Ana içeriğe atla

  
 
Print Friendly and PDF

Zor Dönem MENOPOZ

  



MENOPOZ DÖNEMİNDE KADINLARIN YAŞADIĞI SORUNLAR VE BUNLARA DAYALI EĞİTİM GEREKSİNİMLERİ

Hazırlayan: Ebru Karakuş

ÖNSÖZ

“Yıllar bizi buldukları gibi bırakmıyorlar.”

Owen Meredith

Kadın sağlığı, toplumun doğru sağlık alışkanlıkları kazanmasının önemini vurgular. Kadınların eğitimi ile ilgili programlar, sağlık konusunda ki toplumsal sorunları iyileştirmeye, aynı zamanda toplumun kalkınmasına yardım eder.

Menopoz dönemi, kadın sağlığı açısından kritik bir dönemdir. Kadınların menopoz konusunda eğitim almaları, onların doğru sağlık alışkanları edinmelerinde ve sürdürmelerinde gerekli olmasına rağmen, bu eğitim çalışmaları yaygın olarak yapılmamakta, kadınlar, menopoz dönemini sağlıklı biçimde geçirmelerine yardımcı olacak yöntemlerden etkili biçimde yararlanamamaktadırlar. Kadınların, menopoz konusunda sorunlarının belirlenmesi ve eğitim gereksinimlerinin giderilmesi aynı zamanda aile ve toplum açısından da ekonomik, psikolojik ve sosyal yararlar sağlayacaktır. Dünyanın hızlı gelişimi ve değişimine eş zamanlı olarak, kadın sağlığı konusunda da programların yenilenmesi ve geliştirilmesi, yetişkin eğitiminin görevlerinden biri olup sürekli eğitim ve yaşam boyu öğrenme ilkeleri kapsamında ele alınmalıdır.

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde sorun, amaç, önem, sayıltılar ve sınırlılıklar üzerinde durulmuştur.

Sorun

Toplumun kalkınmasında en önemli üç değer, eğitim, sağlık ve ekonomi alanında çağdaş bir anlayışa sahip olmaktır. Toplumun kalkınmasının gerçekleşmesini sağlayacak siyasalar sağlıklı, üretken, yaratıcı insan gücünü ortaya çıkarmaya elverişli olmalıdır. Toplumun kalkınmasının sürdürülebilir olması, siyasi, ekonomik, sosyal koşullardan ve eğitimin kalitesinden önce, toplumsal yaşam içinde varolan her bireyin, bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı olması ön koşulundan etkilenir.

Bireyin sağlık konusundaki bilgi ve bilinç düzeyi gelecek nesillerin sağlık konusundaki bakış açılarını ve alışkanlıklarını da etkiler. Bu anlamda kadın, aile ve toplumun kalkınması açısından itici güce sahiptir. Her türlü olanaksızlıklara rağmen sağlıklı olmak, sağlıklı yaşlanmak, gelecek nesillere sağlık bilinci kazandırmak en önemli insanlık görevi ve kültürümüzün kadınlara yüklediği bir sorumluluktur. Yetişkin eğitimi çalışmalarının temel amaçlarından biri de toplumun kalkınmasına öncülük etmektir. Bu amaçla, menopoz döneminde kadınların bilgi edinmesi ve sorunlarını çözme becerisi kazanması da yetişkin eğitimine yüklenen sorumluluklar arasındadır. Her ne kadar menopoz, daha çok tıbbi bir konu olarak ele alınmakta ise de eğitsel boyutu, kadının sağlıklı yaşam sürme becerisi kazanması açısından daha büyük öneme sahiptir.

Yaşam sürecinde her insan, birbirini etkisi altına alan, aynı zamanda kadın ve erkek açısından bazı fiziksel, biyolojik ve psikolojik farklılıklar içeren belli kritik dönemlerden geçerek sürekli gelişme gösterir. İnsan yaşamı, doğum öncesi dönem, ilk bebeklik yılları, okul öncesi dönem, ergenlik dönemi, gençlik dönemi, orta yaşlılık ve yaşlılık dönemlerini geçerek ayrı ayrı gelişmelere tanıklık eder. Her bir dönem bir sonraki dönemin verimini etkileyecek birikimler sağlar. 0- 7 yaş, okul öncesi dönemde kişilik gelişimi, ergenlik döneminde cinsel kimlik kazanılması, yetişkinlik döneminde sosyal hayatın içinde var olan rolleri gerçekleştirme, meslek ve eş seçimi gibi pek çok deneyim, sağlıklı olma konusunda, bireyin yetişkinlik ve yaşlılık dönemini de etkisi altına almaktadır.

“Yaşamda hiçbir şey fiziksel ve duygusal açıdan başkaları ile kurulan ilişkiler kadar insanı derinden etkilemez. İnsanı başka insanlarla iletişim kurmaya yönlendiren belki de zorlayan sinir sistemi çocukluğun erken döneminde beyine yerleşir. Çocukluk döneminde yaşanılan deneyimler yaşam boyu gelişen sinir devrelerini etkilemektedir” (Northrup, 2005, 31).

Bütün bu evrelerde kadın, yetiştirmekte olduğu çocuklarına olumlu model olacak davranışlar sergilemek durumdadır. Kadın, toplumsal yapı içinde etkili bir iletkendir. Kadın, toplumsal yapı içinde yetişkin rollerini gerçekleştirirken, tam zamanlı çalışan, eş, anne-baba olma, oy kullanma, yurttaş olma, kendi yaşamından sorumlu olma, öz- denetimli olmaya başlama, kendine özgü bir benlik algısına erişme, toplumsal ve mesleki bir gruba bağlı olma, öğrenimini tamamlama, evle ilgili işleri yürütme, çocuk sahibi olma ve büyütme, değişik toplumların içinde yer alma, yurttaşlık haklarının bilincinde olma ve sorumluluklarını yerine getirme, belli bir ekonomik yaşam düzeyine ulaşma, bunu sürdürme, boş zaman geçirme etkinlikleri, becerileri geliştirme, eşi ile özdeşleşme ya da eşten boşanarak ayrı yaşamaya uyum sağlama, ergenlik çağındaki çocuklarının gelişimlerine yardımcı olma, bazı bedensel değişiklikleri kabullenme ve değişimlere uyum sağlama, yaşlanan ana-babası ya da kardeşleri ile uyum içinde yaşamayı öğrenme, emeklilik sonrası hayata uyum, bedensel ve fiziksel gerilemelere, bunların sonucunda ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına uyum sağlama, torunların yetiştirilmesine yardımcı olma, torunlarla sağlıklı bir iletişim kurma, eşin ölümüne uyum sağlama, memnuniyet verici bir yaşam ortamı kurma gibi gelişim görevlerini yerine getirir (Duman, 2000, 101- 104). Bütün bu gelişim ödevlerini yerine getiren kadın, bir yandan da orta yetişkinlik döneminde yaşanan menopoz gibi biyolojik ve psikolojik değişimler yaratan bu sürece uyum sağlamak ve olası sorunlarla baş etmek durumundadır.

Kadınlar, tüm yaşam evrelerinin farklı gelişimsel süreçlerinde kadın cinsiyetine özgü belli bazı biyolojik ve psikolojik deneyimler yaşarlar (Parry BL, 1989, 12). Menarş, gebelik, doğum ve menopoz, kadın kimliği açısından en önemli dönemlerdir. Doğum ve kadın hastalıklarının, hormon-davranış-psikopatoloji ilişkilerinden, toplumda cinselliğe ve üretkenliğe ilişkin görüşlere dek geniş bir de psikiyatrik boyutu vardır (Özkan, 1993, 201).

Bir kadında tüm üreme çağı boyunca yaklaşık 400 civarında yumurta hücresi, yumurtlamada kullanılmak üzere seçilir ve kullanılır. Yumurtalık havuzunda yumurta hücreleri tümüyle tükendiğinde yumurtlama durur, östrojen ve progesteron hormonları salgılanamayacağından rahim iç tabakasının yenilenme süreci de biter. Böylece adet kanamaları da ortadan kalkar, menopoz dönemi başlar. Menopoz 20 yıl süren değişikliklerin tam ortasındaki dönemdir. 40 yaşından sonra kadınlarda önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, aralıklı ateş basması, terlemeler, psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Daha sonra yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bu dönemde 1 yıl adet kanamalarının olmaması menopoz tanısı için yeterlidir (www.kadin sagligi.com).Tıbbi anlamda menopoz, yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormonu salgısının durmasıdır (www.womenhealty.gov,2005). Bu durum menopoz döneminde, kadınların duygu dünyasında da değişiklikler yaratır.

“Menopoz öncesi dönemdeki fizyolojik değişiklikler üzerinde yapılan araştırmalar, hormonların değişimi nedeniyle doğurganlığın sona ermesin yanı sıra özellikle sinir sisteminin yeniden bir düzenleme geçirdiğini göstermektedir. Kadının menopoz döneminde geçirdiği bu değişiklik onun yakın çevresi ile ilişkilerini etkileyen bir unsur haline gelmektedir. Basit bir anlatımla beyindeki değişme kadının, bir konu üzerinde yoğunlaşma yeteneği, yaratıcılık bölümlerine giden yakıt miktarı yeni düzenlenen sistemden etkilenmektedir” (Northrup, 2005, 16).

Menopozdan sonra kadınların çoğu kere yaşadıkları sıkıntıların, değişimlerin nedeni, yumurta gelişirken yeterince ürettikleri, ama yumurta tükendikten sonra üretemedikleri özellikle östrojen hormonu eksikliğine bağlıdır. Kadınlar bütün bu değişimleri uzun bir süreçte yaşarlar. Kadın hayatının, ortalama olarak üçte biri menopoz döneminde geçer (www.kadinsaglıgı.com). Menopoza girme yaşı, ortalama 51 yaş civarıdır. 20. yüzyılın başlarında 50 yaşı dahi bulmayan ortalama kadın ömrünün, günümüzde 75 yaş civarında olması menopoz sonrası dönemde geçecek olan yaşam kalitesini arttırmaktadır (www.meltemhastanesi.com). Türkiye’de menopoz yaşı konusunda kesin veriler bulunmamakla birlikte, Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) raporlarına göre, Türk kadını ortalama 72 yıl ömür sürmektedir. Bu sayıdan yola çıkıldığında, yaklaşık 46 yaşında menopoza giren bir kadın son 26 yılını menopozda geçirmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada ortalama menopoz yaşı 51. 3 yıl olarak bulunmuştur (womenhealthy. gov). Son 2000 (iki bin) yılda menopoz yaşı değişmemiştir. Böylelikle menopoz insan ömrünün uzaması ile ortaya çıkan bir “sorun” olarak kabul edilebilir (www.memorial.com.tr). Menopoza girme yaşı, genel olarak ileri yetişkinliğin başlangıcına rastlasa da hem menopoza ilişkin sorunlar, hem de menopoza bakış açısı toplumdan topluma, ülkeden ülkeye, iklim koşullarına ve sosyo-ekonomik duruma, kişinin yaşam biçimlerine göre farklılık göstermektedir (www.kadinsagligi.com).

Menopoza girmiş kadınlarda kalp-damar ve kemik hastalıklarının gelişme riski fazladır. Kalp-damar hastalıkların gelişmesinde sadece östrojen hormonu değil menopoz öncesi, kadının beslenme durumu, şişmanlık, sigara kullanımı da etkendir. İyi beslenemeyen, zayıf, vejeteryan, rahimi alınan, anne karnında geri kalan ve yüksek yerlerde yaşayan kadınlarda menopoz yaşı biraz daha erken olabilmektedir.

Menopoz döneminde yaşanan östrojen eksikliği, vajinal kuruluğa da neden olur, cinsel etkinliği zorlaştırır. Vajinal kuruluk yakınması olan kadınlarda cinsel ilişki sırasında zedelenen dokularda kanamalar olabilir. Menopozdan önceki cinsel hayatın ve evliliğin durumu, menopozdan sonraki cinsel etkinlik ve cinsel tatmin ile doğrudan ilişkilidir. Yaşı ilerleyen kadın da cinsellik sadece fiziksel değişimlerden etkilenmemektedir; aynı zamanda psikolojik, duygusal ve sosyo-kültürel faktörlerden de etkilenir ve kadının cinsel algısı değişir.

Genel olarak, gebelik korkusunun ortadan kalkması, kariyer, para kazanma gibi kaygıların azalması, çocuklarının büyümüş olmasıyla azalan fiziksel bağımlılık, yılların oluşturduğu deneyimler, eşlerin birbirini daha iyi tanımaları sonucu, menopoz döneminde ki kadının cinsel hayatının daha da renklenmesi gerekir. Ancak pek çok kadın, eksik kadınlık, değersizlik, hastalıklı olma duygularıyla cinsel istek azalması yaşamaktadır. Kadınlar, menopozu, çocuklarının büyüyerek, eğitim, evlilik ya da çalışma hayatı nedeniyle evden ayrılmaları kadınlığın ya da doğurganlığın kaybından sonra ikinci bir kayıp gibi algılanmaktadır. Sorunlu ailelerde görülen, eşler arasında başlayan iletişim sorunları ya da cinsel isteksizlikler sonucu evden uzaklaşmalarıda bu sorunlara eklenerek kadında intihar davranışları riskini arttırmaktadır (www.psikiyatrist.net).

“Menopoz öncesi değişimlerin sağladığı eşitsizlik ve haksızlıkları daha açıkça algılama ve tahammül edememe kadın için gerçekten bir ödüldür. Bu nedenle kadınların hormonlarındaki değişim bu dönemde başkalarının gereksinimlerini karşılamak uğruna kendi gereksinimlerini bastırmak eğiliminden vazgeçmesini sağlayacak fırsatı tanır.” (Northrup, 2005, 33)

Çocuk sahibi olabilme yetisini kaybeden kadın, menopoz döneminde eşinin erkekliğini kanıtlama arayışlarına girmesi ile aile içi huzursuzluklar yaşar ve vücut yapısındaki değişmeler, yetersizlik ve değersizlik duyguları yaşamasına neden olur. Kadının, eşi, anne-babası ile gerilim yaratıcı durumlar yaşıyor, değiştiremiyor ve çözümleyemiyor olması ve duygusal gerilim menopoz öncesi hormon dengesizliği yaratmaktadır (Northrup, 2005, 53). Menopoz kadının tek başına üstesinden gelmesi zor bir sorundur. Bir kadın, menopozu en kolay yakınlarının desteğiyle karşılar. Menopoz öncesinde bireyin belli bir alanda uğraşının olması, toplumsal ve mesleki doyum sağlaması, bu dönemi kolay atlatmasına yardımcı olmaktadır. Kadın, doğurganlık ve besleyicilik özelliği, yüceltme ve yer değişimi şeklindeki savunma düzenekleri sayesinde sanatsal, mesleki ve sosyal alanda varlığını sürdürmektedir.

“Ortalama bir kadın 480 adet görme dönemi, 40 mevsimsel döngüyle menopoza yaklaşırken 500 ilerleme raporu alır. Beslenme, fizik sağlığı, duyguları, ilişkileri, mesleği konusunda nerde, nasıl olduğunu anlamak için 500 fırsat bulur ya da sorunları halı altına süpürür” (Northrup, 2005, 56).

Menopozun olumsuz etkilerinin azaltılmasının ön koşulu erken tanılama ve iyileştirmedir. Çünkü menopozdaki kayıplar, ilk yıllarda en fazladır. Menopoz da iyileştirme, doğrudan menopoza karşı değil, oluşturduğu hastalıklara karşı kullanılan ilaç ve yöntemleri içerir (www.kadinsagligi.com).

Kadın toplumun temel taşıdır, çünkü gelecek nesillerin kadın ve erkek modellerinin yaratıcısıdır. Kadınlar, yaşamlarının büyük bölümünü kadın olmakla ilgili sorunlar ve çözümleri ile geçirmektedirler. Kültürün getirdiği yüklenmeler bir yana, bir de biyolojik olay ve olgularla boğuşan kadınlar, sağlığını en çok koruması gereken süreçte karşılaştığı sorunlar nedeniyle, sağlıklı yaşam bilincinden ve eğitim olanaklarından yoksun kalmakta, kulaktan dolma kolay yöntemlerle ayakta kalmaya çalışmaktadırlar.

Menopoz olayına karşı en ekonomik korunma, eğitimdir. Dünyanın hızlı gelişime paralel olarak, kadınların sorunları artmakta ve eğitim gereksinimleri çeşitlenmekte, sağlıklı yaşama olanakları genişlemektedir. Bilim ve teknolojinin gelişimi, toplumsal ve külürel değişiklikleri de beraberinde getirmektedir. Salt teknik alanlarda değil, sağlık alanlarında da uygarlığın araçlarını, yeni bilgi ve becerilerinin bu alanlarda çalışanlara öğretilmesi gerekir”( Gedikoğlu, 1991: 48). Menopoza girme yaşı, şikâyetler, tedavi, sonuçları, menopoz öncesi ve sonrası yapılması gerekenler, menopozda beslenme gibi pek çok konuda ne yazık ki toplumun genelinde yeterli bilinç düzeyinin olmadığı bilinmektedir. Eğitim yoluyla halka götürülemeyen, halkın yaşamında etkili olmayan bilim ve teknolojiden beklenen ürün alınamaz ( Gedikoğlu, 1991: 50)

Kadının, yaşam kalitesini yükseltecek, sağlıklı ve mutlu yaşlanmasına yardım edecek bilgi ve deneyimleri edinmesine olanak tanımak gerekir. Bu durum tüm örgün eğitim kademelerinde uygulanan yöntemlerde değişiklik yapılmasını zorunlu kıldığı gibi (Gedikoğlu, 1991: 48), kadınların özellikle ilk adet görmelerinden menopoza kadar uzanan süreçte bu değişimlerden haberli olması ve değişime uyum sağlaması için yetişkin eğitim plan ve programlarının da eş zamanlı iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gerektirmektedir. Ayrıca kadının güç kaybına uğradığı menopoz döneminde, kadınların sorunlarının belirlenmesi ve değerlendirilmesi, onun toplumdaki yerini ve etkiliğini arttırmasına yardımcı olacak çalışmalar, yetişkin eğitiminin işlevlerinden birinin daha gerçekleşmesine olanak tanıyacaktır. Menopoz konusunda kadınlara verilecek eğitim, onların menopoz dönemini sağlıklı geçirebilmelerini ve sosyal hayata uyum sağlamalarını kolaylaştırmalarını sağlayacaktır. Bu konuda eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi, hatalı alışkanlıkların ve tutumların değişmesine, kadının ve çevresinin dönemsel olarak kendisini algılayış biçiminin farklılaşmasına, evliliklerin huzurlu devamlılığına yarar sağlayacak, yetişkin eğitimi plan ve uygulamalarına yön verecektir.

Bu araştırmada, menopoza girmiş ya da girmekte olan kadınların, menopoza ilişkin bilgi gereksinimleri, bireysel sıkıntıları, eşleri, çocukları, yakın çevreleri ile ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar ve bunlara dayalı eğitim gereksinimleri belirlenmeye çalışılmıştır.

 

MENOPOZ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER VE ARAŞTIRMALAR

Menopoz, fizyolojik ve doğal bir süreç olmasına karşın sonuçları bakımından gerçek bir sağlık problemi olarak görülmektedir. Sağlık problemi olarak görülmesinin en önemli nedeni; ortalama yaşam süresinin uzaması ve hayat standartlarındaki artışa paralel olarak kadının, menopoz döneminde geçirdiği sürenin uzamasıdır (Ertüngealp,

2000,     1- 10). Bu durum menopozun sık güncellenen bir konu olması sonucunu doğurmaktadır.

Menopoz dönemine girerken kadınlarda görülen ateş basması, terleme, sıkıntı ve uykusuzluk gibi vazomotor belirtilerin ortadan kalkması ile pek çok kadın, menopoz olayını aştığını düşünse de gerçek sorunlar, menopoz sonrası dönemde daha önemli hale gelmektedir (Hassa, 2000, 142- 177). Menopoz konusunda bilgi eksikliği, menopoz sonrasında görülebilen hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve tedavi şansını da ortadan kaldırmaktadır. Elli beş yaşından sonra kadınlarda kalp-damar hastalıklarının görülme sıklığının, 35- 54 yaşa göre 10 kat daha artması ve kemik erimesi riskinin başlaması, yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşması gibi nedenlerle menopoz ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır (Ertüngealp, 2000, 1- 10). Aynı zamanda yetişkin eğitimi ihtiyaçlarını da belirleyen önemli bir olgudur.

Kadınların her biri menopoz dönemini farklı biçimde yaşar. Bu kültürle ve kadının menopoz olayına bakış açısı ile ilgilidir. Kadının menopoza ilişkin bilgisi, yaklaşımı ve beklentileri ortaya çıkan sıkıntılarını belli oranda etkilemektedir (Atasü,

2001,     13- 26). Kadınların menopoz konusunda bilinçlendirmesi konusunda yapılacak çalışmaların onların bireysel farklılıklarını göz önünde tutarak yapmakta yarar vardır. Yapılan araştırmalar, menopoz belirtilerinin şiddetiyle toplumun kültürü ve menopoza bakış açısı arasında yakın ilişki olduğunu göstermektedir (Gray ve Beard, 1976, 25­40). Menopozun doğal bir süreç olmasına karşın, menopoz süreci ile meydana gelen değişiklikler özellikle Türk kültüründe ciddi beden ve ruh hastalıklarına neden olabilmektedir. Menopoz, kadınların hayatında kaçınılmaz bir süreç olmasına karşın onların bilgi ve eğitim düzeyine paralel olarak yaşanan olası sıkıntıların en aza indirilmesi mümkündür. Üreme yeteneği kaybının önlenmesi konusunda, tıp alanında yeni buluş ve yöntemler, kadının üretkenlik yeteneğini kaybetmekle birlikte yaşadığı işe yaramazlık duygusundan da uzaklaşmasına yardımcı olabilecek bir değişimdir. Buna karşın, menopoz, er geç yaşanacak doğal bir süreçtir.

1.   Menopozla İlgili Genel Bilgiler

1.1. Menopozun Tanımı

Menopoz terimi 1812’de Fransız jinekolog Gardanne’nin hayatın değişmesini anlatan bir monografından gelmektedir, bu monografta Gardanne Latince ay ve son kelimelerini birleştirerek menopoz kelimesini oluşturmuştur (www.fertijin.com).

Halk arasında aybaşı olarak bilinen adet kanamasının kesilmesi ve yumurtlamanın tamamen durması (Meydan Larousse, 1972, 616) olarak tanımlanan menopoz, Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre “ovaryum aktivitesinin yitirilmesi sonucunda mensturasyonun kalıcı olarak sonlanması”dır (Teed, 1988, 69- 75). Kadında adet kanamalarının kesilmesi, üretkenlik ve doğurganlığın sonlamasıyla başlayan menopoz süreci (Ana Britannica, 1988, 574), ovaryum aktivitesinin yani yumurtalıklarla ilgili işlevselliğin yitirilmesi sonucunda (son âdeti izleyen) 1yıl sonunda doğurganlığın kesin olarak bitmesidir (Atasü, 2005, 25- 27). Menopozun kelime anlamı, son adet kanamasıdır. Ortalama 45- 55 yaşları arasında, düzensiz adet kanamaları ile başlayan, âdetin tamamen kesilmesiyle sona eren kadın hayatındaki doğal bir dönemdir (www.novoturk.com).

Menopoz kelimesi, eski Yunancada men (ay) ve pausis (sonlanma) sözcüklerinden köken alır. Yumurtalıklarda doğuştan depolanmış yumurtaların tükenmesidir. Bir yıl boyunca hiç adet görmeyen kadının bir yıl önceki son adet dönemine “menopoz” denir (Atasü, 2005, 25- 27). Latincede meno ve pauze kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuş “adet kanamalarının durması anlamına gelen “menopause” kelimesi dilimize uyarlanmış ve menopoz olmuştur. Menopoz, kadının düzenli adet kanamalarının ortadan kalktığı dönemi ifade eder ve kadının çağlarından biridir (www.menopoz.net).

Menopoz döneminde olan değişikliklerin kadınlar tarafından çeşitli devrelerde farklı hissedilmesi sebebiyle 18.yüzyılda Yunanca, “klimakteryum” (merdiven) adı verilmiştir. Aynı değişikliklerin erkekler içinde var olduğu kabul edilerek andropoz terimi yerine de “klimakteryum” terimi kullanılmıştır. Erkeklerde klimakteryum dönemi biraz farklılıklar içermektedir (Atasü, 2005, 14). Menopoz çağı, üreme özelliğinin bittiği, kadınlığa özgü hormonal salgıların yavaşladığı ve adet kanamalarının kesildiği zaman dilimini temsil eder (www.jinekoloji.net). Tıbbi anlamda menopoz, yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormonu salgısının durmasıdır (www.menopoz.net). Diğer bir tanımla, yumurtalıkların ışın tedavisi ile işlev dışı kalmasıdır (Atasü, 2005, 80). Menopoz, kadın hayatında overlerin seks hormonu (östrojen, progesteron, testosteron) üretme fonksiyonlarının bitmesiyle oluşan doğal bir olaydır (www.menopauseosteoporosis.net).

Menopozla ilgili birbirine benzer sayısız tanım vardır. Ancak genel anlamda menopoz, kadının doğarken birlikte dünyaya getirdiği yumurtalarının tükenmesi sonucu adet kanamasının tamamen durması ve kadının, kendi benzerini üretebilme yeteneğini kaybetmesidir. Bu sürecin kadının yaşlanma sürecine paralel gelişmesi onun, beden ve ruh sağlığı açısından daha çok özen göstermesi gereken bir döneme girdiğine işaret eder.

1.2   Menopoz Dönemleri

Yapılan çeşitli araştırmalar dikkate alındığında ortalama 47- 50 yaşları arasında menopoza girildiğini söylemek mümkündür. Ancak kadınların %1’i 40 yaşından önce menopoza girer (www.menopoz.net). Adet kanamalarının kırk yaşından önce kesilmesi “erken menopoz“ adını alır ve yumurtalıklar fonksiyonunu sürdüremez (www.fertijin.com).

İlk belirtilerin görüldüğü klimakterium başlangıcından menopoza kadar geçen süreye” premenopoz” denir, yaklaşık 10 yıl sürer.

Menopozdan yaşlılık dönemine kadar geçen süreye ise “postmenopozal dönem” denir (Davey, 1995: 590- 609). Perimenopoz yani menopoza geçiş dönemi doğal bir olay olup yavaş yavaş gelişir (med.fatih.edu.tr).

Perimenopoz veya premenopoz olarak adlandırılan dönem kırklı yaşlarda başlar ve 4- 6 yıl devam eder. Bu dönemde adet kanamaları ve sikluslar düzensizleşir. Adet siklusları uzar, kanama miktarı ve süresi değişir. Bu dönemde ateş basması, gece terlemesi, uykusuzluk, duygusal değişiklikler, vajinal kuruluk görülebilir (www.fertijin.com)

Bazı kadınlar ise yumurtalık kistleri, rahim myomları gibi sağlık nedenlerinden dolayı cerrahi yolla menopoza girebilirler (Patterson, 1994). Cerrahi yolla iki yumurtalığı birden çıkartılan kadınlarda östrojen ve progesteron hormonlarının düzeyi düşer, menopoza ait yakınmalar başlar. Bu duruma “cerrahi menopoz “denir (www.fertijin.com). Son yıllarda cerrahi menopoz olaylarında artış görülmektedir.

Menopozun, 55 yaş sonrasında görülmesi durumuna ise ”geç menopoz” denir (Çetin, 2000, 28- 37). Şeker hastalığı, kalıtım gibi nedenlerle geç menopoza giren kadınlarda meme ve rahim kanseri riski fazladır (www.fertijin.com).

1.3   Menopoza Girme Yaşı

MÖ.1000 yılında insanın yaşam süresi ortalama 18 yıl olduğu ancak MS. 100 yılında 25 yaşa ulaştığı, 1900 yılında ise Amerika’da menopoza girme yaşının, 49 yaşa çıktığı bilinmektedir (www.menopoz.net). Buna karşılık menopoza girme yaşı Roma İmparatorluğu zamanında 30 yaş altı iken, orta çağda 33 yaş, 19.yüzyılda 38 yaş, 1900’lü yılarda 41- 50 yaşları arasında değişmektedir (Çetin, 2000, 28- 37). Irklar arasında da farklılıklar görülmektedir. Amerika’da ortalama 51. 4 (Çetin, 2000, 28- 37;Kono ve diğerleri, 1990, 12)) iken Japonya’da 50 civarında olduğu bilinmektedir (Kono ve diğerleri, 1990, 12). Günümüzde bir kadının ortalama yaşam süresi beklentisi 79. 7 yıldır. Bu veriler gelişmiş ülkelerin yaş ortalamasından daha düşüktür (www.menopoz.net). 20.yüzyılda yaşam süresinin uzaması kadınların ömürlerinin 1/3’ünü menopozda geçirdiklerini göstermektedir (Atasü, 2005, 11). Yapılan tahminlere göre, önümüzdeki on yılda kırk milyon kadın menopoza girecek ve 2020 yılında altmış milyon kadın menopoz aşamasında veya bu dönemi geçirmiş olacaktır” (Schulz, 2005, 12).

Gelişmiş ülkelerde kadınların ölüm yaşı ortalama 81- 82, ülkemizde ise 72.22’dir. Bölge ve toplumun gelişmişliğine göre menopoza girme yaş ortalaması 46- 52, ülkemizde 47’dir. Kabaca dünyada bir milyar iki yüz milyon kadın, menopoz devrine girmiştir (Atasü, 2005, 11).

Menopoza girme yaşı, adet görmeye başlama yaşı, medeni hal, iş ve meslek sahibi olma, doğurganlığın niteliksel ve niceliksel durumu, sosyo-ekonomik durum, sigara ve alkol kullanma, doğum kontrol hapı kullanma, iklim şartları, yaşam tarzı, spor, beslenme, aile ilişkileri ve kalıtımsal özelliklerden etkilenir. Örneğin, erken adet gören bayanlar menopoza geç girer. Erden kadınlar, çalışan kadınlar, sigara içenler, yüksek rakımda yaşayanlar, menopozu daha erken yaşarken; çok doğum yapanlar, yüksek sosyo-ekonomik şartlarda yaşayanlar, spor yapanlar, sağlıklı beslenenler, doğum kontrol hapı kullananlar menopozu daha geç yaşayabilirler (Atasü, 2005, 31). Menopoza girme yaşı kalıtsal olarak belirlenmiştir (www.menopoz.net). Kalıtım, menopozda büyük rol oynar. Bununla birlikte yaşam tarzı, stres ve ani geçirilen şoklar da menopoza girme yaşını ve zorluğunu etkiler.

Çağlar boyunca insanın ortalama yaşam süresinin uzamasına ve ilk adet görme yaşının düşmesine rağmen menopoza girme yaşı konusunda bir değişiklik olmadığı görülmektedir (www.menopoz.net). Ortalama 40 yaşından sonra menopozla ilgili belirtilerin başlaması, genel olarak 50 yaş civarında menopoza kesin olarak girilmekte olduğunu söylemek mümkündür. Adet görme yaşı, medeni hal, çalışma koşulları, doğum sayısı, sosyo-ekonomik durum, sigara kullanmak, yüksek rakımda yaşamak, eğlenme, spor, beslenme ve yaşam tarzı, eşin mesleği de menopoz yaşını etkileyen faktörler arasında (Atasü, 2005, 31) olmasına karşın her kadın menopoz belirtilerini ve sıkıntılarını farklı yaşamaktadır.

1.4    Menopoz Süreci

Bir kız bebek dünyaya 2- 3 milyon yumurta ile gelir. Doğurganlık çağında 400- 500 bin yumurtası kalır. Menopoz döneminde bu sayı 5- 10 arasındadır ve biter.

Kadınlar doğuştan itibaren yumurtalarını kullanırlar (Atasü, 2005, 26). Adet kanaması ile gebelik için hazırlık yapan rahim iç tabakası, gebelik oluşmaması durumunda “tazelenmesi" için kanamayla dışarı atılır. Yumurtalıklarda her adet döngüsünde bir yumurta hücresi olgunlaşma sürecine girerken östrojen hormonu salgılamaya başlar ve hormonun etkisiyle rahim iç tabakası kalınlaşır. Yumurta hücresi belli bir olgunluğa ulaştığında yumurtlama meydana gelir. Yumurtlama sonrasında devreye giren progestron hormonunun etkisiyle rahim iç tabakası gebelik oluşumuna elverişli hale gelir. Yumurtalık havuzunda, yumurta hücreleri tümüyle tükendiğinde yumurtlama durur ve östrojen, progesteron hormonları salgılanamayacağından rahim iç tabakasının yenilenme sürecide biter. Böylece adet kanamaları ortadan kalkar ve menopoz dönemi başlar (www.menopoz.net). Adet kanamasının tam olarak kesilmesinden 10 sene önce bile değişen hormon seviyelerine bağlı olarak adet kanamalarında zamanla daha hafif veya ağır olma, birbirinden yakınlaşma uzaklaşma, 1- 2 dönemi atlama ve sonra yeniden başlama, miktar ve sürede azalma olabilir. Adet kanamalarının bittiği ve başladığı zaman menopoz belirtileri hissedilir hale geldiğinde menopoza girilmekte olunduğunu ifade eder (med.fatih.edu.tr). Menopoz döneminin başlangıcı aslında menarştır. Her adet kanaması yavaş yavaş kadını menopoz dönemine taşır. Yumurta hücrelerinin en nitelikli olanları yani hipofizden salgılanan hormonlara en duyarlı olanları üreme çağının ilk yıllarında salgılanır. Yıllar geçtikçe yumurtalar nitelik değiştirmeye başlar ve kadın üreme çağının ortalarına geldiğinde kalan yumurta hücrelerinin olgunlaşma özellikleri nispeten daha düşüktür. Ortalama 40’lı yaşlarda kadının adet döngülerinin bazıları yumurtlama olmaksızın gerçekleşir (www.menopoz.net). Menopoz ani bir değişim değil, menarşla birlikte başlayan bir süreçtir. Bu süreçte kadın menopoza doğru ilerlerken bir yandan da menopoz dönemine hazırlanma şansına sahiptir.

Kadından kadına değişmekle beraber, menopozal geçiş süreci 10- 15 yılda tamamlanır, genellikle 65 yaşında klimakterik belirtiler artık kaybolur (www.novoturk.com). Menopoz, başlangıcı ve sonu olan bir süreçtir. Yaşanan sıkıntılar geçicidir, önemli olan bu süreçte, sürece bağlı gelişebilecek hastalıklarla ilgili önlem almaktır.

1.5   Menopozu Etkileyen Etmenler

1.5.1  Beslenme

Kadının menopoz sürecini sağlıklı geçirebilmesi ve yaşam kalitesini arttırması için, menopoza girmeden önce ve menopoz döneminde beslenme biçimi oldukça önemli bir paya sahiptir. Yaşamın her döneminde günlük besin öğesi miktarı ve çeşidi farklılıklar gösterir (Ünlü, 2001, 13- 19). Ancak menopoz döneminde yaşlanmaya bağlı değişiklikler de göz önüne alınarak beslenme şekli değiştirilmelidir.

Menopoz, kadının metabolizmasında, özellikle yağ metabolizmasında yarattığı değişiklikle kolesterol artışına ve damar sertliğine neden olmaktadır. Kalp hastalıklarında, hipertansiyon oluşumunda risk yaratan bu durum gibi östrojen hormonun azlığı ile sonuçlanan kemik metobolizmasında ki değişimde kalsiyum fosfor emilimini azaltarak kemik erimesine zemin hazırlamaktadır. Aynı miktarda kalori alımına karşı, menopoz döneminde vücut ağırlığında artma olmaktadır (Korugan, 2000, 340­346). Bütün bu değişiklikler kadının beslenme biçimini de değiştirmesini zorunlu kılmaktadır.

Bu nedenle menopoz döneminde kadınların günlük beslenmesi vitamin ve mineral içermelidir. Yağ (özellikle doymuş yağ) ve şeker alınımını azaltmak ve besin öğelerinin alımında lif miktarını artırmak ideal kiloyu korumak açısından da önem taşır. Obesite, meme, endometrium (rahim iç tabakası) kanserleri ve kardiovasküler hastalıklar açısından risk faktörü oluşturduğu için yaş ilerledikçe kilo alma eğilimine karşı koymak çok önemlidir. Çünkü yaşla birlikte bazal metabolizma hızı azalmaktadır (med.fatih.edu.tr). Tuz kısıtlaması gerekli olup, kolesterol kontrolü için de bitkisel yağların kullanımı önem taşımaktadır (Korugan, 2000, 343- 345).

Kemik kuvvetini maksimum hale getirmek için 19- 49 yaşlar arasında 1000 mg. 50 yaş civarında ise 1000- 1500 mg. kalsiyum alınması gerekir. Kapalı iklimli ülkelerde ya da güneşten uzak yaşayanların kalsiyum emilimini artırmak için günde 400- 800 IU. D vitamini alması gerekir. Yaz ayları boyunca cilt yolu ile yeterli D vitamini yapacak gün ışığı alınır. D vitamini içeren başlıca besinler ise balık, yumurta ve süttür. Bazı kadınlar fitoestrojen (bitkisel estrojenler) alımını artırdıkları zaman sıcak basmalarında, vajinal kurulukta ve diğer menopozal belirtilerinde rahatlama hisseder. Östrojen benzeri bazı özellikleri olan bu bileşikler, soya fasülyesi ürünlerinde (soya sütü, tofu), tüm buğdaygiller ve bazı meyve ve sebzelerde bulunurlar. Osteoporosis, kalp hastalıkları ve meme kanseri üzerindeki etkileri de halen araştırılmakta olup, bu maddelerin günlük ne kadar alınacağı konusunda henüz görüş birliği yoktur. Tipik bir Asyalının diyetinde günde 20- 50 gr. Soya protini vardır. Bazı Asya ülkelerinde sıcak basması şeklinde bir yakınma olmadığı gibi meme kanseri de batı ülkelerinde olduğundan daha azdır (fatih med.edu.tr).Vitamin A ve E içeren ve sebzelerden zengin dengeli bir diyet ve bol su cildi besleyerek yumuşatır. Ayrıca cilt için uygun temizleyici ve nemlendiriciler ile düzenli bir bakım genç ve sağlıklı görünüm sağlamak mümkündür (www.fertijin.com).

Sağlıklı fiziksel görünüme sahip olmak, kadının ruh sağlığına da olumlu etki yapmaktadır. Bu nedenle menopoza karşı alınacak önlemlerin ilk sırasında sağlıklı ve dengeli beslenme yer almalıdır.

1.5.2   Yaşam Biçimi

Kadının yaşam biçimi, sosyal ilişkileri, hobileri ve egzersiz yapıyor olması gibi onu yaşama bağlayacak birçok uğraş, onun sağlıklı bir menopoz süreci ve yaşlılık dönemi geçirmesine yardım edebilir. Egzersiz, dolaşımı ve cilt beslenmesini olumlu yönde etkiler (fatih.med.edu.tr). Kadınların menopoz döneminde, işe yaramazlık duygusu yaşamalarının bir nedeni de sosyal yaşamdan uzak olmalarıdır. Bu anlamda boş zaman etkinlikleri onların olumsuz duygulardan arınmalarına katkı sağlayacaktır.

Düzenli fiziksel aktivite kemik ve kasları kuvvetlendirir, denge, esneklik ve çevikliği de artıracağı için kemik kırılganlığını da engeller. Egzersiz kalbi kuvvetlendirir, kemik kaybını yavaşlatır, kendine güveni artırır, stresi azaltır, ideal kiloyu korumada çok önemli rol oynar. Haftada 3 kez fiziksel aktivitede bulunmak sağlık ve dış görünüş için yararlıdır (fatih.med.edu.tr). Bu aktiviteler menopoz dönemi sonrasında olası kalp ve kemik hastalılarından korunmada etkilidir.

1.5.3   Sigara Ve Alkol Kullanımı

Menopoz döneminde sigara, alkol ve aşırı kahve tüketmemek gerekir (Dilşen, 2000, 347). Bunların fazla kullanımından ortaya çıkacak uyku bozuklukları ve stresten de uzaklaşılmalıdır (fatih.med.edu.tr). Birçok kadının, kahve ve çay alınımını azalttıklarında sıcak basması ve idrara çıkma sıklıklarının azaldığını ifade ettikleri bilinmektedir.

Sigara ciltte yaşlanmayı ve özellikle ağız etrafındaki kırışıklıkları arttırır (www.fertijin.com). Sigara estrojen seviyesini azaltarak adet düzensizliklerine, erken menopoza ve osteoporoza yakalanma riskinin artmasına neden olur. Sigara içenler ayrıca akciğer, ağız, gırtlak, rahim ağzı ve mesane kanserlerine, kardiovasküler ve kronik akciğer hastalıklarına daha sıklıkla yakalanırlar (fatih.med.edu.tr).

1.5.4   Hastalıklar

Kanser tedavisi görmüş, kimyasal tedavi uygulanmış, şeker hastası, tiroidle ilgili hastalıklar geçiren, kromozomlarla ilgili bozukluklara sahip olan, çocuk sahibi olmak için ilaç kullanan, virüslerin yol açtığı iltihaplara yakalanan kadınların, erken menopoza girme ihtimalleri yüksektir. Kabakulak gibi bulaşmalar geçiren kadınlarda yumurtalık iltihabı görülebilmekte, yumurtalık tahribatı nedeniyle erken menopoza yol açma riskini artırmak (zaman gazetesi, 12 /12/2005).

Gürgan’a göre "Menopozda bilinen sıkıntıların yanında kalp damar hastalıkları, menopoz sonrasında bir kadın hastalığı haline gelir, ilerleyen yaşla beraber erkeklerden daha fazla ölüm nedeni olur. Ancak hormon tedavisiyle, kalp hastalıkları riski ve ölümleri yüzde 35- 50 oranında azalır, Alzheimer hastalığının gelişmesini yavaşlatılır. Hormon tedavisinin rahim ve bağırsak ve meme kanserlerinde yarattığı risk azdır (www.medline.superonline.com). Avrupa'da yapılan WHILA araştırmasıyla menopozun diyabet, kalp hastalıkları, üreme organları, osteoporoz ve yaşam kalitesiyle arasındaki ilişkisi araştırılmış, menopozdaki kadına "kişiye özel" tedavilerin uygulanması gerektiğini saptanmıştır. Yumurtalığı alınan 40 ve 50 yaş üstü kadınlara ayrı ve uygun tedavilerin uygulanması gerektiği bulgular arasındadır.

1.5.5   Cinsel Yaşam

Menopoz döneminde seksüel ilginin azalmasına sebep olan hormonal ve biyolojik değişimler, aslında kadının menopoz dönemini seksüel açıdan nasıl gördüğü ile de ilgilidir. Seksüel yaşamı doğurganlıkla anlamlandıran kadınlar için bu dönem cinsel yaşamın anlamını yitirmesine ve ilgi azlığına neden olabilmektedir (Seyisoğlu, 2000, 385- 395). Hormon seviyelerinin azalmasının yanı sıra, başka nedenlerle alınan ilaçlar, eşler arasında cinsel ilişkide zorluklara; uzun süreli ruhsal sıkıntılar da kadının cinsel ilgisinin azalmasına sebep olabilir (fatih.med.edu.tr). Postmenopoz dönemde kadınların, menopoz yaşına uyumlu bir şekilde cinsel ilgileri azalmaktadır (Bachmann, 1995, 16­22). Cinsel üretkenliği üzerinde fazlaca anlam yükleyen kadınların, menopoz evresinden geçişi daha güç olmaktadır. Oysa çocuk doğurma kadının yaşamının, evliliğinin, üretkenliğinin sadece bir parçasıdır (www.internetdoktoru.com).

Sağlıklı bir postmenopozal dönem için, cinsel yaşam önem taşır. Hormonal değişikliklerin yol açtığı vajinal kuruluk, beraberinde cinsel ilişkinin ağrılı olması, düşük hormon seviyeleri, cinsel organlardaki hassasiyeti ve kan akımını azaltabilir, bazı kadınlarda ise cinsel aktiviteye ilgi kaybolabilir. Ancak vajinal kuruluğa giderecek basit kaydırıcı jel, hormon tedavisi veya başka medikal tedaviler, sorunu çözmektedir (fatih.med.edu.tr). Hormon replasman tedavisi ile kadınların, %90’nı menopoz öncesi dönemdeki cinsel isteğini geri kazanmaktadırlar. Hormon tedavisi vajinadaki kuruluğu giderir. Vajina duvarının güçlenmesini sağlayan egzersizler ve kayganlaştırıcı kremlerde cinsel ilişki sırasındaki yakınmaları azaltmaktadır. (www.fertijin.com

“İnsanı başkalarının duygu ve gereksinimleri üzerinde yoğunlaşmaya yönlendiren üreme hormonlarının oluşturduğu örtünün ortadan kalkması insanı hem özgürleştirir hem tedirgin eder. Orta yaş döneminde görülen ayrılıklar, boşanmalar ve meslek değiştirmeler bu fikri desteklemektedir” (Northrup, 2005, 17).

Her ne kadar menopoz döneminde fizyolojik değişimler cinsel ilgi azalmasına neden olsa da kadınlar, bazı tedbirleri alarak ve psikolojik telkinle, eşi ile dayanışma halinde bu sorunu aşabilir. Bu anlamda menopoz doğrudan cinselliği olumsuz yönde etkileyen bir süreç olarak görünmemektedir.

1.5.6   Menopoz Döneminde Görülen Belirtiler

Menopoz dönemi, adet bozuklukları ve sonunda adetin tamamen kesilmesi dışında, başka bir belirti ve rahatsızlık hissetmeden geçirilebilir. Ancak bu kadınların oranı, tüm menopozdaki kadınların sayısı ile karşılaştırıldığında yalnızca %24 olarak bulunmuştur. Adet düzensizlikleri, yumurtalıklardaki hormon üretiminin azalmasına bağlıdır. Azalan hormon üretiminin ısı merkezlerini etkilemesiyle, adet düzensizliklerini takiben genellikle sıcak basması, gece terlemesi gibi rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır (www.novoturk.com). Menopozla ilgili belirtiler; Klasik belirtiler, düzensiz kanamalar, sıcak basmaları, gece terlemeleri, çarpıntı, baş, eklem, kas ağrıları, depresyon, cinsel isteksizlik; bölgesel belirtiler, cinsel organ hastalıkları, idrar yolları hastalıkları, ağrılı cinsel ilişki, cilt kuruluğu; uzun dönem sonuçları, kemik kayıpları, osteoporoz, osteoporotik kırıklar, kalp hastalıkları, Alzheimer hastalığıdır.

Menopoz öncesi yaşlanma süreci ve hormonal değişiklikler, östrojen düzeyinin düşmesi fiziksel değişikliklere neden olur (Atasü ve Gezer, 2001, 13- 26). Bu değişiklikler kısa ve uzun dönemli değişikliklerdir. Kısa dönemde görülen değişiklikler menopoz belirtileri, uzun dönemde görülen değişiklikler ise menopoz sonrası olası problemlerdir (Ertüngealp ve Seyisoğlu, 1996, 1312- 1319). Bu problemler genellikle kemik erimesi, kalp-damar hastalıkları olarak belirmektedir (Erel, 2000, 42- 89).Menopoza geçiş sürecinde kanda düşen hormon değerlerine bağlı olarak ilk önce vazamotor belirtiler ortaya çıkar (Atasü, 2005, 33).

Menopozda Görülen Üreme Organı Dışı Belirtiler

Vazamotor Belirtiler: Sıcak Basması, Terleme, Üşüme, Ciltte Kızarıklık

Ciltte Belirtiler: Kuruluk, kırışma, incelme, cilt neminin azalması, cilt yağının azalması, saç kuruluğu ve dökülme, tırnaklarda kırılma, cilt esnekliğinin azalması

Nöropsişik Belirtiler: Uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, yoğunlaşma bozukluğu, kendini kötü hissetme, halsizlik, yorgunluk, cinsel istekte azalma, el, kol, ayaklarda duyu kaybı, kulak çınlaması, depresyon, baş dönmesi, migren, baş ağrısı

Gastro-İntestinal Belirtiler: Hazımsızlık, şiddetli gaz, kabızlık, bağırsaklarda kasılma,

Kardiyovasküler Belirtiler: Göğüs ağrısı, kalp atışı bozuklukları, çarpıntı hissi

Loko-Motor Sisteme Ait Belirtiler: Adale ağrısı, eklem ağrısı, vücut hacminde azalma

Gözle İlgili Belirtiler: Göz kuruması, beneklenme, gebelik hormonu ile ilgili belirtiler, ses değişiklikleri, ödem oluşumuna eğilim, meme ağrısı

Menopozda Görülen Üreme Sistemi Ve İdrar Yolları İle İlgili Organlarda Görülen Belirti Ve Değişiklikler

Meme ağrısı, memede aşırı duyarlılık, meme, derisinde renklenme değişiklikleri, adet görememe, kanamalar, adet kanı azalması, tekrarlayan hazne (vajina) iltihapları, cinsel ilişkide ağrı ve sıkıntı duyma, vajinada kuruluk, yanma hissi, idrar yaparken sızı, göbek altı ağrısı, idrarı tutamamadır.

Menopozda dalgalanan östrojen seviyelerinden dolayı cilde giden kan akım miktarı değişimindeki dalgalanma vücut ısısını sabit tutmayı zorlaştırır. Sıcak basmaları ya da gece beliren terlemeler ortaya çıkabilir. Dört menopozal kadından üçünde görülen bu yakınmalar, tedavi verilmezse 5 yıl veya daha fazla devam eder. Bazı kadınlarda ise 20 yaş civarında başlayabildiği gibi 70 yaşlarına kadar devam edebilirler. Bu durum kişilerin vazomotor sistemlerindeki farklılık, kan hormonal düzeyinin düşüş hızı, kilosu, egzersiz yeterliliği, sosyal aktivitesine göre değişir (fatih.med.edu.tr). Vazomotor belirtiler kadınların büyük çoğunluğu tarafından yaşam kalitesini azaltan durum olarak algılanırken bu belirtiler Avrupalı kadınlarda sık görülmekte (Atasü ve Tekin, 2001, 109). Uzak Doğu kadınlarında ise daha seyrek görülmektedir (Boulet ve diğerleri, 1994, 157). Düşük östrojen seviyeleri dış görünümün giderek değişmesine sebep olabilir. Bazı kadınlarda kırışıklıklar artabilir. Bunun nedeni östrojen hormonunun normalde cildi destekleyen kolojenin muhafazasına yardımcı olmasıdır. Osteoporoz nedeniyle oluşan omurilikteki çökme kırıkları sonucunda ortalama 5cm kadar boy kısalabilir (fatih.med.edu.tr). Düşük östrojen seviyeleri mesane ve idrar yollarını döşeyen dokunun incelmesine ve sonuç olarak mesane kontrolünde azalmaya veya beklenmedik bir anda idrar kaçırmaya sebep olur. Özellikle geceleri daha sık idrar ihtiyacı duyma, idrar yolları iltihaplarına yatkınlık artar. (fatih.med.edu.tr) Bazı menopozal kadınlarda değişen östrojen seviyeleri uyku bozuklukları, eklem ağrısı, kemik ve kas ağrısı, yorgunluk, vajende kuruluk, cinsel fonksiyonlara ilgi azlığı oluşturur (fatih.med.edu.tr).

1.5.7   Menopoz Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler

1.5.7.1  Fiziksel Değişiklikler

Damarların büzülüp genişlemesini idare eden sinir sistemi değişiklikleri, nörolojik ve psikiyatrik değişiklikler, mesane bölgesinin küçülmesi, kemik zayıflaması, östrojenlerin kalp -damar sistemine etkisinin ortadan kalkması ve östrojen eksikliği gibi seksüel arzuda azalmaya neden olmaktadır (Atasü, 2001: 33). Vajinada kuruluk, incelme, idrar yolu iltihaplarına, idrar kaçırma, rahim sarkması, ciltte kuruluk, pullanma, morluk, gerilme, seste kalınlaşma, vücut tüylerinde azalma, incelme, memelerde gevşeme yumuşama (www.mutluinsan.com) gibi değişiklikler menopoz döneminde kadınların karşılaştıkları fizyolojik değişikliklerdir. Östrojen hormonunun azalması bu hormona bağımlı olan dokularda değişiklikler oluşmasına neden olur (www.menopoz.net). Menopoz döneminde kadının yaşadığı sıkıntılardan biri de kendi güzellik algısını ve özgüvenini yitirmeye başlamasıdır.

1.5.7.2   Ruhsal Değişiklikler

Östrojen hormonunun miktarı azaldıkça beyinde endorfin denilen hormonun ve kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayan kimyasalların azalması menopoz döneminde kadınların psikolojik bazı sıkıntılar yaşamasına sebep olur (www.fertijin.com). Birçok kadın için menopoz, kültürel ve sosyolojik etkileri beraberinde getirir. Kişi kendini daha telaşlı hisseder, duygularında dalgalanmalar olabilir (www.fertijin.com). Ancak bu problemlerin menopoza özgü depresyon belirtisi olmadığı (Dennerstein, 1978, 55- 64) kişinin psiko-sosyal durumu ve kişilik yapısı ile ilgili olduğu söylenebilir (Hallstrom ve Samuelsson, 1990, 259- 268). Ancak östrojenlerin hafıza için önemli olan nöro- kimyasal ve nöro-anotomik yapılar üzerinde olumlu etkisi vardır (Kugler ve ark, 1980, 71- 80). Östrojen ile depressif belirtiler arasındaki ilişki tam netlik kazanmamıştır (Dennerstein, 1978, 55- 64).

1.5.7.3   Sosyal Değişiklikler

Menopoz dönemine girmiş pek çok kadının sosyal statüsü de değişmiştir. Emekli olma, eşin emekli olması, eşin ölümü, çocukların evden ayrılmaları ya da evlenmeleri gibi pek çok sosyal olgu kadın, sosyal yaşamında yaratığı değişikliklerle, menopoz dönemi nasıl geçireceğini de belirlemektedir.

1.5.8   Menopoz Ve Andropoz

20.yüzyıl başlarında Fransa’da menopoz tanımlanırken ortaya çıkan andropoz deyimi, eski Grekçe’ye göre “erkekliğin kesilmesi” anlamına gelse de gerçekte yaşlanma sürecine rağmen erkeklerde, üreme yeteneğinin azalmış olmasına karşın sona ermez. Ancak menopoz dönemi kadın için gerçek anlamda döllenme yeteneğinin sona ermesini ifade eder. Kadının aksine erkeğin cinsiyet hormonlarında ani düşüşler görülmez. Sadece cinsel güç yetersizliği 55 yaş sonrasında %8 ve 75- 79 yaş arasında 55 yaşa göre 7 kat fazla görülür. Andropoz dönemi, erkek için yaşlanmayı ifade etmekle birlikte üreme yeteneğinin kaybolmasını ifade etmez (Atasü, 2005, 205- 209).

Andropoz döneminde erkeklerde, enerji, kas kitlesinde ve güçte azalma, vücut yağında ve kemik yıkımında artma, kan hücre sayısında ve hemoglobin düzeylerinde gerileme, genel halsizlik, deride buruşma, cinsel bölgelerdeki tüylenme de azalma, cinsel istekte seyrelme, erken boşalma sıklığında artış, terlemenin fazlalaşması, unutkanlık, uykusuzluk ve genel olarak kendini iyi hissetmeme gibi belirtiler görülür (Atasü, 2005, 208). Kadınlar bir yandan menopoz sürecini yaşarken bir yandan da eşlerinin andropozla ilgili yaşadıkları değişimleri anlamaya ve uyum sağlamaya çalışmaktadırlar.

2.    Menopoz Sürecinde Kadın Sağlığı ve Tedavi

2.1   Menopoz Sürecinde Beliren Hastalıklar

2.1.1   Kemik Erimesi(Osteoporoz)

Çoğunlukla maksimum kemik kitlesi 20’li yaşlarda kazanılır. 35 yaş civarında kemik yoğunluğu azalmaya başlar, yaş ilerledikçe kemikler incelir. Bu olay menopozdan sonra hızlanır çünkü östrojen seviyesinin azalması kemik kaybına yol açar. Kemik dokusu sürekli değişen bir dokudur ve kan ile sürekli kalsiyum alışverişi içindedir. Kemik, yapım ve yıkım halinde olan dinamik bir yapı olmasına karşın yaşla ve menopozla birlikte kemikte yıkım artarken yapım yavaşlar. Kadınlar menopozdan sonraki 5- 10 yıl içinde her yıl kemik yoğunluğunun % 2-5’ini kaybederler. Takip eden yıllarda ise her yıl kemik kitlesi %1 oranında azalır. 60 yaşından sonra omurgada eğrilmeler ve sırt ağrısı yakınması artar, 70 yaşından sonra kalça kırığı görülme ihtimali artar (www.feritijn.com).

Osteoporoz, iskelet sisteminin bir hastalığıdır. Kemik yoğunluğunun ve mineral içeriğinin azalmasıyla karakterizedir. İskelet sisteminin gücünün azalmasına bağlı olarak kırık riski hızla artmaktadır. ABD’de yapılan bir araştırmada osteoporozun 25 milyon insanı etkilediği ve yılda 1. 3 milyon kırık vakasının sebebi olduğu saptanmıştır. Yapılan diğer bir araştırmada ise osteoporozun İngiltere’de yılda 200 bin kırığa sebep olduğu bulunmuştur. Tüm dünyada ise 200 milyon insanın osteoporozdan etkilendiği tahmin edilmektedir. Özellikle yaşlı nüfusun büyük risk altında olduğu osteoporozun, menopoz sonrası kadınlarda görülme sıklığı yüksektir. Postmenopozal osteoporoza bağlı omurga kırıkları ise daha sessiz seyretmekte, genellikle hissedilen sırt ağrılarının sebebi olarak ortaya çıkmaktadır (fatih.med.edu.tr).

Kemik yoğunluğu üzerine yapılan çalışmalarda,                               HRT alan kadınların

almayanlara oranla daha yüksek kemik yoğunluğuna sahip olduğu, kalça ve ön kol kırıklarında %40- 60, omur kemiği kırıklarında ise %90’lık azalma gözlenmiştir (www.feritijn.com).

2.1.2    Kalp-damar Hastalıkları ve İnme (Kardiovasküler Hastalıklar ve İnme)

Kardiyovasküler Risk Faktörleri; Biyolojik risk faktörler, artmış serum kolesterol ve lipidleri, artmış kan basıncı, zayıflamış kan akışı, pıhtılaşma faktörlerinde bozukluk, artmış insülin direnci, yaşam şekline bağlı risk faktörleri; şişmanlık, sigara, stres, fiziksel aktivite azlığıdır (www.novoturk.com). Kardiyovasküler hastalıklar ve özellikle kalp krizi riski yaşamın ilk 50 yılında kadın ve erkekte eşit iken, 50 yaş üzerinde, kadınlarda artmaktadır. 65- 75 yaşlarına doğru kadınla erkeğin koroner hastalık riski eşitlenir. Ölümün birinci sebebi olmasının yanı sıra kalp hastalığı aktiviteyi kısıtlayan ve bağımsızlığı engelleyen ikinci tıbbi durumdur (www.mynet.com). Yumurtalıkları alınan genç kadınlarda da yaştan bağımsız olarak artan risk göz önüne alındığında, kadınlık hormonlarının kadını menopoz öncesi dönemde kardiyovasküler hastalıklara karşı koruduğu kanıtlanmıştır.

Yakın dönemde yapılan çalışmalar HRT’nin yaşlı kadınlarda kalp-damar hastalıklarına karşı koruyuculuğunu daha çok sorgulanır hale getirmiştir. Yapılan çalışmaların sonuçları, postmenopozal ileri yaşta ki kadınlarda (65 yaş ve üstü) sadece kalbi korumak amacıyla HRT kullanımını desteklememektedir (fatih.med.edu.tr). Menopoz öncesi dönemde östrojen, kadınları kalp hastalıklarından korur. Östrojen kolesterolün azalmasını sağlayarak, HDL olarak adlandırılan lipoproteinleri arttırarak ve LDL olarak adlandırılan zararlı kolesterolü azaltarak kadınları kalp krizinden korur (www.feritijin.com).

2.1.3    Meme Kanseri

Tüm kadınlar, ileri yaşta artmış bir meme kanseri riski taşırlar. Çoğu meme kanseri vakası 60 yaştan sonra ortaya çıkar ve batı ülkelerinde bu hastalıktan ölüm giderek azalmaktadır.

Yaş, aile hikâyesi ve ilk gebeliği hayatın ileri yaşlarına ertelemek veya hiç gebe kalmamış olmak en önemli risk faktörleri olup, aşırı alkol alımı, kilo ve egsersiz yapmamak riski arttıran faktörlerdir. Hormon alan kadınlarda meme kanseri riskinin artma olasılığına ilişkin birçok tartışma yapılmış olmasına rağmen 5 yıl ve daha az hormon kullanımının ek bir risk oluşturmadığı çalışmalarla gösterilmiştir. Uzun süreli hormon kullanıcılarında ise küçük bir risk artışı olabilmektedir. (www.fertijin.com). Yapılan araştırmalar henüz hormon tedavisinin geçerli ve güvenilir olduğuna ilişkin net bilimsel veriler ortaya koyamamaktadır.

2.2    Menopoz Tedavisi

2.2.1   Hormon Replasman Tedavisi (HRT)

“Hormon Replasman Tedavisi, klimakterik dönemdeki (son adet öncesi ve sonrasını içine alan dönem) kadının düşük östrojen ve progesteron seviyelerini, belirtileri giderecek seviyelere getirmeyi, hormonal eksikliğini gidererek, buna bağlı rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önlemeyi, var olanların gerilemesini sağlamayı amaçlayan bir yerine koyma tedavisidir (www.novoturk.com).

HRT‘nin ilk olarak tasarlanması 1930’lardadır. Ancak klinikte yoğun olarak kullanılması 1950’lerden itibarendir. Bugün kullanılan HRT ürünlerinin geliştirilmesi 70’li yılların sonlarında olmuştur. HRT’nin, östrojen ve progesteronların değişik birleşimlerde ve belli yöntemlerle verilmesiyle uygulanmaktadır. HRT, oral (ağızdan alınan tabletler ile), transdermal (cilde yapıştırılan bantlar, sürülen jeller ile) veya bölgesel (vajinal krem, tablet ile) yapılabilmektedir. Tedavi şekli ve süresi, hastanın menopoza giriş şekli, geçirdiği hastalıklar, yaşam öyküsüne göre değişmektedir.

HRT’nin menopoz sırasında ortaya çıkan kısa ve orta vadeli belirtilerin giderilmesinin yanında menopoz sonrası kadınlarda ortaya çıkma riski hızla artan osteoporozuda azalttığı, yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur. HRT, sıcak basmaları, uyku bozuklukları ve menopozla ilgili ruhsal değişikliklerin önlenmesi, vajinal kuruluk, gece terlemeleri, yorgunluk ve eklem ağrılarını da azaltma konusunda, genellikle kısa süreli kullanım (5 yıldan az) ile kontrol altına alma özelliği vardır. Bir başka önemli husus HRT’ nin kolon (kalın barsak) kanserinden ölümleri de % 50 azaltmasıdır. Alzheimer hastalığı (bir çeşit bunama hastalığı) kadınlarda erkeklerden 1,5- 3 kat fazladır ve yapılan ilk çalışmalar HRT ’nin bu hastalığı önlediğini göstermektedir. Kısa süreli kullanım (5 yıldan az) meme kanseri riskini artırmaz. Uzun süreli HRT kullanıcılarında ise kullanmayanlara göre risk çok az yükselir. Düzenli egzersiz yapmamanın, alkol almanın meme kanseri riskini HRT’ den daha fazla arttırdığı bilinmektedir. Endometrium kanseri en çok HRT almayan kadınlarda görülür. Östrojen, progesteron ile dengelenince endometrium kanseri riski ortadan kalkar. Bazen östrojen, meme hassasiyeti ve aşırı vajinal akıntıya sebep olabilir. HRT tedavisi, kadınlarda, bulantı, su tutulumu, göğüslerde gerginlik, kilo alma ve vajinal akıntı gibi yan etkiler görülebilir. Önceden migreni olan kadınlarda baş ağrısı yakınması artabilir. Sonuç olarak bugün HRT kullanımında kabul edilen görüş, faydanın riskten daha fazla olduğudur (fatih.med.edu.tr). Ancak HRT konusunda tartışmalar sürmektedir. Yan etkileri ve yararları konusunda henüz görüş birliğine varılmadığı bilinmektedir.

2.2.3    Alternatif Tedavi

Menopoz belirtilerini tedavi etmek için HRT dışında başka yollar da vardır. Klonidin ve belladon alkaloidleri sıcak basmalarında, oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) erken menopoza geçiş dönemindeki düzensiz kanamalar ve sıkıntılarda ve bazı özellikli ajanlarda osteoporozun önlenme ve tedavisinde kullanılabilirler. Bugün birçok bitkisel tedavi seçenekleri de vardır. Ancak bunların, bazılarının bilimsel etkililik ve güvenirliği tespit edilmiştir. Çoğu, kısa süreli etki gösterir ve uzun dönemde osteoporozu ve kalp hastalıklarını önleyip önlemedikleri bilinmemektedir. HRT alanların alternatif tedavileri (akupunktur, masaj, özellikle bitkisel tedaviler) mutlaka doktor kontrolünde kullanması gerekmektedir (fatih.med.edu.tr). Hormon replasman tedavisinin yanında kalsiyum emilimini sağlayan kalsitonin hormonu, kalsiyum alınması ve uzun yürüyüşler menopoz sonrası osteoporozun, en iyi tedavisidir.

3.    Türkiye’de Menopozla İlgili Tedavi Ve Eğitim Veren Bazı Kuruluşlar

3.1   Türkiye Menopoz ve Osteoporoz Derneği

1992 yılında bazı doktorların bir araya gelerek kurduğu, Ulusal Menopoz ve Osteoporoz Derneği, kongreler, paneller düzenlemek, broşürler, kitaplar yayınlamak, kadınlara eğitim vermek ve basın da son güncel bulgular ışığında konuya ilgiyi sağlamak ve bugüne kadar oluşmuş yanlış bilgilendirmeyi önlemek amacına hizmet etmektedir (www.menopauseosteoporosis,10/03/2006). 1992 yılının Eylül ayında ilk kongreyi düzenleyerek ve 3000 sağlıklı kadında kemik yoğunluğu ölçüm kampanyasını başlatarak, çalışmalarına başlayan dernek, Mayıs 2005 tarihinden bu yana tüm yurt genelinde başlattığı "Menopoz Bilinçlendirme Kampanyası"na devam etmektedir. Derya Baykal'ın da desteklediği kampanya, "Bugün Bilinçlenin, Yarın Rahat Yaşayın" sloganını taşımaktadır. Kadınları erken yaşlardan itibaren menopoz konusunda bilgilendirmek, bu dönemi yaşam kalitesinden ödün vermeden, sağlıklı ve mutlu yaşamaları konusunda bilinçlendirmek temel amaçlarıdır (Zaman gazetesi,12 /12/2005).

3.2    Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Menopoz ünitesi 1991 yılında kurulmuş olup 15 yıldır Reprodüktif Endokrinoloji bölümü içinde hizmet vermektedir. Çalışma ekibinde 4 uzman hekim, 2 ihtisas alan asistan doktor, 1 diyetisyen ve 1 psikolog bulunmaktadır. Günde yaklaşık 120 hastaya hizmet verilmektedir. Randevu sistemi ile çalışmaktadır.

Gerekli durumlarda hastalar, iç hastalıkları, göz hastalıkları, dermatoloji, nöroloji ve diş ünitesi polikliniklerine yönlendirilerek, muayeneleri yapılmaktadır.

Menopoz ünitesinde amaçlanan; kadınların yaşam süresi uzarken onları doğru bilgilendirmek, gereken testleri yaparak taramak ve gerekiyorsa uygun tedavi alternatiflerini tartışarak yaşam kalitesi yükseltmek, sağlıklı ve mutlu yaşlanmayı sağlamaktır.

4.              Menopozla İlgili Araştırmalar

4.1. Menopozla İlgili Çalışmaların Tarihçesi

On dokuzuncu yüzyılda orta yaş dönemindeki kadınların yaygın olarak depresyon ve kaygı ifade eden melankolik bir hal yaşadığı, yirminci yüzyılın başlarında depresyon, gerginlik, çabuk sinirlenme ve kişilikte değişmeler menopoz başlangıcına işaret eden belirtiler olarak değerlendirilerek kişilik bozuklukları ve nörotik belirtiler menopozun sonucu olarak görülmüştür. Menopozun kadınların ruh haline olumsuz yansımaları olduğu görüşü ise kültürle biçimlenmektedir (Ballinger, 1990:156). 1950’li yıllarda ise menopozun ruh hali üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu görüşü yaygındı. Geleneksel biyolojik-tıbbi yaklaşım, menopozu kadının zihinsel, duygusal, fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olan östrojen eksikliği olarak ele almaktaydı (Palmlund, 1997: 18). 1980’lere gelindiğinde kadının orta yaş dönemindeki tüm sıkıntılarının hormonla ilgili olduğu düşüncesinin hatalı olacağı ortaya atıldı (Hunter, 1990: 52). Menopoz döneminin temel sıkıntıları ve fizyolojik rahatsızlıkları tamamen östrojen hormonunun eksiliğinden kaynaklanmamaktadır. Hipokrat’tan bu yana tıp alanında östrojenle ilgili birçok araştırma yapılmıştır ve bu araştırmalar yapılmaya devam etmektedir. Östrojenin menopozu meydana getiren sebep olduğu bilindiği halde henüz östrojen tedavisinin menopozda etkileri tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır.

Hipokrat, kadındaki baş ağrısı, ateş basması, çarpıntı vb. menopoz sıkıntılarının belli bir yaştan sonra onun doğum organının yer değiştirmesiyle kalbine ve kafasına yaptığı baskılar sonucunda ortaya çıktığını ileri sürmüştür. 19.yy’da menopoz konusu en çok Fransız araştırmacıların ilgi odağı olmuştur. 1890’lı yılların başından itibaren, tıp alanında menopozla ilgili araştırmalar artmıştır. 1903 yılında Fraenkel, Almanya’da öncelikle perimenopoz ve menopozda yumurtlama işlevinin bozulması sonucunda ortaya çıkan östrojen azalmasına bağlı olayları; ateş basması, merkezi sinir sistemi belirtileri, depresyon, vaginal atrofi, mesane mukozası atrofisi (atrofi: beslenmeyen dokunun küçülmesi, incelip körelmesi) halsizlik ve benzeri şekillerde tanımladı. 1923 ‘de de kadınlık hormonu östrojeni buldular.1926’da Zondek, Luguer ve arkadaşlarının çalışmasıyla, ticari östrojen preparatları piyasaya çıktı. 1932 yılında östrojenin kimyasal yapısı bulundu. Kadında 22 çeşit östrojen vardır ve en önemlileri östron, östrodiol ve östriol’dür.1932 yılında kısrak idrarından bazı diğer östrojenlerde izole edildi. 1950’li yıllardan sonra ABD’de Dr.Wilson’lar menopozdaki ÖRT’nin yalnız kemikler üzerinde değil, kadındaki tüm dokularda gelişmekte olan olumsuzluklara karşı yararlı olduğuna ilişkin araştırmalarını yayınlamaya başladılar. 1960 yılında ağızdan alınan östrojen piyasaya çıktı. 1970 yılında ilk kez deri yoluyla kullanma fikri ortaya atıldı. 1971’de Geneve’de Uluslararası Sağlık Vakfı tarafından küçük çapta ilk tıbbi menopoz toplantısı yapıldı. Avrupa’da 1975’den sonra HRT yaygınlaşmaya başladı. 1990 yılında Avrupa Menopoz Derneği kuruldu. 1980 yıllarından bu yana östrojenin meme kanseri ile ilintisi tartışılmaktadır. Ülkemizde menopozla ilgili ciddi araştırmalar 1970’li yıllardan sonra değerlendirilmeye başlanmıştır Özellikle östrojenlerin rahim içi zarındaki ve memedeki olumsuz etkileri üzerinde araştırmalar yapan bilim adamları, menopoz belirtilerini geçirmek üzere ciddi bir biyolojik etkisi olmayan östriol hormonunu tedavi amacıyla kullandılar. Ülkemizde ilk kez 1986 yılında Jinekolojik Endokrinoloji Derneği kuruldu. 1987’de ilk kongre yapılarak HRT hakkında ABD Alabama Üniversitesinden hekimlerle yapılan tartışmalar HRT’nin yaygınlaşmasına sebep oldu (Atasü, 2005, 13- 23).

4.2    Dünyada ve Türkiye’de Yapılan Bazı Araştırmalar

Dünya Menopoz Günü

18 Ekim “Dünya Menopoz Günü” olarak kabul edilmiştir. 18 Ekim 2000 tarihinde İstanbul’da Dünya Menopoz Gününde, Uluslararası Menopoz Topluluğu, toplumları menopoz ve etkileri üzerine kadınları eğitmek için aktif görevlerde bulunmalarını teşvik etmeye yönelik görüşmeler yapmıştır.

Dünya menopoz günü çalışmaları kadınların üretkenliğini ve yaşam kalitesini etkileyecek belirtileri aynı zamanda osteoporoz, kalp hastalığı, kolon kanseri ve östrojen eksikliği ile olabilecek bazı hastalıkları engellemek için menopozal sağlığı araştırma alanları ve halk sağlığı açısından önde gelen konulardan biri haline getirmeye çalışmaktadır. Risklerin önlenebilmesinin ancak koruyucu hekimlik bilinci altında gerekli erken önlemlerin alınmasına bağlıdır. Bu dönemdeki kadınların, hormon tedavisi alsın ya da almasın sürekli takibi gereklidir. Meme ve jinekolojik kanserlerin en sık görüldüğü kadın çağı olan menopoz döneminde mamografi, smear test ve jinekolojik ultrasonografi şarttır (www.menopozdernegı.com, 18 /10/2000).

HRT

Antalya'da düzenlenen ve 1500 Türk ve Alman doktorun katıldığı kadın sağlığı kongresinde(2003), menopoz, tüp bebek, jinekolojik kanserler ve osteoporoz konusunda son gelişmeler tartışıldı. Ankara Tıp Fakültesi Kadın Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Türk - Alman Jinekoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü’ye göre,

"Bugüne kadar olan görüşlerimiz hormon tedavilerinin kadını öncelikli olarak kalp hastalıklarından koruduğu şeklindeydi, ancak WHI (Women Health Initiative) çalışmasında görüldü ki, hormon tedavisi kalp hastalığından korumuyor. Dolayısıyla daha önceden inme geçirmiş, kalp ve damar sağlığı bozuk kadınlarda ilk aşamada hormon tedavisine başlamama kararı aldık."

Kongrede alınan kararlar şunlardır:

“Kalp hastalığı olan kadında, sıcak basmaları, terleme, uykusuzluk gibi şikâyetler yoğunsa, kardiyolog gözetiminde hormon tedavisi verilebilir. Hormon tedavilerinde ilk 5 yıl meme kanseri açısından tehlike yok, 5 yıldan sonra progesterona (kadınlık hormonu) bağlı meme kanseri riski başlıyor. Eğer kadının ailesinde meme kanserli ya da kalp hastalığı varsa, hormon tedavileri yerine menopoz şikâyetlerinin giderilmesi için E vitamini, magnezyum verilebilir, kemik erimesine karşı da D vitamini ve kalsiyum önerilebilir. Kadının hayattan beklentisi de önemli; kadının aktif bir çalışma hayatı varsa, cinsel hayatını devam ettirmek istiyorsa hormon tedavileri uygulanmalı" (Milliyet gazetesi, 22 /05 /2003).

Zekâ İle Menopoz İlişkisi

1946 doğumlu 1500 kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre, akıl ve zekâ düzeyleri yüksek olan kadınlarda menopoz dönemi diğer kadınlara oranla daha geç başlıyor. İngiliz Ulusal Sağlık Araştırması Enstitüsü de konuyla ilgilendi ve araştırmalar sürdürüldü. Londra Üniversitesi’nde görevli Dr. Marcus Richards'ın yönettiği araştırmalar, 1949 yılından beri sürdürülüyor. 1946 yılında dünyaya gelen binlerce kız çocuk değişik dönemlerde zekâ testine tabi tutuldu. Araştırmaya katılanlar, 11, 15 ve 26 yaşlarında zekâ testlerinden geçirildiler. Bu kişiler 43 yaşına geldikleri zaman da bellekleri ve dikkatleri incelendi. Zihinsel yetenek bakımından düşük seviyede olan kadınların üstün zekâlı ve zihinsel gücü yerinde olanlara göre daha erken menopoz dönemine girdikleri saptandı (Hürriyet, 02/ 09/ 1999).

Mevsim ve Menopoz İlişkisi

İtalya'daki Modena Üniversitesinden bilim adamları, kadının doğduğu zamanın menopoz yaşını etkilediğini, menopoza en erken girenlerin mart, en geç girenlerin de ekimde doğanlar olduğunu belirtti. Araştırma ekibinden Dr. Angelo Cagnacci, üç bin İtalyan kadınıyla yaptıkları araştırmanın sonucunun, doğum öncesi hayatın yetişkin hayatı etkilediğini bir kez daha gösterdiğini söyledi. Araştırmalarında sigara, kilo, yaş ve ergenlik yaşı gibi faktörleri de göz önünde tutan bilim adamları, kadınların menopoz yaşının, doğdukları aya göre 18 aylık bir süre kadar değiştiğini kaydetti. Bunun kesin nedenlerini henüz açıklayamayan bilimadamları, sıcaklık ve güneş ışığı gibi faktörlerin ceninin büyümesinde etkili olabileceğini vurguladı. Dr. Cagnacci, sonbaharda doğan bebeğin, ana rahminde daha iyi geliştiğini ve ilkbaharda doğana göre yumurtlama kapasitesinin daha yüksek olduğunu söyledi. Bilim adamları, menopozla ilgili olarak ayların mevsim değişiklikleri nedeniyle bulunulan yere göre farklılık gösterebileceğini ifade etti. İtalyan bilim adamlarının saptamaları, doğumdan önceki çevre faktörünün, bebeğin gelecekteki yaşamında etkili olduğu teorisini de desteklemiş oldu. (dış haberler)

Hormon İlaçları

Almanya İlaç Standartları Kurumu Başkanı Prof. Bruno Müller-Oerlinghausen’e göre, Hormon ilaçlarının, tıpkı 40 yıl önce sabah bulantıları için hamile hastalara verilen ve bebeklerde sakatlık ve ölümlere yol açtığı anlaşılınca piyasadan kaldırılan “thalidomide” adlı ilaç gibi kadınlar için tehlikeli, menopoz döneminde verilen hormon yüklemesi, uluslararası bir trajedi

Prof. Gordon Duff’a göre, Hormon tedavi ilaçlarıyla thalidomide adlı ilaç arasında karşılaştırma yapmak Avrupa tıp çevrelerindeki yaygın görüşü yansıtmamaktadır. Ancak geçen yıllarda yapılan bir dizi araştırma da İngiltere’de yaklaşık 1. 5 milyon kadının menopoz döneminde kullanmakta olduğu hormon ilaçlarının göğüs kanseri, damar tıkanıklığı, kalp krizleri ve felçlerle ilgili riskleri artırdığını göstermişti. Bu nedenle Avrupa İlaç Standartları Kurumu, Fransa, Belçika ve Hollanda’dan gelen istek üzerine bu ilaçla ilgili görüşünü yenilemek üzere hazırlıklara başlamıştı.

Menopozla İlgili Bir Araştırma

Ankara ili'ndeki Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerine (AÇSAP) başvuran 40 yaş ve üzeri kadınların menopoz durumları, bilgi düzeyleri, menopozla ilgili olabilecek sıkıntılarının ve ilaç kullanma durumlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma da, AÇSAP merkezlerine herhangi bir nedenle başvuran menopozda olan kadınlar ile menopozda olmayan 40 yaş ve üzeri kadınlara yüz yüze görüşme tekniği ile elde edilen bulgular, kadınların menopozu bilme durumu ve menopozla ilgili sıkıntılarının dağılımı Ki-Kare analizi ile değerlendirilmiştir. Huzursuzluk, sıkıntı hissi, uykusuzluk, ateş basmaları, terleme, çarpıntı, unutkanlık, kemik ve adale ağrıları ve nokturi şikâyetleri bakımından menopozda olan ve olmayan kadınlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır. Menopozda olan kadınların %33'ü düzenli olarak doktora gittiğini belirtmiştir. Postmenopozal dönemdeki kadınların halen %19. 8'i menopozla ilgili ilaç kullandığını ifade etmiştir.(2004)

Kastamonu Merkez Sağlık Ocağı Bölgesinde 45- 60 Yaş Grubu Kadınların Menopoz İle İlgili Bilgi Düzeylerinin Saptanması: Sema Şanlıoğlu: Yüksek Lisans Tezi:107830

Araştırma, 45-60 yaş kadınların menopozla ilgili bilgi düzeylerini ve menopozu etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. 2244 kadından 328 örneklem alınmıştır. Kadınların, %73’ünün fizyolojik olarak menopoza girdiği ve ortalama menopoz yaşının 48 civarında olduğu saptanmıştır. Kadınlar, menopozun tanımını ve menopoza girme yaşını bilmişlerdir. Menopoz tanımını bilme durumları ile öğrenim düzeyi, çalışma durumları gelir düzeyi ve eşlerinin öğrenim düzeyi arasında istatisksel bir ilişki bulunmuş ancak medeni durumları ile ilgili bir ilişki bulunamamıştır. Menopoza girme yaşı konusunda ise, eşlerinin öğrenim durumu ile ilgili istatiksel anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Kadınlar, menopozda yaşadıkları sorunların ne olduğunu bilmemekte ancak sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini bilmektedir. Menopoza ilişkin, en çok sıcak basması ve gece terlemesinden yakınmaktadırlar. Kadınların menopozla ilgili bilgi düzeylerini düşük olduğu ve eğitime gereksinim duydukları sonucuna varılmış, eşleri ile katılacakları eğitim programları düzenlenmesi önerilmiştir.

Elazığ Yenimahalle Eğitim Ve Araştırma Sağlık Ocağı Bölgesinde Yaşayan 45 Yaş Ve Üstü Kadınların Menopoz Hakkında Bilgi, Tutum Ve Davranışları, Leyla Güngör: Uzmanlık Tezi:129753

4255 kadından 408 örneklem alınarak yapılan araştırmada, 399 kişiye anket uygulanmış ve kadınların menopoz kelimesini duymakla beraber vazamotor belirtiler dışında tedavi gereksinimlerinin farkında olmadıkları belirlenmiştir. Yapılması gerekenler konusunda önce sağlık personelinin hizmet içi eğitime alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Doğurganlık çağından itibaren kadınlara bilgi verilmesinin ve kültürün olumsuz etkilerinden kurtarılarak, sağlıklı beslenme ve yaşama bilinci kazandırılması önerilmiştir.

Kadınlarda Cinsiyet Rolleri Ve Yaşa Bağlı Olarak Benlik Saygısı, Depresyon Ve Menopoza İlişkin Belirtilerin İncelenmesi, Hatice Hayat Tatlıcı, Yüksek Lisans Tezi:113546

Araştırma üç farklı yaş gurubunda yer alan kadınlarda, cinsiyet rolleri ve yaşa bağlı benlik saygısı ve depresyon ve menopoza ilişkin belirtiler arasında ki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. 15- 19 yaş, 23- 35 yaş, 45- 60 yaş arasında toplam 653 denekle Bem Cinsiyet Rolleri Ölçeği, Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği Tarama Listesi Ve Beck Depresyon Ölçeği kullanılmıştır. Yaşın benlik saygısı ve depresyon, negatif, depresyonla menopoz arasında pozitif, menopozla benlik saygısı arasında negatif ilişki saptanmıştır

Doğal menapoz yaşını etkileyen faktörlerin incelenmesi. Semiha Çavuş Dağdelen Yüksek Lisans Tezi:124243

Menopoza girmiş 150 kadın üzerinde karşılaştırmalı yapılan araştırmada menopoza girmeden önceki bilgilerden elde edilen bulgular incelenmiştir. 2001 yılından en az bir yıl önce menopoza giren 150 kadına uygulanan anket SPSS paket programı ile değerlendirilmiştir. Menopoza girme yaş ortalaması 45 civarı bulunmuştur. Medeni durum, çay tüketimi ile menopoza girme yaşı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ancak, evlilik yaşı, çalışma durumu, menarş yaşı, adet düzeni, gebelik, ilk doğum yaşı, toplam emzirme süresi, kürtaj, doğum kontrol hapı kullanma, jinekolojik operasyon geçirme, sistematik hastalık, ruhsal sarsıntı geçirme, sigara kullanma, kahve tüketimi, beslenme, egzersiz, yaşanılan yerin rakımı, aile deki kadınların menopoza girme yaşı açısından menopoza girme yaşı arasında anlamlı fark olmadığı sonucuna varılmıştır.

5.   Menopoz Ve Yetişkin Eğitimi

Dünyanın hızlı gelişimine paralel olarak hem teknolojik gelişim ve değişim bu değişime paralel nüfus artışı ve çevrebilimle ilgili dengenin bozulması, küresel yaşam, sağlık ve eğitim konusunda olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bu durum kadını da değişmeye zorlamaktadır. Zorunlu akış içinde bilim ve teknikte birbirini izleyen oluşumlar, sürekli eğitim dizgesinin zorunluluğunu da vurgulamaktadır (Gedikoğlu, 1991: 49).

Bu çerçeveden bakıldığında kadın, değişen dünyanın olumlu tarafına uyum sağlamak ve olumsuzluklarla ilgili önlem almak ve sorun çözme becerisi kazanmak durumundadır. Kadının menopoz döneminde yaşadığı tüm sorunlar aslında onun, üreme sağlığı ile ilgili sorunlar olup, onun yaşamının daha önceki dönemlerindeki sorunlarla ilişkilidir. Okullarda elde edilen bilgi ve beceriler geçerliliğini yitirmekte ve yeni bilgi ve beceri gereksinimleri ortaya çıkmaktadır (Gedikoğlu, 1991: 49). Bunun yanı sıra, Türkiye’de, okul eğitiminden yoksun kalan geniş bir halk kitlesinin varlığı da söz konusudur. Bu anlamda uluslararası düzeyde de çalışmalar yapılmaktadır. 4- 15 Eylül 1995 tarihlerinde Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey’in kararıyla Çin/Pekin’de IV. Dünya Kadın Konferansı bir yüklenme konferansı olarak planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin sonuç belgesinde yer almasını sağladığı önerilerinden biri de: Kadın eğitimi ve yetişkin kadın eğitimi, erken ve zorla evlendirme ile namus cinayetlerinin kadına karşı şiddet kapsamında yer almasıdır. Önerilerden bir diğeri ise, kapsamlı bir sağlık reformu, sağlık sisteminin tedavi-bakımla sınırlandırılmaksızın koruyucu hizmetleri de kapsaması, sağlık çalışanlarının eğitimi, istenmeyen gebeliklerin uygun şartlarda sağlıklı koşullarda sonlandırılması için gerekli önlemlerin alınmasıdır.(www.kssgm.gov.tr,15 /03/2006)

Menopoz döneminde ve önceki yaşam süreçlerinde, kadınlara sunulacak erken tanı ve iyileştirme hizmetlerinin beraberinde, yaşam boyu öğrenme yaklaşımı ile üreme sağlığının bütünlüğü içerisinde ele alınarak, kadınlara verilecek temel sağlık hizmetlerini kapsamında “herkese” sunabilecek plan ve programları hayata geçirebilmektir” (Özvarış ve Ertan,2005:9) Çağın gereklerine uygun eğitim anlayışına sahip bireylerin, gelişimlerine yardımcı olmak başlı başına bir eğitim sorunudur Gedikoğlu, 1991: 50) Bu durumun tersine, yan yana gelişen demokrasi, bilim ve teknoloji birbirini izleyen oluşumlar çeşitli sorunları da beraberinde getirecektir. Yaşam boyu öğrenme kavramı, kadının üreme sağlığı konusunda menopoza kadar uzanan süreçte sürekli eğitimine hizmet verecek çalışmaları da içine almaktadır. Yetişkin eğitimi aslında yaşam boyu öğrenme ilkesine uygun biçimde kadınların değişimlerine ve yenileşmelerine öncülük edecek araçlara sahiptir.

“Çağdaş toplumlarda kişinin özgürleşmesi, bilinçli dizgeli eğitim yoluyla kültürleşme düzeyine bağlıdır. İnsan kazandığı kültür biçimine ve derecesine göre değişir, karar verir, hak ve ödevlerini, kişisel ve toplumsal sorumluluklarını kavrar ve uygular. Yaşamboyu karşılaştığı engellere, güçlüklere, haksızlıklara tepkileri, çözüm yolları ve kullandığı yöntemler de onun kültür düzeyi ile orantılıdır” (Gedikoğu,1991: 59).

Kadınların, menopoz döneminde yaşadıkları sorunlarının farkında olma ve çözümleri konusunda, sürekli eğitime gereksinimleri vardır. Nitelikli insan gücünü arttırmadıkça toplumsal kalkınmadan söz etmek ve sürdürülebilir yaşam alanları yaratmak güçtür. Bunun yanı sıra hem yaşlı eğitimi hem de bilmezlikle savaş, yetişkin eğitiminin görevlerinden biridir (Gedikoğlu; 1991: 50- 61).Yetişkin eğitimi, bireyin değişmesinin niteliğini anlamasına, buna nasıl uyum sağlayacağını, daha doğrusu bu değişimleri nasıl denetim altına alabileceğini kavramasına yardımcı olmaktır (Geray; 2002: 15)

Yetişkin eğitiminin pek çok aracı vardır. Kitap, dergi, broşür, sinema, tiyatro, televizyon, seminerler vb. pek çok yolla kadınlara ulaşması ve onların yaşamlarını kolaylaştırıcı bilgi ve deneyimler kazanmalarına yardımcı olması mümkündür.

Kadının eğitimi ve sağlıklı bir yaşam sürmesi onun eşi ve çocukları üzerinde ki etkisini de olumlu yönde artıracaktır. Toplumun kalkınması açısından önemli olan ve gelecek nesillerin eğitiminde erkeğe göre daha fazla pay sahibi olan kadının menopoz döneminde yaşadığı sıkıntıları çözmede yeterli bilgi ve deneyimleri kazanması için gerekli eğitim programlarının hazırlanmasına öncülük edecek biçimde, kadınlarının bilgi düzeylerinin ve sorunlarının belirlenmesi gereklidir. Kadınlar, toplumun sosyal, eğitsel ve kültürel kaynaklarını kullanabilmeli, olabildiğince kendi ortamlarında yaşayabilmeli, yeterli gelir ve sosyal desteğe sahip olabilmeli, sağlık hizmetlerinden kolayca yararlanabilmeli, bilgi ve deneyimlerini genç kuşaklara aktarabilmelidir (Özvarış ve Ertan,2005,10).

Yetişkin eğitimi, bireylere gereksinimlerini duyurmaya ve kavratmaya yardımcı olarak sorunları çözmeye yarayışlı bilgiler vermeli ve bireyin yaşadığı topluma karşı sorumluluklarının farkında olmasına yardımcı olmalıdır (Geray; 2002: 16). Kadınlara menopoz konusunda verilen eğitimler onların sağlıklı ve verimli biçimde yaşamlarını sürdürmelerine olanak tanıyarak toplumun kalkınmasına öncülük edecektir.

Yaşam Boyu Öğrenme anlayışı ile kadının üreme sağlığı bütün olarak ele alınmalıdır. Bireyin sağlık gelişiminin sosyo-kültürel, ekonomik ve çevresel birçok faktörün etkileşimi ile oluştuğu, bireylerin sağlıkları ile ilgili durumun bir önceki dönemin sonucu ve bir sonraki dönemin nedeni olduğu unutulmamalıdır. Bu bütüncül yaklaşımla çocuklara, gençlere ve kadınlara sağlığını geliştirici programlar yapılmalıdır(Özvarış ve Ertan,2005,9- 10). Bilmezlik, hastalıklara ve yoksulluğa zemin hazırlar. Toplumun ilerlemesini engeller. Çünkü bilmezlikle, hastalık, geri kalmışlık ve yoksulluk arasında sıkı bir ilişki vardır( Gedikoğlu,1991: 59).

Kadınlara, sağlıklı biçimde yaşamlarını sürdürebilmesi ve sağlıklı çocuklar dünyaya getirerek gelecek neslin sağlığının devamlılığının sağlaması için gerekli bilgi ve beceri kazandırılmalıdır. Bu bilincin kazandırılması gelişen ve değişen dünyaya uygun biçimde kadınların gereksinimlerini belirleyerek buna uygun, geçerli yetişkin eğitimleri düzenlemekle mümkündür.


BÖLÜM III

YÖNTEM

Araştırma Modeli

Bu araştırmada, 15 Aralık -30 Aralık 2005 tarihleri arasında Dr.Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Menopoz Ünitesine başvuran 2400 kadın arasından seçilen 20 kadınla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Nitel araştırmanın olgu bilim deseni ile çalışılan bu araştırma da kadınların menopoza ilişkin yaşantıları, algıları ve bunlara yükledikleri anlamlar çıkarılmaya çalışılmıştır.

Menopoz ünütesinde çalışan uzman doktorun yardımı üniteye başvuran kadınların özellikleri tespit edilmiş, her kategoriden en az bir kişi ile görüşülmüştür. Bu kategoriler kadınların menopoza girme yaşı, biçimi, medeni halleri, geçirdikleri ve süregelen hastalıkları ve sosyo-ekonomik durumlarına göre belirlenmiştir. Araştırmada temel amaç, menopoz konusunda eğitim ve sağlıki kurum ve kuruluşlara daha sonraki araştırmalara taban oluşturacak bakış açısını kazandırmaktır.

Araştırma Grubu

Bu araştırma, 15 Aralık- 30 Aralık 2005 tarihleri arasında Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Menopoz Ünitesinde gerçekleştirilmiştir. Bu tarihler arasında üniteye başvuran 2400 kadından menopoza girme yaşı, biçimi, sosyo-ekonomik durumu, medeni hali, yaşı, sigara ve alkol kullanımı özellikleri dikkate alınarak ve çeşitlilik sağlayarak her kategoride kadının sorunlarını saptamak amacıyla seçilen 20 kadındır.

Bilgi Toplama Aracının Geliştirilmesi

Bilgi toplama aracı olarak, yapılandırılmamış görüşme soruları hazırlanmış ve aynı ünitede sorular 5 kadınla yapılan görüşme ile denenmiş ve anlaşılmayan sorular değiştirilip görüşme formu geliştirilmiştir. Görüşme formunda toplam 43 soru bulunmaktadır. Araştırma öncesinde menopoz konusunda ve hastalar hakkında uzmanların görüşleri alınmış, çalışmanın amacı paylaşılmış, resmi izin işlemleri başlatılmış ve görüşme sorularında bazı değişiklikler yapılmıştır.

Verilerin Toplanması

Menopoz ünitesinde görev yapan uzman doktorların, psikologun, hemşire, ebe ve memurların hastalarla ilgili deneyimleri, ünitenin çalışma koşulları, tedavi için başvuran kadınların, betimsel özellikleri, beklentileri hakkında görüşmeler yapılmış; aynı süreçte kadınlar gözlenmiştir. Bir haftalık ön çalışmanın ardından, görüşmeler 2 hafta boyunca görüşmeler sürdürülmüştür. Verilerin toplanması ve örneklemin seçilmesi, görüşme formunun uygulanması sürecinde Menopoz Ünitesi Başasistanı Dr. Tülin Özdemir Dabakoğlu ile işbirliği yapılmıştır.

Verilerin toplanması sürecinde görüşme formu bilgi toplama amaçlı sürece uygulanmıştır. Görüşmelerde açık uçlu sorular sorulmuş, anlaşılmadığı düşünülen sorular için alternatif sorular kullanılmış ve sorulara verilen cevaplar ışığında daha derin veriler sağlayabilmek için alt sorular sorulmuştur. Kadınların bakış açılarını, duygularını ve algılarını ortaya koymaları sağlanmaya çalışılmıştır.

Her kadınla yaklaşık iki saat süren görüşmeler sırasında, uygun ortam sağlanmış, görüşülenlere güven telkin edilmiş, içten cevap vermelerine olanak sağlanmıştır.

Verilerin Çözümlenmesi

Doğrudan gözlem ve görüşme yoluyla tutulan notlar araştırmanın temel bilgi kaynağını oluşturmuştur. Tema ve kategoriler oluşturulurken öncelikle alan yazınında yer alan konu ile ilgili temel boyutlar belirlenmiş ve menopozda yaşanan sıkıntılar ve eğitim gereksinimleri ile ilgili temalar belirlenmiştir. Bunlar, menarş, menopoz, östrojen hormonu, menopozda sağlık, beslenme, yaşam biçimi, cinsellik, menopoza giriş yaşı, menopoz belirtileri, menopoz eğitimi, menopoz tedavisi, menopoz öncesi ve menopoz döneminde yakın çevre ile ilişkileridir. Her kadına 1 den 20 ye kadar numara verilmiştir. Bulgular ve yorum bölümünde kadınlara ait cümleler ilgili alt kategorinin altında aynen alınmıştır.

Menopoz döneminde kadınların, menopoz olayına bakış açısı, bilgi düzeyleri, sağlık sorunları, çevresiyle ilişkilerinde yaşadıkları sorunları, tedavi gereksinimleri ve beklentileri hakkında bilgi toplanmıştır. Veriler,

— Kadınların menopoza süreci hakkında düşündükleri

— Menopoz dönemine ilişkin bilgi düzeyi

—Menopoz dönemini etkileyen çevresel etmenler

— Menopoz döneminde, yaşanan sorunlar açısından ele alınmıştır.

Araştırma Yapılan Ortam Hakkında Genel Bilgi

Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesi Menopoz Ünitesi 1991 yılından beri hizmet vermekte olup Türkiye de ilk menopoz ünitesidir. SSK Hastanesinde, menopoz hizmetleri verilmekte ise de Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesi Menopoz Ünitesinde olduğu kadar kapsamlı çalışma alanına sahip değildir.

Araştırma sırasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde de menopoz ünitesi açılmıştır. Türkiye de menopoz konusunda ki çalışmaların henüz yaygınlaşmadığı gerçeğini ortaya koyan bu durum örneklem aldığımız menopoz ünitesinin yükünün son derece ağır olmasına neden olmaktadır.

Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesinde günde 120 hastaya hizmet verilmektedir. Bu hastaların 15’e yakını menopoz öncesi dönemde ilk kez hastaneye başvuran kadınlardır, şimdiye kadar 30.000 civarında hastaya hizmet veren ünite de 600’e yakın hasta, 14 yıldır kuruma düzenli olarak gelmektedir.

Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Uygulama Hastanesinin kadın hastalıkları, kanser, hormonlar ve üreme (menopoz, gençlik merkezi, kısırlık, tüp bebek) alanlarında çalışmaları bulunmaktadır.

Menopoz ünitesine gelen kadınların kemik ve kanser taramaları yapılmaktadır. Menopoz ünitesinde uzman doktorlarla birlikte diyetisyen ve psikolog da çalışmakta ve kişilerin menopoz dönemini sağlıklı geçirmeleri için gerekli teşhis ve tedaviler yapılmaktadır.

BÖLÜM IV

BULGULAR ve YORUMLAR

Kadınların Demografik Özellikleri

Ünitede görüşme yapılan kadınlardan, 2’si yüksek lisans, 5’i üniversite, 1’i yüksek okul, 5’i lise, 5’ü ilkokul mezunu olup, 3’ü okur-yazar değildir. Bunlardan 3’ü menopoza girmekte olan, 13’ü doğal yoldan, 1’i erken, 2’si geç, 1’i cerrahi yoldan menopoza girmiş kadınlardır. Erken menopoza girmiş (25- 30 yaş arasında ) kadınlarla görüşme olanağı bulunamamıştır. Üniteye başvuran kadınlardan, adet kanaması devam edenlerin tedavisi, adet tamamen kesildikten 6 ay sonra yapılmakta olduğundan, menopoza girmekte olan kadınlarla görüşme olanağı kısıtlı olmuştur. Kadınların 2’si erden (evlilik yaşları 15- 24 arasıdır.), 3’ü dul, 13’ü evli, 2’si boşanmıştır. Kadınlardan 4’ü zayıf, diğerleri kiloludur. Görüşülen kadınların yaşları 39- 61 arasındadır. Kadınların ortalama gelir düzeyleri 400 YTL- 6000 YTL değişmektedir. Örneklem seçiminde düşük, orta, yüksek sosyo-ekonomik düzeylere uygun seçim yapılmıştır. Kadınlar, 1- 4 tane çocuk sahibidir. Hemen hemen her kadının düşük ve kürtaj vakası bulunmaktadır. Kadınlardan 3’ü Ankara dışından tedavi kurumuna gelmektedir. Kadınlardan 2’si çalışan, 7’si emekli, 11’i ev hanımıdır. Kadınların çoğu 2- 8 yıldan beri tedavi kurumuna gelmektedir. Kadınların hemen hemen hepsi menopozla ve diğer hastalıklarla ilgili problemler yaşamaktadır. Kadınların birçoğu östrojen tedavisi almamaktadır. Kadınların çoğunda dini yönelimlerin, bu dönemde ön plana çıktığı gözlenmiştir. Kadınların yarısı sigara kullanmaktadır.


1.1    KADINLARIN MENOPOZU ANLAMLANDIRMA BİÇİMLERİ.

Kadınlar hastalık, tedavi ve menopoz gibi kavramları anlamlandırırken kadın sağlığı açısından gerçek gereksinimlerinin farkında olmadıklarını da ortaya koymaktadırlar. Menopozu hastalık olarak görmediklerini söylerken bir yandan da menopoz dönemini hastalıklı bir şekilde geçirmeleri aslında menopozun ne olduğuna da tam bir anlam veremediklerini göstermektedir.

Kadınlar “Menopozun bir hastalık mıdır?” sorusuna şu cevapları vermiilerdir:

G1: “Menopoz hastalık değil, her kadını başına gelebilecek bir durum.”

G2: “Hastalık değil. Ben iyimserim.”

G3: “Menopoz bir hastalık değil, vücutta eksilen şeyler hormon almazsanız.”

G4: “Menopoz bir hastalık değildir. İnsanın yaşı geçtikten sonra herkes yaşıyor. Girmeyen yok ki menopoza.”

G5: “Menopoz hastalıktır. Ateş, sıkıntı, stres yapar. O da bir hastalık.”

G6: “Hastalıktır. Rahatsızlık veriyor. Ani ateşlenme oluyor.”

G7: “Hastalık mı? Hayır. Tanrı’nın verdiği bu olay, vücutta belli bir süre sonra akım duruyor. Hayat güzel.” G8: “Hastalık mı bilmem ama zor bir şey. Genç yaş da girene daha zor.”

G9: “Bilinçli olana hastalık değildir. Her şeyi bilir uygularsan, yürüyüş yapar, beslenirsen üstesinden gelirsin. Evet, menopoz hastalık da olabilir. Bir den olmaz. Bir anda olsa hastalık olur, demek hastalık değil...”

G10: “Hastalık, değil.”

G 11: “Hayır, değil. Herkesin başında, bütün bayanlar yaşayacak.”

G12: “Evet. Hem de hastalıkların belirtisidir.”

G13: “Hayır çok doğal bir şey. Canlıların metabolik olayı. Sona doğru gidiş, sonun başlangıcı.”

- “Hastalıkmı? bilmiyorum.”

G14:“Menopoz insanın kendisine daha çok bakma ihtiyacı duyduğu bir dönemdir, hastalık değil, canlılık dinamiklik dönemidir.”

G15: “Hayır. Hormonların azalma süreci ve vücudun buna uyum yapmaya çalışması ama hastalık değil.” G16: “Değil. Bir başlangıcı, bir sonu var.” G17: “Doğal bir olaydır.” G18:“Hastalık değildir.”

G19: “Hastalık değildir ancak hastalıklara zemin hazırlar.”

G 20:”Doğal bir olaydır.”

13 kadın menopozun hastalık olmadığını söylerken, ikisi kararsız kalmış, biri bilinçli olan insanlar için menopozun hastalık olmadığını, biri ise menopozun hastalıkların başlangıcı olduğunu söylemiştir.

Menopoz, ovaryum aktivitesinin yani yumurtalıklarla ilgili işlevselliğin yitirilmesi sonucunda (son âdeti izleyen) 1yıl sonunda doğurganlığın kesin olarak bitmesidir (Atasü, 2005, 25- 27) ancak kadınların çoğu, menopoz dönemini doğal bir süreç olarak değerlendirmemektedir. Menopoz döneminde ki değişimleri yaşlılık ve hastalık olarak algılayan pek çok kadın, geleneksel ve kültürel yüklenmelerle kendi kabuğunda menopoz dönemini yaşamakta ve sağlıklı bilgilerden yoksun kalmaktadır. Bu algı karmaşası, kadınların ciddi beden ve ruh sağlığı sorunları yaşamalarına ve sorunları çözmede yetersiz kalmalarına neden olmaktadır. Kadınlar, menopoza girmiş olduklarını adet kesilmesi ile başlayan süreçte bile göz ardı etmekte ve kendilerine menopozu yakıştıramamaktadırlar.

Kadınlar, “Menopozun ruhsal sorun yaratacak bir değişiklik midir?” sorusuna şu cevapları vermişlerdir:

G1: “Kimisi yaşar kimisi sıkıntı yaşamıyor ama mutlaka arkadaşlardan duyduğum, kadarıyla sıkıntı yaşanıyor az da olsa. Sigaraya başladım bunalımdan menopoz ilacı başlayınca sigaradan tiksindim. Ama sigaradan yardım bekledim.”

G2: “Haliyle yaşanıyor bir bunalım.”

G3: “Menopoz ruhsal değişim yaratabilir. Ama ben yaşamadım. Herkesin farklı.”

G4: “İnsanın kendi elinde olan bir şey. Beni etkilemedi. Çocuklarım, spor, işim. Ama etkiler, uğraşı olmayanların ruhsal durumunu.”

G5: “Yok ya. Ruhsal hastalığa sebep olmaz, o kadar da değil.”

G6: “Takarsan menopozu ruhsal probleme neden olur.”

G7: “Sinir, stres yaratır menopoz. Ben strese girdim. Hiç yokken kavga çıkartıyorum, sinirleniyorum.” G8: “Ruhsal probleme neden olabilir.”

G9: “Evet..daha duygusal daha gergin oluyor, daha çabuk alınıyorsun.”

G10: “Kabullenmek önemli. Normalde herkes girecek dersek ruh sağlığımız bozulmaz.”

G11: “Bunalıma sokar. Hem temizlik, hem eksiklik. En önemli etkisi bu.”

G12: “Mutlaka, ben ruhsal problem yaşadığım için biliyorum.”

İnsanın kimisi daha rahat atlatır. Beyinle ilgili. Kişiye göre sıkıntı yaşamak yaşamamak değişir. “ G13: “Tabii olabilir. Gençlik, cahillik gibi olmaz aklında tutamıyorsun her şeyi. Ruhsal değişim bu.” G14: “Problemli insanlarda yaratır. Ruh sağlığı varsa, yaratmaz.”

G15: “Evet zaman zaman ruhsal problemlere neden oluyor. biz istemesekte hormonlarımız bizi yönetiyor.” G16: “Bazıları içine kapanıyor. Sanki hayat bitmiş gibi. Yaşamın devam edeceğini bilmeli. Tabi sıkıntılar olur, ama neler olur bilmiyorum.” G17: “Haliyle olur, ruhsal problem.”

G 18: “Evet zaman zaman ruhsal problemlere neden oluyor.”

G19: “Ruhsal probleme neden olabilir.”

G20: “Hemde çok.”

Kadınlardan 4’ü menopoz döneminde ruhsal sıkıntıların olup olmamasının, kişinin durumu kabullenmesine bağlı olduğunu 1’i önceden ruhsal problemi olanın bu dönemde probleminin devam edeceğini, 1’i ruhsal problem yaratmayacağını 14’ü ise menopoz döneminin ruhsal sıkıntılara sebep olduğunu söylemişlerdir. Sadece 2’si, bu durumun kişinin kendi algıları ve yaşam şekli ile ilişkili olduğunu düşünmektedir. 1’i ise ruhsal problemlerin başka sıkıntılardan ya da geçmişten geldiğini düşünmektedir.

Menopoz öncesi dönemdeki fizyolojik değişiklikler üzerinde yapılan araştırmalar, hormonların değişimi nedeniyle doğurganlığın sona ermesin yanı sıra özellikle sinir sisteminde değişiklik yarattığını göstermektedir. Kadının menopoz döneminde geçirdiği bu değişiklik onun yakın çevresi ile ilişkilerini etkileyen bir unsur haline gelmektedir. Basit bir anlatımla beyindeki değişme kadının, bir konu üzerinde yoğunlaşma yeteneği, yaratıcılık bölümlerine giden yakıt miktarı yeni düzenlenen sistemden etkilenmektedir (Northrup, 2005, 16). Kadınların pek çoğu menopoz döneminde ruhsal sıkıntılar yaşadığını anlatırken bir yandan da “menopoz ruhsal sorun yaratmaz” ifadesini kullanmaktadırlar. Aslında kadınlar menopozla ilgili bazı doğru bilgilere sahip olsalar da bu bilgileri yaşama geçirerek, menopozu daha kolay atlatılır hale getirememektedirler.

Kadınlar, ilk adet gördükleri zaman ile menopoza girdiklerini anladıkları zaman hissettikleri duyguları ile ilgili sorulara şu cevapları vermişlerdir:

G1: “İlkin korktum, annelerimiz bilinçsizdi. Annemden bunu duymadım, arkadaş arasında duydum. Kadınlığa adım atıyorsun ama menopoz, yaşlılığa adım. Yorgunluk.. menopozda kimse konuşmasın sorması n....Vücut yorulmuş. “

G2: “İlk kanamamı hatırlamıyorum. Bir ara hamile miyim diye düşünmüştüm, ilkin önce sevinç yaşadık. 3 ay çok kuvvetli oldum korktum. Sağlık problemi endişesi duydum.” G3: “Menopozla ilk adet olduğum zaman arasında bir benzerlik yok.”

G4: “Ben çok küçük yaşta regl oldum. Antep’te idik, havadan sanırım.4 ya da 5.sınıfta idim. Biraz iriydim ama çocuktum. İlk adet oluşumu hatırlamıyorum. Menopoza girişte bişey hissetmedim.” G5: “İlk adet görünce sıkıntı var herhal. Genç kızlarda bunalıyor belki. Ama o zaman bir sevinç vardı, ben genç kız oldum sevinci. Şimdi yaşlanmak, sıkıntı çekiyorsun, sinirler başlıyor menopozda.”

G6: “İlk adet olunca da, bunda da acaba insan bir hastalığım var mı diye korkuyor. Menopozda aynı.”

G7: “Annem okumamış. İlk regl olduğumu, ablama söyledim. Oda anneme. Annem duyunca, suratıma bir tokat attı, kimseye söyleme, toprağa basma, toprak yeşermez dedi. Menopozda ise bilinçliyim.”

G8: “İlk adet korku, heyecan. Menopozla aynı oldu.”

G9: “İlk adet olduğumda küçüktüm, çok korktum. Kendi kendime genç kız mı oldum, dedim. Zorluğu olmadı ama şimdi sinir, stres oldu”

G10: “Çok küçük yaşta adet gördüm. Pek bir şey hissetmedim. Annem açıkladı, anlayışlı idi. Ablama söyledim o da anneme söylemişti.”

G11: “Anneden ürker çekinirdik. Annem eyvah kızım büyüdü demiş, ilk adet olduğumda. Halama söylemiştim, halam sevinmiş. İkisini kıyaslamıyorum. Sıradan birşey.”

G12: “O zaman neyin ne olduğunu bilmiyorduk. Menopoz doğanın kanunu ama ben kızlarımla hep konuştum. Bizim zamanımızda ayıp vardı. Şimdi yayın organları basın var.”

G13: “Gençlikte insan, uçurumlu oluyor. Uçar gibi, cahil, havalı da oluyor. Şimdi çöktü gibi. Yaşlı çökük olur.”

G14: “16 yaşında adet hali gördüm, heyecan duymadım. Adet halimi bir gece önce rüyamda gördüm. Menopoz ise olgunluk dönemi, rahatsızlık hissetmedim alında temizlik oldu” G15: “Menopozla ilk adet arasında benzerlik yok.”

G16: “O zaman çok korkmuştum, üzülmüştüm. Kimseye de soramadım. Niye böyle diye düşündüm, kan gelince. Menopozda her şeyi biliyorum, bu hastanede olmam bilgimi arttırdı. Ben buradan emekliyim, burada memurdum.”

G17: “İlk adet olduğumda sevindim. Arkadaşlarım olmuştu. Şimdi üzülmüyorum ama gençliğin bitip gitmesi gibi.”

G18: “İlk adetle başlayan yolculuk son buldu.”

G19: “Yumurtalar tükendi. O zaman benimde çocuğum olacak, evlenebileceğim diye sevinmiştim.”

G20: “Birşey anlamadım. İkisi de çileli ...”

Kadınlar ilk adetlerini hatırlamadıklarını, korku, sıkıntı, hastalık korkusu, utanç, endişe, gençlik sevinci gibi duygular yaşadıklarını söylemişlerdir. 2 kadının verdiği cevap ilginçtir. Yumurtaların tükenmesi ve yolculuğun sonu ifadeleri menarş ile menopoz arasında ilişki kurabildiklerini göstermektedir. Menopoza girişte hissettikleri ise, yaşlılık, hamilelik korkusu, sıkıntı, bilinçli olma ve umursamama, gençliğin bitişi hüznüdür. Yaşamın ergenlik gibi kritik döneminde de tıpkı menopoz dönemi gibi yalnız olduklarını hissetmekte ve dönemi sessiz geçirmektedirler. Oysa menarş(İlk adet kanaması) sırasında öğrenilen bilgiler kadının yaşam boyu sağlıklı olma bilincine erişmesi için önemli bir fırsattır. Ancak pek çok kadın bu fırsattan uzak yaşamaktadır. Bu geleneklerin ve kültürel yüklenmelerin bir sonucu gibi görünmektedir. Yaşam boyu, kadın olmakla ilgili sorumluluklar ve sıkıntılar yaşayan kadınlar artık yaşlılığa doğru adım atarken menopozla tanışıkları an, ruhsal ve fiziksel sıkıntı yaşamakta ancak sıkıntıların üstünü örtmeyi tercih etmektedirler.

Kadınların menopoza girdikleri andan itibaren hissettikleri ile ilgili sorulara cevapları şunlardır.

G1:“Yaşam telaşı yüzünden hiçbir şey bilmiyorum. Adet düzensizliğinden anladım ama evde kayınvalide sıkıntısı, anne-baba bakımı, çocuklar okuyor, menopozu düşünemedim bile. Sıkıntılarım oldu bunaldım. Kimse bana cevap vermesin tepenin başında tek başıma oturayım istedim. İlaçla ve kadınlarla konuşarak baş ettim.”

G2: “Hayatta her şey doğal ve yaşamalı insanlar. Sevindim bir yükten kurtuldum, diye. Kemik ağrılarımın, menopozla ilişkini düşündüm. Dizlerimin üzerinde yürüyordum gibi hissettim kendimi. Sıcak basması ve aşırı terleme oldu, doktora güvenerek hallederim dedim. Adet kanaması çok faydalı vücut kimyası yenileniyor.”

G3: “Menopoza girdiğimi adetim kesilince anladım. Bir ay olmadım. Eşimin hastalığı sebebiyle kötü bir dönemdi, üzüntüden olmadı zannettim. İlaçla normale döndüm. İlaçlardan sonra bir hafta aşırı kanama oldu sonra kesildim. Hafif hafif adetim kesildi. Artık hamile kalmayacağım bunu dışında bir değişiklik yok yaşamımda dedim ve normal kabul ettim bu durumu. Yaşamımda hiçbir şey değişmedi.”

G4: Adetim azala azala kesildi. Hiç sıkıntı yaşamadım. Spor yapmanın etkisi, sınıf arkadaşlarımda kızarıklık fenalık falan oluyor. Adet değişimlerim yaşamımda değişiklik yaratmadı. Menopoza girdiğimi adetim kesilince anladım.”

G5: Adetim bir oldu bir olmadı. Doktora başvurdum, hamile miyim dedim, sonra 1 ay oldu 3 ay kesildi. 3 ay sonra bir oldu sonra hepten kesildi. Bir ara bir kere gördüm, bir daha da hiç görmedim. Sırtımda ateş, sürekli kafama takılıyor. Kafamdan sonuçları atamıyorum. Uykuda kendi kendime konuşuyorum. Bir dakika uykuya dalsam, zor bela uyanınca, kafamda yine aynı konu. Her şeyi kafama takıyorum. Eşim sakat oldu, çocuklar küçüktü. Bunları yaşarken hemen doktorada gidemedim. Menopozdan (adetten)kesilince de çocuğa kalınıyor. O korkuyu yaşadım. Kocanla çiftleşince korku yaşanıyor. Menopozla baş edemezsin anca ilaçlar biraz hafifletiyor.”

G6: “17 gün yoğun adet oldum. Birden kesildi.1 sene içinde bir kere oldu, ellerimde yanma, sıkıntı terleme. Doktor olduktan sonra baş ederim her şeyle.”

G7: “9 senedir geliyorum buraya. Kalçaya yapışan regl gördüren bantlar kullandım. Vücutta şişlik yapınca bıraktım. Adetim de aksaklık yüzümde yanma öfkeli oldum. Yaşamım çok değişmedi ama kimliğinizi ortaya koymak ben de varım demek daha zor evliyken. Ben 23 yaşımdan beri dulum(boşanmış)evli olduğunuzda erkeklerin gölgesinde kalıyorsunuz. Ben bu sorunları aştım. Bu yüzden menopoz bana ağır gelmedi. Menopozu kafama takmadım. Kendimle barışığım.”

G8: “Bunalıma girdim. Sancı, ateş. Hala çekiyorum, beyim alkol alıyor.16 senedir o açıdan (cinsel)rahatım. Kanamam durmadı.2 sene özele doktora gittim, .tedavi oldum. Yararını görmedim. Arkadaşım burayı tavsiye etti. İlaçla 3 ay kanamam oldu yine. Hemen ameliyat oldum. Hemen kesildim sonra. “

G9: “Kız kardeşimin beyi trafik kazasında ölünce üzüntüden menopoza girdim. Annem 40- 45 yaşında girmiş. .Çok doğum yapmış ama o. 5 sene oldu, adet kanamam kesildi hepten. Düzensizlikler oldu, 2 ay gecikti. Kadın doğuma gittim. İlaçlar verdiler. Menopoz teşhisi kondu. Doktor menopoz kliniğine git dedi. Ara ara adet oluyordum, buraya geldim.

G10: “37 de düzensizlik başladı.7 yıl önce. 2000 de tedaviye geldim.2 yıldır tamamen kesildi. Tam olarak daha girmedim. Kistleri temizlemek için, adet görmemde fayda varmış. Adet düzensizleşince menopoz hiç aklıma gelmedi. Annemi getirdim aklıma. Hamile olma ihtimalini düşündüm. Doktora gitmedim ama direk doktora gitmek gerekmiş. Ben geç kaldım. Adet kanaması sıkıntısından kurtuldum diye düşündüm. Namaz oruca engel hal kalmadı rahat ibadet edeceğim diye sevindim. Eşimle cinsel konularda sorundan kurtuldum diye sevindim.””

G11: “6 aydır adetim devam etmiyor. Çok olurdum.10- 12 gün sürerdi. Birden bire kesildi. Depresyon hapları kullanmıştım. Yeleği bir çıkarıp bir giyiyorum. Daha sinirli oldum. İyi deseler kötü anlıyorum.ateş basması ter sıkıntı...sık sık oluyorum ..Böyle bir çabalama içindeyim herkesin başında ..Bütün bayanlar yaşayacak. Sorunları en aza indirmek için hayata güzel bakmakla yenebiliriz.”

G12: ”Hipertansiyonum var. Ateş basması, sinir..göğüslerimden süt geldiği zamanki gibi şişme ..adet sökmesine bağlı rahimde değişiklik oluyor. Doktor yaşınız genç adet söktürücü iyi gelir, ateş basmasına da iyi gelir, dedi.1, 5 sene oldu. Mahallede ani ölüm oldu, korkuyla 5, 8, 6, 3 ayda bir gördüm ilaçlarla gördüm. Hipertansiyon yüz felci geçirdim. Eşimin dükkanı kapandı..çocukların çokluğu. Eşimin, kalp ameliyatı. Adet bittiği an daha temiz hissediyorum kendimi. Kendimi önemsenmiyormuş, terkedilmiş gibi hissettim. Cinsel isteksizlik oldu. Daha olgun yaklaştı eşim. Menopozda rahat olur diyorlar ama bizim olmadı.(cinsel ilişki).”

G13: “1 yıldır menopozdayım. 4 yıl premenopozu yaşadım. İlaç kulandım, kist olunca bıraktım. Sık adet oldum. Genç yaşta ne oluyor diye endişe ettim. Menopoz geldi ardından.Kalıtımsal..Sigara da etkiledi.Annemde aynı yaşta oldu.Stres de neden oluyor.Psikologa gittim. Ölüm korkusu duymaya başladım. Hayatın sonu her şey bitmiş gibiydi. Panik atakmış. Menopozda daha çok ortaya çıkıyormuş. Tansiyon çıktı. Evham var bi de . Beyin sürekli çalışıyor. O beni yoruyor.

G14: “Evliyim ama eşimden ayrı yaşıyorum. Hasta bakıcılığı yaparak geçiniyorum. Çok dayak yedim, ezildim. 1 yıldır tedavi oluyorum, mememden kitle alındı özelde. Sonucu temiz çıktı. Sıkıntı geldi. Yanma yaptı. Canım daralıyor. Elim ayağım yanıyor. Terleme oluyor. Adet kesilince anladım menopozdayım, baş ederim. Yaşım geldi. Eşim geçimsizdi. Çoluğa çocuğa çok dayak atardı, varken sıkıntım çoktu.

G15: “Adet kesilince anladım. Endişe hissetmiyorum. Doğuma alışan menopoza da alışır. Sağlık nedeni ile 4 doğum yaptım. Kadınlar her şeyden el etek çekiyor, dünya ile ilişkisini kesiyor. Çoğu insan, ben menopozdayım diyor, kendini bırakıyor, genç yaşlı ayrımı yapıyor. Ben olumsuz bir duyguya kapılmadım.”

G16: “Adet kanamam atlayarak gecikmeli devam ediyor. Düzensizlikler oluyor ve menopozun başladığını düşünüyorum. Fazla bir değişiklik olmadı. Kilo artışı ve kilo vermeye çalışmak dışında. Güçlük, şişkinlik işte. Bazen yüzüm çok terliyor.”

G17: ”Az az bir iki adet oldum, pat diye kesildi. Ateş basmaları var. Bildiğim için yadırgamadım. Tahlil yaptırdım. Gebelikten şüphelendim. Doktora, menopoza adım attığımı söyledim. Yaşamımda değişiklik yaratmadı.

G18: “Adetim birden kesildi. Tedaviye başladım ateş basması için. Bir sıkıntım olmadı.

G19: ”Adetim bir yıl içinde azalarak kesildi. Doktora başvurdum. Bir sıkıntı yaşamadım. Sadece menopoz sonrası hastalıklara karşı önlem alma ihtiyacı hissettim.

G20: “Hayatımdaki her şey değişti. Eşimle bu dönemde boşandık. Adet düzensizlikleri ateş basması bunalımlar. Cinsel ilişkide ağrı. O da fazla dayanamadı.”

Kadınların 5’i yaşamlarında varolan başka sıkıntılar yüzünden menopozla ilgili bir şey hissetmediklerini, 2’si cinsel ilişkiden ve adet kanamasının kirliliğinden kurtulma sevinci yaşadıklarını, 2’si bunalım geçirdiklerini, Bir kaçı menopozla beliren hastalıklardan kaygılandıklarını ama genel olarak menopoz olayını çok tepkiyle karşılamadıklarını söylemişlerdir. Kadınların hemen hemen hepsi adetlerinde ki düzensizlik sebebiyle şikâyetlerine çözüm ararken menopoza girdiklerini öğrendiklerini ifade etmişlerdir.

Kadınların, menopoza giriş biçimleri, yaşları ve süreci algılayış biçimleri arasında anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar onların yaşam deneyimleri, yaşantı ve sosyo-ekonomik durumları ile ilintili olarak değişmektedir. Kadınlar menopoz döneminde olmaktan ziyade menopoz döneminin beraberinde getirdiği hastalıklardan endişe duymaktadırlar.

Kadınların menopoza girdikten sonra menopoz olayına karşı takındıkları tutum ve davranışlar ile ilgili sorulara cevapları şunlardır.

G1: “İlaçla ve kadınlarla konuşarak baş ettim. Menopozu yaşlılık olarak görmüyorum. Kendi kendimin terapistiyim. Adet kanamam kesilince sevindim. Bu yükten kurtuldum diye düşündüm. Kemik ağrılarımda etkisinin olduğunu düşündüm, buna üzüldüm sonra.”

G2: “13 yıldır adet görmüyorum. Hem rahatım hem rahatsızım ama kendimle barışığım. Beylerde de andropoz var, eşimden en büyük sıkıntım andropoz.

G3: “Üreme yeteneğini yitirmek çocuk sahibi olmak isteyenler için evlilik yaşamında sorun yaratır. Ama beden sağlığı açısından zaten menopoz yaşında çocuk yapmak güç, bu yüzden bence sorun olmaz. Menopozla baş edebileceğime inandım.”

G4: “Menopoza girince ben bunu yenerim diye düşündüm.”

G5: “Bazıları kolay atlatıyor. Ya hiç üşüdüğümü bilmiyorum. Camı açınca evde çocuklar üşüyor, açmasam ben patlıyorum. Menopoza girme sıkıntısından başka bir şey düşünemedim. Ateş, uykusuzluk yaşadım, onlar geçsinde dedim, başka bir şey istemedim.”

G6: “Fark ettim, yaşlandık diye düşündüm. Her şey zaman ile. Sıkıntılar mecbur yaşanır. Kayınvalidem hiç sıkıntı yaşamamış, siz niye yaşıyorsunuz diye soruyor bana. Acaba beslenmeden mi...eskiden köylerde yoktu böyle yavrum bu ne diyor, tahlilleri görünce..100 yaşında benden sağlıklı.”

G7: “Regl bitti anladım, menopoza girdiğimi. Kemik yoğunluğumdanmış. Okuduğum kitapları bazen unutuyorum. Regli kesilince doktorlar biraz bekle dediler, sonra gel dediler. Tekrar geldim. Adet

kesilince hap kulandım. Bant verdiler. Bir daha regl oldum. Çok yoğun bir yaşantım vardı. Kafana takma dedi ablam. Vitamin aldım. Farklı bir şey hissetmedim. Korkmadım, menopozla baş ederim.” G8: “ Başa gelen çekilir. İlaç, iğne ateş ve terlemeyi kestikçe baş ederim. Sıkıntı mutlaka yaşanıyor. Kendim de yaşamadım. Çevremde aynısını anlatıyor.”

G9: “Allah’ın izniyle yürüyüş yapar tedavi olursam, baş ederim. İnsanlar için bir parça. Hocalar sayesinde iyi oldum. Günde iki kere lustral (psikolojik tedavi için kullanılan ilaç) alıyorum. Kafaya takmayacaksın, yoksa hastalık hastası olursun. Bende bide bunalım var, psikolojik ilaçta kullanıyorum.

G10: “İnsanı adet yeniliyormuş. Şu an çok sıkıntılıyım. Bu konuları konuşmayı seviyorum. Her zaman katılırım anketlere..bir çareler üre t ilse... doktora gidince anladım.Sorun yaratmaz..çocuk varsa ne olacak.Baş ederim, inanıyorum..yürüyüş yaptığım zaman onu yenmişim.şimdi topuk dikeni var yürüyemiyorum.Babam öldükten sonra sıkıntı ile kesildim.eşimle geçen yılda çok sıkıntılar yaşadım. Kendi kendime yendim.”

G11: “Annemden, arkadaş çevresinden duyduklarım.10 gün adet olurdum kesilince herhalde menopoz dedim. Üzülmedim. Çok olumsuz bir şey hissetmedim. kemik erimesi olabilecek göğüste değişiklik olacak diye düşündüm. Hemen hastaneye müracaat ettim. Bu eşe bağlı. Sen aşabiliyorsun. Üreme yeteneğini kaybetmek sorun olmaz eşin tavrı sorun olur. Tabii sıkıntıların hepsini menopoza bağlayamam, baş ederim.”

G12: “Rahatlık hissettim. Sonra sıkıntılarını görünce.. Sürekli aydan aya adet olmamak hoşuma gitmedi. Aşırı kanamalarım olurdu ama şimdi daha sıkıntılı. Zannetmiyorum. Zaten çocuğum var. Tabii. Neleri yenmedik ki”

G13: “Adet düzensizleşince anladım. Mücadele ediyorum.”

G14: “Menopozu yaşlılık olarak görmüyorum. Kendi kendimin terapistiyim. Adet kanamam kesilince sevindim. Bu yükten kurtuldum diye düşündüm. Kemik ağrılarımda etkisinin olduğunu düşündüm, buna üzüldüm sonra.”

G15: ”Spral çıkarmak için geldiğimde doktorum menopozda olduğumu söyleyerek servise yönlendirdi. Bu doğal bir durum.”

G16: “Bir şey anlamadım henüz, menopoza girmekte olduğuma dair. Sadece sürekli yaz mevsiminde gibiyim. Hissedince beklediğim şey nihayet oldu dedim Baş edeceğime inanıyorum.” G17: “4- 5 yıldır tedavi oluyorum. Menopoz bölümünde çalışmış yıllarca. Adet kanaması kesildi, anladım menopozdayım. Adetlerimin az olması, belirti verdi. O dönemde ateş basması oluyor mu bilmiyorum. Çok yaşamadım ben, bildiğim olabilecek şeyler bular diye düşündüm. Kanamanın günün birinde kesileceğini bildiğimden, doktora gelince emin oldum. Bir şey hissetmedim. Sorun olarak görmüyorum ki baş edeyim.”

G18: “Doğal bir süreç. Hastalıklardan korunmak için önlem alıyorum.

G19: “Yaşlılığı kabullenmek gerek artık.”

G20: “Eşimin ihaneti menopozdan daha ağır.”

Kadınlar menopoz olayı ile baş edebileceklerini, kaçışlarının olmadığını ve daha çok arkadaşları ile konuşarak ve doktorların önerilerine uyarak kendilerinde güç bulduklarını ifade etmişlerdir.

Kadının doğumla birlikte dünyaya getirdiği yumurtalarının menopoz döneminde son bulması doğal bir süreçtir. Ancak kadınların doğuştan sahip oldukları yumurtaların regli ile doğurganlığın başlaması ve menopoz ile de son bulması konusunda bilgileri yeterli değildir. Bu yetersizlik onların bu doğal süreçleri yaşarken ruhsal olarak daha fazla yıpranmalarına neden olmaktadır. Birçok kadın, adetten kesilince menopoza girdiğini öğreniyor ve jinekolojik kontrolleri düzenli yaptırmamaktadır. Oysa menopoz yaşam boyu hazırlık gerektiren önemli bir süreçtir. Kadınların menopoza giriş biçimleri, yaşları ve süreci algılayış biçimleri arasında anlamlı farklılıklar görülmektedir. Genellikle menopoz öncesi süreci, algılayış biçimleri, yaşam deneyimleri ve yaşamdan doyum elde etme düzeyleri ile ilişkili olup, bu süreci sorunsuz yaşamaları kendi yaşam koşulları ile ilişkilidir.

1.2     KADINLARIN MENOPOZ KONUSUNDAKİ BİLGİLERİ

Kadınların menopozla ilgili bilgi düzeylerini ölçen sorulara verdikleri yanıtların toplamı düşünüldüğünde bu konuda yeterli bilgi düzeyine sahip olmadıkları düşünülmektedir. Bilgileri çevrelerinden duydukları ile sınırlıdır. Bir parça kitle iletişim araçları ile edinilen doğru bilgiler yer alsa da belleklerinde, bu bilgiler süreci sağlıklı geçirmelerinde kendilerine kılavuzluk edecek yeterlilikte değildir.

Kadınlar menopozu adetten kesilme, üremenin bitmesi, mutsuz evlilik ve yaşlanmak olarak tanımlamaktadırlar. Yaptıkları tanımlar onların, menopoz sürecini yaşayış ve algılayış biçimiyle ilişkili görünmektedir.

Kadınların “menopoz” nedir? Sorusuna cevapları şunlardır:

G1: “40- 55 yaş arası adet kesilmesi ile başlayan döneme menopoz denir”

G2: “ Eğer inançlıysanız doğmak kadar menopoza girmek ölümde hak.”

G3: “Menopoz, Tanrının verdiği en güzel şeylerin, yavaş yavaş bitmesi, çocuk, gençlik. İhtiyarlığında güzelliği var. Menopoz sorun değil. Hayattan istediklerimi aldım ben...

G4: ” Menopoz, andropoz, adetten kesilmedir.”

G5: “Menopoz adetten kesilmedir.”

G6: “Belli bir yaştan sonra olması gereken hastalıktır, menopoz.”

G7: “Menopoz aktif oluş. Regl sıkıntılarının kalkması.”

G8: “ Menopozun ne olduğuna anlam veremiyorum.”

G9: “Nasıl evlilik oluyor bir zaman sonra da menopoz”

G10: “Menopoz, yaş dönümü,          yaşanması gereken bir şey.... Onun bilincindeyim. Adet kesilip

doğurganlığımız bitecekse bunun adı menopoz.”

G11: “Hayatın ikinci baharı. Çok olumsuz bir şey değil. Yanı sıra getirdikleri ile uğraşmak zor. Hele ki hastanelerin durumu böyleyken, çok fazla kafama takmıyorum.”

G12: “Doğal bir şey. Doğa kanunu. Daha rahatlık, daha özgürlük ve hastalıkların başlangıcı.”

G13: “Kadınlığın üremenin sonu. Yaşlanmanın başlangıcı.”

G14: “Menopoz yaşı gelince insan yaşlandığını biliyor. Bu menopozdur.”

G15: “ Menopoz adetten kesilmedir.”

G16: “Benim için menopoz biyolojik bir dönüşüm. Menopoz üremenin bitmesi kadınlıkta yeni bir süreç.”

G17: “Adetten kesilmedir, menopoz.”

G18: “Üremenin son bulmasıdır.”

G19: “Adet kanamalarının bitmesidir.”

G20: “Mutsuz evliliğe adımdır.”

Kadınlardan 7’si menopozu adet kesilmesi olarak, 3’ü üremenin son bulması, 1’i kadınlığın bitmesi, 2’si hastalık, 2’si yaşlılık olarak tanımlamışlardır. Yapılan tahminlere göre, önümüzdeki on yılda kırk milyon kadın menopoza girecek ve 2020 yılında altmış milyon kadın menopoz aşamasında veya bu dönemi geçirmiş olacaktır (Schulz, 2005, 12).Buna karşın birçok kadın menopozun ne olduğuna bir anlam verememektedir.

Kadınların, adet düzensizliği, menopoza girildiğini anlamak için yeterli belirti midir? sorusuna cevapları şunlardır:

G1: “Adet düzensizliği menopoz belirtisi diye biliyoruz.”

G2: “Aybaşı kanamasının kesilmesi menopozun en büyük işareti. Doğa ikaz ediyor.

G3: “Adet düzensizliği bir menopoz belirtisi değildir.”

G4: “Adet düzensizliği, menopoz belirtisidir.”

G5: “Adet düzensizleşti mi menopoz işareti, kanser, kadın hastalığına da işaret verir.

G6: “Adet düzensizliği menopoz belirtisidir.

G7: “Regl bitmesi en önemli belirti. Ama myon rahim kanseri belirtisi de olabilir, adet düzensizliği.”

G8: “Adet düzenleşti mi eğer yaşlandıysan menopoz belirtisi.”

G9: “Hamile olma belirtisi de olabilir.”

G10: “Adet düzensizliği, hamilelik bazılarında normal durum olur hep düzensizdir. Ben öyleydim.”

G11: “Değildir. Kızım 21yaşında onunda adeti, düzensiz.”

G12: “Adet kesilmesinden anladım, menopoza giriyorum” G13: “ Evet ama hastalıklarında belirtisi olabilir.” G14: “Adet düzensizliği belirti mi bilmiyorum.”

G15: “Benim adetim hep düzensizdi. Adet düzensizliği çocuk olası ve hastalıklara da işaret ediyor olabilir.”

G16: “Belli yaşta adet düzensizliği menopoz belirtisidir aksi halde başka hastalıkların.” G17: “Hastalık belirtisi de olabilir. Bence evet.

G18: “Evet. Gebelik belirtisi de olabilir.”

G19: “Kanser belirtisi de olabilir.”

G20: “Hastalıklara da işaret eder.”

Kadınlardan 14’ü adet düzensizliğinin menopoz belirtisi dışında hastalık, gebelik gibi durumlarında belirtisi olabileceğini, 1’i konuya ilişkin bilgisi omadığını, diğerleri adet düzensizliğinin menopoz belirtisi olduğunu söylemişlerdir.

Adet düzensizliğinin menopoz belirtisi olarak görmekle birlikte gebeliğin ya da kanser gibi başka kadın hastalıklarının belirtisi de olabileceğini ifade etmektedirler. Verdikleri yanıtlar çok bilinçli olmayıp kendi deneyimleri ile sınırlıdır. Kendi algılarından öte çevrelerinden duydukları ve gördükleri ile edindikleri deneyimler onların kendi durumlarını dar bir çerçevede anlamlandırmalarına neden olmaktadır. Kadınlar menopozla ilgili, daha çok arkadaş toplantılarında, geçerli ve güvenilir olmayan bilgiler edinmektedirler.

Kadınların, kadın olma mutluluğunu ilk adet olduklarından itibaren yaşayamadıkları, kadınlığa özgü gelişmeleri özellikle üreme yeteneğini ve cinselliği kendilerine yaşamsal bir dayanak ama aynı zamanda bir yük olarak gördükleri düşünülmektedir.

Kadınların, menopozun belirtilerinin neler olduğu konusunda sorulan sorulara cevapları şunlardır?

G1: “Adetten kesilince çocuk olmaz sorun bu. Başka belirti bilmiyorum.”

G2: “Aybaşı kanamasının kesilmesi menopozun en büyük işareti. Doğa ikaz ediyor.”

G3: “Bende belirti olmadı pek..Bir ateş basması.”

G4: “Bilmiyorum, ama adetten kesilme ve ani bunalımdır ilk belirtiler.

G5: “Kadınlar ateş basması, ayakta yanma, sırtta yanma, sinir başına vurunca, adet sapınca anlasınlar menopoz. Arkadaşlar arasında konuşunca hep aynı şikâyetler.

G6: “ Adet düzensizliği

G7: “Adet düzensizliği ile belirti verdi, bende. Ayda birden 21 güne düştü. Belirti yaşamadım.”

G8: “Adetten kesilince ateş, ter belirtileri başlayınca anlarsın.”

G9: “Ateş basması ve bunalım.”

G10: “Adet kesilmesi ateş basması menopozda en önemli değişim kesin girdiğini anlaman için” G11: “Adet düzensizliği ama başka bir durum yoksa.”

G12: “Ateş, yanma, sinir.”

G13: “6 ay adet olmamak, belirtisidir kesin.”

G14: “Yanma, terleme, sıkıntı.”

G15: “Adet kesilmesi.”

G16: “Terleme, yüzde terleme, şişkinlik ve kilo problemi yaşamak.”

G17: “Göğsümden süt akıntıları geldi, tahliller oldum, birçok belirti var Adet bitmesi en önemlisi.”

G18: “Ateş basması, regl bitmesi, terleme-üşüme ve cinsel isteksizlik.”

G19: “Ateş basması, adetten kesilme, hissizlik.”

G20: “Ateş basması, cinsel isteksizlik”

Kadınların yarısı adet kesilmesinin yanı sıra ateş, terleme ve bunalım gibi hallerin, 1’i kilo almanın, bir kaçı ise cinsel isteksizliğin menopoz belirtisi olduğunu söylemişlerdir.

Kadınların, menopoza girişin ani olup olmadığına ilişkin sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Zaman zaman oluyor, ay ay adetten kesiliyorsun. Ani değil”

G2: “Bir dönemede gerçekleşir.”

G3: “Ani. Menopozun en önemli belirtisi, hiç regl olmamak.”

G4: “Menopoz bir süreçtir.”

G5: “Adet kesilince menopozda biter.”

G6: “Ani olur menopoz, ama bitmez.4, 5 senedir çekiyorum. Çoraplarımı çıkarıp ayağımı taşa koyuyorum.”

G7: “Menopoz kısa bir süreç. Çocuk olmaması, boşluk...Doğum olayı gibi doğal.”

G8: “Belli bir zaman içinde olur. Bazıları aniden olur, ameliyatla olan.”

G9: “Birden olmaz. Belli dönemde olur.2 ay 3 ay 6 ay düzensizlik olur kendi kendini gösterir.”

G10: “Bir süreçtir. Yaşanıp bitecek. Sırada başka problemler var.”

G11: “Ani oluyor. Bende öyle oldu.”

G12: “Ani değil. Ben de ani oldu. Bir takım devreler geçirilir. Bende erken oldu.”

G13: “Süreç. Pat diye olmaz.6 ay hiç adet görmemek gerek.”

G14: “Kişiye göre değişir. Nedenini bilmiyorum. Bazen ani.”

G15: “İnsan hayatında bir süreçtir.”

G16: “Menopoz 60 yaşına kadar devam eden bir süreçtir.”

G17: “Belli bir dönemi kapsar.”

G18: “Kişiye göre değişir.”

G19: “Belli bir dönemi kapsar.”

G20: “Ömür boyu sürer.”

Kadınların, çoğu menopozun bir süreç olduğunu çok azı ise ani geliştiğini söylemişlerdir. 1’i ise menopozun ömür boyu devam ettiğini söylemiştir. Kadınların bazıları menopozu ani bir olay olarak görmekte başlayıp bittiğine inanmakta, bazıları ise ömür boyu devam edeceğini düşünmektedir. Çok azı menopoz evreleri ile ilgili bilgilerine dayalı olarak menopoz döneminin yaşanan ve son bulan bir süreç olduğunu bilmektedir.

Kadınlar, aslında menopoz dönemini adet kesilmesi olarak algılamakta, menopozla ilgili şikâyetlerin ise yaşlanma sürecinden ileri geldiğini düşünmektedirler.

Kadınların menopoza giriş yaşı konusunda sorulan sorulara cevapları şunlardır?

G1: “40- 45-50-55 kimi insan 40 kimi 50.”

G2: “Kişiye göre değişir.”

G3: “Kendi bedenine bağlı. Avrupa ve Türkiye için menopoza girme yaşı farklı. Türkiye için ortalama

47- 48 bence. Ama ben ilaçla kesildim.”

G4: “Bazı insan 25 yaşında menopoza girer. Kütahya Emet’te uzman çavuşun hanım, 25’inde girdi.

Annem 45. Ben 50’li yaşlarda. Kız kardeşimin rahmi alındı. Cerrahi yolla menopoza girdi.”

G5: “Kimi kadın geç girer, kimi çok erken.30, 50, 55...acaba bu bünyeden mi...45- 35 arası giriliyor

işte genelde.”

G6: “Bünyeye göre bazı 30, bazı 40, bazı 50, 60 da.”

G7: “45- 50 yaş arası girilir.”

G8. “45’den sonra bazıları 60 da.”

G9: “50- 55 yaşta girmesi gerekir.40- 45 yaş erkendir.40- 45 yaşta giriyorlar. Kız olup girende var. 25,

30 da.şartlardan mı oluyor..Neden .Sıkıntılardan mı bilinmez.”

G10: “50 yaş üzeri. Yaş aşağı iniyor galiba.annem 45..Ablam ameliyatla.Ama ablam benim yaşadığım sıkıntıları yaşamadı.”

G11: “Eskiden duyardım 50- 55. Şimdi yaş düştü. 32 bile var. Sonuç gösterme randevusu için geldiğimde çok gençler vardı, burada.”

G12: “Normali 45- 46. Sonra sülaleye, aileye özgü. Benim sülalemde 45. Benim ki erken oldu.”

G13: “48-52 normal.ben erken girdim.40‘dan sonra beklenebilir ama.”

G14: “Normali 50”

G15: “53 yaşına kadar girilmezse sakıncalı.”

G16: “Dünyada 45+2”

G17: “Hastalığı yoksa 45 den sonra”

G18: “Bünyeye göre değişir.”

G19: “45.”

G20: “40 yaşından sonra.”

Kadınların çok azı hastalık ve kalıtım gibi nedenlerle menopoz yaşının kişiye göre değiştiğini söylemişlerdir. Genel olarak menopoza girme yaşı ile ilgili cevaplar 40­

50 yaş aralığıdır. Menopoza girme yaşının ortalama 50 olduğunu söylemek mümkündür(Atasü,2005,11).

Her kadının farklı zamanda ve yaşta menopoza girdiğini bilen kadınlar, menopoza girme yaşında kadınlar arasında ki bu farklılıkların nedenini bilmemektedir. Bu konudaki algıları çevrelerinden edindikleri deneyimlerle sınırlıdır.

Kadınların, menopoz döneminin ne zaman son bulduğu konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Tamamen adet görme bitince menopozda biter.”

G2: “Adet kesilince.”

G3: “Menopoz bir süreçtir. Hayat gibi, başlayacak bitecek.”

G4: “Menopoz ne zaman son bulur hiç bilmiyorum..Bende geçti ..şimdi sıkıntılarım yok. Kemik erimesi, meme kontrolü oluyorum sadece.”

G5: “Menopoz adet bitti mi son bulur. Sıkıntı azalır. “

G6: “Bir zaman devam eder. Ömür boyu sürmez.”

G7: “Yaşamadım, bilmiyorum, ne zaman son bulur. Ben sıkıntı yaşamıyorum.”

G8: “Doktorun dediğine göre 3 senede.”

G9: “Tedavi olursa normal yaşama dönülür. Hemen hemen ben 8 senede normale döndüm. İlk sıkıntılarım yok. Bir zaman son bulur.”

G10: “Bilemem bitmesi lazım ama buna bir şey diyemeyeceğim. Bu ter bu sıkıntı ömür boyu nasıl yaşanır, bir zaman son bulacak.”

G11: “Bilmiyorum, ömür boyu devam eder mi. Kişiye göre değişir. 1-3 sene atlatanda var ömür boyu sürende var.”

G12: “Bilmiyorum.3-4 sene sonra bu sürece alıştıktan sonra son bulur menopoz dönemi.”

G13: “Gider, ömür boyu. Ölenece.”

G14: “Ölünce son bulur, menopoz.”

G15: “60’lı yaşlarda son bulur.”

G16: “2 evrede. Bi 65 ‘den sonra son buluyor. Ben 2.evre diye biliyorum ama.”

G17: “60 yaşlarında.”

G18: “Kişiye göre değişir. Toplam 10 sene sürer.”

G19: “Ne zaman başladığına bağlı.”

G20: “60 yaşından sonra”

Kadınlardan 2’si menopoz döneminin ölene dek süreceğini, diğerleri ile son bulacağını ama ne zaman olduğunu bilmediklerini, adet kesilince biteceğini, 60’ lı yaşlarda biteceğini ya da kişiye göre ve menopozun başlama yaşına göre değişeceğini söylemişlerdir.

Kadınlar, yaşadıkları sıkıntılar yüzünden, menopoz döneminin sonlanıp sonlanmayacağını konusunda kararsızdırlar. Menopoz sürecinin ne zaman tamamlanacağı ile ilgili algıları kendilerinin ve çevrelerinin yaşam deneyimleri ile sınırlıdır.

Kadınların, beslenme biçiminin menopoza girme yaşına etkisine ilişkin sorulara cevapları şunlardır:

G1 /‘Yiyecekler sağlık açısından önemli. Daha rahat yaşar menopozu. Kötü beslenen kilo alır. Yürüyüş yapıyorum. Kışın yapmıyorum, toruna bakıyorum.” G2: “Sağlıklı beslenemeyenlerin sıkıntısı daha çok olur.”

G3: “İyi beslenmek menopoza girme yaşını geciktirir. İyi beslendim ve çok spor yaptım. Dedim ya ancak ilaçlarla kesildim.”

G4: “Sağlıklı beslenenler daha geç girer menopoza.”

G5: “Beslenmek iyidir. Daha iyi beslenme menopozu erken yener.”

G6: “Beslenme belki etkiler. Şimdi, her şey ilaçlı.”

G7:”Beslenme etkiler, menopoza girme yaşını. Hamur, tek yanlı beslenme..ama geciktirir mi erken mi yapar bilmiyorum. Doğal gıdalar almak gerekli.” G8: “Yoğurt süt peynir yersen geç girersin.”

G9:“Düzensiz beslenenin erken olmasına sebep olur. Düzenli olursa geç olur.”

G10: “Etkiler, sağlığı bozulan kişi menopozu da ağır yaşar.”

G11 :“Mutlaka. Hormonlu yiyeceklerden belli. Hayat şartları sağlıksız beslenme erken menopoza sokar. Yaşam standartları iyi olan daha dingin yaşayan geç girer.”

G12: “Olabilir. Etli sütlü yiyince adetim fazla oluyordu. Düzenli beslenince menopoz gecikir.”

G13: “Şişmanlar. Hareketsizleşir, beslenmesi bozuk olan çabuk girer, menopoza.”

G14: “Beslenme olabilir. İyi beslenen zamanında girer. Her hastalık gelir beslenmezsek.”

G15: “Kemik yapımı için beslenme önemli. Beslenme bozukluğu menopoza geç girmeye sebep olur.”

G16: “ Bilmiyorum.”

G17: “Olabilir mi beslenme.. Bilmiyorum.”

G18: “Sağlıklı beslenenler daha geç girer menopoza.”

G19: “Sağlıklı beslenenler daha geç girer menopoza.”

G20: “Sağlıklı beslenenler daha geç girebilir, menopoza.”

Kadınlardan 2’si beslenme biçiminin menopoza girme yaşına etkisini bilmediklerini diğerleri ise menopozu yaşarken beslenmenin menopoz sıkıntılarını azaltacağını diğerleri ise menopoza giriş yaşını geciktireceğini söylemişlerdir. Kadınlar, sağlıklı yaşam için dengeli beslenmek gerektiğini bilmekte, menopozla ilişkilendirmekteler ancak sağlıklı beslenenlerin neden menopoza geç girdiklerini ve sağlıklı beslenmenin ne olduğunu tam olarak bilmemektedirler.

Kadınların, akol ve sigara kullanmasının menopoza girme yaşına etkisi konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:

G1:“Sigara alkol gibi şeyler kullanmam ben bilmiyorum.”

G2: “Bilmiyorum.”

G3: “Sigara alkol kullanmanın menopoza girme yaşını etkilemede etkisi var mıdır bilmiyorum.”

G4: “Sigara ve alkol kullananlar menopoza daha erken girer.”

G5: “ Sigara alkol etkiler mi bilmem.”

G6: “Sigara, alkol bilmem etkiler mi?”

G7: “Sigara, alkolün aşırısı menopozu etkiler mi bilmiyorum.”

G8: “Etkiler. Sigara, alkol menopozu geciktirir.”

G9: “Sigara alkol belki zorlaştırır.”

G10: “Sigara alkol etkiler.”

G11: “Etkiliyor, erken olur sigara alkolden.”

G12: “Sigara, alkol etkilemez.”

G13: “Çok etkiler. Sigara, alkol kullanan erken menopoza girer.”

G14: “Sigara, alkol bilmem.”

G15: “Etkilemez. Zaten menopoza girmeden gider, öbür tarafa sigara alkol alan.”

G16: “Sigara alkol beslenme etkilemez.”

G17: “Üzüntüyü biliyorum. Sigarada çok bilgim yok.”

G18: “Bilmiyorum.”

G19: “Erken olmasına sebep olur.”

G20: “Yaşlanma sürecini hızlandırır ama menopoza etkisi var mıdır bilmiyorum..”

Kadınlardan 8’i sigara ve alkolün menopoza girme yaşına etkisini bilmediklerini, 3’ü etkilemeyeceğini, 5’i erken menopoza sebep olacağını,1’i menopozu geciktireceğini,1’i ise zorlaştıracağını söylemişlerdir. Kadınların her şeyden önce, genel sağlığa zararı olan sigara ve alkol kullanımı konusunda verdikleri yanıtlar ilginçtir. Hemen hemen hepsi sigara ve alkolün zararlarını bilmediklerini yansıtan yanıtlar vermişlerdir. Dolayısıyla menopozla ilişkisini de kuramamaktadırlar.

Kadınların, evli olmanın , menopoza girme yaşı arasında bir ilişki olup olmadığına ilişkin sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Medeni hal... bilmiyorum.”

G2: “Etkilemez.”

G3: “Medeni hal menopoza girme yaşını etkileri mi bilmiyorum.”

G4: “Evli olmak menopoza girme yaşını etkilemez.”

G5: “Evlilik etkiler. herhal. Çok çiftleşmek iyi gelir.”

G6: “Evlilik etkilemez.”

G7: “ Bilmiyorum.”

G8: “Evlilik etkilemez menopoza girme yaşını.”

G9: “Evli olmak etkilemez. Küçük evlenen erken menopoza girebilir ama.”

G10: “Stresli evlilik menopozun erken olmasına sebep olur.”.

G11: “Yo evli olmak etkilemez.”

G12: “Evli olmak etkilemez.”

G13: “Etkiler. Evliler daha geç girer.”

G14: “Bilmem, evlilik etkisini.”

G15: “Medeni hal etkilemez. Ama belki doğumla hormon daha mı iyi çalışır. Bence evlilikle ilgisi yok.

G16: “Medeni hal etkilemez.”

G17: “O konuda fazla bilgim yok, evlilik etkiler mi.”

G18: “Etkilemez.”

G19: “Etkilemez.”

G20: “Stresli evlilik menopozun erken olmasına sebep olur.”.

Kadınların 11’i evli olmanın menopoza girme yaşını etkilemeyeceğini, 2’si stresli evliliğin etkileyeceğini, 2’si etkileyeceğini, 5’i bilmediğini söylemişlerdir. Ancak çoğunluğu etkiler ya da etkilemez cevabının nedenini söyleyememişlerdir. Kadınların çoğu evli bayanların bir iki yıl daha menopoza geç girdiklerini bilmekte ancak bunun sebeplerini bilmemektedirler.

Kadınlar, menopoz öncesi mevcut sağlık sorunlarının                           menopoza girme yaşını ve

biçimini etkilemesi konusunda ki sorulara şu cevapları vermişlerdir:

G1: “Sağlık sorunları etkiler mi bilmiyorum.”

G2: “Etkiler.”

G3: “Sağlık problemleri kadını menopoz sıkıntılarını ve menopoza girişini daha sancılı hale getirir.”

G4: “Sağlığı bozuk olan, stres, üzüntü yaşayan erken girer. Annemde öyle oldu.”

G5: “Sağlık problemi olan onun sıkıntısını yaşarken menopozu bünyesi kaldırmaz.”

G6: “Bilmiyorum.”

G7: “Yaşamadım. Sağlık sorunum olmadı. Ablamda yaşamadı. Annem 35 de babamın ölümünü ani şokuyla hastalıktan menopoza girdi. Stres etkiliyor ama hastalıklar etkiler mi bilmiyorum.” G8: “Hastalık, stres, üzüntü yaratır. Çabuk menopoz olursun.”

G9: “Olması lazım. Guatr mesela sıkıntı oluyor. Ameliyatlar, kistler, kitle olursa -genç yaşta girilir.”

G10: ”Tabii ki.kadın hastalığından ...şekerde olabilir.gelinimizde şeker vardı çünkü.erken girdi menopoza..”

G11: “Etkiler. Bir birini tetikler. Bende kansızlıkta var.”

G12: “Beyinde, ur, tümör etkiler. Organlar birbirine bağlantılı. “Hormonla ilgili herşey.”

G13. “Sağlığı bozuk olan daha erken girer.”

G14: “Sağlık sorunları etkiler. Akciğer kan hastalığı olan kadınlar menopozda sıkıntılı olur.”

G15: “Sağlık sorunları etkilemez sağlık sorunu yaratabilir.”

G16: “Etkilidir. Kanser..galiba kanser olunca adetten kesiliyorlar. Arkadaşım vardı öyle olmuştu.”

G17: “Şeker hastalığı erken menopoza sebeptir.”

G18: “Rahim kanseri cerrahi yoldan menopoza girmeye neden olur.”

G19: “Etkileyebilir.”

G20: “ Etkiler”

Kadınların 17’si hastalıkların menopoza girme yaşını ve biçimini etkileyeceğini, 3’ü bilmediğini söylemişlerdir. Etkiler diyen kadınlardan, 2’si, diğer hastalığı tetikleyeceğini, 1’i hastalığın menopozu tetikleyeceğini, 1’i erken menopoza sebep olacağını, 3’ü menopoz döneminin daha zor geçeceğini söylemişlerdir.

Kadınlar, kadınlarda menopoz öncesinde mevcut hastalıkların menopoza girme yaşını ya da biçimine etkisini bilseler de nedenlerini bilmemektedirler. Bu nedenle psikolojik açıdan sağlıklı olan kadının, menopoz dönemini rahat geçireceğini ancak fiziksel sağlığın etkisinin çok önemli olmadığını düşünmektedirler. Buradan iki sonuç çıkarılabilir. Kadınlar gerçekten bu konuda yeterli bilgiye sahip değiller ya da kadınlar menopoz döneminde ruhsal sıkıntıları fiziksel olanlardan daha ağır yaşıyorlar ve bu nedenle öncelik sıralarını en sıkıntı duydukları konular almaktadır. Çevreden edindikleri bilgilerle sınırlı olmak üzere, menopozla birlikte gelen hastalıklardan haberdardırlar ve endişe duymaktadırlar. Özellikle menopoz sonrasında gelişebilecek hastalıklar, kemik erimesi, kanser, kalp-damar hastalıkları ve eşlerinin onlara karşı tutumları dönemin en büyük sorunları olarak ifade edilmektedir.

Kadınların, menopoz öncesi dönemde, menopoz döneminde ve menopoz sonrası dönemde dönemin sağlıklı geçirilebilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:

G1: “İlaç kullanmak, yiyecek, yürüyüş, kendine bakmak”

G2: “Bilgili olmalı, doktor kontrolünde olmalı, yiyeceğe dikkat etmeli, yürüyüş yapmalı, hareket. Sonrasında rahat oturmak, yiyecek, yürüyüş, çevre, torun çocuklar izin vermiyor, bunları yapmaya.

G4: “Ruhsal durumu iyi olmalı, gözyaşı olmamalı, sigara içmemeli. Ah vah etmeyecek, yaşlandım da gençliğimi kaybettim demeyecek, ben güzelim diyecek, aynada kendisine gülecek, zavallı duruma gelmeyecek.”

G5 : “Egzersiz yapacak, yürüyüş yapacak, hobileri olacak. Bu konuda kendimi düşünemedim. Spor, sağlıklı beslenme, makarna pilav yok, ekmek az, an tabii şeyler meyve ve sebze, az az yemek, hayata güzel bakmak ve Tanrı’nın verdiği güzel şeyleri bulup çıkartmak. Aynı şeyler.”

G6: “Her zaman spor, yürüyüş, kendini bunalıma sokmamak şen şakrak olmak.”

G7: “Menopozda değişen bir şey yok. En önemlisi. Sıkıntılarım olması. Bilmiyorum neler yapmak gerekli.” G8: “Öncesinde yoğurt süt yenmeli. Annemgil onları yemiş. Menopozda gıdaya dikkat. Vitaminli şeyler yenmeli. Sonrasın da bakım önemli.”

G9: “Kendilerine değer vermeli, aktif olmalıdırlar. Ayda bir kadın doğuma gitmeli, sağlık kurumuna ve rahim kanserini kontrol ettirmeli. Yatma-kalkma (cinsellikle) ilgili bilgi almalı, mikrop kapar mı öğrenmeli.” G1O: “Moralini yüksek tutmak, en çok yürüyüş, kendini kapatmamak lazım ben menopozluyum demeyeceksin. Bol bol yürüyüş, yoğurt, süt sebze, meyve ..yağlı, hamur işi, şeker, tuz ekmekten kaçmak lazım. Menopozdan sonra daha sağlıklıyım. Bol bol sebze meyve kepekli ekmek yiyorum. Kilom düştü.”

G11. “Bilinçli olmak lazım. Doğal, başka hobiler kendimizi dinlememek hayatın sonu değil, menopoz” G12: “Beslenme, spor, yürüyüş, sağlıklı yaşam için ön görülen huzurlu aile hayatı..bu ortamda bu da yok.”

G13. “Yeme içme her şey, spor, sağlıklı yaşam için. Hızlı hayat yavaşlar tempoda düşme. En sağlıklısını yapmalı, spor yapmalı.

G14: “Kemiklere iyi bakmak, spor, gıdaya dikkat. Sigara, alkol yok Menopozda D vitamini tansiyon, şeker, kolestrolü göz önüne alarak yaşamak. Yoğurt gibileri yemek lazım diyorlar. Benim duyuşuma. Kemik erimesine yol açmazmış o zaman. “

G15: “Dengeli beslenmek D vitamini bol bol yürüyüş iyi gelir, menopoz öncesinde. Menopozda fizik hareketleri yapmak lazım. Sonrasında gıdaya dikkat ve her yaşta hayatı sevmek. Spor beslenme sigara alkol tüketimine son.”

G16: “Kendini sevmesi kalsiyum tüketimine dikkat etmesi. Yürüyüş, gıdalara dikkat. Yenmemesi gerekenleri yememek. Spor beslenmeye dikkat etmeli.”

G17:“Yaşam devam ediyor. Spor, gıda, ilaçlar düzenli alınsın.”

G18:“Her zaman olduğu gibi bu süreçte de sağlıklı beslenmek ve spor yapmak gerekir.”

G19:“Doktor kontrolü gereklidir.”

G20: “Her kadının yapacakları farklıdır.”

Kadınların her biri menopoz süresinde yapılması gerekenlerle ilgili farklı bilgiler vermişlerdir. Bunlar, ilaç almak, yürüyüş, egzersiz, bilgili olmak, bilinçli olmak, ruhsal huzur, kişisel telkin, hobi edinmek, aktif yaşam, kilo kontrolü, D vitamini almak, vitamin almak, yüksek moral, huzurlu aile hayatı, kadın hastalıkları ve genel sağlık kontrolleridir.

Kadınların hemen hemen hepsi, menopoz dönemi boyunca sağlıklı beslenmek ve spor yapmak özellikle yürüyüş yapmak gerektiğini düşünmektedirler. Bir kısmı doktor kontrolünden geçmek gerektiğine inanmaktadırlar. Çok azı ise bilinçli olmak gerektiğini düşünmektedirler. Menopoz döneminde alınması gerekenler önlemlerin tümünü birden sayamamaktadırlar. Ayrıca menopoz döneminde alınacak önlemleri bilseler bile kadınların çoğu bunları uygulayamamaktadırlar.

Kadınların, menopoz tanısının nasıl kesinleştiği konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Tamamen 1 yıl adet görmemek..bilmem tanı nasıl konur.”

G2: “Kesinleşmesi için adetin tamamen kesilmesi, sinirlilik, ateş olması gerek..6 ay yada 1 yıl adet olmamak gerek. Tetkikle.” G3: “Dr tanısı ile kesinleşir.”

G4: “Menopoz tanısı yapılan tahlillerle kan tahlili ile kesinleşir.”

G5: “Bilmiyorum menopoz nasıl kesinleşir.”

G6: “Kesin tahlille kemik taraması kan ve rahime bakılarak anlaşılır.”

G7: “Östrojen tetkiki ile kesin tanı konur.”

G8: “ Doktor biliyor, o söyler bakınca.”

G9: “Doktor söylerse menopozdasın anlarsın girdiğini. Doktorların menopoz bölümü kesinleştirir. Tahlillerle, hormon, kadın organları kontrol edilir.”

G10: “Östrojen hormonundan kandan kesin tanı konur.”

G11: “Bana tanı konmadı bilmiyorum. Benim yaşımdan dolayı. 1 yıl adet olmama kesin menopoza işaret.”

G12: “Tetkikle.”

G13: “Hormonal tetkikle tanı kesinleşir.”

G14: “Benimkini anlamak için ne yaptılar bilmiyorum. Kan idrar alındı. Etekten bakıldı. Sprali çıkardılar.”

G15: ”Doktor ifadesi ile kesinleşir.”

G16: “Hormon tetkikleri bunu kesin ortaya koyar, belirtiler yanıltabilir.”

G17: “Bir yıl, altı ay önce belirtisi oluyor. Tahlillerle kanıtlıyorsun. Sağlık teşkilatında hastanede olmalı kesin tanı.”

G18: “Östrojen oranı belirlenerek kesin tanı konulur.”

G19: “Tetkikle.”

G20: ”Doktor ifadesi ile kesinleşir.”

Kadınların 4’ü menopoz tanısının nasıl konulduğunu bilmediğini, diğerleri ise tetkikle tanı konulduğunu söylemişlerdir. Tetkikle kesin menopoz tanısı konulduğunu söyleyenler, kemik taraması, kan, östrojen, rahim, doktor muayenesi, hormon tarama gibi yollarla tetkiklerin yapıldığını söylemişlerdir. Kadınlar, menopozun kesinleşmesi için yapılması gereken bazı tahlillerin sağlık kuruluşunda kesin tanı koymak için yapıldığını bilmekle beraber, bu tetkik ve tahlillerin ne olduğunu ve niçin yapıldığını bilmemektedirler.

Kadınların “östrojen nedir? sorusuna cevapları şunlardır:

G1: “Kilo aldırır, tüylenme yapar. Bende olmadı. Östrojeni bilmiyorum, verdiler, kullandık.

G2: “Kadınlık hormonunu kaçırıyor. İlaçtır ve menopozla ilgili şikayetleri azaltır.”

G3: “Kalsiyumlu gıdaların emilimini etkiliyor. Bu sıkıntılar yapıyor. Sanırım bende östrojen bitti.

Östrojen eksilince sıkıntı terleme yapar.”

G4: “Östrojen eksilince kanama olmuyor. Ben östrojen kullanmadım. Menopoza giriyoruz kesilince.

Yumurtalıkları etkiliyor.”

G5: “Östrojeni bilmiyorum ben.”

G6: “Östrojeni bilmiyorum.”

G7: “Östrojen diyince ilk hafıza geliyor aklıma. Unutkanım artık.”

G8: “Östrojeni bilmiyorum.”

G9: “Östrojen hormonların düzelmesi için gerekli. Düzene sokar adeti. Hastalığı rahatlatır.”

G10: “Menopoza girince östrojen üretilmiyor. Kadınlık hormonu. Vücutta kıllanma olur eksilince, adet kesilir. Vücut yumurta üretmez. İsteksizleştirir. Östrojen hormonu üretmiyorsun rahimde değişiklik oluyor cinsel istek azalıyor böyle olunca.”

G11: “Çok duyuyorum. Adını bilmiyorum. Vücudun salgıladığı hormon ama.”

G12: “Kemik ayarlamaya.kemik erimesi yani..östrojenden.”

G13: “Kadınlık...gençlik.... Kemik erimesi cilt elastikiyetinin kaybeder zekayı da etkiler. Hafıza geliyor aklıma.”

G14: “Östrojeni bilmiyorum.”

G15: “Östrojen hormonu aklıma kemik erimesini getiriyor. Eksikliği ateş basması yapar.

G16: “En önemlisi östrojen eksikliği kemik kırılganlığını artırır.”

G17: “Biliyordum, inan unuttum şimdi. Hatırlayamayacağım. Çok iyi bildiğim şeyler ama östrojen aklıma gelmedi.”

G18: “Hormon.”

G19: “Menopoz kapsülü.”

G20: “Kadınlık hormonu.”

Kadınlardan 4’ü östrojenin kadınlık hormonu ya da hormon olduğunu söylemiş diğerleri verilen bir ilaç olduğunu ya da ne olduğunu bilmediklerini ifade etmişlerdir.

Kadınların pek çoğu” östrojen hormonunun “ ne olduğunu, ne işe yaradığını ve eksikliği halinde vücutta meydana gelen değişimleri ve hormonun menopozla ilişkisini bilmemektedirler.

Şanlıoğlunun’da yaptığı araştırma da, Menopoza girme yaşı konusunda ise, eşlerinin öğrenim durumu ile ilgili istatiksel anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Kadınlar, menopozda yaşadıkları sorunların ne olduğunu bilmemekte ancak sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini bilmektedir. Menopoza ilişkin, en çok sıcak basması ve gece terlemesinden yakınmaktadırlar. Kadınların menopozla ilgili bilgi düzeylerini düşük olduğu ve eğitime gereksinim duydukları sonucuna varılmış, eşleri ile katılacakları eğitim programları düzenlenmesi önerilmiştir. Yapılan pek çok araştırma kadınların menopoz konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını doğrulamaktadır.

1.3     KADINLARIN MENOPOZ DÖNEMİNDE YAŞADIKLARI SORUNLAR

Kadınların menopozla ilgili kilo almak, yaşlanmak, kemik erimesi ve kanser, cinsel isteksizlik ve gerginlik gibi sağlık sorunlarının menopozla ilgili en önemli sorunları olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca eşleri ile ilişkilerinde ki olumsuzluklarda ruhsal boyutlu en önemli sorunlarıdır.

Kadınların, menopoz döneminde yaşanan sağlık problemleri ile ilgili sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:

G1: “Kemik erimesi.”

G2: “Aşırı terleme, mutsuzluk, karamsarlık.”

G3: “Östrojen problemi ve kemik problemi korkusu yaşadım.”

G4: “Menopozda şeker çıkıyor. Bende çıktı Bazıları kalp sorunları yaşıyor.”

G5: “Kemik erimesi, meme hastalıkları kadın hastalıklarına yol açar, bitince de.”

G6: “Dizlerde ağrı, kasıkta, ellerde ağrı yapar.”

G7: “Arkadaşlarımdan göğüs kanseri olan var, östrojen fazlalığından. Östrojen zaten kesilmeli, gıdalar asıl önemli. Menopozla ilgili sağlık sorunum olmadı. Yaşımla ilgili sağlık sorunları başladı.”

G8: “Kemik erimesi, tansiyon, şeker, kollestrol yapar. Menopoza bağlı değil gerçi hastalık gençlerde de oluyor. Ama bende menopozda çıktı.”

G9: “Karaciğer yağlanması, kolestrol, tansiyon yapar.”

G10: “Kilo, kemik hastalıkları, el-ayak ağrısı yapar.”

G11: “Kemik tarama, mamografi, kanser istendi demek ki bu hastalıklar var.”

G12: “Kemik erimesi, ateşlenme, şeker hastalığı genelde. Östrojen eksikliğinden menopoza özgü hastalıklar.”

G13: “Tansiyon kolestrole neden olur.”

G14: “Her hastalığa yol açar. Rahim kanseri, iç hastalık, böbrek hastalıkları başlar.”

G15: “Menopoza özgü sağlık problemi yoktur.”

G16: “Hastalıklar menopozdan değil sağlıksız yaşamdan ileri gelir.”

G17: “Genelde yaşanıyor bu sıkıntılar, daha çok kemiklerin kırılabileceği kanser oluyor

muyum diye endişelere kapılıyorlar. Bende olmadı. Bu 7 dede olur 70 de de, kanser olacaksan.

G18: “Sağlık sorunu yoktur, menopozun sıkıntıları vardır.” G19: “Kanser olabilir.” G20: “Şeker, tansiyon.”

Kadınlar menopoz döneminde tansiyon, şeker, kanser, şeker hastalığı, karaciğer yağlanması, böbrek hastalıkları, meme kanserleri, kemik hastalıkları, kolestrol gibi hastalıkların belirdiğini çok azı ise bu hastalıkların yaşlanma ve sağlıksız yaşamdan ileri geldiğini söylemişlerdir.

Eşlerle güçlü bağlar, menopoz sürecinin olumlu yaşanmasında etkili görünmektedir. Ancak pek çok kadının ifadeleri de eşleri ile ilişkilerinde kopukluk ve gerginlik olduğu yönündedir. Kişinin kadınlığa yüklediği anlama paralel olarak ilk adet kesilmesine de yüklediği anlam biçimlenmektedir. Pek çok kadının yaşı ne olursa olsun adeti aksadığında ilk aklına gelen hamile miyim? Ardından hasta mıyım? Sorularıdır. Menopoz, kadınların kendilerine kolaylıkla yakıştıramadıkları bir durumdur. Bunu açıkça ifade etmeseler de menopoza girişi, kadınlığın bitmesi, eşlerle ilişkinin bozulması ya da yaşlanma belirtisi olarak algılamakta ve menopoz sürecine karşı önlem almak yerine, direnmeye yöneltmektedirler. Bu anlamda gurup tedavileri ve yetişkin eğitim etkinlikleri ile kadınların özgüvenlerini kazanmaları sağlanabilir. Tedavi merkezine gelmelerinin en önemli nedeni de bu konuda özgürce konuşabiliyor olmaktır.

Kadınların bazıları, menopoza girişte hiçbir belirti yaşamazken bazıları ciddi sağlık sorunları yaşamaktadırlar. Genellikle geçmişten getirdikleri sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlar nedeniyle bu süreci daha ağır şekilde yaşadıkları, sıkıntılarının şiddetli olmasının asıl nedeninin, menopoz olayı olmadığı düşünülmektedir

Kadınların, menopoz döneminde yaşamlarını etkileyen en önemli sorunları ile ilgili sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:

G1: “En önemli sorun yaşlılığın başlangıcı olması. Vücutta kan temizleniyor, temizlik adet olma daha gençleştiriyor. Erken kesilmek istemezdim en önemi sorunum bu.”

G2: “Çok sıkıntı çektim. Gençliğinde de problemli sinirli idi ama hepten arttı. Kadın menopozu yaşarken erkekte andropozu yaşıyor. Asıl sorun bu.”

G3: “Menopoza girince ruhsal sıkıntı yaşamadım. yaşamım derli toplu. Bir şey hissetmedim. Zaten çocuğum hissedemeyecek kadar da yoğundu hayatım.” G4: “Kilo almak.”

G5: “1 sene doktora gitmedim, sonra ailede kanser çıkınca kanser korkusu bir de kemik erimesi için doktora geldim. Bayanların bazılarının kemik erimesi olduğunu biliyordum. En önemli sorun bu.” G6: “En önemli sorunum elimin ayağımın yanması.” G7: “Sorunum yok.”

G8: “En önemli sorun ateş ter. Terleme ateş yoktu. Sırtım soba gibi yanıyor şimdi.”

G9: “Sinir bunaltı gerginlik en önemli sorunum.”

G10: “Kemik erimesi, vücutta kıllanma, kemik ağrısı. Ben henüz yaşamadım ama menopoz bu sağlık sorunlarını hazırlıyor.”

G11: “Terleme ve sıkıntı çok yaşadım.”

G12: “Ateş basması, sıkıntı en önemli sorunum.”

G13: “Ben organlarıma üstün olma sorunu yaşıyorum. Psikolojik sıkıntı en önemlisi. Hayatın sonu gibi görmem.”

G14: “En çok sorunum can sıkıntısı.”

G15: “Çok şiddetli sıkıntım olmadı çok sıkılınca ateş basması oluyor. En önemli sorun adetten kesilme. Ama ben dert etmedim zaten geç kesildim.4 tane de çocuğum var.”

G16: “En önemli sorunları yaşlanmak çirkinleşmek deforme olmak. Bazen tansiyonum yükseliyor.

Şimdilik bunlar. Süreç devam ettiğinde neler yaşayacağımı bilmiyorum.”

G17. En önemlisi ateş basması

G18: En önemli sorunum kilo vermede güçlük yaşıyorum.

G19: “Kilo almak.”

G20: “Eşim.”

Kadınlar en çok ateş basması ile ilgili, kilo almak, eşle ilişki, çirkinleşme, yaşlılık, kemik erimesi, sinir ve bunalım kemik ağrısı, kıllanma, tansiyon gibi sorunlar yaşadıklarını, kadınlardan 2’si ise sorununun olmadığını söylemişlerdir.

En büyük ve ortak sıkıntıları, sıcak basması iken bütün bunlara ilaçla, sporla ya da sosyal yaşama tutunmakla karşı koyabileceklerine inanmaktadırlar. Daha çok başa gelen çekilir, çaresi yok gibi kabulleniş duyguları içindedirler. Adet görme yaşı, medeni hal, çalışma koşulları, doğum sayısı, sosyo-ekonomik durum, sigara kullanmak, yüksek rakımda yaşamak, eğlenme, spor, beslenme ve yaşam tarzı, eşin mesleği de menopoz yaşını etkileyen faktörler arasında (Atasü, 2005, 31) olmasına karşın her kadın menopoz belirtilerini ve sıkıntılarını farklı yaşamaktadır.

Kadınlar, cinsel isteksizlik yaşamakta ve eşleri ile bu durumu çözme gayretine girmemektedirler. Bu kültürel yüklenmeler, kadına verilen değer gibi bazı sosyo­kültürel faktörlerin olduğu kadar bilgi ve deneyim eksikliği ile de ilgili olabilir. Bazı kadınlar, sorunun, eşlerinin anlayışsız olmasından, bazıları ise cinsel yaşamlarının menopoz sürecinden değil yaşam şartlarından ve yaşa bağlı değişimlerden kaynaklandığını düşünmektedirler. Kadınların, cinsellik konusunda menopozun bir etkisi yoktur şeklinde ki ifadelerine rağmen cinsel hayatlarının da olmadığını ifade etmektedirler. Kadınlar, menopoz süreci dışında da sağlıklı cinsel yaşama sahip olmadıklarına dair izlenimler edinmeme sebep olmuşlardır. Kadınların, menopoz döneminde en önemli sorunlarından biri de eşleriyle yaşadıkları cinsel sorunlardır. Yaşamda hiçbir şey fiziksel ve duygusal açıdan başkaları ile kurulan ilişkiler kadar insanı derinden etkilemez. İnsanı başka insanlarla iletişim kurmaya yönlendiren belki de zorlayan sinir sistemi çocukluğun erken döneminde beyine yerleşir. Çocukluk döneminde yaşanılan deneyimler yaşam boyu gelişen sinir devrelerini etkilemektedir(Northrup, 2005, 31). Kadınlar, genel olarak menopoz döneminde eşlerinden, anlayış ve sevgi görmemekten yakınmaktadırlar. Çok az kadın menopoz sürecini eşiyle birlikte aştığını dile getirmektedir. Araştırma sürecinde gözlenen yaklaşık 2400 kadından sadece bir kaçı hastaneye eşi ile gelmiştir.

Kadınların, menopozun cinsel yaşama etkisi konusunda sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:

G1: “Etkiliyor. İsteksizleştiriyor ama herhalde bu yaşla ilgili. Cinsel, hissizlik eşime bir şey hissetmiyorum

G2: “Bakış açısına bağlı, etkilemez ama yaşam zorlukları etkiliyor.”

G3: “Eşim yatalaktı. Ben onunla uğraştım. O benim menopoza girdiğimi falan anlayıp da tepki göstermedi. Onun derdi ölürse benim evlenip evlenmeyeceğimdi. Kadın cinselliğini etkilemez. Ben eşim yatalak olduğu için bu deneyime sahip değilim ama sanmıyorum etkileyeceğini.” G4: “Cinselliğe etkisini bilmiyorum. Evli değilim.”

G5: “Cinselliği etkilemez. Değişir genç gibi olmaz çiftleşmek. İstekli olamazsın. Kanın değişiyor. Eşler, fark etmez, onlar bilmez menopozu.”

G6: “Cinselliği etkilemez. Cinsel sıkıntım olmadı.”

G7: “Cinselliği etkilememeli ben 42 yaşında çok albenili bir kadındım. Sağlıklı cinsellik, hormonların aktif olması menopozu geciktirir.”

G8: “”En çok yatmayı etkiler. Kadınlar istemiyor. Ben hala sıkıntılarını yaşıyorum, yatmaktan değil. Ben aşırı sıkıntı yaşıyorum. Bilmem, acaba yatmamaktan mı. Alkol yüzünden zaten 16 senedir benle yatamıyor, hiç olmuyor. Ben gibi ameliyatla olanlar temasta bulunuyor ama ben bulunmuyorum zararlı diye.”

G9: “Değişim bende olmadı. Benim işim bitmiş demedim. İçime kapanmadım. Fazla ilişki istemiyor insanın canı. gençken gibi olmuyor, eşimde istemiyor. Eşim anlayışlı davranırdı.”

G10. “Eşim çok anlayışlı değil. Artık sözü geçmiyor gerçi. İsteksizim. Eşim tepki gösteriyor. Kullanıldığımı hissediyorum. O da okuyor, bilinçli ama anlamıyor. Kadın ruhu daha ince..İnce davranılsa kadın daha olumlu olur. Kendi kendimize kabullendiğimiz, tedavi olduğumuz sürece sıkıntı çekilmez. İki tarafta anlayışlı davranırsa. Kalorifer çok sıcak. Kapatsam camı açsam eşim git dışarıda dur diyor..Anlayışsız olunca cinsel istekte olmuyor.”

G11:“Eşlerin işine geliyor. Korkusuzca hayat devam ediyor, kesinlikle yok. Zannetmiyorum. Bebek olmama korkusu daha rahat cinsellik yaşatır.”

G12: “Evet. Rahat olunmaz acıdan dolayı. Canın acıyor. Regl olma olasılığı olmadığı için daha rahat cinsel ilişki yaşama olasılığı da var.”

G13: “Bilmiyorum cinsellik ne olur.”

G14: “Etkilemez cinselliği. Daha verimli hale getirir. En güzel devresidir, cinselliğin gibi geliyor bana.”

G15: “Eşlerin menopoz süreci ile ilgili ne hissettiği hakkında tahmin yürütemiyorum eşim yok.”

G16: “Bende etkilemedi, ama etkilendiklerini söyleyen var. Bazılarının sanki evliliğimde bitti diye değerlendirdiklerini biliyorum.”

G17: “Kadın isteksizleşiyor.”

G18: “Erkeğin tutumuna bağlı.”

G19: “Etkiler, ilişkiye bağlı.”

G20: “Evet, eşler daha genç kadınlara yöneliyor.”

Kadınların çoğunluğu menopozun cinsel yaşamı etkilemediğini söylerken, etkiler diyenler bunu eş ile ilişkiye ya da daha önce cinsel yaşama bakış açısına ya da başka faktörlere ve yaşlanmaya bağlı olduğunu, zaten cinselliğin geri planda kaldığını, bekar ve dul olanlar ile bazı kadınlar ise bu konuda bilgileri olmadığını söylemişlerdir.

Kadınlar menopoz döneminde cinsel isteksizlik konusunda, önlem alma gereği hissetmiyorlar ve cinselliği erkeğe karşı bir görev olarak algılıyorlar. Çok az kadın, cinsel isteksizliğin menopoz sürecinde yaşanan fiziksel durumdan kaynaklandığını bilmektedir.

Kadınların menopoz döneminde eşleriyle ilişkileri konusunda sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:

G1: “Eşim iş telaşından fark etmedi bile yine aynıyım kimseyi görmek istemedim, kırıcı konuştum ama çocuklarımla hiç problemim olmadı. Rahatladım.”

G2: “Umurunda olmadı eşimin, senin bir derdin var mı demiyor. Tek bildiği nefsi..Çocuklarımla ilişkim hep aynı, değişmedi.”

G3: “Eşim yatalaktı, anlamadı.”

G4: “Benim eşim yok ama evlilikte sorun yaratmaz. Kadının üreme yeteneğini kaybetmesi bu yaşta önemsiz.”

G5: “Eşim hiç umursamadı. Ne umursayacak erkek.”

G6: “Üreme kaybı evliliği etkilemez. Eşim bir şey anlamadı. Doktorlar yönlendirdi beni.”

G7: “ Sıkıntılar mutlak yaşanmak zorunda değil.”

G8. “Öyle bir eş değil benim ki. Hani nerde öyle eş. Her durumda bozuluyor. Anlayan bir adam değil. Genç iken anlamadı, şimdi hiç anlamaz.”

G9: “Eşime bir şey olmadı. Yardımcı oldu. Hoşgörülü davrandı. Sıkıcı davranmadı.

G10: “Eşimle cinsellikten dolayı sıkıntı yarattığı için bu sıkıntıdan işe yaramazlık duygusu yaşadım. G11: “Cinsel isteksizlik yaşıyorum. Eşim anlayışlı değil. Hiç konuşmadık eşimle, paylaşmadım. Kendi içimde yaşıyorum. Biz hiçbir zaman hiçbir şeyi paylaşmadık. Önceden de doktora gitsem hasta olsam dönünce ne oldu demez ki. Tepkileri değişmedi, zaten tepkisiz her zaman.”

G12: “Eşime anlattım ilk. Artık herhalde rahat yaşam olacak cinsellikte bebekte olmayacak dedim. Değişen bir şey olmadı, farklı olmadı davranışları. Elinden geleni yaptı. O da rahatsız ama benle ilgilendi.”

G13: “Bilemiyorum. Eşim de üniversite mezunu. Erkekler bu konuda çok duyarsız oluyor. Kadınlar boşuna bekliyorlar.”

G14: “Çocuklarım. İyi bir eşim olmadığı için. Bu yazgım çilem.her kadı n eşi destek olsun ister.” G15: “Daha güçlendi ilişkimiz, hamile kalma riskinin olmaması cinsel yaşamımızı güçlendirdi. G16: “ Evli değilim ama bence evlilikte sorun yaratmaz.” G17: “Eşimle konuştuk. İyi davranır bana her zaman.” G18: “Eşlerin umurunda değil.”

G19: “Eşim tepkisiz bence ne olduğunun farkında değil.”

G20: “ Eşimle ayrılmak üzereyiz.”

Menopoz döneminde kadınların 9’u eşlerinin kendilerini umursamadığını ve fark etmediğini, 4’ü ilgi gördüğünü, 2’si cinsellikle ilgili sorun yaşadığını,1’i eşinin genç bir kadına gittiğini boşanma aşamasında olduğunu, 1’i eşi yatalak olduğu için olayı anlayamadıklarını,1’i eşi ile cinsel hayatının güzelleştiğini söylemişlerdir.

En büyük kırgınlıkları eşlerinin onlara karşı tutumlarıdır. Aslında bu Türk kadının kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanması, yaşama bir erkekle, evlilikle ve çocukla anlam katması ile de ilgili görünmektedir. Yaşamı ve evliliği cinsellikle anlamlandıran kadınlar bu konuda daha kırgınlardır. İnsanı başkalarının duygu ve gereksinimleri üzerinde yoğunlaşmaya yönlendiren üreme hormonlarının oluşturduğu örtünün ortadan kalkması insanı hem özgürleştirir hem tedirgin eder. Orta yaş döneminde görülen ayrılıklar, boşanmalar ve meslek değiştirmeler bu fikri desteklemektedir(Northrup, 2005, 17). Andropoz da kadının menopoz döneminde karşılaştığı bir güçlüktür. Eşinin andropozla ilgili değişimlere ayak uydurması sırasında kadın-erkek ilişkilerinde dağılmalar olmaktadır.

1.4     KADINLARIN MENOPOZ TEDAVİSİNDEN BEKLENTİLERİ

Kadınların çoğu menopoz öncesi dönemde sağlık durumlarının daha iyi olduğunu, sağlıklarının bozulma sebebinin ise menopozla ilgili olduğunu savunsa da hastalıklar, geçmişten gelen birikimler, üzüntü, yaşam koşulları, yaşlılık da etkisi altında, menopoz döneminde açığa çıkmaktadır.

Kadınların, menopozdan önce sağlık durumları hakkında sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Guatr ameliyatı dışında sağlık sorunum yoktu.”

G2: “Sadece sinüzit vardı.”

G3: “Sağlık sorunum yoktu.”

G4: “Menopoz öncesi sağlık durumum aynıydı. Sadece guatr çıkmıştı, öncesinde.”

G5: “Önce sağlık durumum daha iyiydi. Şimdi sürekli hastalık çıkıyor. Her kadın sıkıntı yaşar. %90. Hemen hemen kime sorsan adet sarktı, ateş oldu, ayaklarım yandı, der.”

G6: “Önce daha iyiydi sağlığım.”

G7: “Sağlık durumum daha iyiydi.”

G8: “Sağlık durumum daha iyiydi.”

G9: “Daha iyiydi sağlığım. Acıları görünce menopoza girdim. Hastalıklarda geliyor peşin sıra.” G10: “Daha iyiydi. Şimdi de kolay kolay hasta olmam ama menopoz ağrıları.”

G11: “Yoo. Çok fark olmadı. Göğsümde kitle vardı zaten. Kemik yaşa bağlı çıkacak zaten.”

G12: “Daha iyiydi sağlığım.”

G13: “Son derece iyiydi. Aklıma sağlık problemi gelmiyordu. Sık sık doktora, gitmezdim.”

G14: “Kemik taraması temiz çıktı. Memede kitle çıktı.”

G15: “Bağırsak problemi. Memede fibrokistik hastalık. O dönemde kanser korkusu duydum.”

G16. “Sağlığımda önemli bir değişiklik yok.”

G17. “Sonrası pek sağlığımda değişiklik olmadı. Fibrokistik hastalığı var eskiden beri.”

G18: “Daha iyiydi sağlığım.”

G19. “Daha iyiydi sağlığım.”

G20. “iyiydi sağlığım.”

Kadınların 5’i menopoz öncesi sağlık durumu ile menopoz döneminde sağlık durumları arasında belirgin bir fark olmadığını, diğerleri ise menopozdan önce sağlık durumlarının daha iyi olduğunu söylemişlerdir. Bir kaçı menopoz sonrasında kemik erimesi ve kanser hastalıklarının ortaya çıktığını söylemişlerdir. Menopoz öncesinde kadınlar guatr, fibrokistik hastalık, sinüzit gibi sağlık sorunlarının olduğunu söylemişlerdir.

Kadınların bir kısmı menopozla ilgili fiziksel değişimleri yaşlılık belirtisi olarak algılamakta ve östrojen hormonunun menopoz sürecinde vücutta yarattığı değişimleri ve nedenlerini bilmemektedirler.

Kadınların bir kısmı menopoz süreci ile ilgili, bir kısmı menopoz sonrası hastalıklarla ilgili bir kısmı ise sağlıklı olmak adına kontrol için, bir kısmı ise psikolojik tedavi almak için tedavi gereksinimi duymaktadırlar.

Kadınların, menopoz döneminde yaşadıkları fiziksel değişimlere ilişkin sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:

G1: “Kemik erimesi yapar. Parmaklarım şekil değiştirdi.”

G2: “ Menopoz fiziksel değişikliklere neden olur.”

G3. “Menopoz fiziksel değişikliklere neden olur.”

G4: “Onlarla uğraşan kadın için zor.”

G5: “Fiziksel değişim yaratmaz. Sadece kilo aldırıyor kullanılan ilaçlar.”

G6: "Görüntü değişmez ama çok sıkıntı oluyor, fiziksel.”

G7: “Bende fiziksel değişme olmadı. Arkadaşlarımda oldu.”

G8: “Bende yarattı. Hareketim azaldı. Canlılığım azaldı.”

G9: “El, yüz, ayakta ve kemikte eğilme, eğrilme olur. İlaç, yürüyüş, tedavi olmazsa zor. Ciltte de hastalık olur. Yaşayan da var yaşamayanda. Hiç anlamayan neden bilmeme gıdadan mı..sıkıntı yaşan ıyor.Estetik kaygım yok.Şimdi sadece yüzümdeki bene kafayı takıyorum.” G10: “ Değişmeler yaşlanmaya bağlı oluyor.”

G11: “ Etkiler, isteksizleştirir. Fiziksel açıdan olmadı.”

G12: “Yaşayan da var yaşamayanda.”

G13: “Hormonlar aktif değil kemikler eriyor, üreme bitiyor. Vücutta eskisi gibi değil. Kilo problemi başlıyor. İlaçla daha az hareketten mi kilo alınıyor bilmiyorum.” G14: “Değişir, yaşlanma olur.”

G15: “Kemik erimesi ne neden olanların yürüyüşü tutulur. Kadınlar öyle söylüyor.”

G16: “Fiziksel genişleme ve ciltte incelme yaratıyor. Entelektüel kadınlar bu sıkıntıları daha hafif yaşarlar.

G17: ”Olur. Kemikler eriyor. Yerine gelmeyen kırılmalar. Büyük değişiklikler oluyor.”

G18: “Menopoz fiziksel değişim yaratmıyor. En önemli değişiklik kilo almak olabilir ama ben kilo da almadım.”

G19: “Herkes menopoz sıkıntılarını yaşamak zorunda değil, kişinin kendi elinde.”

G20: “Yaşlılık belirtileri keskinleşiyor.”

Kadınlar çoğunluğu, kemik erimesi, fiziksel güzelliğin kaybolması, canlılığın gitmesi, yaşlılık izlerinin keskinleşmesi, ciltte incelme ve kilo alma gibi değişikliklerin olduğunu ancak 6’sı bir değişiklik yaşamadıklarını söylemişlerdir.

Kadınların, menopoz döneminde tedavi gereksinimi duyup duymadıklarına ilişkin sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Gerekli tedavi. Kadının sağlıklı menopoza girmesi için. Hastalıklar çıkıyor, doktor kontrolü olmak iyi bir şey. Yiyeceğe dikkat edip yağlıdan kaçınmak için doktora gitmek lazım.”

G2: “Evet gereklidir.”

G3: “Eğer kadının menopozla ilgili sorunu varsa tedavi gereklidir. En etkili tedavi yolunu doktor bilir.”

G4: “Tedavi gereklidir. Hormon verdiler kullanmadım yan etkisi yüzünden. Kanser korkusu. En etkili tedavi, doktorun tavsiyelerine uymak.”

G5:“Menopozda tedavi gereklidir. En etkilisi, kadın hastalıklarına başvurmak. Doktora meme kemik kontrolü yaptırmak.”

G6: “Tedavi gereklidir. ilk doktora geldiğimde ne haldeydim. Allah hocalarımdan razı olsun. En etkili tedavi ilaçlar.”

G7: “İhtiyaç varsa ihtiyaca göre tedavi gerekli. En etkili tedavi, kişinin kendisi.”

G8: “Tedavi gerekli. Evde oturmaktan daha iyi doktora gitmek. Doktorun verdiği ilaçlar en iyi tedavi.

G9: “Sağlıklı bilinçli olmak için tedavi gereklidir. Her şeyin üstesinden gelmeli..Beslenme kişisel terapi önemli. Tedavi gereklidir.”

G10: “Tedavi gereklidir. Östrojen hormonu. En etkili tedavi, ilaç.”

G11: “Tedavi gereklidir.”

G12: “Gereklidir her kadın için. Sağlıklı yaşamak, rahatlamak için.”

G13: “Gereklidir. En etkilisi, psikolojik tedavi.”

G14: “Evet gerekli tedbirini alacaksın tedavi ile. En etkili tedavi, bilmiyorum.”

G15: “Gerekliyse tedavi. Benim için gerek yok. Sadece 3 yılda bir kemik taraması..Çocukken bana çok zayıf olduğum için zorla balık yağı yediriyordu.somyaların altına saklanırdım.ama şimdi o yuvarlak kapsül şeklindeki balık yağının faydasını görüyorum.kadınların tedavi ihtiyacı varsa gereklidir. En etkilisi östrojen takviyesi ama herkes korkuyor. En çok şişmanlamaktan korkuyor. yan etkileri yüzünden almak istemiyorum.”

G16: “Belki nadiren tedavi gereklidir. En önemli tedavi yöntemi hormon takviyesidir. Ancak o da tartışmalı bir konu.”

G17: “Vardır.” gerekli. Doktor kontrolünde sağlıklı olmak için.”

G18. “Tedavi gereği kişiye göre değişir.”

G19: “Gereklidir.”

G20. “Psikolojik tedavi gerekir.”

Kadınların 16’sı menopoz döneminde tedavi gereklidir, 4 ‘ü ise eğer bir sorun yaşıyorsa kadın tedaviye ihtiyaç vardır şeklinde yanıt vermişlerdir. Tedavi gereklidir diyenler, menopozla beliren hastalıklar, bilinçli olma ve psikolojik telkin konularında tedavinin gerekli olduğunu söylemişlerdir. Güngör’ün araştırmasında da önerdiği gibi, doğurganlık çağından itibaren kadınlara bilgi verilmesinin ve kültürün olumsuz etkilerinden kurtarılarak, sağlıklı beslenme ve yaşama bilinci kazandırılmalıdır.

Kadınların, tedavi sürecinden beklentileri ile ilgili sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Kardeşimin hanımı duymuş o söyledi. SSK’ya gidince duymuş ruhsal problemlerimi konuşmak sıkıntımı paylaşmak psikolog görmek için gelmek istedim. Ama psikolog görmeye zamanım olmadı.”

G2: “Dizlerimdeki ağrı sebebiyle geldim. Sağlık problemleri. Adet kesilince komşular dedi, git diye. Kemik erimesi korkusu da duydum. Tedavi bıçak gibi kesmedi sıkıntılarımı ama ilaçlarla hallettim.”

G3: “Arkadaşım önerdi burayı. Hiç beklentim olmadı. Gayet iyiyim. Ne estetik açıdan ne fiziksel açıdan bir şey ummadım. Sadece ateş basmam geçsin dedim. Tedavi kalp çarpıntıma çözüm oldu. Ateş basması şikayetim yüzünden geldim. Ateş basması yaşadım. En büyük sağlık problemim bu. Arkadaşlarımda depresyon, bunalım oldu. Herkesin kendi yaşantısı ile ilgili ya da cehaletten yaşanıyor sıkıntılar.”

G4: “Buraya kendi kararımla adetten kesilince geldim. Kendimi anlamak istedim. Sadece beklentim kilo ve fenalık hissetmekti. O da aşırı terleme sıcak basması. Sağlıklı olmayı istedim ve tedavi bana iyi geldi.” G5: “Tedaviye gelmeye kendim karar verdim. Sıkıntılara dayanamadım. Ateşim çoktu.

Ateş azalır, kemik erimesi ilaçlarımı alırım diye geldim. Kanser tedavisi olurum diye geldim.”

G6: “3- 6 ay da bir kontrole geliyorum. Buraya girince rahatlıyorum. Kafada soru kalmıyor. El ayağım yandı. Tanıdık komşulardan burayı duydum. Kızım getirdi.”

G7: “Sadece tahlil sonuçları için sağlık durumu bilmeye ihtiyacım var. Bilgiye. Mucize beklemiyorum. Sorunlarım tahlil sonuçlarım iyi çıktığında son buldu. Ankara’da yaşadığım dönemde en iyi ve zaten tek klinik burasıydı. İlk buraya geldim sonrada değiştirmedim. Tahlilleri sağlıklı uzmanlaşmış personeli oturmuş. İzmir den geliyorum”

G8: “Özele gidip sonuç alamayınca arkadaş önerisi ile buraya geldim. Rahim kanseri olabilirsin dedi arkadaş anlatınca kanamalarımı. Korkum. Hemen ameliyat ettiler. Kanser korkusu duydum, bide doktor azarlayacak diye korktum. Neden zamanında gelmedin der diye ama çok iyi karşıladılar. Memnun kaldım. Sinirim yatışınca buraya geldikten sonra rahatladım eşime de fazla kafa takmamaya başladım.”

G9. “Bir anda doktor, ilaç yazıp her şey bitecek sandım. Oradan oraya tahlil yapıldı. Ben ilaç verin dedim. İlla..ilaç verirsen adetin kesilir dediler. Başka bir şey beklemedim tedaviden. En çok sakinleşmek rahat olmak ter ve sıkıntının geçmesini isterdim.”

G10:” Buraya annemi getiriyordum. Arkadaşımın komşusu tedavi oldu. Ben adet düzensizlikleri için iğne oluyordum. Kızdı bana kendi başına iğne olma git oraya dedi. Tedavi belki adeti düzene koyar yaşım genç olunca tedavi gerek. Arkadaşlarım 50 yaşında benden dinç. Kafamdaki sorular gitti. Teyzem göğüs kanseri vefat etti. Bunun tedirginliğini yaşadım. Devamlı kontrol altında olmanın rahatlığını yaşıyorum.” G11: “Gerekli, tedavi ancak tam cevap vermiyor. Ben sonuç alamadım. Doktora gelince psikolojik olarak rahatlıyor insan. Ben 2, 5 yıldır hiçbir tedaviye yanıt alamadım. Düzensiz adet olunca en son burada kürtaj olmuştum. Buraya geldim. Gençlik merkezine de evlilik öncesi danışmaya kızımı getirdim.” G12: “Sonra komşular söyledi. Ateş basmam sıkıntım geçsin istedim. Kemiklerim değişti, menopozdan olduğunu öğrendim, kontrolümü olunca sıkıntım geçti kemik erimesi olmamak istedim. Doktora ben tekrar adet olmak istiyorum dedim. Ortak karar verilecek. Sen olamazsın artık dedi. Benim adıma karar vermeyin dedim. Bayan başka doktorla görüşmek istedim. Erkek doktordu anlamadı. Tedavi olmak rahatlamak için geldim buraya. Psikolojim düzelsin bekliyorum. Tam sorunum çözülmedi. Kemik, mamografi iyi ama tam sonuç alamadım. Yeniden adet görmek istedim, olmadı. Yaşayan çok. Doğanın kanunu sıkıntı mutlaka olacak. Kendisinin kabullenmesi gerek tedaviden önce. Doktorla görüşüp en uygun tedavi seçilmeli.”

G13: “Sorunların çok önemli olmadığını bilmek rahatlattı. Kontrol altında olmak...Evet, tedavi gereklidir. Psikiyatr gidince beni dinlemelerini isterdim. Doktorla tartıştım. Konuşmuyorlar sadece ilaç. Hastaya her şey müstahak muamelesi İlintisi yok. Onunla yaşadığım sorun başka bir şey menopozdan değil. Başka doktor önerdi. Beğendim burayı geldim ”

G14: “Eklem ağrıları, uyku değişiklikleri için tedavi gereklidir. Spral çıkartmak için geldim. Kemik erimesi var mı diye. Tedavi şart. ”

G15: “Benim için gerek yok. Sadece kontroller kemik, meme ve rahimle ilgili.”

G16. “Tedavi insanların daha iyi olma umududur. Fiziksel açıdan kalsiyum belki bitkisel ilaç gerekli. Ruhsal açıdan şimdilik tedavi ihtiyacı duymuyorum. Estetik açıdan tedavi gereksinimi duyabilirim, kendimi daha iyi hissetmek için. Eskisi olmak ama hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Similasyondan başka bir şey sağlamaz. En önemli tedavi ihtiyacı, sağlık sorunları ile ilgili olan. Menopoz bir sağlık sorunu değildir, özen gösterilmesi gereken bir dönemdir. Ben zaten üniversite yaşlarımdan beri jinekologa gidiyorum. o yüzden şimdide geldim kontrol olmak amacıyla.”

G17: “Her kadın için gerekli değildir Adet gecikince geldim. Burada çalıştım biliyordum..”

G18: “Sağlık problemi olanlar için gereklidir. Ben problem yaşamıyorum.”

G19. “ Pek ihtiyacım olmadı sadece kontrol amaçlı geliyorum.”

G20. “Özellikle psikolojik anlamda, sürece uyum sağlamak için geldim. Henüz bir değişiklik olmadı.”

Kadınlar ateş basması, sinir, eklem ağrısı ve adetten kesilme gibi bir takım değişikliklerin ardından komşularından ya da yakınlarından duydukları için tedavi kurumuna geldiklerini söylemişlerdir. Tedavi sürecinden olumlu etkilendiklerini de belirtmişlerdir. Kadınların bir kısmı kontrol amaçlı bir kısmı, tedavi amaçlı bir kısmı ise menopozla ilgili yaşadıkları sıkıntıları çözümlemek amacıyla menopoz ünitesine gelmektedirler.

Tedavi kurumunu, genelde arkadaşlarından, komşularından ya da akrabalarından duyarak öğrenmişlerdir. Onları en çok hoşnut eden menopoz ya da başka herhangi bir konu hakkında konuşabiliyor olmaktır. Doktorların bilgileri ve ilgileri, kadınların kendilerini son derece güvende hissetmelerini sağlamaktadır. Kadınlar en çok tedavi gereksinimini, ateş basması, kilo alma, kemik erimesi ve kanser, ruhsal bunalım konularında duyup, hastalıklardan korunmak için tedavi kurumuna gelmeyi seçmektedirler. Kadınların pek çoğu doğumları ve hastalıkları dışında, jinekolojik kontrol olmamaktadır. Tedavi sürecinden olumlu etkilenmektedirler. Çevrelerinden beklenti duymamayı öğrenmiş görünen kadınlar eşlerinden ilgi ve destek beklemektedirler.

Ayrıca diğer beklenti duydukları konu ise sağlık kurumlarında ki iş ve işlemlerde öncelik ve kolaylık sağlanmasıdır.

1.5     KADINLARIN MENOPOZ DÖNEMİNDE YAKIN ÇEVRELERİNDEN BEKLENTİLERİ

Kadınların, menopoza girdiklerini anladıklarında ilk kiminle paylaştıkları konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:

G1: “İlk kardeşimin hanımı ile paylaştım. O da aynı durumdaydı. Bana destek oldu.”

G2: “Doktorla.”

G3: “Kimseyle.”

G4. “İlk arkadaşımla paylaştım. Benden gençti. Öneride bulunmadı. Bir şey olmaz dedi.”

G5: “Kimseyle.”

G6: “İlk kızımla paylaştım. Sonra karşı komşuyla. Komşu tedavi olmuş burada. Bende memnun kaldım.”

G7: “Kimseyle paylaşmadım.”

G8: “Kızım yanımdaydı. Annemi kaybettim ama. Kızım çok destek oldu.

G9: “Komşumla.”

G10: “Menopozu komşumla paylaştım. Kız kardeşim kadar yakın. Menopoz muyum. Gözümüzde menopoz, kadınlık fonksiyonlarının gitmesi gibi.”

G11: “Arkadaşla. Zaten samimi olduğum çok az insan var. Kadın kadına konuştuk.”

G12: “Sorunum olmadı. Eşim destek oldu. Benle gelip gidiyor hastaneye.”

G13: “Arkadaşımla. Süreci anlattım. O da benzer durumda. Kendi tecrübelerinden bahsetti. Başkası, doktora bile gitme dedi. Hormon kullanmamı tavsiye etti.” G14: “Çocuklarımla.”

G15: “Ablamla paylaştım ilk. Artık okuyoruz biliyoruz üzülmedim.”

G16: “Doktorla konuştum. Adetlerle ilgili sıkıntılardı problemimim.”

G17: “Eşimle konuştuk o da biliyor.”

G18: “Kimseyle.”

G19: “Komşumla.”

G20: “Arkadaşla.”

Menopoza girdiklerini öğrendiklerinde, kadınlardan 4’ü arkadaşı ile, 4’ü komşusu ile, 3’ü çocukları ile (daha çok kızları), 1’i ablası ile, 1’i akrabası ile (daha çok kızları), 2’si doktoru ile, 2’si eşi ile paylaşmışlar, 3’ü kimseyle paylaşmam ıştır. Kadınlar, menopoza girdiklerini ilk, komşuları, arkadaşları, kızları ya da doktorları ile konuşmuşlardır. Çok az kadın, menopoza girdiğini ilk eşiyle paylaşmıştır. Eşlerle ilişkiler ve buna yüklenen anlam kadınların yaşamında, menopoz kadar önemli bir problemdir.

Kadınların, menopoz sürecinde, yakın çevreleri ile ilişkileri hakkında sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:

G1: “Sorun gençlerde. Çocuklardan anlayış beklerim. Kadının zaten sıkıntısı var. Çevresi bilmeli gençler bilmeli bunu. İki kızım gelinim var ama hala ben onlara hazırlıyorum her şeyi. Ben eşime destek oldum hasta olarak değil aç alınca iyileşmiş hissettim kendimi. O aynıydı. Eşimin, işi çok, ekmek parası telaşında. Çocuklar okula gidiyordu destek olmadılar akrabalarımdan anlayan anladı beni anlamayan anlamadı.”- “Çevremle ilişkim değişmedi ama eşim andropoza girince eşimle ilişkilerim değişti.”

G2: “Çocuklarım okuyordu. Yurtdışındaydılar. Kendimi düşünemedim. Kocam felçliydi.

Şimdi ruhsal durumum daha iyi. Eşim hayatta iken onun yaşlı arkadaşları ile olmak zorundaydım. Şimdi arkadaşlarımı kendim seçiyorum. Bende varım diyorum. Kimsenin bir şeyden haberi yok. Öksürük ve endişe duymak benim sıkıntım. O felçliydi.

Kimseyle konuşulmuyor böyle konular. Ben kendim halettim. Çocuklarıma her namazımda dua ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Onlarla ilişkim hep güzeldi.”

G3: “Menopozdan önce de sonrada aynı ilişkilerim. Menopoz öncesi ilişkim iyiydi çevremle. Çocuklarımla beraber değildim zaten. Yurt dışındaydı onlar. Bazıları bağırıp çağırıyor. Bende olmadı öyle şeyler.”-“İlişkilerim, ruhsal durumum aynı. Ruhsal durumum iyi. Kimse ilgi destek vermedi.

Kendin sinirli olunca, karşı taraftan hele eşten daha olgun davranmasını istersin. Sinirlenince ateş basıyor. Normal ilişkiler işte. Onlara anlatınca menopozda neymiş deyip çıkıyorlar.

G4: “İlişkilerimde bir değişiklik olmadı. Hep aynı.”

G5: “Bazen oğlum dalga geçiyordu. Evli olsam da menopoz evliliğimde sorun yaratmazdı. Zaten menopoz sürecinden önce çocuk sahibi oluyorsunuz.”

G6: “İlişkim iyiydi. Dedim ya yavrum o zaten yapamıyor. Sonrasında sinir stres oldum. Kafama eser oldum. 2 oğlum anlayışlı ama kızım biraz anlayışsız. Beyim de daha anlayışsız olmaya başladı. Ben anlatıyorum onlara menopozdayım, sinirliyim diye. Onlar menopoz sinir mi yaparmış diyorlar.”

G7: “Benim kız, ben ergenliğe annem menopoza, baban andropoza girdi, , bu evde herkes bunalımlı diyor. Daha iyi oldu. Çocuklarım da daha iyi oldu. Değişmediler kötü yönde. Bunalıma girdim mi gezip geliyorum. Alışverişi çok seviyorum. Eşim menopozun doğal olduğunu sıkıntılarını atlatalım beraber dedi. Bilinçlendi onlarda daha iyi davrandılar. Kızlarımdan en ufak şeylerimle bile ilgilendiler. Sıkıntı sini bunaltı duyunca hoşgörü gösterdiler, destek çıktılar. Benim kız, ben ergenliğe annem menopozda, baban andropoza girdi, bu evde herkes bunalımlı diyor.”

G8. “Ben değiştim. İstekleri olunca eşim iyiydi..şimdi o da boş verdi. Gireceğim sıra çocuklarla sorun yaşadım. Çatışma oldu. Karşılıklı tatlıya bağladık aramız çok iyi şimdi.”

G9: “Yok onlar içinde normal. Çocuklarım evli dışarıda zaten. Arkadaşım bir tane. Onla da iyiyim.10 senedir buradayım .”

G10: “Anlayışlı herkes. Hayatımda bir şey değişmedi. Hayat standartlarından dolayı kısıtlandık menopozdan olmadı ilişkilerde değişme.

G11: “Yılların yorgunluğu, aşkın alışkanlıkların bitmesi. Daha çabuk sinirleniyorum. Beni anlamıyor. Sıkıntılarımın menopozdan kaynaklandığını bilmiyor. Çocuklar farkında. Onlara fazla bağırıyorum. Tahammülsüzlükten. Beklentim daha fazla.”

G12: “Ben iyiyim dedim. Çocuklar duyunca anne muayene ol dediler. İlgi gösterdiler iyi davrandılar her şeyimim hoş gördüler Sıkıntı gelirdi. Çocukları haşlardım. Canım sıkılınca bazen de dışıma vermezdim. Olan oluyor olmayan olmuyor destek. Kötü davrandı herkes bana.”

G13: “Unutkanlık yaşayınca çocuklarım menopozdasın anne! Pardon diyorlar, espri yapıyorlar. Bizim aile ilişkilerimiz çok güçlü. Herkesin bir uğraşı var. Sorunları güzellikleri akşam salonda toplanıp hep birlikte konuşuyoruz Kızlarım sevgilileri ile buluşuyor, ben babayı oyalıyorum. Her şey hep güzeldi.”

G14: “En önemli değişiklik yaşantıma biraz daha değer veriyorum. İlişkilerim aynı

Ruhsal durumum aynı. Gerginlik tahammülsüzlük çevreyle ilişkileri etkileyen en önemli sorun.

G15: “Çocuklarım eşim tabii. Stres yaşamaman açısından destek oldular. Bu olabilir, dediler. Menopozu bildiğimi bana söylediler. Her zaman iyi. Aslında daha aktif olmam gerekirken daha az İlişkilerim.”

G16: “ Değişen bir şey yok.”

G17: “Anlamlı bir farklılık olmadı.”

G18: “Çocuklarımla ilişkim aynı ama eşimle kopma noktasına geldik.”

G19: “Değişmedi”

G20: “Bir farklılık olmadı”

Kadınlar, menopoz sürecindeçevre ile ilişkilerinde çok büyük değişiklikler olmadığını, kendilerinin tahammülsüzleştiklerini, eşlerinin ve yakın çevrelerinin de çok anlayışlı olmadıklarını söylemişlerdir. Onları en çok eşleri ve çocukları ile yaşadıkları problemlerin üzdüğünü söylemişlerdir.

Kadınların, menopoz döneminde en çok kimin desteğine ihtiyaç duydukları konusunda ki sorulara cevaplar şunlardır:

G1: “En çok her konuda imin desteğine ihtiyaç duydum.”

G2: “imin.”

G3: “Kimsenin.”

G4: “Kimsenin.”

G5: “imin ama benim yazgım hep dayak yedim.”

G6: “Kızlarımın”

G7: “En çok sevgilim olsun istedim. Hayatımın her döneminde bunu istedim. O da olmadı. Kimse yoktu yanımda.”

G8: “Benim im değişmez, öyle gider, öyle gelmiş. Elbette isterdim eşimin bana destek olmasını.”

G9: “Kızlarımın”

G10. “ imin desteğine. Bende cinsel isteksizlik olunca küstü.

G11: “Tabi ki im. Doktor işlerinde, kendi başıma. Gidişte dönüşte, sormaz hiç. Ben içimde yaşarım. Başka birine onun yanında anlatırken duyarsa haberi olur ama ilgilenmez. Onu da öyle kabul ediyorum. Sormayınca o, bende paylaşmamayı öğrendim.

G12: “imin, çocuklarımın.”

G13: “imin ve çocuklarımın.”

G14: “Çocuklarımın.”

G15: “Kimseye ihtiyaç duymadım.”

G16: “En çok doktorumun desteğine ihtiyaç duydum.”

G17: “En çok imin.”

G18: “imin”

G19: “imin”

G20: “imin”

Kadınların 12’si menopoz döneminde en çok eşlerinin, 3’ü çocuklarının, 1’i doktorunun, 1’i sevgilisinin desteğine ihtiyaç duyduğunu, 3’ü ise kimsenin desteğine ihtiyaç duymadıklarını söylemişlerdir. Kadınlar, eşlerinin, çocuklarının desteğine ihtiyaç duymakta, en çok onlarla problem yaşadıklarını düşünülmektedirler. Erden bayanlar ise sevgili ve doktor desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir.

Kadınlığın anlam bulduğu çocuk ve evlilik gibi iki önemli olayın aktörlerinin desteğine ihtiyaç duyulması da menopoza yüklenen anlam hakkında da ipucu vermektedir. Kadınların yüzlerinde gizli bir sitem yatmaktadır. Kadınlar, destek bekledikleri kişileri saymışlardır. Ne yazık ki birçok kadın eşinden gereken ilgi ve desteği görememektedir.

Kadınların, menopoz döneminde yakın çevrelerinden beklentileri konusunda ki sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Eşimden daha anlayışlı olmasını beklerdim. Benden iş hizmet her şeyi beklemesin çocuklarım anlayışlı olmalı eşimden de çocuklarımdan da anlayış görmedim akrabalar sıkıntımı paylaşsın. Ama herkesin kedine göre sorunları var.”

G2: “ Daha çok aranmak, hal hatır sorulmak.”

G3: “Kocadan sonra doygunluk yaşadığımı anladım. Bundan sonra zaten hedefim torunlarıma iyi babaanne olmak. Herkesin kendine göre. Çok rahat ve huzurluyum. Yalnız değilim. Boş zamanım olmuyor oyalanacak çok şey var.”

G4: “Çevremin daha müşfik daha candan olmasını beklerdim, beklerim.”

İyi davranmasını isterim. Sinirle zararlı bir şey yapmasınlar. Kimisi o kadar sinir basıp camdan atmak istiyor kendini. Ama hemen doktora başvurmalı insanlar dayanamıyor. Ama doktor çare. Kimi insanlar kadına tahammül edemiyor.”

G5: “Ben sinirli olduğumda daha anlayışlı olsunlar yeter.”

G6: “ Ben sıkıntıda iken daha iyi bir yaklaşım beklerdim.”

G7: “Beklentim yok.”

G8: “Anlayış ve iyi davranış beklerdim.”

G9: “Olabilir her yaşın bir güzelliği var normal diye beni teselli edebilirlerdi. Ben biraz daha rahatlardım. Değişik şeyler yapabilir kıyafet alıp ev eşyası alıp sen güzelsin diyebilirlerdi.”

G10: “İlgi, destek göstermediler. Şimdi çocuklarım menopozun ne olduğunu biliyor. Faal insanım. Elime ayağıma takılan bir şey olmasın çok şey yaparım. Daha anlayışlı olsaydı ben bu kadar sıkıntıya girmezdim. Bu bir süreçti. Zıtlaşmasaydı benle.                        Onlarında yaş dönümü sıkıntısı oldu

ama çocuklarımla sorunları atlattık.” G11: “Biraz daha anlayış eşten.”

G12: “Ne olsa destekler çocuklarım. Doğanın kanunu. İyi davrandı zaten ne bekleyebilirim. Eşimden ve çocuklarımdan. Onlarda gösterdi zaten.”

G13: “Anlayışlı, olmalarını bekliyorum. Annem çok destek oldu. Daha sevgiyle yaklaşmalarını beklerdim. En çok eşimin ve çocuklarımın beni anlamasını beklerdim.”

G14: “Hoşgörü, sevgi beklerdim.”

G15: “Normal fark olmadı ben destek istemedim özel ilgi beklemedim, onlardan, menopoza girdim dedim. Kimse üstünde durmadı. Beni kıran bir şey olmadı. Hem kendi kendime yetiyorum ben.”

G16: “Normal olayları bununla ilişkilendirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Böyle şeyler olmamıştır sanırım. Çevremin bana tepkisi değişmemiştir. Akrabalarımla o kadar yakın ilişki kurmam zaten. Kimse farkında bile değil. Çevrenin ilgi ve destek göstereceği bir durum da değil.” G17: “Anlayış.

G18: “Sevgi ve destek.”

G19: “İlgi, anlayış, sevgi.”

G20: “Sadece anlaşılmak.”

Kadınların 5’i çevrelerinden hiçbir şey beklemediğini, 15’i ise özellikle eş ve çocuklarından ilgi, sevgi, anlayış ve hoşgörü beklediklerini söylemişlerdir. Kadınlar çevrelerinden bir şey beklemediklerini yaşamın getirdiği güçlükler nedeniyle ilişkilerin zayıfladığını, menopoz döneminde ise en çok eş ve çocuklarında sevgi, anlayış, destek, ilgi, hoşgörü beklemediklerini anlaşılmaktadır.

Kadınların, menopoz dönemindeki diğer kadınlara ve onların yakın çevrelerine tavsiyeleri konusunda sorulara verdikleri cevaplar şunlardır:

G1: “Hiçbir şeyi dert etmesinler. Düzgün kontrol olsunlar, yiyeceğinize dikkat edin derim. Kadınlara sıkıntı yaşamamaları için o zamanda, yardımcı olsunlar derim.” G2: “Doktora gitsinler ve eşler anlayışlı olsun.”

G3: “Doktora gitsinler. Sağlıklı beslensin, spor yapsın hayata güzel baksınlar. Spor, sağlıklı beslenmek, makarna pilav yemesinler. Ekmeği az yesinler. Meyve, sebze yesinler, az az yesinler. Hayata güzel bakmak lazım. Tanrının verdiği güzel şeyleri bulup keşfetmesini bilsinler.”

G4: “Kadınlar sıkıntıya girmesin, spor yapsın hobilerle ilgilensin. Yakınları anlayışlı davransınlar. Bazısı etkilenmiyor. Annem çok sıkıntılar yapmıştı.

G5: “Kadınlar doktora başvursun. Çok sıkıntı çekmeden.”

G6: “ Bir anlık sıkıntılar, çevreyle. Çözülüyor sonra, bir anlık bunalımlar. Evlatlardan kızlar. İyi gün görsünler. Kız evlat gibi yok. Kadınlar doktora gitmeli. Zamanında menopoz bölümüne. Tedavi olsunlar. İlaç alsınlar. Çevresinin iyi davranması lazım.”

G7: “Menopozdan önce, kendine değer vermeli regl olmuyorum diye hayata son vermemeli. aktif olmalı. Kafalarına takmasınlar, yürüyüş yapsınlar hayatın sonu değil bence güzel bir dönem. Menopoza girdiklerini sürekli hatırlatmasınlar daha iyi olur.

G8: “Kadınlar kendilerine dikkat etmeli, doktora gitmeli, menopoza daha sakin girmeli, en çok eşinin anlayışı olsun ki rahat etsin. İyi davranırlarsa sende sakin olursun. İyi davransınlar, sinirlenmesinler, stresli olur menopozlu kadın bilsinler.”

G9: “Sağlık, menopoz kliniğine gelmemeliler ve tahlil yaptırmalılar. Anne, eş yardımcı olmamalılar. Hoşgörülü olmamalılar. Elinde olmadan sıkıntı oluyor onlar destek olmalılar. Öncesinde ayda bir kadın doğuma sağlık kurumuna gidecek. Rahim kanseri deniyor, önlemi alınmalı. Herkese tedavi gerekli. Kimi strese giriyor. Beyiyle zevk almaz oluyor, gider doktora anlatır ihtiyacını.

G10: “Gireceği zaman eşiyle doktora her şeyi anlatsın ve tavsiyelere uysunlar. Erkeğin bilgilendirilmesi gerek. Kadına menopozu yaşatacak beyler. En önemli eş. Eşin takınacağı tutum daha önemli.”

G11: “Bir uzmana görünsünler. Kemik yumurtalık rahim göğüs sağlık önlemi alsınlar. Eşlerle, çocuklarla karşılıklı halletsinler. Anlayışlı olmalı. Kadın duygusal ve sinirli olduğunda onlar anlayışlı olmalı.” G12: “Çekinmesinler. Hemen hastaneye gitsinler. Yardımcı olsunlar. Rahat davranmasınlar

G13: “Sosyal yaşamları olsun, spor, dışarı çıksınlar, eve kapanmasınlar.”

G14: “Hep anlayış. Eşler iltifat etmeli küçük süprizler yapmalı gençken yaptıklarının fazlasını. Eski eşya muamelesi yapmasınlar.”

G15: “Menopoz bölümüne başvursunlar. İyi davranmalarını mutlu olmalarını isterim.”

G16: “Hayatın sonu olmadığını bilsinler artık kadınlığım bitti demesinler menopoz hayatın sonu değil. İnsan her yaşta her zaman mutlu olmalı. Çoğu insan adeta menopozdan korkuyor.sadece çocuk sahibi olmayan erken menopoza girenler için korkutucu.İnsanlar kendi kendini tedavi etmeli ben ayna karşısında söylenirim eşime çocuklarıma kayınvalideme kızdığımda psikolojik tedavi yaparım.konsolun karşısında beni gören bir ortam.ayna da psikolog gibi anlatır rahatlarım.bu psikologa gitmekle aynı şey.olayları büyütmesinler. Aile hayatı ile ilgili sorun yaşamak menopozla ilgili en önemli sorun. Kadınlar her şeyden elini eteğini çekmezlerse sorun yaşamazlar. Ruhsal problemi olan kadınlara eşleri yardımcı olmalı ve insanlar.”

G17: “Anlayıştır sanırım. Bence insanın kendi kendine anlayış göstermesi zor da olsa önemli. Herkes kendi dikeninin kendi söker. Benim tavsiyem yok. Kimseye bir şey öneremezsiniz.”

G18: “Daha bilinçli hareket etsinler. Üzülmesinin anlamı yok. Bilinçli atlatılırsa problem olmuyor. Destek olsunlar.”

G19: “Doktora gitsinler, eşler de bilgi edinsinler ve daha anlayışlı olsunlar.”

G20: “Kadınlar her şeyden önce daha sağlıklı olmanın yolunu arasınlar. Eşler birbirine destek olmalı. “Eşiyle beraber hemen bir psikologa gitsinler.”

Kadınlar menopoz döneminde ki diğer kadınlara doktora gitmelerini, sağlıklı olmak adına iyi beslenmelerini, spor yapmalarını, hobi edinmelerini, eşlerine ise anlayışlı ve destek veren bir tutum içinde olmalarını önermişlerdir. Kadınlar, menopoz döneminde ki kadınlara ve onların yakın çevrelerine, ruhsal ve fiziksel tedavi, eş ile ilişkilerde destek ve anlayış, spor ve beslenme gibi konulara dikkat edilmesi gibi önerilerde bulunmuşlardır. Bunlar her kadının, kendi gereksinimlerini seslendirişidir, aslında.

Kadınların, menopoz döneminde eğitime ihtiyaçları konusunda sorulara cevapları şunlardır:

G1: “Vardır. Ne kadar bilgili olursa rahat eder. Adet kesilmesi ve hastalıklarla ilgili bilgi gerek ama sinir ve ateşin menopozdan olduğunu bilmiyorduk.”

G2: “Ruhsal eğitime ihtiyacı vardır, ayaklarını üstünde durmayı öğrenmeli.”

G3: “Ne olduğunu geçici süre olduğunu anlamalarını sağlayan eğitimlere ihtiyaçları var.”

G4: “Kadınların eğitime ihtiyaçları vardır. Seminerler dinlemeliler ama hangi konularda olmalı bilmiyorum.” G5: “Eğitim şart. Bilmediği çok şey var kadınların. Eğitimle ne durumda olduğumuzu öğreniriz. Ne yapacağımızı biliriz. Menopoz tedavisine ne zaman başvuracağımızı ne kullanacağımızı öğreniriz.” G6: “Eğitime tabii ki ihtiyaç var. Bilgilerde. Bazı şeylerde. Şöyle bir yer olsa dinlesek hele biz cahiller için. G7: “Hastalıklarla ilgili bilgi verseler.”

G8: “Eğitim şart. Doktordan hemşireden bilgi almalı. Yatılacak mı yatılmayacak mı..(cinsel ilişki)hastane, sağlık ocağına başvurmalı. TV seyretmeli. Her şeyi gösteriyorlar.” G9: “ Doktordan bilgi almalı. Bilgili olmalı.

G10: “Vardır. Vücuttaki değişiklikler ile ilgili bilgilendirme ve daha çok eşim bilgilendirilmesi için eğitim gerekir.”

G11: ”Vardır. Yanında getireceği sorunları öğretmek açısından, duymuştur ama sorunlarla ilgi aydınlatılmalı.”

G12: “Eğitime ihtiyaç var. Menopoz konusunda. Bütün hastalıklar hakkında ama özellikle menopozla ilgili olanlar.”

G13: “Var. Doğal süreç olduğu anlatılmalı. Tetkik tahlil yapılması gerektiği öğretilmeli. Bende göğüs kisti çıktı.”

G14: “Eğitime ihtiyaç olabilir. Menopozu anlamak bilgi almak için. Herkes gitmez ama çoğu boş ver der bir yerde eğitim olsa. Ama gitmeli.”

G15: “Kadınların eğitime tabi ihtiyaçları vardır. Kadınların hayatında her şeyin bittiği dönem olmadığını anlatan morallerini düzelten bilgilendirmekte fayda var.”

G16: “Çok sıkıntı yaşayan herkesin eğitim yardımı alması lazım.”

G17: “Vardır. Menopozun ne olduğunu öğrensinler. Kendine yapan var. Birçoklarında var. Bilinçli olması gerekir. Ruhsal problem olmasın diye”

G18. “Sağlıklı yaşam hakkında eğitim verilebilir.”

G19: “Menopoz konusu anlatılmalı hastaneye tedaviye gelindiğinde.”

G20: “Yaşamda kadın olarak ayakta durma yoları öğretilmeli.”

Kadınların hepsi menopoz döneminde eğitim almanın gerekli olduğunu düşünürken, bir kısmı menopozla ilgili, bir kısmı menopozla ilgili hastalıklar konusunda, bir kısmı ise sağlıklı yaşam becerisi kazanma ve sosyal etkinlik konusunda eğitime ihtiyaç duyduklarını ifade etmişlerdir.

Kadınlar, menopoza girmekte olduklarını anladıkları sürecin aksine menopoza girdiklerinde duruma daha alışmış ve tedavi kurumuna gelmelerinin etkisi altında biraz daha bilinçlenmiş olduklarından artık menopozu ve yaşlılığı kabul ettiklerini belirtmektedirler. Menopoz hakkında bilgi edinmek onların menopozla baş etme yolları hakkında da güç ve umut kazanmalarına katkı sağlamaktadır. Yine de biraz kabulleniş biraz da pes ediş duyguları içinde gelip gittiklerini söylemek mümkündür.

Sonuç olarak;

Bulguların tümü ele alındığında kadınların, menopoz konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları, eğitim ve tedavi ihtiyaçlarının yanında kadınların bu süreci sağlıklı geçirmeleri için eşlerinin ve çocuklarının da eğitim ve tedavi sürecinin bir parçası olması gerektiği saptanmıştır.

Menopoz döneminde her kadın az ya da çok menopozla ilişkili ya da ilişkisiz sağlık sorunu yaşamaktadır ve sorunları yakın çevresi ile ilişkilerini etkilemektedir. Bu durum kadın sağlığının, bir halk sağlığı ve eğitimi sorunu olduğunu vurgular.


BÖLÜM V

SONUÇ VE ÖNERİLER

Sonuçlar

Kadınların çoğu menopoza giriş döneminde ortak belirtiler yaşamaktadır. Ancak tedavi gereksinimleri farklıdır. Menopoz genellikle kadın yaşamında yaşlılığın ve yaşamın beraberinde getirdiği problemlerin gölgesinde kalmaktadır. Kadınlar menopoz dönemini eşlerine yıllarca karşılıksız hizmetten sonra başkaldırı ve özgürlük olarak algılamakta ve cinselliği bu başkaldırı da silah olarak kullanmaktadırlar. Kadınlar menopoz döneminde kendi varlıklarını ispat etme arzusu ile tedavi sürecine son derece istekli katılmaktadırlar.

Kadınlar menopoz dönemi sıkıntılarını ve yaşama tutunma arzularına tezat olarak yaşadıkları ölüm korkusu ve yaşamın bittiği duygusuyla dini eğilimler göstermektedirler. Kadınların hayata bakış açıları arasında anlamlı farklılıklar vardır. Bu farklılık onların menopoz sürecini de farklı biçimde geçirmesine neden olabilmektedir. Menopoz tedavisini, hormon tedavisi olarak algılanmakta ve yan etkilerinden kaçınmaktadırlar. Kadınların, menopoz döneminde en büyük sorunları menopozla beliren hastalıklardır.

Kadınlar, menopozun menarşla başlayan bir süreç olduğunu, menopoz tanısının nasıl kesinleştiğini, östrojen hormonunun ne işe yaradığını bilmemektedir. Kadınlar menopoz olayını sorunlarıyla birlikte kabullenmişlerdir. Ancak yeterli bilgiye sahip değillerdir. Kadınların bilgileri kendi deneyimleri ve çevreden duydukları ile sınırlıdır.

Menopoz döneminde kadınların en önemli ihtiyacı menopoz döneminde beliren hastalıklarla ilgili bilgi edinmek ve eğitim almaktır. Kadınlar en çok eşlerinden ilgi ve destek göremedikleri için kırgındırlar. Erkekler, menopoz konusunda yeterli bilgiye sahip değillerdir ve kadınların kadınlık görevlerini yapmaları konusunda baskı uygulamaktadır, bu durum kadınların ruhsal problemler yaşamasına neden olmaktadır.

Kadınların pek çoğu ruhsal açıdan tedavi ihtiyacı duymaktadırlar. Cerrahi menopoz vakalarında artış görülmektedir. Pek çok kadın, menopoz tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerinden yakınmakta ve korku yaşamaktadır. Kadınlar hastanede menopoz ünitesinin bulunmasından ve menopoz için geldiklerinde detaylı sağlık taraması yapılmasından çok memnun görünmektedirler. Ancak sıra beklemek ve tedaviye yalnız gelmek hoşlarına gitmeyen ancak kabullendikleri bir durumdur. Eşlerinin umursamaz tavrına karşın hastane de ilgi görmekten memnunlardır. Kadınlar, tedavi sürecinden olumlu etkilenmektedirler. Kadınlar daha çok fiziksel sağlıkları konusunda sorunlarının çözümünü aramak için menopoz tedavi kurumuna gelmektedirler. Kadınlar, toplumun sosyal, eğitsel ve kültürel kaynaklarını kullanabilmeli, olabildiğince kendi ortamlarında yaşayabilmeli, yeterli gelir ve sosyal desteğe sahip olabilmeli, sağlık hizmetlerinden kolayca yararlanabilmeli, bilgi ve deneyimlerini genç kuşaklara aktarabilmelidir (Özvarış ve Ertan,2005,10).

Kadınların, eş seçimi, eşle birlikte yaşam ve paylaşım konusunda sıkıntıları menopoz döneminde ciddi kopuşlara neden olmaktadır. Kadınlar, menopoza girdiklerini ilk kızları ile ya da komşu arkadaş ile paylaşmaktadırlar. Ancak eşleri ile paylaşamamaktadırlar. Sağlık çalışanları tedavi ve eğitim sürecinin başarıya ulaşması için kadınları eş ve çocukları ile birlikte süreçte görme eğilimindedir. Unutkanlık, algıda güçlük vb zihinsel süreçlerde meydana gelen aksamalar nedeniyle kadınlar tedavi sürecinde yeteri ölçüde yararlanamamaktadırlar. Tedavi ve eğitimin erken yaşlarda verilmemiş olması kadın sağlığını olumsuz etkilemekte bu durum kadınların işini zorlaştırırken hastanelerin yükünü de arttırmaktadır. Bu sağlık bilincinin yetersiz olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Kadınlar, menopoz dönemini örtülü yaşamaktadırlar. Kadınların ve eşlerinin Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve kültürel özellikleri çerçevesinde menopoz olayı ele alındığında kültürel yüklenmelerle belirlenen “yuvayı dişi kuş” yapar özdeyişinde biçilen rollerin ve ağır sorumlulukların gölgesinde kaldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Kadınlar en çok eşlerinin cinsel beklentilerine cevap veremediklerinde aldıkları olumsuz tepkilerden rahatsızdırlar. Kadınların çoğu menopoz tedavisine yalnız gelmektedirler. Bu süreçte eşleri ve çocukları onlara yeterli ilgi ve desteği göstermemektedir. Kadınlar, artan yaşam yükleri nedeniyle menopoz konusunda erken önlem alamamaktadırlar. Kadınların menopoz döneminde asıl problemleri, menopoz sıkıntıları değil eşlerinin ilgisiz ve anlayışsız tutumlarıdır. Kadınların en önemli gereksinimleri ve özlemleri kendilerini ifade etmek ve anlaşılmak olup değer görmediklerinden yakınmaktadırlar. Türkiye’de kadın-erkek ilişkilerinin, cinsellikle sınırlandığı ve canlı turulduğu, yaşlılık döneminde ise eşlerin sağlıklı ilişkiler kurmakta güçlükler yaşandığı bu nedenle yaşlılık psikozunun daha ağır yaşandığı düşünülmektedir. Ruhsal problemlerin menopozla ilgili olmadığı, kadınların geçmişten getirdikleri birikimlerin bu dönemde daha kolay açığa çıktığı düşünülmektedir. Kadınların en önemli bilgi kaynakları arkadaş toplantılarında duyduklarıdır. Menopoz ile ilgili bilgi, tutum ve eğitimden önce kadınların ve tüm toplumun insan olma bilinci kazanması ve cinsiyet ayrımcılığı ve cinsiyetlere geleneksel yüklenmelerden vazgeçilmesi gerekmektedir. Bu sorun, ciddi bir halk sağlığı ve eğitimi sorunudur. Menopoz tedavi sürecinden önce ciddi anlamda eğitim süreçlerine yer verilmesi gerekmektedir.

Geleneklerin ve kültürel yüklenmelerin kadın sağlığını ve toplumun kadına bakış açısını etkilediği ve kadın kimliğinin oluşmasında olumsuz etkilerinin olduğu ve kadınların yaşam boyu bu izleri taşıdığı düşünülmektedir. Kadının, yaşam kalitesini yükseltecek, sağlıklı ve mutlu yaşlanmasına yardım edecek bilgi ve deneyimleri edinmesine olanak tanımak gerekir. Bu durum tüm örgün eğitim kademelerinde uygulanan yöntemlerde değişiklik yapılmasını zorunlu kıldığı gibi (Gedikoğlu, 1991: 48) çağdaş toplumlarda kişinin özgürleşmesi, bilinçli dizgeli eğitim yoluyla kültürleşme düzeyine bağlıdır. İnsan kazandığı kültür biçimine ve derecesine göre değişir, karar verir, hak ve ödevlerini, kişisel ve toplumsal sorumluluklarını kavrar ve uygular. Yaşamboyu karşılaştığı engellere, güçlüklere, haksızlıklara tepkileri, çözüm yolları ve kullandığı yöntemler de onun kültür düzeyi ile ilgilidir.(Gedikoğu,1991: 59).

Öneriler

    Yetişkin eğitimi, bireylere gereksinimlerini duyurmaya ve kavratmaya yardımcı olarak sorunları çözmeye yarayışlı bilgiler vermeli ve bireyin yaşadığı topluma karşı sorumluluklarının farkında olmasına yardımcı olmalıdır (Geray; 2002: 16). Menopoz konusu, üreme sağlığı ile ilgili olup yaşam boyu eğitim kapsamında ele alınmalı ve örgün eğitim kurumlarında da erken yaşlarda ciddi biçimde eğitim programlarına alınarak genç nesillerin bilinçlenmesi sağlanmalı, yetişkin eğitimi programları sık sık güncellenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.

    Üreme sağlığı içinde yer alan menopoz konusu ile mücadele eğitimle mümkündür. Kadının eğitimi onun etkileşim de bulunduğu diğer kişilerin eğitimini de etkiler. Kadınların, teşhis ve tedavi amacıyla hastane ziyaretlerinde sağlık personeli tarafından bilgilendirilmesi önemlidir. Bu anlamda sağlık personelini iyi yetiştirecek ve kadının kültürlenme sürecinde etkili kılacak yetişkin eğitim plan ve programları yapılmalı ve uygulanmalıdır.

     Bilmezlik, hastalıklara ve yoksulluğa zemin hazırlar. Toplumun ilerlemesini engeller. Çünkü bilmezlikle, hastalık, geri kalmışlık ve yoksulluk arasında sıkı bir ilişki vardır( Gedikoğlu, 1991: 59). Toplumun kalkınması için, daha geniş kitlelere ve kapsamlı şekilde menopoz konusunda yetişkin eğitim programları düzenlenmelidir.

     Sağlık kuruluşlarında menopoz üniteleri yaygınlaştırılmalı ve her ünitede eğitim birimleri bulunmalıdır. Bu birimlerde yetişkin eğitimcileri görev almalıdır.

     Kitle iletişim araçları aracılığıyla sadece kadınlara değil, toplumun geneline, menopoz konusunda daha gerçekçi ve yaşama geçirilebilen bilgiler verilmelidir.

    Menopoz konusu, sadece kadın sağlığı kapsamında ele alınmayıp, ailenin huzuru ve devamlılığı için erkeklerin de kadın sağlığı ve menopoz konusunda bilinçlenmelerine yardımcı olacak yetişkin eğitim programlarından yararlanmaları sağlanmalıdır.

     Yerel yönetimler, kadın sağlığı konusunda daha duyarlı olmalı ve yetişkin eğitimi çalışmalarına önderlik etmelidir.


KAYNAKLAR

Ana Britannica, Genel Kültür Ansiklopedisi, Ana Yayıncılık, İstanbul, 1998:574.

Atasü T, Gezer A. Menopoz: Tanım Ve Terminoloji. Atasü A(editör)Menopoz Tedavisi Ve Kanser Adlı Kitabından. Nobel Tıp Tıp Kitabevleri, İstanbul, 2001: 13- 26

Atasü T, Güreli N(2005)Sağlıklı Menapoz. İstanbul: Özgür yayınları

Atasü T, Tekin H. Menopozun Septomları, Atasü T (editör).Menopoz Tedavisi Ve Kanser Adlı Kitabından, Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul, 2001:109- 135

Bachmann Ga. Influence Of Menapouse On Sexual İnquiry İn Gynecologic Practice. Obstet gynecol, 1989;73.

Ballinger Cb. Psychiatric Aspects Of The Menopause. British Journal Of Psychiatry, 1990;156:772- 786

Boulet MJ, Oddens BJ, Lehert P, Vemer HM, Visser A.Climacteric And Menapouse İn Seven South-East Asian Countries. Maturitas 1994; 19: 157- 176

Bozdağ, G ve Yaralı, H (2004). Menopoz Tedavisinde Güncel Yaklaşım. Hacettepe Tıp Dergisi, 35, 195- 198

Burt VK, Hendrick VC. Concise Guide To Women’s Mental Health, American Psyhiatric Pres, Inc, London(1997), 137.

Çetin, MT. Klimakterik Dönemde Kanama Düzensizlikleri, Ertüngealp E, Seyisoğlu H(Editörler) Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul, 200: 28- 37

Dağdelen, S.Ç.( 2003 ) Doğal Menapoz Yaşını Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi.

Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli.

Davey Da, Dsfunctional Uterine Bleeding, Charles R(Editör)Dewhurts’s Texbook Of Obstetrics And Gynaecology For Postgraduates, Bath Press Publishers, Oxford, 1995:590- 609

Dennerstein L, Burrows GD. A Review Studies Of The Psychological Symptoms Found At The Menapouse. Maturitas, 1978;1: 55- 64

Dişlen G. Osteoporoz, Menopozve Osteoporoz,                                  Ertüngealp E,                                                                                                          Seyisoğlu

H(Editörler)Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul 2000.

Duman, Ahmet(2000).Yetişkinler Eğitimi. Ankara: Ütopya yayınları

Erel, CT. Menopozda Genitoüriner Trofik Bozukluklar, Ertüngealp E, Seyisoğlu H(editörler) Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul, 2000, 42- 89

Erdoğan Ertüngealp "Bitkisel Yöntemler Menopozu Tedavi Etmez” Mynet Haber, (Çevrimiçi), www.mynet.com, 07.10.2005.

Ertüngealp E, Seyisoğlu H.Temel Kadın Hastalıkları Ve Doğum Bilgisi. Kinişçi, Göksun, Durukan ve ark (editörler).Klimakterium Ve Menopoz Adlı Kitabından. Güneş Kitabevi, Ankara, 1996, 1312- 1319.

Gedikoğlu, Ş. Türkiye’de Yaygın Eğitimden Çağdaş Halk Eğitimine, Kadıoğlu Matbaası, Ankara, 1991.

Geray, C. Halk Eğitimi. İmaj yayınları, Ankara, 2002.

Hallstrom, T, Samuelsson S.Changes İn Women’s Sexual Desire İn Middle Life: The Longitudinal Study Of Women İn Gothenburg. Arc Sex Behav. 1990; 19.259­268.

Hassa, H. Hormon Replasman Tedavisi, Ertüngealp E, Seyisoğlu H(Editörler). Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul, 2000:142- 176

Hunter, M.S. Somatic Experience Of Teh Menopause. A Prospective Study. Psychosom. Med, 1990;52: 356- 368.

Kleıne-Gunk,         B(2004).MenopozdanKorkmayın.(Çev.                  S.Özkal)İstanbul:                            Optimist

yayınları

Korugan Ü. Menopozda Beslenme, Menopoz Ve Osteoporoz, Ertüngealp E, Seyisoğlu H (Editörler).Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul, 2000.

Kono S, Sunawagay Y, Higa H, Sunawagay H.Age Of Menopause İn Japanese Women. Maturitas, 1990;12: 43- 49

Kugler C, Seus R, Krauskoph R, Brecht Hm, Raching A.Differences İn Psychic Performance With Guanfacine And Clonidine İn Normrtennsive Subjects. Br J Clin Pharmacol.1980;1:71s, 80s.

Leyla Güngör, L. (2003). Elazığ Yenimahalle Eğitim Ve Araştırma Sağlık Ocağı Bölgesinde Yaşayan 45 yaş ve Üstü Kadınların Menopoz Hakkında Bilgi, Tutum ve Davranışları, Uzmanlık Tezi, Fırat Üniveristesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Elazığ.

MacGregor, Anne(2005). Menopoz. İstanbul: Morpa yayınları

Meydan Larousse, Büyük Lügat Ve Ansiklopedi, Meydan Yayınevi, İstanbul, 1972.

Northrup Christiane (2005).Menapoz Gerçeği. (Çev. F. Doruker).Altın Kitaplar Yayınları.(orijinal eserin yayım tarihi 2005)

Özcan, S(1993) Psikiyatrik tıp: Konsültasyon -liyezon pskiyatrisi. Kadın Hastalıkları ve Doğumun Psikiyatrik Yönleri, İstanbul 1993 201

Özkan N, Kaçmaz, O Bozkurt İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servis Konsültasyon Raporu. İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, 2001.

Özkan ve diğerleri, İstanbul Tıp Fakültsi Konsültasyon Raporu, Nöropsikiyatri Arşivi 35: 77

Özkan N, Kaçmaz, O Bozkurt İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servis Konsültasyon Raporu. İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, 2001.

Özvarış Ş, Ertan A ( 2005). Üreme Sağlığında Yaşam Boyu Yaklaşımı. Hacettepe Tıp dergisi,9- 10

Palmund I.The Social Construction Of Menopause As Risk. J Psyhosom Obstete Gynaecol, 1997;18.87- 92

Patterson Mm.Lynch Aq. Menopause: Salient İssues For Counselors. J Couns Dev1988;67: 185- 188.

Seyisoğlu H. Menopoz Ve Seksüel Yaşam,                                 Ertüngealp E, Seyisoğlu H

(Editörler).Menopoz Ve Osteoporoz Kitabından, Form Reklâm Hizmetleri, İstanbul, 2000.

Schulz, Carol. R (1999)Menapozdan Korkmayın. (Çev: N.Erensoy).Alkım yayınları

Samsioe G.Medical And Surgical Strategies For Treating Urogynecological Disorders. Int J Fertil Menopausal Stud, 1996;41: 136- 141

Şanlıoğlu, S.(2001). Kastamonu Merkez Sağlık Ocağı bölgesinde 45- 60 yaş Grubu Kadınların Menopoz İle İlgili Bilgi Düzeylerinin Saptanması. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Estitüsü, Ankara.

Tatlıcı, H.H. ( 2002 ). Kadınlarda Cinsiyet Rolleri ve Yaşa Bağlı Olarak Benlik Saygısı, Depresyon ve Menopoza İlişkin Belirtilerin İncelenmesi, Yüksek Lisans tezi, Hacettepe Üniveristesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Teed H, Burger Hg. The Menopausel Transition. Studd J(Editör).İn The Management Of The Menopause, Parthenon Publishing, New York London, 1988: 68- 76

Türk Dil Kurumu.(1988).Türkçe sözlük. Ankara: TDK

Ünlü, O.Kadın Sağlığı ve Diyet, Postmenopozal Dönemde Diyet ve Diğer Alternatif Yöntemler, Atasü T(editör). Menopoz Tedavisi ve Kanser kitabından. Nobel tıp kitabevleri, İstanbul 2001.

Menapozda Yaşam Kalitesini Korumanın Sırları Türkiye Menapoz Ve Osteoporoz Derneği. (broşür)

Kadın Ve Aile: Sigara Menopozu Erkenleştiriyor. (12 Aralık 2005).Zaman Gazetesi, S.11.

Menopoz Belirtileri.( 17 Aralık2005). Web: http://med.fatih.edu.tr

Menopoz Sonrası Kalp Krizine Dikkat! . (13 Aralık 2005). Web:

http://www.Haber.Mynet.Com

Basın bülteni.(18 Ekim 2000) Dünya menopoz günü, Web:

http://www.menopozdernegi.com

Çağlar boyu menopoz ve yaşam süresi.( 24 Eylül ). Web: http://www.menopoz.net.

Menopoz.(24 Eylül 2005) Web:http://www.mutluinsan.com.

Menopoz.( 11 Kasım 2005). Web: http://www.fertijin.com.tr.

Menopoz bir "hastalık"mıdır? ( 9 Agustos 2005) Web:http://www.kadınsaglıgı.com.

Menopoz.(13 Aralık 2005). Web: www.medline.superonline.com.

Menopoz.( 17 Mayız 2005). Web: www.internetdoktoru.com.

Menopzda ruhsal sıkıntı (18 Eylül 2005). Web: www.psikiyatrist.net.

Menopoz ve kadın sağlığı( 10 Eylül 2005). Web: www.meltemhastanesi.com.

Menopoz bir hastalık mıdır? (10 Ekim 2005). Web :www.memorial.com.

Güncel kadın sağlığı ve menopoz( 15 Ağustos 2005). Web: www.jinekoloji.net.

Menopoz (23 Kasım 2005). Web: www.jinekoloji.net/kadinanatomi.html.

Menopoz.( 23 Aralık 2005). Web: http://www.menopouseosteoporosis.net.

Menopoz nedir ?(13 Eylül 2005).Web:http://www.novoturk.com.tr

Uluslararası kuruluşlarla ilişkiler. (15 Mart: 2006.Web http://www.kssgm.gov.tr

/uaiab.html

 


Görüşme no:

Görüşmenin yapıldığı tarih:

Görüşmenin yapıldığı yer:

Yaş

Medeni hal

Öğrenim durumu

Evlilik yaşı

Çocuk sayısı

Meslek-İş

Toplam aylık gelir:

Hobiler

Menopoza girme yaşı

1.     Adet kanamanız devam ediyor mu?

2.       Adet kanamanızda meydana gelen değişiklikler yaşamınızda ne gibi değişimler yarattı?

3.     Menopoz dönemine girmekte olduğunuzu nasıl anladınız?

4.     Menopoz bir hastalık mıdır? Niçin böyle düşünüyorsunuz?

5.     Menopoza girdiğiniz de neler düşündünüz?

6.     Üreme yeteneğini kaybeden kadın evlilik yaşamında sorun mudur? Niçin?

7.     Menopoz ile baş edebileceğinize inanıyor musunuz ?/ inandınız mı?

8.     Eşiniz, menopoza girdiğiniz de ne gibi tepkiler verdi?

9.     Menopoz nedir?

10.    Menarş ile menopoz arasında bir benzerlik var mıdır?

11.    Adet düzensizliği tek başına bir menopoz belirtisi midir?

12.    Östrojen hormonu ne işe yarar? Eksikliği halinde ne gibi sorunlar yaşanır?

13.    Menopoz ani bir değişim midir?

14.    Menopoza girdiğiniz nasıl kesinleşti?

15.    Menopoz ne zaman başlar ve son bulur?

16.    Evli olmak menopoza girme yaşını etkiler mi?

17.    Sigara ve alkol tüketimi menopoza girme yaşını etkiler mi?

18.    Beslenme biçimi, menopoza girme yaşını etkiler mi?

19.    Menopozun hastalıklarla bir ilişkisi varmıdır?

20.     Menopoz ne gibi fiziksel ve ruhsal değişimlere sebep olur?

21.     Menopoz döneminde cinsel yaşamınız etkilendi mi?

22.     Menopoz döneminde en önemli sorunlarınız neler oldu?

23.     Menopoz döneminde tedavi gerekli midir?

24.     Menopoz döneminde en etkili tedavi yöntemi hangisidir?

25.     Menopoz dönemi öncesinde sağlıklı bir yaşam sürmek için nelere özen gösterdiniz?

26.      Menopoz döneminde sağlıklı bir menopoz süreci yaşamak için, nelere özen gösterdiniz?

27.      Menopoz sonrası dönemde, sağlıklı bir yaşam için, neler yapmanız gerektiğini düşünüyorsunuz?

28.     Menopoz döneminde kadınların eğitime ihtiyaçları var mıdır?

29.     Menopoz dönemine ilişkin en önemli sorunuz nedir?

30.     menopoz hayatınızda neleri değiştirdi?

31.     menopoz döneminde sağlık durumunuzda önceye göre değişiklikler oldu mu?

32.     Menopoz döneminde eşinizle ve çocuklarınız ile ilişkilerinizde değişiklikler oldu mu?

33.     Menopoz döneminde iş arkadaşlarınızla ilişkilerinizde değişiklikler oldu mu?

34.     Niçin tedavi kurumuna gelmek istediniz?

35.     Hangi konularda tedavi gereksinimi duyuyorsunuz?

36.     Menopoz döneminde tedavi gerekli midir?

37.     Tedavi Sürecinde yaşamınızda neler değişti?

38.     Menopoz tedavisi eşinizle ilişkilerinize olumlu/olumsuz etki yaptı mı?

39.     Menopoz dönemine ilişkin en önemli sıkıntınız neydi ve bunu ilk kiminle paylaştınız?

40.      Menopoz dönemine girmenizle birlikte eşiniz/çocuklarınız / iş arkadaşlarınız size ilgi, anlayış ve destek gösterdiler mi?

41.      Menopoz dönemi boyunca eşinizin ve çocuklarınızın size nasıl davranmasını isterdiniz?

42.     En çok hangi konularda / kimin desteğine ihtiyaç duyuyorsunuz?

43.     Menopoz dönemini yaşayan kadınlara ve yakın çevrelerine önerileriniz nelerdir?

 

Bu blogdaki popüler yayınlar

TWİTTER'DA DEZENFEKTÖR, 'SAHTE HABER' VE ETKİ KAMPANYALARI

Yazının Kaynağı:tıkla   İçindekiler SAHTE HESAPLAR bibliyografya Notlar TWİTTER'DA DEZENFEKTÖR, 'SAHTE HABER' VE ETKİ KAMPANYALARI İçindekiler Seçim Çekirdek Haritası Seçim Çevre Haritası Seçim Sonrası Haritası Rusya'nın En Tanınmış Trol Çiftliğinden Sahte Hesaplar .... 33 Twitter'da Dezenformasyon Kampanyaları: Kronotoplar......... 34 #NODAPL #Wiki Sızıntıları #RuhPişirme #SuriyeAldatmaca #SethZengin YÖNETİCİ ÖZETİ Bu çalışma, 2016 seçim kampanyası sırasında ve sonrasında sahte haberlerin Twitter'da nasıl yayıldığına dair bugüne kadar yapılmış en büyük analizlerden biridir. Bir sosyal medya istihbarat firması olan Graphika'nın araçlarını ve haritalama yöntemlerini kullanarak, 600'den fazla sahte ve komplo haber kaynağına bağlanan 700.000 Twitter hesabından 10 milyondan fazla tweet'i inceliyoruz. En önemlisi, sahte haber ekosisteminin Kasım 2016'dan bu yana nasıl geliştiğini ölçmemize izin vererek, seçimden önce ve sonra sahte ve komplo haberl

FİRARİ GİBİ SEVİYORUM SENİ

  FİRARİ Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin,  Sana kâfir dediler, diş biledim Hakk'a bile. Topladın saçtığı altınları yüzlerce elin,  Kahpelendin de garaz bağladın ahlâka bile... Sana çirkin demedim ben, sana kâfir demedim,  Bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin. Yaşadın beş sene kalbimde, misafir demedim,  Bu firar aklına nerden, ne zaman esti senin? Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine  Takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek. Sen bir âhu gibi dağdan dağa kaçsan da yine  Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek!.. Faruk Nafiz Çamlıbel SEVİYORUM SENİ  Seviyorum seni ekmeği tuza batırıp yer gibi  geceleyin ateşler içinde uyanarak ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,  ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz, telâşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi,  seviyorum seni denizi ilk defa uçakla geçer gibi  İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık,  içimde kımıldanan bir şeyler gibi, seviyorum seni.  'Yaşıyoruz çok şükür' der gibi.  Nazım Hikmet  

YEZİDİLİĞİN YOKEDİLMESİ ÜZERİNE BİLİMSEL SAHTEKÂRLIK

  Yezidiliği yoketmek için yapılan sinsi uygulama… Yezidilik yerine EZİDİLİK kullanılarak,   bir kelime değil br topluluk   yok edilmeye çalışılıyor. Ortadoğuda geneli Şafii Kürtler arasında   Yezidiler   bir ayrıcalık gösterirken adlarının   “Ezidi” olarak değişimi   -mesnetsiz uydurmalar ile-   bir topluluk tarihinden koparılmak isteniyor. Lawrensin “Kürtleri Türklerden   koparmak için bir yüzyıl gerekir dediği gibi.” Yezidiler içinde   bir elli sene yeter gibi. Çünkü Yezidiler kapalı toplumdan yeni yeni açılım gösteriyorlar. En son İŞİD in terör faaliyetleri ile Yezidiler ağır yara aldılar. Birde bu hain plan ile 20 sene sonraki yeni nesil tarihinden kopacak ve istenilen hedef ne ise [?]  o olacaktır.   YÖK tezlerinde bile son yıllarda     Yezidilik, dipnotlarda   varken, temel metinlerde   Ezidilik   olarak yazılması ilmi ve araştırma kurallarına uygun değilken o tezler nasıl ilmi kurullardan geçmiş hayret ediyorum… İlk çıkışında İslami bir yapıya sahip iken, kapalı bir to