Ana içeriğe atla

  
 
Print Friendly and PDF

Ad Verme...Kızlar için



Kimsenin koymadığı ismi koyalım derken, bebekler zarar görüyor. 

İsim kaderi etkiliyor...yaşamına müdahele etmek oluyor. 

Kulağına okuduğunuz ismi sadece annesi bilsin, Osmanlıda böyle idi..

Sonra ne isim korsanız onu topluma söyleyin

Çünkü ileride sihir büyü yapanlara engel bir engel koymuş olursunuz. 

Kulağına tarihi yüce şahsiyet ismi söyleyin...bunlar tecrübe edilmiş isimlerdir. 

Sonuçta.

Daha sonra yıldızı düşük olmasın diye ebced diye bilinen bir ilim vardır. 

İnternette vardır oradaki hesapla yüksek sayılı olacak isimleri arayın...gerisi kolay

Son dönemlerde ibranice isimler revaçta...türkçe diye koyuyorlar.

Eski türk toplumunda kullanılan isimlerde sıkıntılı çağımıza uymaz.

İsim koyan kişinin toplumda sevilen ve sayılan bir kişi olmasına dikkat edin.

Anneler çocuklarının isimleri için melek aleminden haber almak için rüyaya yatabilir. 

Kader kitabında bulunan orijinal ismide bir şekilde  bulabilirler. Kalp gözü açık şeyhler böyle yapardı.

Güzel isim koymakla yüzde elli güzel hayat ve uyum olur. 

İnsanlara nur ismi vermekte toprağa uyumlu değildir. Nur isimliler dengesiz oluyor. Nur şeytana yakın isimlerdir. Şeytan nardandır.

İsmi itibarıylada ahenkli seçmek güzel ve isabetlidir.

Her ismin,  her insan için uyumlu olmayışıda anne ismi ile alakalıdır...buna dikkat etmek gerekir.

Baba ismi çok önemli değildir. Onların adı taş kaya olsun fark etmez. Anne ismi, herşey annede başlar ve biter.

Bu kadarla iktifa edelim

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ahmad al-Ghazali, The Metaphysics of Love

  Ahmad al-Ghazali, Remembrance, and the Metaphysics of Love JOSEPH E. B. LUMBARD For Alexis “Love is not love which alters when it alteration finds, or bends with the remover to remove.” Acknowledgments This book derives from a doctoral dissertation submitted to Yale University’s Department of Religious Studies. I am deeply indebted to my dissertation advisor, Gerhard Bowering, who first suggested this topic and saw the project through to completion. I must also thank Seyyed Hossein Nasr, under whom I completed an MA thesis on Abu Hamid al-Ghazali and who first introduced me to the fields of Islamic Studies and Sufi Studies. Beatrice Gruendler served as a meticulous reader for the dissertation and provided the overall structure that I have maintained in the final book. As a reader for the dissertation, William Chittick provided many excellent suggestions. His thorough critique of the revised manuscript many years later was invaluable. Neither the dissertation nor thi...

YEZİDİLİĞİN YOKEDİLMESİ ÜZERİNE BİLİMSEL SAHTEKÂRLIK

  Yezidiliği yoketmek için yapılan sinsi uygulama… Yezidilik yerine EZİDİLİK kullanılarak,   bir kelime değil br topluluk   yok edilmeye çalışılıyor. Ortadoğuda geneli Şafii Kürtler arasında   Yezidiler   bir ayrıcalık gösterirken adlarının   “Ezidi” olarak değişimi   -mesnetsiz uydurmalar ile-   bir topluluk tarihinden koparılmak isteniyor. Lawrensin “Kürtleri Türklerden   koparmak için bir yüzyıl gerekir dediği gibi.” Yezidiler içinde   bir elli sene yeter gibi. Çünkü Yezidiler kapalı toplumdan yeni yeni açılım gösteriyorlar. En son İŞİD in terör faaliyetleri ile Yezidiler ağır yara aldılar. Birde bu hain plan ile 20 sene sonraki yeni nesil tarihinden kopacak ve istenilen hedef ne ise [?]  o olacaktır.   YÖK tezlerinde bile son yıllarda     Yezidilik, dipnotlarda   varken, temel metinlerde   Ezidilik   olarak yazılması ilmi ve araştırma kurallarına uygun değilken o tezler nasıl ilmi kurullardan ...

Ticani Tarikat Gerçeği

  Abdullah Muradoğlu 3/10/2010 Pazar Her darbe girişiminin yahut siyasette önemli değişimlerin öncesinde hep ilginç olaylara tanık olmuşuzdur. Genç kuşaklar bilmeyebilirler.. Türkiye''nin tek parti rejiminden çok partili rejime geçmesinden sonra "Ticaniler" diye bir grup zuhur etmişti. Ne idiğü belirsiz, bir silsilesi ve bir geleneği olmayan bir düzmece tarikatın adıydı Ticanilik. İşleri güçleri, Atatürk heykellerine saldırmak idi. 1950''de Demokrat Parti''nin iktidara gelmesinin ardından Ticaniler Atatürk heykellerine saldırılarını daha da sıklaştırdılar. Demokrat Parti, siyasi rakiplerinin Ticaniler üzerinden ne tür faydalar hasıl edeceklerini anlayarak derhal Atatürk''ü Koruma Kanunu''nu çıkardı. Tıpkı 11 Eylül 1980''de orda burada patlayan bombaların 12 Eylül sabahı susması gibi, Atatürk''ü Koruma Kanunu''nun çıkmasının ardından heykellere yönelik saldırılar da son buldu. Maksat hasıl olmuştu. Üstelik bu Tica...