidir
her kadın için. Sağlıklı yaşamak, rahatlamak için.”
G13:
“Gereklidir. En etkilisi, psikolojik tedavi.”
G14: “Evet
gerekli tedbirini alacaksın tedavi ile. En etkili tedavi, bilmiyorum.”
G15: “Gerekliyse
tedavi. Benim için gerek yok. Sadece 3 yılda bir kemik taraması..Çocukken bana
çok zayıf olduğum için zorla balık yağı yediriyordu.somyaların altına
saklanırdım.ama şimdi o yuvarlak kapsül şeklindeki balık yağının faydasını
görüyorum.kadınların tedavi ihtiyacı varsa gereklidir. En etkilisi östrojen
takviyesi ama herkes korkuyor. En çok şişmanlamaktan korkuyor. yan etkileri
yüzünden almak istemiyorum.”
G16: “Belki
nadiren tedavi gereklidir. En önemli tedavi yöntemi hormon takviyesidir. Ancak
o da tartışmalı bir konu.”
G17: “Vardır.”
gerekli. Doktor kontrolünde sağlıklı olmak için.”
G18. “Tedavi
gereği kişiye göre değişir.”
G19:
“Gereklidir.”
G20. “Psikolojik
tedavi gerekir.”
Kadınların
16’sı menopoz döneminde tedavi gereklidir, 4 ‘ü ise eğer bir sorun yaşıyorsa
kadın tedaviye ihtiyaç vardır şeklinde yanıt vermişlerdir. Tedavi gereklidir
diyenler, menopozla beliren hastalıklar, bilinçli olma ve psikolojik telkin
konularında tedavinin gerekli olduğunu söylemişlerdir. Güngör’ün araştırmasında
da önerdiği gibi, doğurganlık çağından itibaren kadınlara bilgi verilmesinin ve
kültürün olumsuz etkilerinden kurtarılarak, sağlıklı beslenme ve yaşama bilinci
kazandırılmalıdır.
Kadınların, tedavi sürecinden beklentileri ile
ilgili sorulara cevapları şunlardır:
G1: “Kardeşimin
hanımı duymuş o söyledi. SSK’ya gidince duymuş ruhsal problemlerimi konuşmak
sıkıntımı paylaşmak psikolog görmek için gelmek istedim. Ama psikolog görmeye
zamanım olmadı.”
G2:
“Dizlerimdeki ağrı sebebiyle geldim. Sağlık problemleri. Adet kesilince komşular
dedi, git diye. Kemik erimesi korkusu da duydum. Tedavi bıçak gibi kesmedi
sıkıntılarımı ama ilaçlarla hallettim.”
G3: “Arkadaşım
önerdi burayı. Hiç beklentim olmadı. Gayet iyiyim. Ne estetik açıdan ne
fiziksel açıdan bir şey ummadım. Sadece ateş basmam geçsin dedim. Tedavi kalp
çarpıntıma çözüm oldu. Ateş basması şikayetim yüzünden geldim. Ateş basması
yaşadım. En büyük sağlık problemim bu. Arkadaşlarımda depresyon, bunalım oldu.
Herkesin kendi yaşantısı ile ilgili ya da cehaletten yaşanıyor sıkıntılar.”
G4: “Buraya
kendi kararımla adetten kesilince geldim. Kendimi anlamak istedim. Sadece
beklentim kilo ve fenalık hissetmekti. O da aşırı terleme sıcak basması.
Sağlıklı olmayı istedim ve tedavi bana iyi geldi.” G5: “Tedaviye gelmeye kendim
karar verdim. Sıkıntılara dayanamadım. Ateşim çoktu.
Ateş azalır,
kemik erimesi ilaçlarımı alırım diye geldim. Kanser tedavisi olurum diye
geldim.”
G6: “3- 6 ay da
bir kontrole geliyorum. Buraya girince rahatlıyorum. Kafada soru kalmıyor. El
ayağım yandı. Tanıdık komşulardan burayı duydum. Kızım getirdi.”
G7: “Sadece
tahlil sonuçları için sağlık durumu bilmeye ihtiyacım var. Bilgiye. Mucize
beklemiyorum. Sorunlarım tahlil sonuçlarım iyi çıktığında son buldu. Ankara’da
yaşadığım dönemde en iyi ve zaten tek klinik burasıydı. İlk buraya geldim
sonrada değiştirmedim. Tahlilleri sağlıklı uzmanlaşmış personeli oturmuş. İzmir
den geliyorum”
G8: “Özele gidip
sonuç alamayınca arkadaş önerisi ile buraya geldim. Rahim kanseri olabilirsin
dedi arkadaş anlatınca kanamalarımı. Korkum. Hemen ameliyat ettiler. Kanser
korkusu duydum, bide doktor azarlayacak diye korktum. Neden zamanında gelmedin
der diye ama çok iyi karşıladılar. Memnun kaldım. Sinirim yatışınca buraya
geldikten sonra rahatladım eşime de fazla kafa takmamaya başladım.”
G9. “Bir anda
doktor, ilaç yazıp her şey bitecek sandım. Oradan oraya tahlil yapıldı. Ben
ilaç verin dedim. İlla..ilaç verirsen adetin kesilir dediler. Başka bir şey
beklemedim tedaviden. En çok sakinleşmek rahat olmak ter ve sıkıntının
geçmesini isterdim.”
G10:” Buraya
annemi getiriyordum. Arkadaşımın komşusu tedavi oldu. Ben adet düzensizlikleri
için iğne oluyordum. Kızdı bana kendi başına iğne olma git oraya dedi. Tedavi
belki adeti düzene koyar yaşım genç olunca tedavi gerek. Arkadaşlarım 50
yaşında benden dinç. Kafamdaki sorular gitti. Teyzem göğüs kanseri vefat etti.
Bunun tedirginliğini yaşadım. Devamlı kontrol altında olmanın rahatlığını
yaşıyorum.” G11: “Gerekli, tedavi ancak tam cevap vermiyor. Ben sonuç alamadım.
Doktora gelince psikolojik olarak rahatlıyor insan. Ben 2, 5 yıldır hiçbir
tedaviye yanıt alamadım. Düzensiz adet olunca en son burada kürtaj olmuştum.
Buraya geldim. Gençlik merkezine de evlilik öncesi danışmaya kızımı getirdim.”
G12: “Sonra komşular söyledi. Ateş basmam sıkıntım geçsin istedim. Kemiklerim
değişti, menopozdan olduğunu öğrendim, kontrolümü olunca sıkıntım geçti kemik
erimesi olmamak istedim. Doktora ben tekrar adet olmak istiyorum dedim. Ortak
karar verilecek. Sen olamazsın artık dedi. Benim adıma karar vermeyin dedim. Bayan
başka doktorla görüşmek istedim. Erkek doktordu anlamadı. Tedavi olmak
rahatlamak için geldim buraya. Psikolojim düzelsin bekliyorum. Tam sorunum
çözülmedi. Kemik, mamografi iyi ama tam sonuç alamadım. Yeniden adet görmek
istedim, olmadı. Yaşayan çok. Doğanın kanunu sıkıntı mutlaka olacak. Kendisinin
kabullenmesi gerek tedaviden önce. Doktorla görüşüp en uygun tedavi seçilmeli.”
G13: “Sorunların
çok önemli olmadığını bilmek rahatlattı. Kontrol altında olmak...Evet, tedavi
gereklidir. Psikiyatr gidince beni dinlemelerini isterdim. Doktorla tartıştım.
Konuşmuyorlar sadece ilaç. Hastaya her şey müstahak muamelesi İlintisi yok.
Onunla yaşadığım sorun başka bir şey menopozdan değil. Başka doktor önerdi.
Beğendim burayı geldim ”
G14: “Eklem
ağrıları, uyku değişiklikleri için tedavi gereklidir. Spral çıkartmak için
geldim. Kemik erimesi var mı diye. Tedavi şart. ”
G15: “Benim için
gerek yok. Sadece kontroller kemik, meme ve rahimle ilgili.”
G16. “Tedavi
insanların daha iyi olma umududur. Fiziksel açıdan kalsiyum belki bitkisel ilaç
gerekli. Ruhsal açıdan şimdilik tedavi ihtiyacı duymuyorum. Estetik açıdan
tedavi gereksinimi duyabilirim, kendimi daha iyi hissetmek için. Eskisi olmak
ama hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Similasyondan başka bir şey sağlamaz. En
önemli tedavi ihtiyacı, sağlık sorunları ile ilgili olan. Menopoz bir sağlık
sorunu değildir, özen gösterilmesi gereken bir dönemdir. Ben zaten üniversite
yaşlarımdan beri jinekologa gidiyorum. o yüzden şimdide geldim kontrol olmak
amacıyla.”
G17: “Her kadın
için gerekli değildir Adet gecikince geldim. Burada çalıştım biliyordum..”
G18: “Sağlık
problemi olanlar için gereklidir. Ben problem yaşamıyorum.”
G19. “ Pek
ihtiyacım olmadı sadece kontrol amaçlı geliyorum.”
G20. “Özellikle
psikolojik anlamda, sürece uyum sağlamak için geldim. Henüz bir değişiklik
olmadı.”
Kadınlar
ateş basması, sinir, eklem ağrısı ve adetten kesilme gibi bir takım
değişikliklerin ardından komşularından ya da yakınlarından duydukları için
tedavi kurumuna geldiklerini söylemişlerdir. Tedavi sürecinden olumlu
etkilendiklerini de belirtmişlerdir. Kadınların bir kısmı kontrol amaçlı bir
kısmı, tedavi amaçlı bir kısmı ise menopozla ilgili yaşadıkları sıkıntıları
çözümlemek amacıyla menopoz ünitesine gelmektedirler.
Tedavi
kurumunu, genelde arkadaşlarından, komşularından ya da akrabalarından duyarak
öğrenmişlerdir. Onları en çok hoşnut eden menopoz ya da başka herhangi bir konu
hakkında konuşabiliyor olmaktır. Doktorların bilgileri ve ilgileri, kadınların
kendilerini son derece güvende hissetmelerini sağlamaktadır. Kadınlar en çok
tedavi gereksinimini, ateş basması, kilo alma, kemik erimesi ve kanser, ruhsal
bunalım konularında duyup, hastalıklardan korunmak için tedavi kurumuna gelmeyi
seçmektedirler. Kadınların pek çoğu doğumları ve hastalıkları dışında,
jinekolojik kontrol olmamaktadır. Tedavi sürecinden olumlu etkilenmektedirler.
Çevrelerinden beklenti duymamayı öğrenmiş görünen kadınlar eşlerinden ilgi ve
destek beklemektedirler.
Ayrıca diğer beklenti duydukları konu ise sağlık
kurumlarında ki iş ve işlemlerde öncelik ve kolaylık sağlanmasıdır.
1.5
KADINLARIN MENOPOZ DÖNEMİNDE YAKIN
ÇEVRELERİNDEN BEKLENTİLERİ
Kadınların, menopoza girdiklerini anladıklarında ilk
kiminle paylaştıkları konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:
G1: “İlk
kardeşimin hanımı ile paylaştım. O da aynı durumdaydı. Bana destek oldu.”
G2: “Doktorla.”
G3: “Kimseyle.”
G4. “İlk
arkadaşımla paylaştım. Benden gençti. Öneride bulunmadı. Bir şey olmaz dedi.”
G5: “Kimseyle.”
G6: “İlk kızımla
paylaştım. Sonra karşı komşuyla. Komşu tedavi olmuş burada. Bende memnun
kaldım.”
G7: “Kimseyle
paylaşmadım.”
G8: “Kızım
yanımdaydı. Annemi kaybettim ama. Kızım çok destek oldu.
G9: “Komşumla.”
G10: “Menopozu
komşumla paylaştım. Kız kardeşim kadar yakın. Menopoz muyum. Gözümüzde menopoz,
kadınlık fonksiyonlarının gitmesi gibi.”
G11: “Arkadaşla.
Zaten samimi olduğum çok az insan var. Kadın kadına konuştuk.”
G12: “Sorunum
olmadı. Eşim destek oldu. Benle gelip gidiyor hastaneye.”
G13:
“Arkadaşımla. Süreci anlattım. O da benzer durumda. Kendi tecrübelerinden bahsetti.
Başkası, doktora bile gitme dedi. Hormon kullanmamı tavsiye etti.” G14:
“Çocuklarımla.”
G15: “Ablamla
paylaştım ilk. Artık okuyoruz biliyoruz üzülmedim.”
G16: “Doktorla
konuştum. Adetlerle ilgili sıkıntılardı problemimim.”
G17: “Eşimle
konuştuk o da biliyor.”
G18: “Kimseyle.”
G19: “Komşumla.”
G20:
“Arkadaşla.”
Menopoza girdiklerini öğrendiklerinde, kadınlardan
4’ü arkadaşı ile, 4’ü komşusu ile, 3’ü çocukları ile (daha çok kızları), 1’i
ablası ile, 1’i akrabası ile (daha çok kızları), 2’si doktoru ile, 2’si eşi ile
paylaşmışlar, 3’ü kimseyle paylaşmam ıştır. Kadınlar, menopoza girdiklerini
ilk, komşuları, arkadaşları, kızları ya da doktorları ile konuşmuşlardır. Çok
az kadın, menopoza girdiğini ilk eşiyle paylaşmıştır. Eşlerle ilişkiler ve buna
yüklenen anlam kadınların yaşamında, menopoz kadar önemli bir problemdir.
Kadınların, menopoz sürecinde, yakın çevreleri ile
ilişkileri hakkında sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:
G1: “Sorun gençlerde. Çocuklardan anlayış beklerim. Kadının
zaten sıkıntısı var. Çevresi bilmeli gençler bilmeli bunu. İki kızım gelinim
var ama hala ben onlara hazırlıyorum her şeyi. Ben eşime destek oldum hasta
olarak değil aç alınca iyileşmiş hissettim kendimi. O aynıydı. Eşimin, işi çok,
ekmek parası telaşında. Çocuklar okula gidiyordu destek olmadılar
akrabalarımdan anlayan anladı beni anlamayan anlamadı.”- “Çevremle ilişkim
değişmedi ama eşim andropoza girince eşimle ilişkilerim değişti.”
G2: “Çocuklarım okuyordu. Yurtdışındaydılar. Kendimi
düşünemedim. Kocam felçliydi.
Şimdi ruhsal durumum daha iyi. Eşim hayatta iken onun yaşlı
arkadaşları ile olmak zorundaydım. Şimdi arkadaşlarımı kendim seçiyorum. Bende
varım diyorum. Kimsenin bir şeyden haberi yok. Öksürük ve endişe duymak benim
sıkıntım. O felçliydi.
Kimseyle konuşulmuyor böyle konular. Ben kendim halettim.
Çocuklarıma her namazımda dua ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Onlarla
ilişkim hep güzeldi.”
G3: “Menopozdan önce de sonrada aynı ilişkilerim. Menopoz
öncesi ilişkim iyiydi çevremle. Çocuklarımla beraber değildim zaten. Yurt
dışındaydı onlar. Bazıları bağırıp çağırıyor. Bende olmadı öyle
şeyler.”-“İlişkilerim, ruhsal durumum aynı. Ruhsal durumum iyi. Kimse ilgi
destek vermedi.
Kendin sinirli olunca, karşı taraftan hele eşten daha olgun
davranmasını istersin. Sinirlenince ateş basıyor. Normal ilişkiler işte. Onlara
anlatınca menopozda neymiş deyip çıkıyorlar.
G4: “İlişkilerimde bir değişiklik olmadı. Hep aynı.”
G5: “Bazen oğlum dalga geçiyordu. Evli olsam da menopoz
evliliğimde sorun yaratmazdı. Zaten menopoz sürecinden önce çocuk sahibi
oluyorsunuz.”
G6: “İlişkim iyiydi. Dedim ya yavrum o zaten yapamıyor.
Sonrasında sinir stres oldum. Kafama eser oldum. 2 oğlum anlayışlı ama kızım
biraz anlayışsız. Beyim de daha anlayışsız olmaya başladı. Ben anlatıyorum
onlara menopozdayım, sinirliyim diye. Onlar menopoz sinir mi yaparmış
diyorlar.”
G7: “Benim kız, ben ergenliğe annem menopoza, baban
andropoza girdi, , bu evde herkes bunalımlı diyor. Daha iyi oldu. Çocuklarım da
daha iyi oldu. Değişmediler kötü yönde. Bunalıma girdim mi gezip geliyorum.
Alışverişi çok seviyorum. Eşim menopozun doğal olduğunu sıkıntılarını atlatalım
beraber dedi. Bilinçlendi onlarda daha iyi davrandılar. Kızlarımdan en ufak
şeylerimle bile ilgilendiler. Sıkıntı sini bunaltı duyunca hoşgörü gösterdiler,
destek çıktılar. Benim kız, ben ergenliğe annem menopozda, baban andropoza
girdi, bu evde herkes bunalımlı diyor.”
G8. “Ben değiştim. İstekleri olunca eşim iyiydi..şimdi o da
boş verdi. Gireceğim sıra çocuklarla sorun yaşadım. Çatışma oldu. Karşılıklı
tatlıya bağladık aramız çok iyi şimdi.”
G9: “Yok onlar içinde normal. Çocuklarım evli dışarıda
zaten. Arkadaşım bir tane. Onla da iyiyim.10 senedir buradayım .”
G10: “Anlayışlı herkes. Hayatımda bir şey değişmedi. Hayat
standartlarından dolayı kısıtlandık menopozdan olmadı ilişkilerde değişme.
G11: “Yılların yorgunluğu, aşkın alışkanlıkların bitmesi.
Daha çabuk sinirleniyorum. Beni anlamıyor. Sıkıntılarımın menopozdan
kaynaklandığını bilmiyor. Çocuklar farkında. Onlara fazla bağırıyorum.
Tahammülsüzlükten. Beklentim daha fazla.”
G12: “Ben iyiyim dedim. Çocuklar duyunca anne muayene ol
dediler. İlgi gösterdiler iyi davrandılar her şeyimim hoş gördüler Sıkıntı
gelirdi. Çocukları haşlardım. Canım sıkılınca bazen de dışıma vermezdim. Olan
oluyor olmayan olmuyor destek. Kötü davrandı herkes bana.”
G13: “Unutkanlık yaşayınca çocuklarım menopozdasın anne!
Pardon diyorlar, espri yapıyorlar. Bizim aile ilişkilerimiz çok güçlü. Herkesin
bir uğraşı var. Sorunları güzellikleri akşam salonda toplanıp hep birlikte
konuşuyoruz Kızlarım sevgilileri ile buluşuyor, ben babayı oyalıyorum. Her şey
hep güzeldi.”
G14: “En önemli
değişiklik yaşantıma biraz daha değer veriyorum. İlişkilerim aynı
Ruhsal durumum
aynı. Gerginlik tahammülsüzlük çevreyle ilişkileri etkileyen en önemli sorun.
G15: “Çocuklarım
eşim tabii. Stres yaşamaman açısından destek oldular. Bu olabilir, dediler.
Menopozu bildiğimi bana söylediler. Her zaman iyi. Aslında daha aktif olmam
gerekirken daha az İlişkilerim.”
G16: “ Değişen
bir şey yok.”
G17: “Anlamlı
bir farklılık olmadı.”
G18:
“Çocuklarımla ilişkim aynı ama eşimle kopma noktasına geldik.”
G19: “Değişmedi”
G20: “Bir
farklılık olmadı”
Kadınlar, menopoz sürecindeçevre ile ilişkilerinde
çok büyük değişiklikler olmadığını, kendilerinin tahammülsüzleştiklerini,
eşlerinin ve yakın çevrelerinin de çok anlayışlı olmadıklarını söylemişlerdir.
Onları en çok eşleri ve çocukları ile yaşadıkları problemlerin üzdüğünü
söylemişlerdir.
Kadınların, menopoz döneminde en çok kimin desteğine
ihtiyaç duydukları konusunda ki sorulara cevaplar şunlardır:
G1: “En çok her
konuda eşimin desteğine ihtiyaç duydum.”
G2: “Eşimin.”
G3: “Kimsenin.”
G4: “Kimsenin.”
G5: “Eşimin ama benim yazgım hep dayak yedim.”
G6: “Kızlarımın”
G7: “En çok sevgilim
olsun istedim. Hayatımın her döneminde bunu istedim. O da
olmadı. Kimse yoktu yanımda.”
G8: “Benim eşim değişmez, öyle gider, öyle gelmiş. Elbette isterdim
eşimin bana destek olmasını.”
G9: “Kızlarımın”
G10. “ Eşimin desteğine. Bende cinsel isteksizlik olunca küstü.
G11: “Tabi ki eşim. Doktor işlerinde, kendi başıma. Gidişte dönüşte, sormaz
hiç. Ben içimde yaşarım. Başka birine onun yanında anlatırken duyarsa haberi
olur ama ilgilenmez. Onu da öyle kabul ediyorum. Sormayınca o, bende
paylaşmamayı öğrendim.
G12: “Eşimin, çocuklarımın.”
G13: “Eşimin ve çocuklarımın.”
G14: “Çocuklarımın.”
G15: “Kimseye ihtiyaç duymadım.”
G16: “En çok doktorumun desteğine ihtiyaç duydum.”
G17: “En çok eşimin.”
G18: “Eşimin”
G19: “Eşimin”
G20: “Eşimin”
Kadınların 12’si menopoz döneminde en çok eşlerinin,
3’ü çocuklarının, 1’i doktorunun, 1’i sevgilisinin desteğine ihtiyaç duyduğunu,
3’ü ise kimsenin desteğine ihtiyaç duymadıklarını söylemişlerdir. Kadınlar,
eşlerinin, çocuklarının desteğine ihtiyaç duymakta, en çok onlarla problem
yaşadıklarını düşünülmektedirler. Erden bayanlar ise sevgili ve doktor
desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir.
Kadınlığın anlam bulduğu çocuk ve evlilik gibi iki
önemli olayın aktörlerinin desteğine ihtiyaç duyulması da menopoza yüklenen
anlam hakkında da ipucu vermektedir. Kadınların yüzlerinde gizli bir sitem
yatmaktadır. Kadınlar, destek bekledikleri kişileri saymışlardır. Ne yazık ki
birçok kadın eşinden gereken ilgi ve desteği görememektedir.
Kadınların, menopoz döneminde yakın çevrelerinden
beklentileri konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:
G1: “Eşimden
daha anlayışlı olmasını beklerdim. Benden iş hizmet her şeyi beklemesin
çocuklarım anlayışlı olmalı eşimden de çocuklarımdan da anlayış görmedim
akrabalar sıkıntımı paylaşsın. Ama herkesin kedine göre sorunları var.”
G2: “ Daha çok
aranmak, hal hatır sorulmak.”
G3: “Kocadan
sonra doygunluk yaşadığımı anladım. Bundan sonra zaten hedefim torunlarıma iyi
babaanne olmak. Herkesin kendine göre. Çok rahat ve huzurluyum. Yalnız değilim.
Boş zamanım olmuyor oyalanacak çok şey var.”
G4: “Çevremin daha
müşfik
daha candan olmasını beklerdim, beklerim.”
İyi davranmasını
isterim. Sinirle zararlı bir şey yapmasınlar. Kimisi o kadar sinir basıp camdan
atmak istiyor kendini. Ama hemen doktora başvurmalı insanlar dayanamıyor. Ama
doktor çare. Kimi insanlar kadına tahammül edemiyor.”
G5: “Ben sinirli
olduğumda daha anlayışlı
olsunlar yeter.”
G6: “ Ben
sıkıntıda iken daha iyi bir yaklaşım beklerdim.”
G7: “Beklentim
yok.”
G8: “Anlayış
ve iyi davranış beklerdim.”
G9: “Olabilir
her yaşın bir güzelliği var normal diye beni teselli edebilirlerdi. Ben biraz daha rahatlardım. Değişik şeyler
yapabilir kıyafet alıp ev eşyası alıp sen güzelsin diyebilirlerdi.”
G10:
“İlgi,
destek göstermediler. Şimdi çocuklarım menopozun ne olduğunu
biliyor. Faal insanım. Elime ayağıma takılan bir şey olmasın çok şey yaparım.
Daha anlayışlı olsaydı ben bu kadar sıkıntıya girmezdim. Bu bir süreçti.
Zıtlaşmasaydı benle. Onlarında
yaş dönümü sıkıntısı oldu
ama çocuklarımla
sorunları atlattık.” G11: “Biraz daha anlayış eşten.”
G12: “Ne olsa destekler
çocuklarım. Doğanın kanunu. İyi davrandı zaten ne bekleyebilirim. Eşimden ve
çocuklarımdan. Onlarda gösterdi zaten.”
G13: “Anlayışlı, olmalarını bekliyorum. Annem çok destek oldu. Daha
sevgiyle yaklaşmalarını beklerdim. En çok eşimin ve çocuklarımın beni
anlamasını beklerdim.”
G14: “Hoşgörü, sevgi beklerdim.”
G15: “Normal
fark olmadı ben destek istemedim özel ilgi beklemedim, onlardan, menopoza
girdim dedim. Kimse üstünde durmadı. Beni kıran bir şey olmadı. Hem kendi
kendime yetiyorum ben.”
G16: “Normal
olayları bununla ilişkilendirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Böyle şeyler
olmamıştır sanırım. Çevremin bana tepkisi değişmemiştir. Akrabalarımla o kadar
yakın ilişki kurmam zaten. Kimse farkında bile değil. Çevrenin ilgi ve destek
göstereceği bir durum da değil.” G17: “Anlayış.”
G18: “Sevgi ve destek.”
G19: “İlgi, anlayış, sevgi.”
G20: “Sadece anlaşılmak.”
Kadınların
5’i çevrelerinden hiçbir şey beklemediğini, 15’i ise özellikle eş ve
çocuklarından ilgi, sevgi, anlayış ve hoşgörü beklediklerini söylemişlerdir.
Kadınlar çevrelerinden bir şey beklemediklerini yaşamın getirdiği güçlükler
nedeniyle ilişkilerin zayıfladığını, menopoz döneminde ise en çok eş ve
çocuklarında sevgi, anlayış, destek, ilgi, hoşgörü beklemediklerini
anlaşılmaktadır.
Kadınların, menopoz dönemindeki diğer kadınlara ve
onların yakın çevrelerine tavsiyeleri konusunda sorulara verdikleri cevaplar
şunlardır:
G1: “Hiçbir şeyi
dert etmesinler. Düzgün kontrol olsunlar, yiyeceğinize dikkat edin derim.
Kadınlara sıkıntı yaşamamaları için o zamanda, yardımcı olsunlar derim.” G2:
“Doktora gitsinler ve eşler anlayışlı olsun.”
G3: “Doktora
gitsinler. Sağlıklı beslensin, spor yapsın hayata güzel baksınlar. Spor,
sağlıklı beslenmek, makarna pilav yemesinler. Ekmeği az yesinler. Meyve, sebze
yesinler, az az yesinler. Hayata güzel bakmak lazım. Tanrının verdiği güzel
şeyleri bulup keşfetmesini bilsinler.”
G4: “Kadınlar
sıkıntıya girmesin, spor yapsın hobilerle ilgilensin. Yakınları anlayışlı
davransınlar. Bazısı etkilenmiyor. Annem çok sıkıntılar yapmıştı.
G5: “Kadınlar doktora başvursun. Çok sıkıntı çekmeden.”
G6: “ Bir anlık sıkıntılar, çevreyle. Çözülüyor sonra, bir
anlık bunalımlar. Evlatlardan kızlar. İyi gün görsünler. Kız evlat gibi yok.
Kadınlar doktora gitmeli. Zamanında menopoz bölümüne. Tedavi olsunlar. İlaç
alsınlar. Çevresinin iyi davranması lazım.”
G7: “Menopozdan önce, kendine değer vermeli regl olmuyorum
diye hayata son vermemeli. aktif olmalı. Kafalarına takmasınlar, yürüyüş
yapsınlar hayatın sonu değil bence güzel bir dönem. Menopoza girdiklerini
sürekli hatırlatmasınlar daha iyi olur.
G8: “Kadınlar kendilerine dikkat etmeli, doktora gitmeli,
menopoza daha sakin girmeli, en çok eşinin anlayışı olsun ki rahat etsin. İyi
davranırlarsa sende sakin olursun. İyi davransınlar, sinirlenmesinler, stresli
olur menopozlu kadın bilsinler.”
G9: “Sağlık, menopoz kliniğine gelmemeliler ve tahlil
yaptırmalılar. Anne, eş yardımcı olmamalılar. Hoşgörülü olmamalılar. Elinde
olmadan sıkıntı oluyor onlar destek olmalılar. Öncesinde ayda bir kadın doğuma
sağlık kurumuna gidecek. Rahim kanseri deniyor, önlemi alınmalı. Herkese tedavi
gerekli. Kimi strese giriyor. Beyiyle zevk almaz oluyor, gider doktora anlatır
ihtiyacını.
G10: “Gireceği zaman eşiyle doktora her şeyi anlatsın ve
tavsiyelere uysunlar. Erkeğin bilgilendirilmesi gerek. Kadına menopozu
yaşatacak beyler. En önemli eş. Eşin takınacağı tutum daha önemli.”
G11: “Bir uzmana görünsünler. Kemik yumurtalık rahim göğüs
sağlık önlemi alsınlar. Eşlerle, çocuklarla karşılıklı halletsinler. Anlayışlı
olmalı. Kadın duygusal ve sinirli olduğunda onlar anlayışlı olmalı.” G12:
“Çekinmesinler. Hemen hastaneye gitsinler. Yardımcı olsunlar. Rahat
davranmasınlar
G13: “Sosyal yaşamları olsun, spor, dışarı çıksınlar, eve
kapanmasınlar.”
G14: “Hep anlayış. Eşler iltifat etmeli küçük süprizler
yapmalı gençken yaptıklarının fazlasını. Eski eşya muamelesi yapmasınlar.”
G15: “Menopoz bölümüne başvursunlar. İyi davranmalarını
mutlu olmalarını isterim.”
G16: “Hayatın sonu olmadığını bilsinler artık kadınlığım
bitti demesinler menopoz hayatın sonu değil. İnsan her yaşta her zaman mutlu
olmalı. Çoğu insan adeta menopozdan korkuyor.sadece çocuk sahibi olmayan erken
menopoza girenler için korkutucu.İnsanlar kendi kendini tedavi etmeli ben ayna
karşısında söylenirim eşime çocuklarıma kayınvalideme kızdığımda psikolojik
tedavi yaparım.konsolun karşısında beni gören bir ortam.ayna da psikolog gibi
anlatır rahatlarım.bu psikologa gitmekle aynı şey.olayları büyütmesinler. Aile
hayatı ile ilgili sorun yaşamak menopozla ilgili en önemli sorun. Kadınlar her
şeyden elini eteğini çekmezlerse sorun yaşamazlar. Ruhsal problemi olan
kadınlara eşleri yardımcı olmalı ve insanlar.”
G17: “Anlayıştır
sanırım. Bence insanın kendi kendine anlayış göstermesi zor da olsa önemli.
Herkes kendi dikeninin kendi söker. Benim tavsiyem yok. Kimseye bir şey
öneremezsiniz.”
G18: “Daha
bilinçli hareket etsinler. Üzülmesinin anlamı yok. Bilinçli atlatılırsa problem
olmuyor. Destek olsunlar.”
G19: “Doktora
gitsinler, eşler de bilgi edinsinler ve daha anlayışlı olsunlar.”
G20: “Kadınlar
her şeyden önce daha sağlıklı olmanın yolunu arasınlar. Eşler birbirine destek
olmalı. “Eşiyle beraber hemen bir psikologa gitsinler.”
Kadınlar menopoz döneminde ki diğer kadınlara
doktora gitmelerini, sağlıklı olmak adına iyi beslenmelerini, spor yapmalarını,
hobi edinmelerini, eşlerine ise anlayışlı ve destek veren bir tutum içinde
olmalarını önermişlerdir. Kadınlar, menopoz döneminde ki kadınlara ve onların
yakın çevrelerine, ruhsal ve fiziksel tedavi, eş ile ilişkilerde destek ve anlayış,
spor ve beslenme gibi konulara dikkat edilmesi gibi önerilerde bulunmuşlardır.
Bunlar her kadının, kendi gereksinimlerini seslendirişidir, aslında.
Kadınların, menopoz döneminde eğitime ihtiyaçları
konusunda sorulara cevapları şunlardır:
G1: “Vardır. Ne
kadar bilgili olursa rahat eder. Adet kesilmesi ve hastalıklarla ilgili bilgi
gerek ama sinir ve ateşin menopozdan olduğunu bilmiyorduk.”
G2: “Ruhsal
eğitime ihtiyacı vardır, ayaklarını üstünde durmayı öğrenmeli.”
G3: “Ne olduğunu
geçici süre olduğunu anlamalarını sağlayan eğitimlere ihtiyaçları var.”
G4: “Kadınların
eğitime ihtiyaçları vardır. Seminerler dinlemeliler ama hangi konularda olmalı
bilmiyorum.” G5: “Eğitim şart. Bilmediği çok şey var kadınların. Eğitimle ne
durumda olduğumuzu öğreniriz. Ne yapacağımızı biliriz. Menopoz tedavisine ne
zaman başvuracağımızı ne kullanacağımızı öğreniriz.” G6: “Eğitime tabii ki
ihtiyaç var. Bilgilerde. Bazı şeylerde. Şöyle bir yer olsa dinlesek hele biz
cahiller için. G7: “Hastalıklarla ilgili bilgi verseler.”
G8: “Eğitim
şart. Doktordan hemşireden bilgi almalı. Yatılacak mı yatılmayacak mı..(cinsel
ilişki)hastane, sağlık ocağına başvurmalı. TV seyretmeli. Her şeyi
gösteriyorlar.” G9: “ Doktordan bilgi almalı. Bilgili olmalı.
G10: “Vardır.
Vücuttaki değişiklikler ile ilgili bilgilendirme ve daha çok eşim
bilgilendirilmesi için eğitim gerekir.”
G11: ”Vardır.
Yanında getireceği sorunları öğretmek açısından, duymuştur ama sorunlarla ilgi
aydınlatılmalı.”
G12: “Eğitime
ihtiyaç var. Menopoz konusunda. Bütün hastalıklar hakkında ama özellikle
menopozla ilgili olanlar.”
G13: “Var. Doğal
süreç olduğu anlatılmalı. Tetkik tahlil yapılması gerektiği öğretilmeli. Bende
göğüs kisti çıktı.”
G14: “Eğitime
ihtiyaç olabilir. Menopozu anlamak bilgi almak için. Herkes gitmez ama çoğu boş
ver der bir yerde eğitim olsa. Ama gitmeli.”
G15: “Kadınların
eğitime tabi ihtiyaçları vardır. Kadınların hayatında her şeyin bittiği dönem
olmadığını anlatan morallerini düzelten bilgilendirmekte fayda var.”
G16: “Çok
sıkıntı yaşayan herkesin eğitim yardımı alması lazım.”
G17: “Vardır.
Menopozun ne olduğunu öğrensinler. Kendine yapan var. Birçoklarında var.
Bilinçli olması gerekir. Ruhsal problem olmasın diye”
G18. “Sağlıklı
yaşam hakkında eğitim verilebilir.”
G19: “Menopoz
konusu anlatılmalı hastaneye tedaviye gelindiğinde.”
G20: “Yaşamda
kadın olarak ayakta durma yoları öğretilmeli.”
Kadınların
hepsi menopoz döneminde eğitim almanın gerekli olduğunu düşünürken, bir kısmı
menopozla ilgili, bir kısmı menopozla ilgili hastalıklar konusunda, bir kısmı
ise sağlıklı yaşam becerisi kazanma ve sosyal etkinlik konusunda eğitime
ihtiyaç duyduklarını ifade etmişlerdir.
Kadınlar,
menopoza girmekte olduklarını anladıkları sürecin aksine menopoza girdiklerinde
duruma daha alışmış ve tedavi kurumuna gelmelerinin etkisi altında biraz daha
bilinçlenmiş olduklarından artık menopozu ve yaşlılığı kabul ettiklerini
belirtmektedirler. Menopoz hakkında bilgi edinmek onların menopozla baş etme
yolları hakkında da güç ve umut kazanmalarına katkı sağlamaktadır. Yine de
biraz kabulleniş biraz da pes ediş duyguları içinde gelip gittiklerini söylemek
mümkündür.
Sonuç
olarak;
Bulguların
tümü ele alındığında kadınların, menopoz konusunda yeterli bilgiye sahip
olmadıkları, eğitim ve tedavi ihtiyaçlarının yanında kadınların bu süreci sağlıklı
geçirmeleri için eşlerinin ve çocuklarının da eğitim ve tedavi sürecinin bir
parçası olması gerektiği saptanmıştır.
Menopoz
döneminde her kadın az ya da çok menopozla ilişkili ya da ilişkisiz sağlık
sorunu yaşamaktadır ve sorunları yakın çevresi ile ilişkilerini etkilemektedir.
Bu durum kadın sağlığının, bir halk sağlığı ve eğitimi sorunu olduğunu
vurgular.
Sonuçlar
Kadınların
çoğu menopoza giriş döneminde ortak belirtiler yaşamaktadır. Ancak tedavi
gereksinimleri farklıdır. Menopoz genellikle kadın yaşamında yaşlılığın ve
yaşamın beraberinde getirdiği problemlerin gölgesinde kalmaktadır. Kadınlar
menopoz dönemini eşlerine yıllarca karşılıksız hizmetten sonra başkaldırı ve
özgürlük olarak algılamakta ve cinselliği bu başkaldırı da silah olarak
kullanmaktadırlar. Kadınlar menopoz döneminde kendi varlıklarını ispat etme
arzusu ile tedavi sürecine son derece istekli katılmaktadırlar.
Kadınlar
menopoz dönemi sıkıntılarını ve yaşama tutunma arzularına tezat olarak
yaşadıkları ölüm korkusu ve yaşamın bittiği duygusuyla dini eğilimler
göstermektedirler. Kadınların hayata bakış açıları arasında anlamlı
farklılıklar vardır. Bu farklılık onların menopoz sürecini de farklı biçimde
geçirmesine neden olabilmektedir. Menopoz tedavisini, hormon tedavisi olarak
algılanmakta ve yan etkilerinden kaçınmaktadırlar. Kadınların, menopoz
döneminde en büyük sorunları menopozla beliren hastalıklardır.
Kadınlar,
menopozun menarşla başlayan bir süreç olduğunu, menopoz tanısının nasıl
kesinleştiğini, östrojen hormonunun ne işe yaradığını bilmemektedir. Kadınlar
menopoz olayını sorunlarıyla birlikte kabullenmişlerdir. Ancak yeterli bilgiye
sahip değillerdir. Kadınların bilgileri kendi deneyimleri ve çevreden
duydukları ile sınırlıdır.
Menopoz
döneminde kadınların en önemli ihtiyacı menopoz döneminde beliren hastalıklarla
ilgili bilgi edinmek ve eğitim almaktır. Kadınlar en çok eşlerinden ilgi ve
destek göremedikleri için kırgındırlar. Erkekler, menopoz konusunda yeterli
bilgiye sahip değillerdir ve kadınların kadınlık görevlerini yapmaları
konusunda baskı uygulamaktadır, bu durum kadınların ruhsal problemler
yaşamasına neden olmaktadır.
Kadınların
pek çoğu ruhsal açıdan tedavi ihtiyacı duymaktadırlar. Cerrahi menopoz
vakalarında artış görülmektedir. Pek çok kadın, menopoz tedavisinde kullanılan
ilaçların yan etkilerinden yakınmakta ve korku yaşamaktadır. Kadınlar hastanede
menopoz ünitesinin bulunmasından ve menopoz için geldiklerinde detaylı sağlık
taraması yapılmasından çok memnun görünmektedirler. Ancak sıra beklemek ve
tedaviye yalnız gelmek hoşlarına gitmeyen ancak kabullendikleri bir durumdur.
Eşlerinin umursamaz tavrına karşın hastane de ilgi görmekten memnunlardır.
Kadınlar, tedavi sürecinden olumlu etkilenmektedirler. Kadınlar daha çok
fiziksel sağlıkları konusunda sorunlarının çözümünü aramak için menopoz tedavi
kurumuna gelmektedirler. Kadınlar, toplumun sosyal, eğitsel ve kültürel
kaynaklarını kullanabilmeli, olabildiğince kendi ortamlarında yaşayabilmeli,
yeterli gelir ve sosyal desteğe sahip olabilmeli, sağlık hizmetlerinden kolayca
yararlanabilmeli, bilgi ve deneyimlerini genç kuşaklara aktarabilmelidir
(Özvarış ve Ertan,2005,10).
Kadınların,
eş seçimi, eşle birlikte yaşam ve paylaşım konusunda sıkıntıları menopoz
döneminde ciddi kopuşlara neden olmaktadır. Kadınlar, menopoza girdiklerini ilk
kızları ile ya da komşu arkadaş ile paylaşmaktadırlar. Ancak eşleri ile
paylaşamamaktadırlar. Sağlık çalışanları tedavi ve eğitim sürecinin başarıya
ulaşması için kadınları eş ve çocukları ile birlikte süreçte görme
eğilimindedir. Unutkanlık, algıda güçlük vb zihinsel süreçlerde meydana gelen
aksamalar nedeniyle kadınlar tedavi sürecinde yeteri ölçüde
yararlanamamaktadırlar. Tedavi ve eğitimin erken yaşlarda verilmemiş olması
kadın sağlığını olumsuz etkilemekte bu durum kadınların işini zorlaştırırken
hastanelerin yükünü de arttırmaktadır. Bu sağlık bilincinin yetersiz olduğu
gerçeğini ortaya koymaktadır. Kadınlar, menopoz dönemini örtülü
yaşamaktadırlar. Kadınların ve eşlerinin Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve kültürel
özellikleri çerçevesinde menopoz olayı ele alındığında kültürel yüklenmelerle
belirlenen “yuvayı dişi kuş” yapar özdeyişinde biçilen rollerin ve ağır
sorumlulukların gölgesinde kaldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Kadınlar en çok
eşlerinin cinsel beklentilerine cevap veremediklerinde aldıkları olumsuz
tepkilerden rahatsızdırlar. Kadınların çoğu menopoz tedavisine yalnız
gelmektedirler. Bu süreçte eşleri ve çocukları onlara yeterli ilgi ve desteği
göstermemektedir. Kadınlar, artan yaşam yükleri nedeniyle menopoz konusunda
erken önlem alamamaktadırlar. Kadınların menopoz döneminde asıl problemleri,
menopoz sıkıntıları değil eşlerinin ilgisiz ve anlayışsız tutumlarıdır.
Kadınların en önemli gereksinimleri ve özlemleri kendilerini ifade etmek ve
anlaşılmak olup değer görmediklerinden yakınmaktadırlar. Türkiye’de kadın-erkek
ilişkilerinin, cinsellikle sınırlandığı ve canlı turulduğu, yaşlılık döneminde
ise eşlerin sağlıklı ilişkiler kurmakta güçlükler yaşandığı bu nedenle yaşlılık
psikozunun daha ağır yaşandığı düşünülmektedir. Ruhsal problemlerin menopozla
ilgili olmadığı, kadınların geçmişten getirdikleri birikimlerin bu dönemde daha
kolay açığa çıktığı düşünülmektedir. Kadınların en önemli bilgi kaynakları
arkadaş toplantılarında duyduklarıdır. Menopoz ile ilgili bilgi, tutum ve
eğitimden önce kadınların ve tüm toplumun insan olma bilinci kazanması ve
cinsiyet ayrımcılığı ve cinsiyetlere geleneksel yüklenmelerden vazgeçilmesi
gerekmektedir. Bu sorun, ciddi bir halk sağlığı ve eğitimi sorunudur. Menopoz
tedavi sürecinden önce ciddi anlamda eğitim süreçlerine yer verilmesi
gerekmektedir.
Geleneklerin
ve kültürel yüklenmelerin kadın sağlığını ve toplumun kadına bakış açısını
etkilediği ve kadın kimliğinin oluşmasında olumsuz etkilerinin olduğu ve
kadınların yaşam boyu bu izleri taşıdığı düşünülmektedir. Kadının, yaşam
kalitesini yükseltecek, sağlıklı ve mutlu yaşlanmasına yardım edecek bilgi ve
deneyimleri edinmesine olanak tanımak gerekir. Bu durum tüm örgün eğitim
kademelerinde uygulanan yöntemlerde değişiklik yapılmasını zorunlu kıldığı gibi
(Gedikoğlu, 1991: 48) çağdaş toplumlarda kişinin özgürleşmesi, bilinçli dizgeli
eğitim yoluyla kültürleşme düzeyine bağlıdır. İnsan kazandığı kültür biçimine
ve derecesine göre değişir, karar verir, hak ve ödevlerini, kişisel ve
toplumsal sorumluluklarını kavrar ve uygular. Yaşamboyu karşılaştığı engellere,
güçlüklere, haksızlıklara tepkileri, çözüm yolları ve kullandığı yöntemler de
onun kültür düzeyi ile ilgilidir.(Gedikoğu,1991: 59).
—
Yetişkin
eğitimi, bireylere gereksinimlerini duyurmaya ve kavratmaya yardımcı olarak
sorunları çözmeye yarayışlı bilgiler vermeli ve bireyin yaşadığı topluma karşı
sorumluluklarının farkında olmasına yardımcı olmalıdır (Geray; 2002: 16).
Menopoz konusu, üreme sağlığı ile ilgili olup yaşam boyu eğitim kapsamında ele
alınmalı ve örgün eğitim kurumlarında da erken yaşlarda ciddi biçimde eğitim
programlarına alınarak genç nesillerin bilinçlenmesi sağlanmalı, yetişkin
eğitimi programları sık sık güncellenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
—
Üreme sağlığı
içinde yer alan menopoz konusu ile mücadele eğitimle mümkündür. Kadının eğitimi
onun etkileşim de bulunduğu diğer kişilerin eğitimini de etkiler. Kadınların,
teşhis ve tedavi amacıyla hastane ziyaretlerinde sağlık personeli tarafından
bilgilendirilmesi önemlidir. Bu anlamda sağlık personelini iyi yetiştirecek ve
kadının kültürlenme sürecinde etkili kılacak yetişkin eğitim plan ve
programları yapılmalı ve uygulanmalıdır.
—
Bilmezlik,
hastalıklara ve yoksulluğa zemin hazırlar. Toplumun ilerlemesini engeller.
Çünkü bilmezlikle, hastalık, geri kalmışlık ve yoksulluk arasında sıkı bir
ilişki vardır( Gedikoğlu, 1991: 59). Toplumun kalkınması için, daha geniş
kitlelere ve kapsamlı şekilde menopoz konusunda yetişkin eğitim programları
düzenlenmelidir.
—
Sağlık kuruluşlarında
menopoz üniteleri yaygınlaştırılmalı ve her ünitede eğitim birimleri
bulunmalıdır. Bu birimlerde yetişkin eğitimcileri görev almalıdır.
—
Kitle iletişim
araçları aracılığıyla sadece kadınlara değil, toplumun geneline, menopoz
konusunda daha gerçekçi ve yaşama geçirilebilen bilgiler verilmelidir.
—
Menopoz konusu,
sadece kadın sağlığı kapsamında ele alınmayıp, ailenin huzuru ve devamlılığı
için erkeklerin de kadın sağlığı ve menopoz konusunda bilinçlenmelerine
yardımcı olacak yetişkin eğitim programlarından yararlanmaları sağlanmalıdır.
—
Yerel
yönetimler, kadın sağlığı konusunda daha duyarlı olmalı ve yetişkin eğitimi
çalışmalarına önderlik etmelidir.
Ana
Britannica, Genel Kültür Ansiklopedisi, Ana Yayıncılık, İstanbul,
1998:574.
Atasü
T, Gezer A. Menopoz: Tanım Ve Terminoloji. Atasü A(editör)Menopoz
Tedavisi Ve Kanser Adlı Kitabından. Nobel Tıp Tıp Kitabevleri, İstanbul, 2001:
13- 26
Atasü
T, Güreli N(2005)Sağlıklı Menapoz. İstanbul: Özgür yayınları
Atasü
T, Tekin H. Menopozun Septomları, Atasü T (editör).Menopoz Tedavisi Ve
Kanser Adlı Kitabından, Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul, 2001:109- 135
Bachmann
Ga. Influence Of Menapouse On Sexual İnquiry İn Gynecologic Practice.
Obstet gynecol, 1989;73.
Ballinger
Cb. Psychiatric Aspects Of The Menopause. British Journal Of Psychiatry,
1990;156:772- 786
Boulet
MJ, Oddens BJ, Lehert P, Vemer HM, Visser A.Climacteric And Menapouse İn
Seven South-East Asian Countries. Maturitas 1994; 19: 157- 176
Bozdağ,
G ve Yaralı, H (2004). Menopoz Tedavisinde Güncel Yaklaşım. Hacettepe
Tıp Dergisi, 35, 195- 198
Burt
VK, Hendrick VC. Concise Guide To Women’s Mental Health, American Psyhiatric
Pres, Inc, London(1997), 137.
Çetin,
MT. Klimakterik Dönemde Kanama Düzensizlikleri, Ertüngealp E, Seyisoğlu
H(Editörler) Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri,
İstanbul, 200: 28- 37
Dağdelen, S.Ç.( 2003 ) Doğal Menapoz Yaşını Etkileyen
Faktörlerin İncelenmesi.
Yüksek
Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli.
Davey
Da, Dsfunctional Uterine Bleeding, Charles R(Editör)Dewhurts’s Texbook
Of Obstetrics And Gynaecology For Postgraduates, Bath Press Publishers, Oxford,
1995:590- 609
Dennerstein
L, Burrows GD. A Review Studies Of The Psychological Symptoms Found At The
Menapouse. Maturitas, 1978;1: 55- 64
Dişlen
G. Osteoporoz, Menopozve Osteoporoz, Ertüngealp
E, Seyisoğlu
H(Editörler)Menopoz
Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul 2000.
Duman,
Ahmet(2000).Yetişkinler Eğitimi. Ankara: Ütopya yayınları
Erel,
CT. Menopozda Genitoüriner Trofik Bozukluklar, Ertüngealp E, Seyisoğlu
H(editörler) Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri,
İstanbul, 2000, 42- 89
Erdoğan
Ertüngealp "Bitkisel Yöntemler Menopozu Tedavi Etmez” Mynet Haber,
(Çevrimiçi), www.mynet.com, 07.10.2005.
Ertüngealp
E, Seyisoğlu H.Temel Kadın Hastalıkları Ve Doğum Bilgisi. Kinişçi,
Göksun, Durukan ve ark (editörler).Klimakterium Ve Menopoz Adlı Kitabından.
Güneş Kitabevi, Ankara, 1996, 1312- 1319.
Gedikoğlu,
Ş. Türkiye’de Yaygın Eğitimden Çağdaş Halk Eğitimine, Kadıoğlu Matbaası,
Ankara, 1991.
Geray,
C. Halk Eğitimi. İmaj yayınları, Ankara, 2002.
Hallstrom,
T, Samuelsson S.Changes İn Women’s Sexual Desire İn Middle Life: The
Longitudinal Study Of Women İn Gothenburg. Arc Sex Behav. 1990; 19.259268.
Hassa,
H. Hormon Replasman Tedavisi, Ertüngealp E, Seyisoğlu H(Editörler).
Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul, 2000:142-
176
Hunter,
M.S. Somatic Experience Of Teh Menopause. A Prospective Study.
Psychosom. Med, 1990;52: 356- 368.
Kleıne-Gunk, B(2004).MenopozdanKorkmayın.(Çev. S.Özkal)İstanbul: Optimist
yayınları
Korugan Ü. Menopozda
Beslenme, Menopoz Ve Osteoporoz, Ertüngealp E, Seyisoğlu H
(Editörler).Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul,
2000.
Kono S, Sunawagay Y,
Higa H, Sunawagay H.Age Of Menopause İn Japanese Women. Maturitas,
1990;12: 43- 49
Kugler C, Seus R,
Krauskoph R, Brecht Hm, Raching A.Differences İn Psychic Performance With
Guanfacine And Clonidine İn Normrtennsive Subjects. Br J Clin Pharmacol.1980;1:71s,
80s.
Leyla Güngör, L.
(2003). Elazığ Yenimahalle Eğitim Ve Araştırma Sağlık Ocağı Bölgesinde
Yaşayan 45 yaş ve Üstü Kadınların Menopoz Hakkında Bilgi, Tutum ve
Davranışları, Uzmanlık Tezi, Fırat Üniveristesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı,
Elazığ.
MacGregor, Anne(2005). Menopoz. İstanbul:
Morpa yayınları
Meydan Larousse, Büyük Lügat Ve Ansiklopedi,
Meydan Yayınevi, İstanbul, 1972.
Northrup
Christiane (2005).Menapoz Gerçeği. (Çev. F. Doruker).Altın Kitaplar
Yayınları.(orijinal eserin yayım tarihi 2005)
Özcan,
S(1993) Psikiyatrik tıp: Konsültasyon -liyezon pskiyatrisi. Kadın
Hastalıkları ve Doğumun Psikiyatrik Yönleri, İstanbul 1993 201
Özkan
N, Kaçmaz, O Bozkurt İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servis
Konsültasyon Raporu. İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, 2001.
Özkan
ve diğerleri, İstanbul Tıp Fakültsi Konsültasyon Raporu, Nöropsikiyatri Arşivi
35: 77
Özkan
N, Kaçmaz, O Bozkurt İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servis
Konsültasyon Raporu. İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, 2001.
Özvarış
Ş, Ertan A ( 2005). Üreme Sağlığında Yaşam Boyu Yaklaşımı. Hacettepe Tıp
dergisi,9- 10
Palmund
I.The Social Construction Of Menopause As Risk. J Psyhosom Obstete
Gynaecol, 1997;18.87- 92
Patterson
Mm.Lynch Aq. Menopause: Salient İssues For Counselors. J Couns
Dev1988;67: 185- 188.
Seyisoğlu
H. Menopoz Ve Seksüel Yaşam, Ertüngealp
E, Seyisoğlu H
(Editörler).Menopoz
Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul, 2000.
Schulz,
Carol. R (1999)Menapozdan Korkmayın. (Çev: N.Erensoy).Alkım yayınları
Samsioe
G.Medical And Surgical Strategies For Treating Urogynecological Disorders.
Int J Fertil Menopausal Stud, 1996;41: 136- 141
Şanlıoğlu,
S.(2001). Kastamonu Merkez Sağlık Ocağı bölgesinde 45- 60 yaş Grubu
Kadınların Menopoz İle İlgili Bilgi Düzeylerinin Saptanması. Yayımlanmamış
yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Estitüsü, Ankara.
Tatlıcı, H.H. ( 2002 ).
Kadınlarda Cinsiyet Rolleri ve Yaşa Bağlı Olarak Benlik Saygısı, Depresyon
ve Menopoza İlişkin Belirtilerin İncelenmesi, Yüksek Lisans tezi, Hacettepe
Üniveristesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Teed H, Burger Hg. The
Menopausel Transition. Studd J(Editör).İn The Management Of The Menopause,
Parthenon Publishing, New York London, 1988: 68- 76
Türk
Dil Kurumu.(1988).Türkçe sözlük. Ankara: TDK
Ünlü,
O.Kadın Sağlığı ve Diyet, Postmenopozal Dönemde Diyet ve Diğer Alternatif
Yöntemler, Atasü T(editör). Menopoz Tedavisi ve Kanser kitabından. Nobel
tıp kitabevleri, İstanbul 2001.
Menapozda
Yaşam Kalitesini Korumanın Sırları Türkiye Menapoz Ve Osteoporoz Derneği.
(broşür)
Kadın
Ve Aile: Sigara Menopozu Erkenleştiriyor. (12 Aralık 2005).Zaman Gazetesi,
S.11.
Menopoz Belirtileri.( 17 Aralık2005). Web: http://med.fatih.edu.tr
Menopoz Sonrası Kalp Krizine Dikkat! . (13 Aralık
2005). Web:
Basın bülteni.(18 Ekim 2000) Dünya menopoz günü,
Web:
Çağlar boyu menopoz ve yaşam süresi.( 24 Eylül ).
Web: http://www.menopoz.net.
Menopoz.(24 Eylül 2005) Web:http://www.mutluinsan.com.
Menopoz.( 11 Kasım 2005). Web: http://www.fertijin.com.tr.
Menopoz bir "hastalık"mıdır? ( 9 Agustos
2005) Web:http://www.kadınsaglıgı.com.
Menopoz.(13 Aralık 2005). Web: www.medline.superonline.com.
Menopoz.( 17 Mayız 2005). Web: www.internetdoktoru.com.
Menopzda ruhsal sıkıntı (18 Eylül 2005). Web: www.psikiyatrist.net.
Menopoz ve kadın sağlığı( 10 Eylül 2005). Web: www.meltemhastanesi.com.
Menopoz bir hastalık mıdır? (10 Ekim 2005). Web :www.memorial.com.
Güncel kadın sağlığı ve menopoz( 15 Ağustos 2005).
Web: www.jinekoloji.net.
Menopoz (23 Kasım 2005). Web: www.jinekoloji.net/kadinanatomi.html.
Menopoz.( 23 Aralık 2005). Web: http://www.menopouseosteoporosis.net.
Menopoz nedir ?(13 Eylül 2005).Web:http://www.novoturk.com.tr
Uluslararası kuruluşlarla ilişkiler. (15 Mart:
2006.Web http://www.kssgm.gov.tr
Görüşme no:
Görüşmenin yapıldığı tarih:
Görüşmenin yapıldığı yer:
Yaş
Medeni hal
Öğrenim durumu
Evlilik yaşı
Çocuk sayısı
Meslek-İş
Toplam aylık gelir:
Hobiler
Menopoza girme yaşı
1.
Adet kanamanız
devam ediyor mu?
2.
Adet kanamanızda
meydana gelen değişiklikler yaşamınızda ne gibi değişimler yarattı?
3.
Menopoz dönemine
girmekte olduğunuzu nasıl anladınız?
4.
Menopoz bir
hastalık mıdır? Niçin böyle düşünüyorsunuz?
5.
Menopoza
girdiğiniz de neler düşündünüz?
6.
Üreme yeteneğini
kaybeden kadın evlilik yaşamında sorun mudur? Niçin?
7.
Menopoz ile baş
edebileceğinize inanıyor musunuz ?/ inandınız mı?
8.
Eşiniz, menopoza
girdiğiniz de ne gibi tepkiler verdi?
10.
Menarş ile
menopoz arasında bir benzerlik var mıdır?
11.
Adet
düzensizliği tek başına bir menopoz belirtisi midir?
12.
Östrojen hormonu
ne işe yarar? Eksikliği halinde ne gibi sorunlar yaşanır?
13.
Menopoz ani bir
değişim midir?
14.
Menopoza
girdiğiniz nasıl kesinleşti?
15.
Menopoz ne zaman
başlar ve son bulur?
16.
Evli olmak
menopoza girme yaşını etkiler mi?
17.
Sigara ve alkol
tüketimi menopoza girme yaşını etkiler mi?
18.
Beslenme biçimi,
menopoza girme yaşını etkiler mi?
19.
Menopozun
hastalıklarla bir ilişkisi varmıdır?
20.
Menopoz ne gibi
fiziksel ve ruhsal değişimlere sebep olur?
21.
Menopoz
döneminde cinsel yaşamınız etkilendi mi?
22.
Menopoz
döneminde en önemli sorunlarınız neler oldu?
23.
Menopoz
döneminde tedavi gerekli midir?
24.
Menopoz
döneminde en etkili tedavi yöntemi hangisidir?
25.
Menopoz dönemi
öncesinde sağlıklı bir yaşam sürmek için nelere özen gösterdiniz?
26.
Menopoz
döneminde sağlıklı bir menopoz süreci yaşamak için, nelere özen gösterdiniz?
27.
Menopoz sonrası
dönemde, sağlıklı bir yaşam için, neler yapmanız gerektiğini düşünüyorsunuz?
28.
Menopoz
döneminde kadınların eğitime ihtiyaçları var mıdır?
29.
Menopoz dönemine
ilişkin en önemli sorunuz nedir?
30.
menopoz
hayatınızda neleri değiştirdi?
31.
menopoz
döneminde sağlık durumunuzda önceye göre değişiklikler oldu mu?
32.
Menopoz
döneminde eşinizle ve çocuklarınız ile ilişkilerinizde değişiklikler oldu mu?
33.
Menopoz
döneminde iş arkadaşlarınızla ilişkilerinizde değişiklikler oldu mu?
34.
Niçin tedavi
kurumuna gelmek istediniz?
35.
Hangi konularda
tedavi gereksinimi duyuyorsunuz?
36.
Menopoz
döneminde tedavi gerekli midir?
37.
Tedavi Sürecinde
yaşamınızda neler değişti?
38.
Menopoz tedavisi
eşinizle ilişkilerinize olumlu/olumsuz etki yaptı mı?
39.
Menopoz dönemine
ilişkin en önemli sıkıntınız neydi ve bunu ilk kiminle paylaştınız?
40.
Menopoz dönemine
girmenizle birlikte eşiniz/çocuklarınız / iş arkadaşlarınız size ilgi, anlayış
ve destek gösterdiler mi?
41.
Menopoz dönemi
boyunca eşinizin ve çocuklarınızın size nasıl davranmasını isterdiniz?
42.
En çok hangi
konularda / kimin desteğine ihtiyaç duyuyorsunuz?
43.
Menopoz dönemini
yaşayan kadınlara ve yakın çevrelerine önerileriniz nelerdir?